nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Peygamberimizin Kokusu, Gülüşü ,Oturuşu ve Konuşması
Hz Peygamber ( sas) rengi görünmeyen ve başkalarını rahatsız edecek derecede ağır olmayan hoş kokular ikramedilince severek kullanır, reyhan çiçeği gibi hoş kokulu çiçekler ikram edilince de geri çevirmezdi Koku kullanması konusunda sahabenin rivayetleri vardır Yine ashabı kiramın naklettiğine tarafından Hz Peygamber ( sas) ’in mübarek bedeni ve teri Yunus Emre ’nin “ Gül Muhammed teridir mısralarında kastettiği manaya yerinde bir şekilde hoş bir koku gibi kokuyordu Hz Aişe ’nin bildirdiğine kadar Hz Peygamber ( sas) yavaş yavaş konuşur, her sözün arasını ayırt ederdi, hatta dinleyen onu ezberleyebilirdi Çok çok iyi anlaşılması gereken sözleri üçer kere tekrarlardı Bu Nedenle dinleyen arasında konuyu anlamayan kalmazdı Peygamberimiz ( sas) konuşurken muhatabının us ve anlayış seviyesini gözetirdi Hz Aişe diyor ama: “ Rasulüllah ( sas) sözü, sizin birbirinize zincirlediğiniz gibi oyalayarak anlatmak itiyadında değildir O, sözü, ayıra ayıra söylerdi, dinleyenlerin gönüllerine sinerdi Cabir b Semure ( ra) ’dan rivayete kadar Hz Peygamber ( sas) can sıkıcı ölçüye varan bir aşırılıkta gülmezdi Onun gülmesi tebessümdü Hind b Işık Halkası ’nin verdiği bilgiye takriben, Peygamberimiz ( sas) her tebbesüm edişinde dişleri inci adam başına gibi görünürdü Abdullahb Haris hazretleri de peygamberimizin ( sas) sevimliliğini ve güler yüzlülüğünü şöyle anlatır: “ Rasulullah ’tan daha çok tebessüm eden kimse görmedim Peygamberimiz ( sas) sağ tarafına sağ yanı üzere yatarak uyurdu ve şu duayı yapardı: “ Ya Rabbi! Beni, kullarını tekrar dirilteceğin günde azabından koru! Yatarken şu dualardan birini yaptigi da söylenir: “ Allah ’ım! Senin adınla uyur, senin adınla uyanırım “ Allah ’a hamd olsun Bize yedirdi, içirdi, ihtiyaçlarımızı giderdi, evlerimize sığındırdı Nice yaratıklar vardır oysa, istedikleri ölçüde yiyecek içecekleri ve akşam olunca barıncakları meskenleri yoktur Uykudan uyandığında ise şöyle dua ederdi: “ Allah ’a hamdolsun ki, bizi uyuttuktan sonra uyandırdı, dönüş O ’nadır Hz Peygamber ( sas) komşu devlet hükümdarlarina göndermiş oldugu mektuplarin altini mühürlemek gayesiyle üstünde üç satirda “ Muhammed rasulüllah yazılı bir mühür kullanmaktaydı Yazı akik taşı üstüne işlenmiş olup mührün maddedi gümüştendi Yüzük biçiminde olup Peygamberimiz ( sas) onu parmağına takıyordu Yazdırdığı resmi evrakı mühürlemek için parmağından çıkarır, mühürledikten sonradan baştan takardı Sahabei Kiram ’ın anlattığına göre Hz Peygamber ( sas) ciddiyet ve teenni üzere sözde iniş altında vuruyormuş gibi dikkatle yürürdü Ayaklarını yere sürtmez, sürüyerek şamata çıkarmazdı boşuna güçlük verecek tarzda sür ’atli yürümekten de kaçınırdı
Diz üstü oturur, bağdaş kurar, ara sıra da uyluklarını karnına çekip ellerini dizlerinin üzerinde bağlardı Sırtüstü istirahat ederken terbiye mahallinin açılmamasına özen gösterirdi Otururken yemek yeme durumu hariç sağ ya da sol tarafına yastık koyup dayanırdı Yemekte bundan kaçınmasının sebebi bur nesil oturuşun gurur ve gurur işareti sayılmasıydı Peygamberimiz ( sas) gururlu değil, aksine mütevazı idi *
Hz Peygamber ( sas) rengi görünmeyen ve başkalarını rahatsız edecek derecede ağır olmayan hoş kokular ikramedilince severek kullanır, reyhan çiçeği gibi hoş kokulu çiçekler ikram edilince de geri çevirmezdi Koku kullanması konusunda sahabenin rivayetleri vardır Yine ashabı kiramın naklettiğine tarafından Hz Peygamber ( sas) ’in mübarek bedeni ve teri Yunus Emre ’nin “ Gül Muhammed teridir mısralarında kastettiği manaya yerinde bir şekilde hoş bir koku gibi kokuyordu Hz Aişe ’nin bildirdiğine kadar Hz Peygamber ( sas) yavaş yavaş konuşur, her sözün arasını ayırt ederdi, hatta dinleyen onu ezberleyebilirdi Çok çok iyi anlaşılması gereken sözleri üçer kere tekrarlardı Bu Nedenle dinleyen arasında konuyu anlamayan kalmazdı Peygamberimiz ( sas) konuşurken muhatabının us ve anlayış seviyesini gözetirdi Hz Aişe diyor ama: “ Rasulüllah ( sas) sözü, sizin birbirinize zincirlediğiniz gibi oyalayarak anlatmak itiyadında değildir O, sözü, ayıra ayıra söylerdi, dinleyenlerin gönüllerine sinerdi Cabir b Semure ( ra) ’dan rivayete kadar Hz Peygamber ( sas) can sıkıcı ölçüye varan bir aşırılıkta gülmezdi Onun gülmesi tebessümdü Hind b Işık Halkası ’nin verdiği bilgiye takriben, Peygamberimiz ( sas) her tebbesüm edişinde dişleri inci adam başına gibi görünürdü Abdullahb Haris hazretleri de peygamberimizin ( sas) sevimliliğini ve güler yüzlülüğünü şöyle anlatır: “ Rasulullah ’tan daha çok tebessüm eden kimse görmedim Peygamberimiz ( sas) sağ tarafına sağ yanı üzere yatarak uyurdu ve şu duayı yapardı: “ Ya Rabbi! Beni, kullarını tekrar dirilteceğin günde azabından koru! Yatarken şu dualardan birini yaptigi da söylenir: “ Allah ’ım! Senin adınla uyur, senin adınla uyanırım “ Allah ’a hamd olsun Bize yedirdi, içirdi, ihtiyaçlarımızı giderdi, evlerimize sığındırdı Nice yaratıklar vardır oysa, istedikleri ölçüde yiyecek içecekleri ve akşam olunca barıncakları meskenleri yoktur Uykudan uyandığında ise şöyle dua ederdi: “ Allah ’a hamdolsun ki, bizi uyuttuktan sonra uyandırdı, dönüş O ’nadır Hz Peygamber ( sas) komşu devlet hükümdarlarina göndermiş oldugu mektuplarin altini mühürlemek gayesiyle üstünde üç satirda “ Muhammed rasulüllah yazılı bir mühür kullanmaktaydı Yazı akik taşı üstüne işlenmiş olup mührün maddedi gümüştendi Yüzük biçiminde olup Peygamberimiz ( sas) onu parmağına takıyordu Yazdırdığı resmi evrakı mühürlemek için parmağından çıkarır, mühürledikten sonradan baştan takardı Sahabei Kiram ’ın anlattığına göre Hz Peygamber ( sas) ciddiyet ve teenni üzere sözde iniş altında vuruyormuş gibi dikkatle yürürdü Ayaklarını yere sürtmez, sürüyerek şamata çıkarmazdı boşuna güçlük verecek tarzda sür ’atli yürümekten de kaçınırdı
Diz üstü oturur, bağdaş kurar, ara sıra da uyluklarını karnına çekip ellerini dizlerinin üzerinde bağlardı Sırtüstü istirahat ederken terbiye mahallinin açılmamasına özen gösterirdi Otururken yemek yeme durumu hariç sağ ya da sol tarafına yastık koyup dayanırdı Yemekte bundan kaçınmasının sebebi bur nesil oturuşun gurur ve gurur işareti sayılmasıydı Peygamberimiz ( sas) gururlu değil, aksine mütevazı idi *