Peygamberimizin Şemaili - 1

Hazreti Ali (ALLAH ondan razı olsun), Hazreti Peygamber (ALLAH'ın salât ve selamı Onun üzerine olsun)' i vasfettiği zaman, şöyle buyurdu:

Hazreti Peygamberin boyu ne fazla kısa, ne de fazla uzundu, orta boyluydu Ne kıvırcık kısa ne düz uzun saçlı; saçı, kıvırcıkla düz arasında idi Değirmi (yuvarlak) yüzlü, duru beyaz tenli, iri ve siyah gözlü, uzun kirpikliydi Kocaman kemikli ve geniş omuzluydu Göğsü, ortadan karnına kadar kılsızdı İki avucu ve tabanları dolgundu Yürüdüğü süre, yarı tepecik aşağıda iner gibi rahatlıkla ilerlerdi Sağına ve soluna baktığında bütün vücuduyla dönerdi İki omuzu arasında Nübüvvet Mührüvardı Bu Onun sonuncu peygamber oluşunun nişanesi idi O, insanların en cömert gönüllüsü, en içten sözlüsü, en yumuşak huylusu, en dost canlısıydı Kendilerini birden görenler Onun heybeti karşısında sarsıntı geçirirler, ama üstün vasıflarını mahsus sohbetinde bulunanlar ise, Onu her şeyden çok severlerdi

Oturuş tarzları: Peygamberimiz (iddia) kimseye darlık vermemek için,ashab içinde ayaklarını uzatıp oturdukları vaki değildir Umumiyetle kıbleye müteveccih otururlardı Yanlarına gelen misafirlerin altına birçok zaman sırtlarında ancak abayı serer ve otururlardı Bazen de misafirlerine kendi minderlerini verirlerdi

Konuşmaları: Peygamberimizin konuşmaları tatlı ve tesirli idi Laf söyledikleri zaman gür ve yüksek sesle, kelimeleri tane tane söylerdi Hatta dinleyenler sözlerini ezberleyebilirlerdi Sözlerini umumiyetle üç defa tekrar ederler,hitabe esnasında başını yukarıya kaldırırlardı Kimseye kötü laf söylemez ve kimsenin sözünü kesmezdi Boş söz katiyen konuşmazlardı

Peygamberimizin ilk zevceleri Hz Hatice(ra) validemizin ilk kocasından Hind adında bir oğlu vardı Hz Hind (ra) iyi bir hatipti Hz Hasan bir gün Hind'e Peygamberin konuşma tarzı nasıldı?diye sormuş O da: Peygamber her zaman düşünür ve sükutu yaşlı ederlerdi Lüzum hasıl olmadıkça konuşmazlardı Konuştukları zamanda her kelimeyi açık ve fasih olarak söylerlerdi Elleriyle göze çarpan ettikleri vakit bütün kolunu kaldırırlardı Bir şeye taaccüb edince elini içeri çevirirlerdi Ara Sıra bir şey söylerken iki elini birbirine çarparlardı Söz esnasında latife yaparak, gözlerini öne indirirlerdi Arada Bir güler,ama ekseriya gülümseme ederlerdi
Bir Takım rivayetlere tarafından de Peygamberimiz hiçbir vakit kahkaha ile gülmemişlerdi Resuli Ekrem hiddetli hallerinde de,alışılagelmiş zamanlarında da her zaman hakkı söylerlerdi Kendileri hoş konuşurlar ve güzel konuşmayanlara da övgü etmezlerdi Konuşulması ve anlatılması gereken bazı şeylere kinaye yolu ile işaret ederlerdi Kendileri sustukları zaman ashab konuşurlardı

Giyinişleri: Resulu Ekrem hazretleri giyinişlerinde muayyen bir stil peşine düşüp takip etmezler; izar, rida,gömlek ve cübbeden ne bulurlarsa onu giyerlerdi Sade giyinmeyi severler,yeşil elbiseden hoşlanır ve ekseriya beyaz giyerlerdi Ara Sıra işleme kaftan giydikleri de olurdu Beyaz tenlerine fazla güzel yakışan atlastan bir kaftanları vardı Elbiselerini topuktan aşağı uzatmazlardı Sarığının taylasanını omuzları arasına sarkıtırlardı Bir Takım rivayetlere tarafından Allah'ın Resulü Hullei humra denilen,üstünde kırmızı çizgiler bulunan yemen kumaşı kullanırlardı Resulullahın irtihalini müteakip Hz Aişe O'nun son dakikaları esnasında giydikleri elbiseyi halka göstermişlerdi Bunlar yamalı bir örtü,el dokuması sert bir entariden ibaretti Peygamberimizin ayakkabıları filika şeklinde olup,bağları bağlanıp bu suretle ayaklarını tutarlardı

Umumi adetleri: Peygamberimiz umumiyetle sağ eliyle meslek görmeyi severlerdi Ayakkabılarını giyerken önce sağ ayakkabılarını giyerlerdi Camiye girerken önce sağ ayağıyla adım atarlar,olur ya birşey dağıtacak olursalar sağında bulunanlardan başlar ve bir meslek yapacakları süre besmele çekerlerdi Elbiseyi de önce sağdan giyerler,soldan çıkarırlardı
Hz Enes(ra) diyorlar oysa: Resulullah(tez) bir gün evime gelerek su istediler,ben de süt getirdim O'nun solunda Hz Ebubekir,önünde Hz Ömer,sağ tarafında da bir bedevi oturuyordu Peygamberimiz sütü içtikten sonra Hz Ömer kabı Hz Ebubekire uzatmak istemişti Resulu Ekremse sağ tarafında yer alan bedeviye ikramını istemişti
Peygamberimiz ashabı künyeleriyle çağırır çocuğu olan kadınlara da künyeleriyle seslenirlerdi Çocuğu olmayan kadınlara da bir künye bulur ve pek seslenirlerdi Bu Nedenle herkesin gönlünü güzel ederlerdi

Yemek yiyiş tarzları: Peygamberimiz zâhidane bir hayat yaşadıklarından,bulduklarını yerler ve kalabalıkla yemekten hoşgörü duyarlardı Yemeği yere diz çöküp,iki ayağı üzerine oturarak,besmele ile yerlerdi Sıcak yemek yemek yemezle ve sıcak yemekte bolluk olmayacağını söylerlerdi Sıcak yemekte bolluk yoktur Allahu Teala bize ateş yedirmez Böylece ise yemeği soğutunbuyurmuşlardır
Bir gün Hz Osman Rasulullah'a palûze yemeği getirdi Resulu Ekrem yemeği yedikten sonradan Bu nedir ve nasıl yapılır?diye sordu Hz Osman anam babam sana feda olsun ya Resulullah! Yağ ile balı tavaya koyar ateşle eritiriz Daha Sonra buğday ununun özünü alır,tavaya dökeriz Sonra katılaşıncaya değin karıştırırız Daha Sonra gördüğünüz gibi helva olurdedi Peygamber de gerçekte hoş yemek buyurdular
Allah Rasulü elenmemiş arpa unundan yapılan ekmeği yerler,salatalığı da taze hurma ve tuzlu ile yerlerdi Su içerken üç kerede içmeyi adet edinmişlerdi Her defasında besmele ile başlar ve hamd ile bitirirlerdi Cemaat için su ya da süt içtiklerinde kabı anında sağındakine verir,bu nedenle devretmesini özlem ederlerdi İçtikleri kaba üflemezler,nefes vermezlerdi Kabı uzaklaştırdıktan sonradan nefes alır veya verirlerdi Evin içinde bir cariyeden daha çekingen hareket ederler,yemek yemek istemezler;oysa sofra kurulursa yerlerdi Yedirilinden yer,içirilinden içerdi Gıda ve içeceği kişisel olarak kendisi aldıkları da olurdu

Yolculuk sırasında adetleri: Peygamberimiz cihad ve umre için yola çıktıkları süre,kendilerine refakat edecek zevcelerini de kura ile tahsis ederlerdi Peygamber umumiyetle perşembe günleri yola çıkmaktan hoşlanırlar,sabahleyin erkenden yola çıkmayı seçim ederlerdi Bineğine binerkenBismillahderler,üzerine yerleşince üç defa tekbir getirerek,hamd ederlerdi Yolda tepeye çıktıkça tekbir, yokuş indikçe de tesbih ederlerdi Yolculuktan dönünce önce camiye giderler,iki rekat namaz kılarlar,daha sonra evlerine giderek aileleriyle görüşürlerdi
Allah Rasulü yolda yürürken sağa sola bakmadan,neredeyse bir yokuştan aşağı iner gibi rahat ve çabucak yürürlerdi Yürüme sırasında minik lakin sık adım atarlardı Yanlarında gidenler birçok süre geri kalır veya güçlükle yetişebilirlerdi Bir şeye ya da bir yere görmek icap ederse bütün vücutları ile dönüp o kadar bakarlardı

Hz Ali'nin (ra) beyanına kadar Peygamberimiz Efendimiz (sav):

* Uzuna yakın orta boylu, kocaman kemikli, iri yapılı, enerjik kuvvetli ve yakışıklı bir insandı
* Cildi yumuşak, teni kırmızıya çalan beyazdı
* Kirpikleri siyah ve uzundu
* Gözleri kara ve büyükçe idi
* İki kaşının arası açık, ama kaşları birbirine yakındı
* Saçları ne dümdüz ne de kıvırcıktı
* Sakalı sık ve bir tutamdı
* Büyük başlı ve hilâl kaşlıydı
* Alnı yüksek, burnu çekme, boynu uzun, göğsü genişti
* Karnı ile göğsü bir idi, şişman değildi Çelimsiz da değildi, sıkı etliydi
* Ayaklarının altı çukur idi; düz taban değildi
* Gözleri uzağı görür, kulakları uzaktan ses alırdı
* Ağızları genişçe idi
* Dişleri sıktı
* Yüzünün bütün çizgileri görünürdü
* Omuzları etli, omuz kemikleri enliydi

***

Ebu Hureyre (ra) Peygamberimiz Efendimiz (sav)'i tanıtırken şu vasıflarla vasfetmişti:
* Peygamberimiz Efendimiz, orta boylu idi, ama uzuna daha yakındı
* Beyaz tenli idi
* Sakal kılları siyahtı
* Dişleri çok güzeldi
* Gözlerinin kirpikleri sık ve uzundu
* İki omuz arası genişti
* Yanakları ne şişmiş ne de çöküktü
* Ayağının tam olarak yere basardı
* Bütün vücuduyla öne döner ve bütün vücuduyla arkaya dönerdi
* Ne O'ndan önce ve ne de O'ndan sonra güzellikte O'nun gibisini görmedim

***

Sahâbei Kiram'dan Câbir bin Semure (ra) de Efendimiz Aleyhisselâtu Vesselam'ın maddi halini şu vasıflarla tanıtmıştır
Demiştir ancak:
* Ben mehtaplı bir gecede Peygamber Aleyhisselam'ı gördüm Üstünde bir cübbe vardı Rasulüllah'ın nurlu yüzü ile ay'ın yüzünden hangisinin daha güzel olduğunu tesbit etmek maksadıyla önce Allah'ın Rasûlünün yüzüne baktım; daha sonra da ay'ın yüzüne baktım Vallahi bana göre, Peygamberimiz Efendimizin o mübârek yüzleri Ay'dan çok daha güzeldi


***

Sahâbe'den Berâ bin Azib (ra) de Rasûlüllah (sav) Efendimizi şöyle vasfetmiştir:
* Peygamberimiz Efendimiz (sav) orta boylu idi
* İki omuzlarının arası genişçe idi
* Mübarek başlarından omuzlarına doğru uzanan saçları, kulak yumuşağına kadar inerdi
* Peygamber Aleyhisselam (sav) böylece güzeldi ki, ben ondan daha hoş bir kimse görmedim

***

Kaynaklar:
1 Tirmizi, Şemail ve Menakıb h 3638

2 Nesai, 8183

3 Müslim, Fezail b 9193

4 Buhari Libas: 75758; menâkıb: 4164165

5 Edebu'l Müfret: 2520, 659
*