iltasyazilim
FD Üye
Ramazan ayının başlayış ve bitişi ile bayram gününün dürüst olarak tesbit edilmesi, İslam dünyasında tartışılan en manâlı konulardan biridir Bambaşka hesaplamalar sebebiyle İslam ülkelerinden bazıları Ramazan'a ve Bayram'a bir gün önce veya sonradan girer Ramazan, Şevval ve Zilhicce gibi kameri aylara ait hilaller gözlemle tesbit edildiği gibi bunlar astronomik hesaplarla da belirlenebilir İslamın birincil yıllarında gökbilim bilimi ayın hareketleri hakkında belirlenmiş ve içten bilgi verecek seviyede olmadığından Ramazan ayının başlangıcı ile bayram, yeni hilal görülerek tesbit ediliyordu
Astronomi bu gün belirlenmiş sonuçlar vermekte, astronomik hesaplarla fazla önceden ayın hareketleri saat, dakika ve saniyesine dek tesbit edilmektedir Astronominin bugünkü kadar muhakkak ve yaygın olmadığı yüzyıllarda bile İslam alimlerinin bir bölümü Ramazanın başlangıcı ile bitiminin astronomik hesaplarla tesbit edilebileceğini ve buna tarafından oruca başlanıp bayram yapılabileceğini belirtmişlerdir
Bu gün ise, astronomi ilmi ayın hareketleri hakkında içten ve belli data verecek seviyeye gelmiş, kameri aybaşlarının tesbitindeki şüpheler ortadan kalkmıştır Ramazan ve bayram hilallerinin tesbiti için yapılan gözlemler de astronomik hesapların doğruluğunu göstermiştir
İster hilali görerek, ister astronomik hesaplarla olsun kasıt, Ramazanın açılış ve bitiş günleri ile bayram tarihlerinin dürüst olarak belirlenmesidir
İslam, ilim ve tecrübeye büyük ağırlık vermiş, İslam bilginleri ilmin derhal her dalında olduğu gibi astronominin gelişmesinde de değerli incelemeler yapmışlardır Koşul böyle olunca, ayın ve güneşin hareketleri hakkında kesin bilgiler veren ve öyle çok kolaylıklar sağlayan astronomiden oruç vaktinin belirlenmesinde ilme büyük layık veren bir dinin mensupları olan müslümanların yararlanması gerekmez mi?
Astronomik hesaplarla kameri ayların tesbiti, bu gün ortaya atılmış bir gösterme değildir Asırlarca öncesinden itibaren bu yolla, Ramazan ve bayramların tesbit edilmesinin caiz olduğu görüşünde olan pek çok İslam alimi geldiği gibi, günümüzdeki ilim adamlarının çoğunluğu da bu görüşü benimsemektedir
Kaldı oysa, namaz vakitleri de ilk zamanlar anlaşılan güneşin hareketine (sahiden ise dünyanın güneş civarda dönmesine) tabi olarak ışık ve gölge durumlarına kadar çıplak gözle tesbit edildiği halde, günümüzde tekrar kitap ve sünnetteki ölçüler başlıca alınarak önceden hesapla belirlenip takvimlerde gösterilmektedir
Günlük orucun başlangıç (imsak) ve bitiş (iftar) vakitlerinin tesbiti de yine güneşe kadar namaz vakitlerinde olduğu gibi astronomik hesaplarla yapılmaktadır Hesapla yapılan bu tesbitleri dileyen kimse, gözlemle de yapabilir
*
Astronomi bu gün belirlenmiş sonuçlar vermekte, astronomik hesaplarla fazla önceden ayın hareketleri saat, dakika ve saniyesine dek tesbit edilmektedir Astronominin bugünkü kadar muhakkak ve yaygın olmadığı yüzyıllarda bile İslam alimlerinin bir bölümü Ramazanın başlangıcı ile bitiminin astronomik hesaplarla tesbit edilebileceğini ve buna tarafından oruca başlanıp bayram yapılabileceğini belirtmişlerdir
Bu gün ise, astronomi ilmi ayın hareketleri hakkında içten ve belli data verecek seviyeye gelmiş, kameri aybaşlarının tesbitindeki şüpheler ortadan kalkmıştır Ramazan ve bayram hilallerinin tesbiti için yapılan gözlemler de astronomik hesapların doğruluğunu göstermiştir
İster hilali görerek, ister astronomik hesaplarla olsun kasıt, Ramazanın açılış ve bitiş günleri ile bayram tarihlerinin dürüst olarak belirlenmesidir
İslam, ilim ve tecrübeye büyük ağırlık vermiş, İslam bilginleri ilmin derhal her dalında olduğu gibi astronominin gelişmesinde de değerli incelemeler yapmışlardır Koşul böyle olunca, ayın ve güneşin hareketleri hakkında kesin bilgiler veren ve öyle çok kolaylıklar sağlayan astronomiden oruç vaktinin belirlenmesinde ilme büyük layık veren bir dinin mensupları olan müslümanların yararlanması gerekmez mi?
Astronomik hesaplarla kameri ayların tesbiti, bu gün ortaya atılmış bir gösterme değildir Asırlarca öncesinden itibaren bu yolla, Ramazan ve bayramların tesbit edilmesinin caiz olduğu görüşünde olan pek çok İslam alimi geldiği gibi, günümüzdeki ilim adamlarının çoğunluğu da bu görüşü benimsemektedir
Kaldı oysa, namaz vakitleri de ilk zamanlar anlaşılan güneşin hareketine (sahiden ise dünyanın güneş civarda dönmesine) tabi olarak ışık ve gölge durumlarına kadar çıplak gözle tesbit edildiği halde, günümüzde tekrar kitap ve sünnetteki ölçüler başlıca alınarak önceden hesapla belirlenip takvimlerde gösterilmektedir
Günlük orucun başlangıç (imsak) ve bitiş (iftar) vakitlerinin tesbiti de yine güneşe kadar namaz vakitlerinde olduğu gibi astronomik hesaplarla yapılmaktadır Hesapla yapılan bu tesbitleri dileyen kimse, gözlemle de yapabilir
*