Patronlar yetenekli insanları kendi şirketlerinde neden tercih etmek istemiyor?

Gonca Elibol'un köşe yazısından alıntı

Yeteneğin katma bedeli yüksek olur

Teknoloji ile birlikte ülkeler ortasında bağlantı kolaylaştı. Bağlantı araçları sayesinde müşterilerin beklentileri ve ticaretin formu de değişti. Evvelce uzun seyahatler sonrası öteki bir ülkede toplantılar yapılırken, şimdilerde istenilen vakitte imajlı konuşmalarla toplantılar yapılabilir hale geldi. Globalleşme, kuruluşları yerellikten çıkarıp milletlerarası standartlarda düşünmeye ve iş stratejilerini küresel ölçülere nazaran yapılandırmaya itti.

Değişim ve yenilikler rekabet stratejilerini de değiştirdi. Çok üstün ve rakiplerinizden ayırt edici üstün özellikleriniz yoksa yok olmanız kaçınılmaz. Bu nedenle şirketler rekabet gücünü elde tutmak istiyorsa taklit edilmesi en sıkıntı şeye yani "insan sermayesine"odaklanması gereklidir.



Bilgi çağında bunun farkında olan ve insan kaynağı ile muvaffakiyetin artacağına inanan şirketler "yetenek yönetimi" kavramına yönelmektedir. İş süreçlerini bu tarafta kurgulamaktadır.

İNSAN SERMAYESİ

Yetenek idaresinde insan sermayesinin tüm gereksinimlerinin karşılanması için planlamalar yapılır. Tüm İK işlevleri faal bir halde uygulanırken, yetenekli çalışanları bünyelerine çekmek, onları yetiştirmek, geliştirmek, eğitimle beslemek ve elde tutmak için birçok imkan kullanılmaktadır.

Zira bu yetenekli bireyler şirketlerine yalnızca katkı sağlamakla kalmaz, şirketlerine yeni vizyon kazandırarak katma kıymeti yüksek işler ortaya koyar.

Steve Jobs'ın söylediği üzere "Zeki insanları işe alıp, sonra onlara ne yapacaklarını söylemek bana mantıklı gelmiyor. Biz zeki insanları işe alırız ki, onlar bize ne yapacağımızı söylesinler." Yeteneği güçlü bireyleri seçen ve çeken işverenler sürekli şanslı olurlar. Pekala ülkemizde genel manada durum nasıl?

Kendini yetiştiren, eğiten, okuyan, araştıran, emsallerine nazaran farklı olan şahıslar maalesef belirli şirketler dışında tercih edilmiyor.



Yani işverenler yetenekli insanları kendi şirketlerinde tercih etmek istemiyor.

'Bu bize fazla, çok çalışmaz, çok para ister' biçiminde yaklaşımlar oluyor. Aile şirketlerinin hakim olduğu ülkemizde maalesef birçok şirketlerde bu önyargılar ve tabular yıkılamıyor. Münasebet ise: Bu aday bize fazla!

GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Öte yandan mevcut çalışanlardan kendini yetiştiren ve geliştiren çalışanlar olunca, önü kesilmek için entrikalar çevriliyor, hatta mobbing uygulanıyor. Ben yalnızca robot üzere verilen işi sorgusuzca yapan, robot üzere çalışan tercih eden işverenleri yahut yöneticileri anlamış değilim. Kendini geliştiren, fikir veren, üreten ve bilimin peşinden giden beşerler ülkemizi geliştirecek. Neden bu bireyler görmezden geliniyor? Ülkemizde binlerce nitelikli insan bu yüzden işsiz kalıyor, yetenekli beyinler değerlendirilmiyor.

Dünyada GİG iktisadının hakimiyetinin her geçen gün arttığı düşünülürse, patronlar yakın gelecekte aslında tam vakitli çalışan bulmakta çok zorlanacak. GİG iktisadı ile birlikte şahıslar kendilerine en az dört yetenek kazandıracak ve bu yeteneklerle yeni meslekleri oluşacak. Kamu ve özel kesimde yeteneği çekmek yetenekli yöneticilerin sayesinde olacak. Bal tutan parmağını yalar.

Kaynak: Yeni Asır