Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Spor da başarılı olmuş Türk kadınları

Hoş geldin! furkanff tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
Spor da başarılı olmuş Türk kadınları

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Spor da başarılı olmuş Türk kadınları

Cumhuriyetin aydınlık yüzleri; Kadın sporcularımız

Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yaşamdaki köklü değişimlere en hızlı uyumu Türk kadını sağlıyordu O yıllarca erkeğinin bir adım ardında yürüyen genç kızlarımız, spor salonlarında kasırga gibi esiyordu

ONLAR genç cumhuriyetin parlak yüzleri Onlar Türk kadının çağdaşlığa açılan birincil isimleri Onlar Türk sporunun gururları

Atatürk devrimleri Türk toplumunda köklü değişimleri yaratırken, yüzyıllar boyu kafes ardında kalmış, Türk kadını da bu farklılaşmadan payını alıyor, ilk bayan sporcularımız pistlerde irtifa göstermeye başlıyorlardı

Sene 1926 Ömer Besim Koşalay'ın girişimleri ve çalışmalarıyla Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mübeccel Hüsamettin ve Neriman gibi ilk bayan atletlerimiz pistlere iniyordu

Sene 1928 Dünya kadınları Amsterdam Olimpiyat Oyunları'nda pistlerde müsabaka şansını elde ediyordu

tek başına bu örnek bile genç Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yaşamda gerçekleştirdiği değişimleri gözler önüne seriyordu

Birincil hanımefendi atletlerimizi, kürek sporunda, Şerefnur, Vecihe, Leyla, Melahat ve Kamran hanımlar izledi

DÜNYADA BIRINCIL VE TEK

Takvimler 1929 yılını gösterirken, Türk kadını, dünya spor tarihinde eşine şayet de bir daha rastlanmayacak bir olay gerçekleştiriyordu O yıllarda demin bir bayan voleybol takımı bile yoktu Ama bir Türk kızı, Yüksek Mühendis Mektebi öğrencisi Sabiha Fırat Hanım, filede harikalar yaratıyordu Erkek arkadaşlarından hiç de geri kalmayan bu genç kızı Fenerbahçe Voleybol Takımı'nda oynatabilmek için ilgililer hemencecik harekete geçmiş ve hanımefendi sporcuların erkek takımında oynamalarını engelleyen bir madde olmadığından Sabiha Rıfat Bayan'a izin çıkmıştı

Beş erkek ve bir hanımefendi sporcudan oluşan Fenerbahçe Voleybol Takımı, o sene tüm rakiplerini ezip geçmiş ve şampiyonluğu kucaklamıştı Bu ola ki de Dünya voleybolunda yaşanan birincil ve tek olaydı

Fenerbahçe Spor Kulübü Umumi Kaptanı Hayri Celaleddin (Atamer) Bey, takım kaptanı Bedii Süheyl Bey yoluyla, 28011929 yılında Sabiha Hanım'a bir mektup gönderiyor ve kendisini kutlarken şunları yazıyordu:

TEBRİKLER EFENDİM

‘‘Bu memlekette birincil defa cem'i sporda erkek arkadaşlarla beraber oynamak suretiyle gösterdiğiniz teceddüd ve muvaffakiyetten dolayı sizi Fenerbahçe gençliği ve hey'eti idaresi namına hararetle tebrik ederim efendim ’ ’

Artık tenis kortları da şenlenmeye başlamıştı Vecihe (Taşçı), Mediha (Bayar), Adriyel (Sadak), Hidayet (Karacan) hanımlar 1927 yılında Fenerbahçe Kulübü'nün çimento zeminli kortlarında boy gösteriyorlardı

1933 yılında ise 2 genç kızımız ay yıldızı formayı giydi Leyla Asım Turgut ve Cavidan Elberger hanımlar Sovyetler Birliği'nde yapılan ikili karşılaşmalarda Rus rakibeleriyle yarıştılar

Avrupalılar yüzyıllar boyunca peçe ve çarşaf aşağı yaşayan Türk kadınını başta spor sahalarında görmüşler, şaşkınlıkla birlikte hayranlıklarını gizleyememişlerdi

AYDINLIK YÜZLER

Cumhuriyetin aydınlık yüzleri bundan böyle her alanda olduğu gibi sporda da

rüzgar gibi esiyordu 1936 Berlin Olimpiyat Oyunları'nda İki kızımız Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ile Halet Çambel eskrimde ülkemizi temsil eden ilk hanımefendi sporcularımız oluyordu

1950 ve 60 lı yıllarda ise Gül Çiray isimli bir bir hanımefendi atletimiz tam 47 Türkiye ve 2 Balkan rekoruna imza atıyordu Gül Çiray, 1960 oyunlarında Aycan Önel ile birlikte ülkemizi temsilcilik ederken, Türkiye 1988 Seul Olimpiyatları'nda bayanlarda ilk madalyasına kavuşuyordu Tekvandoda gösteri dalında kazanılan bu gümüş madalya daha sonraki başarıların habercisi oluyordu

Türk kadını inanılmazı başarmış, çok kısa bir sürede toplumsal yaşamın tüm birimlerinde söz sahibi olmaya başlamıştı Sportif alanda ülkenin sınırlarını zorlayan bu büyük metamorfoz önce Avrupa'da yankılanmış, sonradan yer küremizin tüm toprak parçalarına yayılmaya başlamıştı

VE ILK MADALYAMIZ

1992 Barcelona Olimpiyat Oyunları cumhuriyet kadını için bambaşka bir anlam açıklama ediyordu Bu oyunlar ilk devlete ait madalyamızı kazandığımız olimpiyatlardı 1973 Ordu doğumlu Hülya Şenyurt, Judoda 48 kiloda bronz madalya kazandı

1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları'nda, Okçulukta bir büyük mutluluk ile birlikte hüznü de yaşadık Hanımefendi okçumuz Natalie Nasaridze birincil turda 180 atışta 168 ile olimpiyat rekoruna imzasını attı Fakat final yarışlarında büyük bir şanssızlık yaşadı ve dereceye giremedi

Artık Türk kadını cumhuriyetle birlikte ismini dünya sporuna yazdırmaya başlamıştı Sadece sporcu olarak yok yönetici, antrenör ve hatta hakem olarak sporun hizmetindeydi 75 sene gibi kısa bir sürede Cumhuriyete yakışan bir faz kaydetmiş, kendi sınırlarını zorlayıp maya başlamıştı

Bu büyük değişimin bugün 75'inci yıldönümünü İsmini buraya yazamadığımız fakat başarılarını ve cesaretlerini candan alkışladığımız bu kadınlara Türk sporu çok şey borçlu

31936 Berlin Olimpiyat Oyunları'nda İki kızımız Ahmet Fetgeri'nin kızı Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ile Halet Çambel eskrimde ülkemizi temsil eden ilk hanımefendi sporcularımız oluyordu

3Dünya Kadınları, 1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda müsabaka şansını ilk önce elde ederken, Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mübeccel Hüsamettin gibi birincil hanımefendi atletlerimiz 1926 yılında pistlere inmişlerdi bile

Onlarla gururlandık

Cumhuriyet Türkiye'sinde bayan sporcularımızın önemi ve başarıları oldukça büyük Son yıllarda okçulukta büyük hamle yapan kızlarımız hedefleri delik deşik ederken, 1936 Berlin Olimpiyatlarında Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ile Halet Çambel eskrimde ülkemizi temsilci ilk bayan sporcularımız oldu

Okçularımızdan on ikiden vurma

1962 yılında Paris'te yapılan Avrupa Şampiyonası'nda Cemal Değirmenciler ve Yücel Cavkaytar birincil şampiyonlarımız olarak kürsüye çıktılar Fakat sonradan bütün 23 yıl madalya özlemi çektik

Ama herşey Natalia Nasaridze ile değişti 1 Olimpiyat, 5 Avrupa rekoru sahibi Natalia okçuluk sporunun lokomotifi oldu Bayanlarda pek çok Avrupa şampiyonluğuna imza attık

TÜRK Okçuluğu gerek başarı gerekse potansiyel açısından Uğur Erdener federasyonu ile büyük bir patlama gösterdi 1962 Paris Avrupa Şampiyonasında Cemal Değirmenciler ve Yücel Cavkaytar birincil şampiyonlarımız olurken, sonradan 23 yıl kürsü özlemi çektik

Türk vatandaşlığına geçen Gürcü kızı Natalia Nasaridze, hanımefendi okçuluğunda lokomotif oldu Bari'de Akdeniz Oyunlarında altını vururken, dünya şampiyonalarında daima bronz da çakılı kaldı Elif Ekşi, Elif Altınkaynak, Zehra Öktem ve Deniz Günay okçuluğumuzun altın kızlarıydı

1962'den 1990 yılına dek madalyasız geçirdiğimiz Avrupa şampiyonalarında Zehra Öktem, Elif Ekşi ve Belgin Özbaş'dan kurulu bayan takımımız birincil bronzunu alırken, 1996 yılında Slovenya'da bayanlarımız yeniden altın madalyaya kilitlendi Natali Nasaridze ve Elif Altınkaynak altın madalyayı vururken, içinde bulunduğumuz Almanya'da yapılan Salon şampiyonasında ise Deniz Günay altın kazandı

Atlanta Olimpiyatı'nın sözde finallerinde Olimpiyat rekoru kıran hanımefendi takımımız madalyayı kılpayı kaçırıp dördüncülükte kaldı

Gürcü asıllı altın kızımız Natalia Nasaridze halen 1 Olimpiyat, 5 Avrupa rekorunun sahibi bulunuyor

Niyet 10

Okçulukta maksat 10'dur Ekşi kardeşler ile Gürcü asıllı kızımız Natalia Nasaridze ülkemize Avrupa ve Dünya şampiyonalarında büyük başarılar kazandırdılar Hanımefendi okçularımız Olimpiyat rekoru da kırmalarına rağmen final atışlarında dördüncülükte kalırken, Natalia Nasaridze Akdeniz Oyunlarında ülkemize ilk altın madalyayı getiren okçumuz oldu *
 

Similar threads

Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yaşamdaki köklü değişimlere en çabuk uyumu Türk kadını sağlıyordu O yıllardan beri erkeğinin bir adım ardında yürüyen genç kızlarımız, spor salonlarında fırtına gibi esiyordu ONLAR genç cumhuriyetin aydınlık yüzleri Onlar Türk kadının çağdaşlığa açılan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
196
Spor da başarılı olmuş Turk kadınları Cumhuriyetin aydınlık yuzleri; Kadın sporcularımız Genc Turkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yaşamdaki koklu değişimlere en hızlı uyumu Turk kadını sağlıyordu O yıllarca erkeğinin bir adım ardında yuruyen genc kızlarımız, spor salonlarında fırtına gibi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
153
Genc Turkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yaşamdaki koklu değişimlere en hızlı uyumu Turk kadını sağlıyordu O yıllarca erkeğinin bir adım ardında yuruyen genc kızlarımız, spor salonlarında fırtına gibi esiyordu ONLAR genc cumhuriyetin aydınlık yuzleri Onlar Turk kadının cağdaşlığa acılan ilk...
Cevaplar
0
Görüntüleme
113
Türk Voleybolunda İlkler açlık savaş esra gümüş hayatı voleybolcu deniz hakyemez hayatı deniz hakyemez in TÜRK VOLEYBOLU’NDA “İLKLER Arial, Helvetica, sansserif* Türkiye’ye voleybol,ilk kere 1919’da Amerikalılar kadar getirilmiştir * Voleybol ilk kere, İstanbul Çarşıkapı’da bir binada...
Cevaplar
0
Görüntüleme
79
Çağdaş anlamdaki halter sporunun yurdumuza girişi 1890'lara rastlamaktadır, oysa bu tarihten çok daha önceleri, “siklet kaldırma denemelerinin yapıldığı, farklı alanlara yönlendirilmiş dönemlerde, özellikle orduda ağır kalkan ve gürzlerle idmanın gerekli olduğu bilinmektedir Bu spora Osmanlı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
86
858,500Konular
982,380Mesajlar
32,975Kullanıcılar
yazaraliSon üye
Üst Alt