iltasyazilim
FD Üye
Şehzade Mustafa Mersiyesi
Mersiye Şiiri Şehzade Mustafa
Şehzade Mustafanın Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurulması üzerine Taşlıcalı Yahya Bey tarafından yazılan mersiye şöyledir:
I Bend
1 Meded meded bu cihanım yıkıldı bir yanı
Ecel celâlîleri aldı Mustafa Hânı
1 Meded, meded! Bu dünyanın bir tarafı yıkıldı Çünkü ecel eşkıyaları Mustafa Hanı yakaladılar ve boğdular
2 Tohındı mihri cemâli bozuldı erkânı
Vebale koydılar âl ile Ali Osmânı
2 Onun güneş gibi parlak yüzü battı ve düzen bozuldu Osmanoğullarını kandırma ile günaha soktular
3 Geçerler idi geçende o merdi meydânı
Alın Yazısı o canibe döndürdi şâhı devrânı
3 Padişahın yanında o yiğidin sözü geçtikçe onu çekiştirirlerdi Nihayet ödev padişahını alın yazısı, onların yol göstermek istedikleri tarafa döndürdü (Kanuninin çevresi tarafından yönlendirilişini kasdediyor)
4 Yalancımın kun bühtanı bugzı pinhânı
Akıtdı yaşumımı yakdı nârı lıicrânı
4 Yalancının kuru iftirası ve sıcacık düşmanlığı gözümüzün yaşını akıttı, gönlümüzde ayrılık ateşi yaktı
5 Suç Oluşturan etmedi cânî gibi anıın câm
Boguldı seyli belâya tagıldı erkânı
5 Zavallı şehzade caniler gibi bir suç oluşturan işlememişken, belâ seline düşüp boğuldu Bütün yanına bulunan yakınları darmadağın oldu
6 Nolaydı görmeye idi bu macerayı gözüm
Yazuklar ana reva görmedi bu rayı gözüm
6 Keşke şu olayı gözüm görmemiş olsaydı Doğrusu ya, şehzade hakkındaki hükmü içten ve uygulanan cezayı adalete uygun görmedim
II Bend
1 Tonandı ağlar ile nurdan menâra dönüp
Güşâde hatır idi şevk ile nehâra dönüp
1 Şehzade beyaz bir elbise giymiş, bu haliyle nurdan bir minareye dönmüştü Babasını göreceği için mutluluktan parlayan yüzü gündüzü andırıyordu(Şehzadenin Kanuninin huzuruna çıkışı anlatılıyor)
2 Göründi halka dırahtı şükûfezâra dönüp
Ütag u haymeleri karlu kûhsâra dönüp
2 Şehzade halka çiçek açmış bir ağaç gibi belirdi, otağ ve çadırları da karlı dağlara benziyordu
3 Tururdı şâhı evren hiddet ile nâra dönüp
Yürürdi kulları yamnea lâlezara dönüp
3 Kâinat padişahı olan Kanunî Sultan Süleyman hiddetten ateşe dönmüştü, yanına yürüyen adamlar da bir lâle tarlasını andırıyordu
4 Müzeyyen idi bedenlerle ak hisara dönüp
El öpmeğe yüridi mihri bîkarara dönüp
4 Padişahın çadırları bedenlerle süslenmiş, akhisara dönmüştü Şehzade ise sevincinden güneş gibi yerinde duramaz bir ülkü gelmiş ve el öpmek İçin otağa doğru yürümüştü (Beden: cisim, hile duvarı ve büyük çadırların etrafına çekilen bezden perde manasına kazanç )
5 Tolandı gelmedi çünkim o mâhpâre dönüp
Görenler ağladılar ebri nevbahâra dönüp
5 Ay parçası gibi şehzade, babasının otağından dönüp gelmedi Onun cenazesini görenler yağmur yağdıran bahar bulutu gibi ağladılar
6 Bir ejdehâyı düserdür bu haymei dünyâ
Dehânına düşen olur hemîşe nâpeydâ
6 Bu dünya çadırı, iki başlı bir ejderhadır Onun ağzına düşen görünmez olur
III Bend
1 O bedri kâmil ol âşinâyı bahri ulum
Fenaya vardı telef etdi ara tâlii şûm
1 Ayın on dördü gibi akıllı ve ilim denizinin tanışı olan o şehzade yok olup gitti Melun şans zavallıyı telef etti
2 Dögündi kaldı hemân dâgi hasret ile nücûm
Köyündi şâmı firakında doldı yâş ile Rûm
2 Gök yüzünde yıldızlar şehzadenin, hasret yarasıyla dövündü kaldı Osmanlı ülkesi onun ayrılık gecesinde hasretle yandı tutuştu, ülkenin gözleri yaşlarla doldu
3 Kara geyürdi Karamana gusse etdi saldırı
O mâhı ince hayâl ile etdiler madûm
3 Keder, atak etti, Konya halkına karalar giydirdi O ay yüzlü şehzadeyi, ince hesaplar, ustaca entrikalarla yok ettiler
4 Tolandı gerdenine hâle gibi mârı semûm
Kazâyı Hak ne ise razı oldı ol merhum
4 Zehirli bir yılan, yani cellâdın kemendi, şehzadenin boynuna hale gibi kuşandı Rahmetli kaderi ne ise ona boyun eğdi
5 Hatâsı gayrı muayyen günâhı nâmalûm
Zihî şehîd ü saîd ü zihî şehi mazlum
5 Hatası görülmemiş ve günahı agnostik işken öldü öldürülen şehzâde, ne mübarek ve manen ne mutlu bir şehîd ve ne derece zulme uğramış bir sultândır!
6 Yıkıldı yer yüzine aslına rücû etdi
Saadet ile hemân kurbı hazrete gitdi
6 Şehzâde yer yüzüne yığılıp kaldı ve aslı olan toprağa döndü Mutlulukla Hazretin yakınlarına gitti
Divan şairleri hakkında, saraya yaranmak için ve saray için yazarlardı diyenlere, böylece olmadığını belirten bir örnektir; Taşlıcalı Yahya Eğmeden, bükmeden, fermanındaki sıfatları yedi satırı geçen Âlem padişahına yanlış yaptın, diyebilen bir adam Taşlıcalı Yahya sonradan Rüstem Paşanın ölümünü görmüş ona da bir Mersiye yazmış Mersiyeler bir endişe ve hüzün şiiridir Bunun en hoş örneği de Kanuninin ölümü üzerine Bakinin yazdığı mersiyedirYahya, Rüstem paşa için yazdığı mersiyede üzülmekten çok benzeri sevinmiş gibidir
Nola ol gitdi ise bâkî kalan sag olsun
Yirde yatdukça babam oglı fülân sag olsun
Fazla yaşasun bunı yazar okıyan sag olsun
Gülmez idi yüzi mahşerde deha gülmeyesi
Çog meslek itdi bize ol saglık ile olmayası
Rüstem için, öldüyse ne olmuş ancak, geride kalanlar sağ olsun, bu dünyada yüzü gülmez idi, mahşerde de gülmesin diyerek, beddua etmektedir *
Mersiye Şiiri Şehzade Mustafa
Şehzade Mustafanın Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurulması üzerine Taşlıcalı Yahya Bey tarafından yazılan mersiye şöyledir:
I Bend
1 Meded meded bu cihanım yıkıldı bir yanı
Ecel celâlîleri aldı Mustafa Hânı
1 Meded, meded! Bu dünyanın bir tarafı yıkıldı Çünkü ecel eşkıyaları Mustafa Hanı yakaladılar ve boğdular
2 Tohındı mihri cemâli bozuldı erkânı
Vebale koydılar âl ile Ali Osmânı
2 Onun güneş gibi parlak yüzü battı ve düzen bozuldu Osmanoğullarını kandırma ile günaha soktular
3 Geçerler idi geçende o merdi meydânı
Alın Yazısı o canibe döndürdi şâhı devrânı
3 Padişahın yanında o yiğidin sözü geçtikçe onu çekiştirirlerdi Nihayet ödev padişahını alın yazısı, onların yol göstermek istedikleri tarafa döndürdü (Kanuninin çevresi tarafından yönlendirilişini kasdediyor)
4 Yalancımın kun bühtanı bugzı pinhânı
Akıtdı yaşumımı yakdı nârı lıicrânı
4 Yalancının kuru iftirası ve sıcacık düşmanlığı gözümüzün yaşını akıttı, gönlümüzde ayrılık ateşi yaktı
5 Suç Oluşturan etmedi cânî gibi anıın câm
Boguldı seyli belâya tagıldı erkânı
5 Zavallı şehzade caniler gibi bir suç oluşturan işlememişken, belâ seline düşüp boğuldu Bütün yanına bulunan yakınları darmadağın oldu
6 Nolaydı görmeye idi bu macerayı gözüm
Yazuklar ana reva görmedi bu rayı gözüm
6 Keşke şu olayı gözüm görmemiş olsaydı Doğrusu ya, şehzade hakkındaki hükmü içten ve uygulanan cezayı adalete uygun görmedim
II Bend
1 Tonandı ağlar ile nurdan menâra dönüp
Güşâde hatır idi şevk ile nehâra dönüp
1 Şehzade beyaz bir elbise giymiş, bu haliyle nurdan bir minareye dönmüştü Babasını göreceği için mutluluktan parlayan yüzü gündüzü andırıyordu(Şehzadenin Kanuninin huzuruna çıkışı anlatılıyor)
2 Göründi halka dırahtı şükûfezâra dönüp
Ütag u haymeleri karlu kûhsâra dönüp
2 Şehzade halka çiçek açmış bir ağaç gibi belirdi, otağ ve çadırları da karlı dağlara benziyordu
3 Tururdı şâhı evren hiddet ile nâra dönüp
Yürürdi kulları yamnea lâlezara dönüp
3 Kâinat padişahı olan Kanunî Sultan Süleyman hiddetten ateşe dönmüştü, yanına yürüyen adamlar da bir lâle tarlasını andırıyordu
4 Müzeyyen idi bedenlerle ak hisara dönüp
El öpmeğe yüridi mihri bîkarara dönüp
4 Padişahın çadırları bedenlerle süslenmiş, akhisara dönmüştü Şehzade ise sevincinden güneş gibi yerinde duramaz bir ülkü gelmiş ve el öpmek İçin otağa doğru yürümüştü (Beden: cisim, hile duvarı ve büyük çadırların etrafına çekilen bezden perde manasına kazanç )
5 Tolandı gelmedi çünkim o mâhpâre dönüp
Görenler ağladılar ebri nevbahâra dönüp
5 Ay parçası gibi şehzade, babasının otağından dönüp gelmedi Onun cenazesini görenler yağmur yağdıran bahar bulutu gibi ağladılar
6 Bir ejdehâyı düserdür bu haymei dünyâ
Dehânına düşen olur hemîşe nâpeydâ
6 Bu dünya çadırı, iki başlı bir ejderhadır Onun ağzına düşen görünmez olur
III Bend
1 O bedri kâmil ol âşinâyı bahri ulum
Fenaya vardı telef etdi ara tâlii şûm
1 Ayın on dördü gibi akıllı ve ilim denizinin tanışı olan o şehzade yok olup gitti Melun şans zavallıyı telef etti
2 Dögündi kaldı hemân dâgi hasret ile nücûm
Köyündi şâmı firakında doldı yâş ile Rûm
2 Gök yüzünde yıldızlar şehzadenin, hasret yarasıyla dövündü kaldı Osmanlı ülkesi onun ayrılık gecesinde hasretle yandı tutuştu, ülkenin gözleri yaşlarla doldu
3 Kara geyürdi Karamana gusse etdi saldırı
O mâhı ince hayâl ile etdiler madûm
3 Keder, atak etti, Konya halkına karalar giydirdi O ay yüzlü şehzadeyi, ince hesaplar, ustaca entrikalarla yok ettiler
4 Tolandı gerdenine hâle gibi mârı semûm
Kazâyı Hak ne ise razı oldı ol merhum
4 Zehirli bir yılan, yani cellâdın kemendi, şehzadenin boynuna hale gibi kuşandı Rahmetli kaderi ne ise ona boyun eğdi
5 Hatâsı gayrı muayyen günâhı nâmalûm
Zihî şehîd ü saîd ü zihî şehi mazlum
5 Hatası görülmemiş ve günahı agnostik işken öldü öldürülen şehzâde, ne mübarek ve manen ne mutlu bir şehîd ve ne derece zulme uğramış bir sultândır!
6 Yıkıldı yer yüzine aslına rücû etdi
Saadet ile hemân kurbı hazrete gitdi
6 Şehzâde yer yüzüne yığılıp kaldı ve aslı olan toprağa döndü Mutlulukla Hazretin yakınlarına gitti
Divan şairleri hakkında, saraya yaranmak için ve saray için yazarlardı diyenlere, böylece olmadığını belirten bir örnektir; Taşlıcalı Yahya Eğmeden, bükmeden, fermanındaki sıfatları yedi satırı geçen Âlem padişahına yanlış yaptın, diyebilen bir adam Taşlıcalı Yahya sonradan Rüstem Paşanın ölümünü görmüş ona da bir Mersiye yazmış Mersiyeler bir endişe ve hüzün şiiridir Bunun en hoş örneği de Kanuninin ölümü üzerine Bakinin yazdığı mersiyedirYahya, Rüstem paşa için yazdığı mersiyede üzülmekten çok benzeri sevinmiş gibidir
Nola ol gitdi ise bâkî kalan sag olsun
Yirde yatdukça babam oglı fülân sag olsun
Fazla yaşasun bunı yazar okıyan sag olsun
Gülmez idi yüzi mahşerde deha gülmeyesi
Çog meslek itdi bize ol saglık ile olmayası
Rüstem için, öldüyse ne olmuş ancak, geride kalanlar sağ olsun, bu dünyada yüzü gülmez idi, mahşerde de gülmesin diyerek, beddua etmektedir *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.