Sidretu'lmunteha nedir?
Sidretu'lmunteha, son sidre demektir ve izafi bir terkiptir
Munteha: İsmi mekan ya da mimli mastar olan bu kelime, nihayet sidresiveya son sınır sidresianlamını ifade eden bir isimdir
Sidre, daha evvel de gectiği gibi ağac demektir Kamus Tercemesi'nde sidre ile ilgili şu bilgiler vardır Sidr, in kesri ve n sukunu ile okunur Nebk ağacına verilen bir isimdir Buna Arabistan kirazıda denir ki, Trabzon hurması da aynı nevidendir Bu kelimenin mufredi sidre, coğulu, siderat, sidirat, sider ve sudur şeklinde gelir Adı gecen bu ağac, iki ceşittir Birisi bustani (bahceye mahsus)dir ki meyvası hoş olup yapraklarıyla da yıkanılmaktadır Diğeri de berri (toprağa mahsus)dir ki bunun meyvası tatsızdır Her ikisinin de golgesi gayet koyu, hoş ve hafiftir
Bu kelime de ayrıca bir hayret manası da vardır Seder ve sederat, goz kamaşmak ve hayran olmak demektir Bunun binai nev'isi de bir nevi hayrete duşmeyi ifade eder Bu sebeble mufessirler sidretu'lmuntehayı, her iki manayı da gozeterek tefsir etmişlerdir Bu konudaki farklı yorumları şoyle sıralamak mumkundur
1 Sidretu'lmunteha, yedinci semada bir hadise gore de altıncı semada Arş'ın sağ tarafında bulunan bir nebk ağacıdır ki muttakilere vaad edilen cennetin nehirleri, (bk Muhammed, 4715) onun altından cıkar Hz Peygamber (asv)'in meyvasını tacın puskullerine, yapraklarını da fil kulaklarına benzeterek tavsifde bulunduğu bu ağac hakkında şunları soylediği rivayet edilmiştir:
Oyle bir ağac ki bir binici onun golgesinde yetmiş sene yol alsa yine katedemez Bir yaprağı ummetin hepsini orter
Oyle bir ağac ki bir binici onun golgesinde yuz sene gitse katedemez Bir yaprağı butun ummetin uzerini orter
gibi haberler nakledilmiştir Bu haberler, soz konusu ağacı, mahlukatın cisim ve boyutları bakımından aldıkları son şekil, ve emir aleminin sınırına dikilmiş bir ağac, bir oluşum ağacıolarak gostermektedir İbnu Mes'ud'dan gelen bir rivayette onun şoyle dediği gorulur:
Sidretu'lMunteha, cennetin uc kısımlarında bulunan bir yerdir Uzerinde ise Sundus ve İstebrak'ın etekleri vardırKeşşaf'da da Sidrei Munteha sanki cennetin bitiş noktasındadırşeklinde bir ifade vardır İbnu Abbas ve Ka'b'dan nakledildiğine gore Sidrei Munteha, arşın altında bulunan bir ağactır ki, melekler, nebiler ve mahlukat icinde bulunan alimlerin ilmi sonucta ona ulaşır Ondan otesi ise gaybdır, Allah'tan başkası bilemez Dahhak'tan yapılan bir rivayette de şoyle denilir: Allah'ın her emri ona ulaşır, ondan daha ileri gecemezGorulduğu gibi butun bu sozler, munteha kelimesinin ifade ettiği anlamı acıklayıcı mahiyettedir
2 Fahreddin Razi de tefsirine ikinci sırada kaydettiği bir goruşte şunları soyler: Sidre, Rakibden rikbegibi binai merre olarak alınırsa bu takdirde sidrei munteha, hayreti kusua (en son hayret) manasını ifade ederYani akılların, daha fazla hayret tasavvur edilmeyecek derecede hayrette kaldıkları bir makamda, Hz Peygamber (asv) hayrete duşmedi, şaşmadı, kendisini kaybetmedi ve gorduğunu gordu, demektir Ancak yine de Razi, sahih olarak, ilk verdiği rivayeti kabul etmektedir
Sidretu'lmunteha, son sidre demektir ve izafi bir terkiptir
Munteha: İsmi mekan ya da mimli mastar olan bu kelime, nihayet sidresiveya son sınır sidresianlamını ifade eden bir isimdir
Sidre, daha evvel de gectiği gibi ağac demektir Kamus Tercemesi'nde sidre ile ilgili şu bilgiler vardır Sidr, in kesri ve n sukunu ile okunur Nebk ağacına verilen bir isimdir Buna Arabistan kirazıda denir ki, Trabzon hurması da aynı nevidendir Bu kelimenin mufredi sidre, coğulu, siderat, sidirat, sider ve sudur şeklinde gelir Adı gecen bu ağac, iki ceşittir Birisi bustani (bahceye mahsus)dir ki meyvası hoş olup yapraklarıyla da yıkanılmaktadır Diğeri de berri (toprağa mahsus)dir ki bunun meyvası tatsızdır Her ikisinin de golgesi gayet koyu, hoş ve hafiftir
Bu kelime de ayrıca bir hayret manası da vardır Seder ve sederat, goz kamaşmak ve hayran olmak demektir Bunun binai nev'isi de bir nevi hayrete duşmeyi ifade eder Bu sebeble mufessirler sidretu'lmuntehayı, her iki manayı da gozeterek tefsir etmişlerdir Bu konudaki farklı yorumları şoyle sıralamak mumkundur
1 Sidretu'lmunteha, yedinci semada bir hadise gore de altıncı semada Arş'ın sağ tarafında bulunan bir nebk ağacıdır ki muttakilere vaad edilen cennetin nehirleri, (bk Muhammed, 4715) onun altından cıkar Hz Peygamber (asv)'in meyvasını tacın puskullerine, yapraklarını da fil kulaklarına benzeterek tavsifde bulunduğu bu ağac hakkında şunları soylediği rivayet edilmiştir:
Oyle bir ağac ki bir binici onun golgesinde yetmiş sene yol alsa yine katedemez Bir yaprağı ummetin hepsini orter
Oyle bir ağac ki bir binici onun golgesinde yuz sene gitse katedemez Bir yaprağı butun ummetin uzerini orter
gibi haberler nakledilmiştir Bu haberler, soz konusu ağacı, mahlukatın cisim ve boyutları bakımından aldıkları son şekil, ve emir aleminin sınırına dikilmiş bir ağac, bir oluşum ağacıolarak gostermektedir İbnu Mes'ud'dan gelen bir rivayette onun şoyle dediği gorulur:
Sidretu'lMunteha, cennetin uc kısımlarında bulunan bir yerdir Uzerinde ise Sundus ve İstebrak'ın etekleri vardırKeşşaf'da da Sidrei Munteha sanki cennetin bitiş noktasındadırşeklinde bir ifade vardır İbnu Abbas ve Ka'b'dan nakledildiğine gore Sidrei Munteha, arşın altında bulunan bir ağactır ki, melekler, nebiler ve mahlukat icinde bulunan alimlerin ilmi sonucta ona ulaşır Ondan otesi ise gaybdır, Allah'tan başkası bilemez Dahhak'tan yapılan bir rivayette de şoyle denilir: Allah'ın her emri ona ulaşır, ondan daha ileri gecemezGorulduğu gibi butun bu sozler, munteha kelimesinin ifade ettiği anlamı acıklayıcı mahiyettedir
2 Fahreddin Razi de tefsirine ikinci sırada kaydettiği bir goruşte şunları soyler: Sidre, Rakibden rikbegibi binai merre olarak alınırsa bu takdirde sidrei munteha, hayreti kusua (en son hayret) manasını ifade ederYani akılların, daha fazla hayret tasavvur edilmeyecek derecede hayrette kaldıkları bir makamda, Hz Peygamber (asv) hayrete duşmedi, şaşmadı, kendisini kaybetmedi ve gorduğunu gordu, demektir Ancak yine de Razi, sahih olarak, ilk verdiği rivayeti kabul etmektedir