Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Refik Halit Karay Memleket Hikayeleri Özeti

Refik Halit Karay Memleket Hikayeleri Özeti
0
191

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Refik Halit Karay Memleket Hikayeleri

Şeftali Bahçeleri:

Akdeniz kıyılarındaki bir kasabanın tabiatı bir yaz günü tanımlama edilirBu ufak Anadolu kasabasında, iklim çok yumuşak geçmekte, yaz günlerinde ise heryeri şeftali kokuları sarmaktadır Akşamüzerileri, çoğu kasabaya sabit memurlar deniz kıyısına eğlenmeye giderler İçkiler, türlü eğlenceler, yiyecekler, çalgılar bu akşamların vazgeçilmez alışkanlıkları olmuştur Burası Anadolunun Sadabadıdır Sazlar çalınır, gazeller okunur, her türlü keyif düşkünlüğü kol gezer Bu kasabaya tayini meydana çıkan memurlar buranın hoşgörü ve sefasına alışmakta, buraya yerleşerek havuzlu, kameriyeli evler yaptırmaktadırlar Devrin İstanbulda hoş görmediği eğlenceler, burada, rahatlıkla yapılmaktadır Memurlar, resmi işler, tam olarak boşlamıştır Bu kasabaya yeni bir yazı işleri müdürü görev edilir Adı Agah olan yeni yazı işleri müdürü, kasabaya geldiği birincil gün dairede ikindi vakti kimsenin olmamasına fazla şaşırır Öğle vakti, dairedeki herkes şakalar yaparak neşeli sahile inmektedir Agah Bey tüm bunlara fazla şaşırır Kendisi idealist bir kişidir Mülkiyeden çıktıktan sonradan Avrupaya kaçmış, İstanbula gelince dört ay her tarafında nezarete gücenmiş, daha sonrada Anadoluya bu işe atanmıştır Bu memuriyetle kendini göstermeye, bu köyü düzeltmeye karar vermiştir Kesintisiz çalışacaktır Ama kasabadaki cümbür cemaat aksine tembel, miskin ve eğlence düşkündür Mutasarrıf ona ilk gün, rahatına bakmasını söylemiştir Evkaf memuru daha da ileri gitgide artarak, eğlenmesi için bütün imkanları önüne sürebileceğini ima etmiştir Önceleri bütün bu tekliflere direnmiş, köyde tek başına kalmasına karşın eğlencelere katılmamıştır Sıkıntıdan boğulmakta, dairede kimse için çalışamamaktadırHiçbir idealini gerçekleştiremeyeceğini anlamaya başlar Bir gün, muhasebeci dayatır, herhalde şeftali bahçelerine gelmesini ister İkindi üzeri, bir merkebe binerler İğde, böğürtlen, şeftali ağaçları ile süslü, su sesleri içindeki bahçelere giderler Kesintisiz yiyip içerler Fazla eğlenirler Ertesi günü çok yorgun olduğu için Agah bey işe gitmez Lakin daha sonraki saatlerde yeniden şeftali bahçelerine gider Eğlenir, havuzda yüzer Agah bey, artık bütün eğlencelere katılmaktadır Diğer memurlar gibi o da bir merkep almıştır, sahile daha basit inmek için Agah bey artık hiç kastetmek istememekte, eğlencelerden daireye gitgide artarak zaman bulamamaktadır Kasabaya geldiği ilk günkü yalnızlığı, alıştırma aşkını düşündükçe kendine gülmekte ve toyluk işte demektedir

Boz Eşek:

Irmaktan su taşıyan çocuklar, dağ yolunda yere yatmış bir yaşlı ve yanında dolaşan boz bir eşek görürlerÇocuklar köye gitgide artarak Hüsmen hocaya durumu anlatırlar Akşam olmaktadır Hüsmen hoca ile birkaç köylü ihtiyarı aramaya giderler Ihtiyar adam, sık sık solumakta, göğsünü göstermektedir Ama hırıltıyla konuşabilen ihtiyarın ölmek üzere olduğunu düşünürler Lakin yaşlı adam gitgide canlanır Çocuk bakışlarıyla bakan ihtiyar adamı ve eşeğini köye götürürler
Köyde, Hüsmen, herkese misafirlerinin olduğunu duyurur Hava iyice kararmıştır Köy, en yakın kasabaya iki gün uzaklıkta olduğu için köye tanıdık olmayan biri çok nadir gelmektedir Oysa bir vilayetten diğerine geçen arabasız yolcular bazen bu köye uğramaktadır Bu gelenler de bu fakir köyde el üstünde tutulmaktadır Yaşlı adam biraz rahatlar İhtiyara süt getirirlerHasta adam çevresindekileri yanına çağırır ve onlara eşeği ve kemerinde dizili sekiz altının Mekkeye vakfedilmesini söyledikten sonradan ruhunu teslim eder Köylüler, cenazeyi defnettikten daha sonra kara kara düşünmeye başlarlar Vasiyeti yerine getirmeleri gerekmektedir Kadıya danışmaya karar verilir Hafta içinde Hüsmen eşeği yanına alıp kasabaya gidecektir bu vesileyle eşeği bir itimat olarak gören köylüler ona bir sürü yem verirler, hiçbiri iş yüklemezler Bir kasabadan dönüş esnasında Hüsmenin yanında manâsız eşek yoktur Kadı, Mekkeye ulaştırılacağını söyleyerek alıkoymuştur Bütün köylüler fazla rahatlar Vasiyeti yerine getirmekten mutludurlar Olayın yılında kasabaya pirinç satmaya giden Hüsmen hoca, Pazar yerinin ortasında kadıyı (lakabı kabak kadıdır) boz eşeğin üstünde görür görmez şaşkınlık ve ıstırap içinde kala kalır


Baş Kahramanlar: Agah bey, Hüsmen öğretmen *
 
858,505Konular
982,666Mesajlar
33,048Kullanıcılar
Mega00Son üye
Üst Alt