Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Şeytan Ömer’in girdiği sokağın ucundan kaçar...Hz. Ö M E R in vefatı

Şeytan Ömer’in girdiği sokağın ucundan kaçar...Hz. Ö M E R in vefatı

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Resûlullah Efendimiz bir hadîsinde;
Hz Ömer hakkında:
“Şeytan Ömer’in girdiği sokağın ucundan kaçar
Her ümmette mülhimûn denilen ilhama maahar zâtlar vardır
Benim ümmetimde de Ömer onlardandır
Eğer benden sonra nübüvvet devam etmiş olsaydı Ömer muhakkak nebî olurdu!


Ömer halife olduğu zaman şöyle dua etmiştir:
“Yâ RABBi! Sertim, bana biraz rıfkı mülâyemet ver!
Yâ RABBi! Zayıfım bana kuvvet ihsan eyle!
Yâ RABBi! İdaresini üzerime aldığım bu milleti doğru yola irşad için bana kuvvet bahşeyle!
Bu koca Ömer birgün :
“ALLAH’ım! Pek ihtiyarladım, uğrunda arzunca çalışamaz hâle geldim
Artık bu dünyadan beni al!
Yürek kınından sıyrılan bu yalın dilek yerine ulaştı
Kabul olundu ve şehid edildi
Hem de en büyük mertebede ve makamda Hattab oğlu Ömer…
Sabah namazına kalktı o günde, sırtında yamalı maslak
Boy mu dedin Ömer’de bârek ALLAH…
Belinde kalın bir kuşak, arasında kocaman birhançer
İşte Hattaboglu Ömer; keskin bakış, değirmi sakal, burun kartal, çekik ve aydın bir cehre
Geniş alın, Mabed
İçi dışı Kur’ân
Tâhâ Ezan Muhammed
Gövde yapısı HAKK’ın tasdikli tapusu granit bir azade kapısı


Gün doğmamış daha, Çoban yıldızı Veddua âyetindeki mücevher yıldız “Kuşluk vaktine andolsun Ey Muhammed! RABB’in seni ne bıraktı, ne de sana darıldı
Doğrusu âhiret senin için dünyadan daha hayırlıdır
Sakın öksüze kötü muamele etme ve sakın bir şey isteyeni azarlama
Yalnızca HAKK’ın nimetini anlat!
Ömer bu âyeti okuyordu
Çıktı evinden
Vardı mescide
“ALLAHUEKBER! ALLAHUEKBER! haykırıyordu adetâ Bilâl’ın sesi
Tanrı huzuruna saf olmuşlar, bekliyorlardı Resûl’ün sahabeleri
Bunlar;
İmam Halife Ömer, yine kılınıyor namaz
Havayı dolduruyor ilâhi bir hazz
Sanki mescidde kimse yok gibi
Amma sonsuzlukla dopdolu, duyan için bu ne demek
Ağızları HAKK rızası için kapalı, sahabelerin hâli…
İçleri ALLAH ile dolu, vücudları Resûlullah’ın ruhaniyeti ile okşanıyor, yetmez mi bu
Hepsi dolmuş bir dokun hele, bak gözleri HAKK’ın sevdiği sessiz yaşlarla dolu
Hepsi Resûlullah’ın nazarı akdesiyle yıkanmış ulu kimseler
“Kendi kazancımı bile vücudum kabul etmiyor! diyen yıldız sahabeler
Nerede kaldı başkasını


Hakikati görmeyenlerin gözlerinde ancak muhal sayılacak, akıl ile varılamayacak bu hâl
Aralarında sanki İslâmiyeti âlem, Resûli Ekrem


Ön safta sinsi bir Acem 4550 yaşlarında, Firuz ibni sersem
Sıkmış avuçlarında malûm cembiyesini
Ha kıydı ha kıyacak yer yüzünün hayırlı insanına
Yampiri yampiri sokuldu yanına, suratı böğrü!
İşte deşilecek yeri Ömer’in
Nasıl çekdi göstermeden, indiriverdi gizli ve hırsızcasına
Tanrı evinde, masuma: “Al! dedi, bir…
Dişleri gıcır gıcır ol da, yerin dibine gir!


İki büklüm oldu hemen: “Ah!!!
Bu muydu mükâfat, bu mu heyhat?
Herkes herşeyden habersiz, ne bir Evliyâ kerameti, ne murakabe, ne rüya, sezemedi kimse bu şenaati
Önünde inen âyetler gövdesine olmamışlardı siper
Alın yazısı falan
Faydasız teselli o an
Daha yaşayabilir, çalışabilirdi daha uzun yıllar ALLAH’a
Yavaş yavaş akınca sıcak kanı, mosmor kesildi, yan dönüverdi söyle, doğruldu Ömer
Davrandılar sağdan soldan koşup yakaladılar herifi, çıpıl gözlü mendeburun biri
Kıvırdılar bileğini, kastılar kollarını, bir kez daha saplamadan
“Bre imansız bre hain nedir ettiğin
Kıyamete kadar lânet olsun nasibin!
Çiğnediler onu o anda
Ve kucakladılar Ömer’i
Al al ıslak harmenisi
Taşıdılar iki sokak ötedeki evine
Kime ne denir?
Takdir


Geldi dördü beşi birden, Medine cerrahlarının
Birden esmeri derisinde korkunç bir yarık; bakıştılar, şaştılar ve sonra fısıldaştılar
Anlaşıldı hiç yok artık ne çâre
Pırtımitil bir yatakda uzanmış, bütün ömrünce kurtulmamış fakirlikten, sahip ise de iktidara
Gece gündüz aç oruç,
Kıt kanaat aylık yetecek,
Gırtlağına kadar borçlu, Koca halife


Benzi kül, yaralar vahim
Fakat ne de gönlü tok
Gözlerinde şikâyetden eser yok
Soğumuş yara, paslı dil, su ister aralıksız, içer güç belâ
Su neylesin dudaklar olmuş Kerbelâ
Gözlerinde nem, boğazında hıçkırık, sordular o hâlde iken:
“Ölürsen Yâ emirel mü’minin! Ey Ömer! Yerine oğlunu yapmak istiyoruz halife!
Koca Hattaboğlu Ömer:
“Sakın ha! Sakının aman, asla razı değilim! der
“Bir evden bir kurban yeter!
“ALLAHUEKBER!
Diyerek mübârek ruhunu teslim etti Ömer


26111977
 
858,500Konular
982,373Mesajlar
32,973Kullanıcılar
Üst Alt