iltasyazilim
FD Üye
Bîçare hakikatlar, kıymetsiz ellerde kıymetsiz olur
Sıkıntı, sefahetin muallimidir Ye's, dalaleti fikrin; zulmeti kalb, ruh sıkıntısının menba'ıdır
Nisyan dahi bir nimettir Yalnız her günün âlâmını çektirir, müterakimi unutturur
Cennet olmazsa, Cehennem tazib etmez
Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir Bir derman, haddinden geçse, dert getirir
Düşmanın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur; düşmanın dostu, dost kaldıkça düşmandır
Şöhret, insanın malı olmayanı dahi insana maleder
Herşeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür
İnsanları canlandıran emeldir; öldüren ye'stir
Güzel gören, güzel düşünür Güzel düşünen, hayatından lezzet alır
Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba'ı Kur'andır
Lugat
yeis: ümitsizlik
dalaleti fikir: düşüncede olan sapkınlık
zulmeti kalb: kalbin karanlık olması
nisyan: unutkanlık
âlâm: elem
müterakim: birikmiş
tazib: azab etme
Marîz: marazı olan,hasta
âlil: illetli,hasta,sakat
ittiba'ı Kur'an: Kur'an'a tabi olma
Bir noktayı tam yerinde icad etmek için, bütün kâinatı icad edecek bir kudreti gayrı mütenâhi lâzımdır Zira, şu kitabı kebîri kâinatın herbir harfinin, bahusus zîhayat herbir harfinin, herbir cümlesine müteveccih birer yüzü, nâzır birer gözü vardır
Mektubat | Hakikat Çekirdekleri | 453
Esbaba tesiri hakikî verilmemiş; vahdet ve celÂl öyle ister Lâkin, mülk cihetinde, esbab desti kudrete perde olmuştur; izzet ve azamet öyle istertâ, nazarı zâhirde, desti kudret mülk cihetindeki umuru hasise ile mübaşir görülmesin
Mektubat | Hakikat Çekirdekleri | 453
her hakiki hasenât gibi, cesâretin dahi menbaı imândır, ubûdiyettir
Sözler | Üçüncü Söz | 25
Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış, yuvalarına dönmeli
Sözler | Lemeât | 668
Lezzetlerin zevalinden sonra kalan dumanları, günahlarıdır
Mesnevi Nuriye | Katre | 61
Kabre gideceğini bil, öyle hazırlan
Lem'alar | Yirmi Beşinci Lem'a | 207
Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz (Hadisi Şerif: Tirmizî, Zühd: 4, Kıyâmet: 26; Nesâî, Cenâiz: 3; İbni Mâce, Zühd: 31; elHâkim, elMüstedrek, 4:321)
Lem'alar | Yirmi Birinci Lem'a | 167
Dost istersen Allah yeter Evet, O dost ise herşey dosttur
Mektubat | Yirmi Üçüncü Mektup | 273
Misafir olan kimse, beraberce getiremediği birşeye kalbini bağlamaz
Mesnevi Nuriye | Habbe | 101
Ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur
Şualar | On Birinci Şuâ Dördüncü Mesele | 184
Sıkıntı, sefahetin muallimidir Ye's, dalaleti fikrin; zulmeti kalb, ruh sıkıntısının menba'ıdır
Nisyan dahi bir nimettir Yalnız her günün âlâmını çektirir, müterakimi unutturur
Cennet olmazsa, Cehennem tazib etmez
Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir Bir derman, haddinden geçse, dert getirir
Düşmanın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur; düşmanın dostu, dost kaldıkça düşmandır
Şöhret, insanın malı olmayanı dahi insana maleder
Herşeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür
İnsanları canlandıran emeldir; öldüren ye'stir
Güzel gören, güzel düşünür Güzel düşünen, hayatından lezzet alır
Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba'ı Kur'andır
Lugat
yeis: ümitsizlik
dalaleti fikir: düşüncede olan sapkınlık
zulmeti kalb: kalbin karanlık olması
nisyan: unutkanlık
âlâm: elem
müterakim: birikmiş
tazib: azab etme
Marîz: marazı olan,hasta
âlil: illetli,hasta,sakat
ittiba'ı Kur'an: Kur'an'a tabi olma
Bir noktayı tam yerinde icad etmek için, bütün kâinatı icad edecek bir kudreti gayrı mütenâhi lâzımdır Zira, şu kitabı kebîri kâinatın herbir harfinin, bahusus zîhayat herbir harfinin, herbir cümlesine müteveccih birer yüzü, nâzır birer gözü vardır
Mektubat | Hakikat Çekirdekleri | 453
Esbaba tesiri hakikî verilmemiş; vahdet ve celÂl öyle ister Lâkin, mülk cihetinde, esbab desti kudrete perde olmuştur; izzet ve azamet öyle istertâ, nazarı zâhirde, desti kudret mülk cihetindeki umuru hasise ile mübaşir görülmesin
Mektubat | Hakikat Çekirdekleri | 453
her hakiki hasenât gibi, cesâretin dahi menbaı imândır, ubûdiyettir
Sözler | Üçüncü Söz | 25
Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış, yuvalarına dönmeli
Sözler | Lemeât | 668
Lezzetlerin zevalinden sonra kalan dumanları, günahlarıdır
Mesnevi Nuriye | Katre | 61
Kabre gideceğini bil, öyle hazırlan
Lem'alar | Yirmi Beşinci Lem'a | 207
Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz (Hadisi Şerif: Tirmizî, Zühd: 4, Kıyâmet: 26; Nesâî, Cenâiz: 3; İbni Mâce, Zühd: 31; elHâkim, elMüstedrek, 4:321)
Lem'alar | Yirmi Birinci Lem'a | 167
Dost istersen Allah yeter Evet, O dost ise herşey dosttur
Mektubat | Yirmi Üçüncü Mektup | 273
Misafir olan kimse, beraberce getiremediği birşeye kalbini bağlamaz
Mesnevi Nuriye | Habbe | 101
Ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur
Şualar | On Birinci Şuâ Dördüncü Mesele | 184