Peygamberlere iman bize neler kazandırır?

İnsan, irade sahibi bir mahlûk Dilediği şeyi konuşabiliyor; birkaç heceye mahkûm yok İstediği yöne gidebiliyor; muhakkak bir mekâna hapsedilmemiş Ve insan, toplum hayatı süren bir varlık; diğer insanlarla çok yönü olan münasebet halinde

İşte insan, bu irade ve özgürlük nimetiyle birlikte büyük bir imtihana yan tutulmuş Cennet ve cehenneme o aday kılınmış Yol kavşağına o oturtulmuş öte yandan insan, canlısıyla ve cansızıyla, âlemdeki bir fazla varlığın karakterlerini az daha bünyesinde toplamış Taş gibi sert de olabiliyor, pamuk gibi yumuşak da Kurnazlıkta tilkileri, merhametsizlikte canavarları fazla geri bırakabiliyor O Kadar ise, her yöne gidebilen, dilediğini yapabilen, doğru ve yanlış hareket edebilen ve çok öbür ve hatta birbirine zıt şeyler söyleyebilen bu varlık için bir kılavuz gerekiyor

Bu yol gösterici, “düşünce olamaz Çünkü zihin, şu varlık âlemini kimin yarattığını, insandan neler istediğini, hangi işlerden razı olduğunu, vefat ötesinin hangi beldeye çıktığını ve böyle daha nice soruları cevaplandıracak güçte değil İşte insan aklının metafizik sahadaki bu acizliği, insana yol gösterecek bir başka rehberi zorunlu kılar Bu rehber ise peygamberdir

Peygamber, Cenâbı Hakk ’ın razı olduğu insan modelidir Taklit edilmesiyle hakikate ve hidayete kavuşulan örnek şahsiyettir Ve peygamber, ismet sıfatına sahiptir Yani, ondan, Allah ’ın razı olmayacağı hiçbir söz, fiil ve hareket sâdır olmaz O, bu noktada ilâhî bir murakabe ve rabbanî bir sigorta altındadır Ayrıca sözleri, hem işleri, keza de hâlleri millet için birer hidayet meşalesidir “Resul sıfatıyla insanlara sadece hakkı, doğruyu, güzeli emreder ve bunlara “abd sıfatıyla, en ileri seviyede, kendisi uyar

İşte böyle bir insanın peygamberliğine iman eden ve ona yan olan ahali da muhakkak kurtuluşa ereceklerdir *