iltasyazilim
FD Üye
Ruhbilimsel Toplumbilim Hakkında Data
Toplumsal olayları ruhbilimsel etkenlerle açıklamaya çalışan idealist toplumbilim anlayışı
Örneğin Herbert Spencer şöyle demektedir: ‘ ’Halk arasındaki iş bölümü, ruhsal ve biyolojik farklılıkların sonucudur Doğasında Olan yetenekli ahali, öbür sıradan insanların arasından sıyrılıp toplumsal basamakların en üstüne çıkarlar ve toplumsal örgenliğin beyni olup iktidar çarkını ellerine geçirirler ’ ’ Spencer platonvari bir tutumla her toplumda üç sınıfın bulunmasını zorunlu görmektedir Bunlardan biri alt derslik ’tır ama ayrıca kendini keza de başkalarını besleyecektir İkincisi orta sınıf ’tır fakat değişim ve bölüştürme hizmetlerini görecektir Üçüncüsü üst sınıf ’tır ki düzenleyecek ve yönetecektir Görüldüğü gibi Spencer, toplumsal işbölümünün emeğin toplumsal bölümünden doğduğunun haberdar bile değildir
Bu temelden yola çıkan ruhbilimsel toplumbilimcilerden mesela Hans Büchner, Aşkın Toplumlar Üstündeki Etkisi adlı yapıtında toplumun, erkeğin erkeğe duyduğu cinsel aşktan doğduğunu savunur Ona göre erkeğin kadına duyduğu aşk sadece aile gibi pek ufak birimleri oluşturabilir, koca bir toplumun kurulması içinse bu yetmez, erkeğin erkeğe karşısında duyduğu aşk gereklidir Büchner ’in yapıtı inanılmayacak kadar saçmalıklarla doludur Ne var ki Büchner ’in bu savları , pek meşhur Dr Freud ’un Küme Ruhbilimi adlı yapıtında ileri sürdüğü şu sava dayanır: ’ ’Erkeğin erkeğe duyduğu aşk, zümre dayanışmasıyla daha kolay uyuşabilir ’ ’
McDougall ’e tarafından de ‘ ’cinsel sezgi, içgüdülerin en güçlüsüdür ve toplumsal gelişmenin tek etkenidir ’ ’
William Thomas ’a göre de cinsler arasındaki örgensel farklarla bütün toplumsal olaylar açıklanabilir, toplumu meydana getiren cinsel çekimdir; sanat, din, hukuk vb cinsel çekimin dağıtılmış anlatımlarından ibarettir *
Toplumsal olayları ruhbilimsel etkenlerle açıklamaya çalışan idealist toplumbilim anlayışı
Örneğin Herbert Spencer şöyle demektedir: ‘ ’Halk arasındaki iş bölümü, ruhsal ve biyolojik farklılıkların sonucudur Doğasında Olan yetenekli ahali, öbür sıradan insanların arasından sıyrılıp toplumsal basamakların en üstüne çıkarlar ve toplumsal örgenliğin beyni olup iktidar çarkını ellerine geçirirler ’ ’ Spencer platonvari bir tutumla her toplumda üç sınıfın bulunmasını zorunlu görmektedir Bunlardan biri alt derslik ’tır ama ayrıca kendini keza de başkalarını besleyecektir İkincisi orta sınıf ’tır fakat değişim ve bölüştürme hizmetlerini görecektir Üçüncüsü üst sınıf ’tır ki düzenleyecek ve yönetecektir Görüldüğü gibi Spencer, toplumsal işbölümünün emeğin toplumsal bölümünden doğduğunun haberdar bile değildir
Bu temelden yola çıkan ruhbilimsel toplumbilimcilerden mesela Hans Büchner, Aşkın Toplumlar Üstündeki Etkisi adlı yapıtında toplumun, erkeğin erkeğe duyduğu cinsel aşktan doğduğunu savunur Ona göre erkeğin kadına duyduğu aşk sadece aile gibi pek ufak birimleri oluşturabilir, koca bir toplumun kurulması içinse bu yetmez, erkeğin erkeğe karşısında duyduğu aşk gereklidir Büchner ’in yapıtı inanılmayacak kadar saçmalıklarla doludur Ne var ki Büchner ’in bu savları , pek meşhur Dr Freud ’un Küme Ruhbilimi adlı yapıtında ileri sürdüğü şu sava dayanır: ’ ’Erkeğin erkeğe duyduğu aşk, zümre dayanışmasıyla daha kolay uyuşabilir ’ ’
McDougall ’e tarafından de ‘ ’cinsel sezgi, içgüdülerin en güçlüsüdür ve toplumsal gelişmenin tek etkenidir ’ ’
William Thomas ’a göre de cinsler arasındaki örgensel farklarla bütün toplumsal olaylar açıklanabilir, toplumu meydana getiren cinsel çekimdir; sanat, din, hukuk vb cinsel çekimin dağıtılmış anlatımlarından ibarettir *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.