nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Mevlevîlik deyince birincil akla gelen semâ ’, lügatte işitmek mânâsındadır Terim olarak, mûsikî nağmelerin dinlerken vecde gelip hareket etmek, kendinden geçip dönmektir HzMevlânâ vaktinde emin bir nizâma ast kalmaksızın dînî ve tasavvûfî bir coşkunluk vesîlesiyle icrâ edilen sema ’, sonradan Sultan Veled ve Yüce Ârif Çelebi zamanından başlayarak Pîr Âdil Çelebi zamanına değin bütün bir disiplin içine küskün, sıkı bir nizâma bağlanmış; icrâsı öğrenilir ve öğretilir olmuştur 34 Böylece XVyüzyılda son şeklini alan Sema ’ Töreni ’ ne sonradan yalnızca XVIIyüzyılda Nâ ’t ı Şerîf eklenmiştir
Sema ’, sembolik olarak, kâinatın oluşumunu, insanın âlemde dirilişini, Yüce Yaratıcı ’ya olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu kavrama edip “İnsan ı Kâmil e dürüst yönelişini ifâde eder
Mutrıb ve semâzenlerin şeyh postunu selâmlayıp, semâhânede yerlerini almalarından daha sonra şeyh efendi semâhâneye girer, mutrıb ve semâzenleri selâmlayıp posta oturur
Mutrıbdaki saz grubu belli başlı olarak neylerden oluşur Bulunduğu takdirde bu heyete rebab, kanun, tanbur gibi öteki sazlar da ilâve edilir Neyzenlerin başında bir neyzenbaşı, âyinhanların başında da kudümzenbaşı vardır Bütün mukaabeleyi kudümzenbaşı yönetir Âyinhanlar iki veye üç kudümle usûl vurarak eseri okurlar Ayrıca âyinhanlardan biri halîle (zil) ile, bir diğeri de zilsiz def (bendir) ile usûle iştirak eder
Sema ’ Töreni, “Nâ ’tı Şerîf ’le başlar Nâ ’tı Şerîf kâinatın yaratılmasına vesîle olan, yaratılmışların en yücesi HzMuhammed ’i öven, HzMevlânâ ’nın bir şiiridir XVIIyüzyılda bestekârlarından “Itrî adıyla belli Buhûrîzâde Mustafa Efendi ’nin Rast makamından bestelediği bu na ’ti, na ’thân ayakta ve sazsız okur
Na ’t ’i, kudüm darbları izler Bu Ulu Yaratıcı ’nın kâinata “ol emridir İslâm inanışına göre Allah, insanın önce cansız bedenini yaratmış, sonra ona kendi ruhundan üfleyerek diriltmiştir
Na' ’t ’den daha sonra yapılan ney taksimi işte bu ilâhî nefesi temsîl eder
Taksimden sonra peşrevin başlaması ile şeyh efendi ve semâzenler, sema ’ meydanında sağdan sola dürüst dârevî bir yürüyüşe başlarlar Semâ ’ meydanını üç kez dolaşmaktan ibâret olan bu yürüyüşe “Devri Veledî denir
Semâhânenin giriş kapısı ile bütün karşıdaki kırmızı post arasında var olduğu kabul edilen bir çizgi, semâhâneyi iki yarım daireye böler “Hattı istivâ denilen bu çizgi, mevlevîlerce kutsal sayılır ve aslâ üzerine basılmaz
Dördüncü bölüm, Sultan Veled devridir Bu, Semazenlerin birbirine üç defa selam vererek, bir peşrevle dairevi yürüyüşüdür Şekilde kuytu ruhun ruha selamıdırSemâ ’ meydanının sağ göre post hizasına gelen semâzen, Hattı İstivâ ’ya basmadan ve posta sırt çevirmeden dönerek karşıya geçer Bu Nedenle gerisinde gelen semâzenle karşı karşıya kazanç Bir lahza göz göze gelen iki derviş, aynı anda öne içten eğilerek birbirlerine baş keserler Buna “Mukâbele denir
Postun tam aleyhinde Hattı İstivâ ’nın sema ’ meydanını kestiği noktaya gelen derviş burada da baş keser ve Hattı İstivâ ’ya basmadan yürüyüşüne devam eder
Üçüncü devrin sonunda şeyh efendinin posttaki yerini almasıyla Devri Veledî tamamlanır Bu devirler, şeyh denilen mânevî terbiyecinin rehberliğinde Mutlak Hakîkat ’i “İlmel Yakîn olarak bilişi, “Aynel Yakîn olarak görüşü, “Hakkal Yakîn olarak da O ’na erişi sembolize eder
Kudümzenbaşının Devri Veledî ’nin bittiğini îkâz eden vuruşları ile neyzenbaşı kısa bir taksim yapar ve âyin çalınmaya başlar
Semazen üstündeki siyah hırkayı çıkararak, sembolik olarak, hakikate doğar kollarını bağlayarak bir rakkamını temsil eder Bu Nedenle Allah'ın birliğine şehadet eder
Semâzenler tek tek şeyh efendinin elini öperek izin alır ve sema ’a başlarlar
Sema ’, adam başına “selâm adı verilen dört bölümden oluşur ve semâzenbaşı kadar idâre edilir Semâzenbaşı, semâzenlerin dönüşlerini kontrol ederek intizâmı temin eder
ISelâm, insanın kendi kulluğunu idrâk etmesidir
IISelâm, Allah ’ın büyüklüğü ve kudreti karşı hayranlık duymayı ifâde eder
IIISelâm bu hayranlık duygusunun aşka dönüşmesidir
IVSelâm ise insanın yaratılıştaki vazîfesine yani kulluğa dönüşüdür Çünkü İslâm ’ da en ulu makam, kulluktur
IVSelâm ’ın başlaması ile “postnişîn yani şeyh efendi de hırkasını çıkarmadan ve kollarını açmadan sema ’ a girer Postundan sema ’ meydanının ortasına kadar dönerek kazanç ve tekrar dönerek postuna gider Buna “Post Semâ ’ı denir
bu vesileyle IVSelâm tekrar, Son Peşrev ve Son Yürüksemâî çalınmış, son taksim yapılmaktadır
Şeyhin posttaki yerini almasıyla Son Taksim de sona erer ve Kur ’anı Kerîm ’den bir birim yani “Aşrı Şerîf okunur Son dualar, Allah ’ın adı olan “Hû nidâları ile son selamlaşmalarla Semâ ’ Töreni sona erer Şeyh Efendi ’den sonra semâzenler ve mutrıp da şeyh postunu selâmlayıp semâhâneyi terkederler *
Sema ’, sembolik olarak, kâinatın oluşumunu, insanın âlemde dirilişini, Yüce Yaratıcı ’ya olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu kavrama edip “İnsan ı Kâmil e dürüst yönelişini ifâde eder
Mutrıb ve semâzenlerin şeyh postunu selâmlayıp, semâhânede yerlerini almalarından daha sonra şeyh efendi semâhâneye girer, mutrıb ve semâzenleri selâmlayıp posta oturur
Mutrıbdaki saz grubu belli başlı olarak neylerden oluşur Bulunduğu takdirde bu heyete rebab, kanun, tanbur gibi öteki sazlar da ilâve edilir Neyzenlerin başında bir neyzenbaşı, âyinhanların başında da kudümzenbaşı vardır Bütün mukaabeleyi kudümzenbaşı yönetir Âyinhanlar iki veye üç kudümle usûl vurarak eseri okurlar Ayrıca âyinhanlardan biri halîle (zil) ile, bir diğeri de zilsiz def (bendir) ile usûle iştirak eder
Sema ’ Töreni, “Nâ ’tı Şerîf ’le başlar Nâ ’tı Şerîf kâinatın yaratılmasına vesîle olan, yaratılmışların en yücesi HzMuhammed ’i öven, HzMevlânâ ’nın bir şiiridir XVIIyüzyılda bestekârlarından “Itrî adıyla belli Buhûrîzâde Mustafa Efendi ’nin Rast makamından bestelediği bu na ’ti, na ’thân ayakta ve sazsız okur
Na ’t ’i, kudüm darbları izler Bu Ulu Yaratıcı ’nın kâinata “ol emridir İslâm inanışına göre Allah, insanın önce cansız bedenini yaratmış, sonra ona kendi ruhundan üfleyerek diriltmiştir
Na' ’t ’den daha sonra yapılan ney taksimi işte bu ilâhî nefesi temsîl eder
Taksimden sonra peşrevin başlaması ile şeyh efendi ve semâzenler, sema ’ meydanında sağdan sola dürüst dârevî bir yürüyüşe başlarlar Semâ ’ meydanını üç kez dolaşmaktan ibâret olan bu yürüyüşe “Devri Veledî denir
Semâhânenin giriş kapısı ile bütün karşıdaki kırmızı post arasında var olduğu kabul edilen bir çizgi, semâhâneyi iki yarım daireye böler “Hattı istivâ denilen bu çizgi, mevlevîlerce kutsal sayılır ve aslâ üzerine basılmaz
Dördüncü bölüm, Sultan Veled devridir Bu, Semazenlerin birbirine üç defa selam vererek, bir peşrevle dairevi yürüyüşüdür Şekilde kuytu ruhun ruha selamıdırSemâ ’ meydanının sağ göre post hizasına gelen semâzen, Hattı İstivâ ’ya basmadan ve posta sırt çevirmeden dönerek karşıya geçer Bu Nedenle gerisinde gelen semâzenle karşı karşıya kazanç Bir lahza göz göze gelen iki derviş, aynı anda öne içten eğilerek birbirlerine baş keserler Buna “Mukâbele denir
Postun tam aleyhinde Hattı İstivâ ’nın sema ’ meydanını kestiği noktaya gelen derviş burada da baş keser ve Hattı İstivâ ’ya basmadan yürüyüşüne devam eder
Üçüncü devrin sonunda şeyh efendinin posttaki yerini almasıyla Devri Veledî tamamlanır Bu devirler, şeyh denilen mânevî terbiyecinin rehberliğinde Mutlak Hakîkat ’i “İlmel Yakîn olarak bilişi, “Aynel Yakîn olarak görüşü, “Hakkal Yakîn olarak da O ’na erişi sembolize eder
Kudümzenbaşının Devri Veledî ’nin bittiğini îkâz eden vuruşları ile neyzenbaşı kısa bir taksim yapar ve âyin çalınmaya başlar
Semazen üstündeki siyah hırkayı çıkararak, sembolik olarak, hakikate doğar kollarını bağlayarak bir rakkamını temsil eder Bu Nedenle Allah'ın birliğine şehadet eder
Semâzenler tek tek şeyh efendinin elini öperek izin alır ve sema ’a başlarlar
Sema ’, adam başına “selâm adı verilen dört bölümden oluşur ve semâzenbaşı kadar idâre edilir Semâzenbaşı, semâzenlerin dönüşlerini kontrol ederek intizâmı temin eder
ISelâm, insanın kendi kulluğunu idrâk etmesidir
IISelâm, Allah ’ın büyüklüğü ve kudreti karşı hayranlık duymayı ifâde eder
IIISelâm bu hayranlık duygusunun aşka dönüşmesidir
IVSelâm ise insanın yaratılıştaki vazîfesine yani kulluğa dönüşüdür Çünkü İslâm ’ da en ulu makam, kulluktur
IVSelâm ’ın başlaması ile “postnişîn yani şeyh efendi de hırkasını çıkarmadan ve kollarını açmadan sema ’ a girer Postundan sema ’ meydanının ortasına kadar dönerek kazanç ve tekrar dönerek postuna gider Buna “Post Semâ ’ı denir
bu vesileyle IVSelâm tekrar, Son Peşrev ve Son Yürüksemâî çalınmış, son taksim yapılmaktadır
Şeyhin posttaki yerini almasıyla Son Taksim de sona erer ve Kur ’anı Kerîm ’den bir birim yani “Aşrı Şerîf okunur Son dualar, Allah ’ın adı olan “Hû nidâları ile son selamlaşmalarla Semâ ’ Töreni sona erer Şeyh Efendi ’den sonra semâzenler ve mutrıp da şeyh postunu selâmlayıp semâhâneyi terkederler *