iltasyazilim
FD Üye
Hıristiyanlığın doğuşu bir çok felsefi ekolün olduğu döneme rastlar Hıristiyanlık bildirdiği görüşler, kendinden önceki dönemin ve kendi döneminin tanrı tasavvuruna ve varlık anlayışına yeni bir açıklama getiriyordu Felsefi akımların çoğundan farklıydı
Hıristiyanlığa kadar tanrı alemi kendi serbest iradesiyle yoktan yaratmıştır Dolayısıyla alemin varoluşu ezeli ve baki değildir Alemin yaratılışı muhakkak bir süreçte gerçekleşen hadisedir Hıristiyanlık ’ta insan bir irade hürriyetine sahip olarak yaratılmıştır O çizilen bir yolda dışarı giden varlık değildir, olmamıştır da Tanrı dünyayı iyi olarak yaratmıştır İnsanın hataları dünyaya kötülük getirmiştir Hıristiyanlık öncelikle felsefe ile ilişkisi kurmamıştır Sonraları Hıristiyanlık esas görüşleri ve ahlak anlayışından dolayı felsefeciler kadar eleştiri edilmeye başlamıştır Bu tenkitler, onu kendini savunma eğilimine itmiştir
İlk dönemde yalnızca dogmalarla temel görüşlerini açıklayan Hristiyanlık ağır ağır felsefi temellendirmeleri almaya başlamıştır Dogmalarını felsefenin kullandığı yöntemler ile filozoflara nakletme yoluna gitmiştir Hıristiyanlığın, dogmalarını filozofların saldırılarına karşı gözetmek için Hıristiyan filozof yetiştirdiği bu döneme patristik felsefe dönemi denir Patristik felsefe kilise babalarının felsefesidir Kilise babaları 2 ve 6 yüzyıllarında yaşamışlardır Bunlar hafıza ile dogma, felsefe ile din aralarında uzlaşmaya gitmiş Hıristiyan filozoflardır Bu kimselere misal olarak Tertullianus, Clemens, Augustinus verilebilir
Hıristiyanlığa kadar tanrı alemi kendi serbest iradesiyle yoktan yaratmıştır Dolayısıyla alemin varoluşu ezeli ve baki değildir Alemin yaratılışı muhakkak bir süreçte gerçekleşen hadisedir Hıristiyanlık ’ta insan bir irade hürriyetine sahip olarak yaratılmıştır O çizilen bir yolda dışarı giden varlık değildir, olmamıştır da Tanrı dünyayı iyi olarak yaratmıştır İnsanın hataları dünyaya kötülük getirmiştir Hıristiyanlık öncelikle felsefe ile ilişkisi kurmamıştır Sonraları Hıristiyanlık esas görüşleri ve ahlak anlayışından dolayı felsefeciler kadar eleştiri edilmeye başlamıştır Bu tenkitler, onu kendini savunma eğilimine itmiştir
İlk dönemde yalnızca dogmalarla temel görüşlerini açıklayan Hristiyanlık ağır ağır felsefi temellendirmeleri almaya başlamıştır Dogmalarını felsefenin kullandığı yöntemler ile filozoflara nakletme yoluna gitmiştir Hıristiyanlığın, dogmalarını filozofların saldırılarına karşı gözetmek için Hıristiyan filozof yetiştirdiği bu döneme patristik felsefe dönemi denir Patristik felsefe kilise babalarının felsefesidir Kilise babaları 2 ve 6 yüzyıllarında yaşamışlardır Bunlar hafıza ile dogma, felsefe ile din aralarında uzlaşmaya gitmiş Hıristiyan filozoflardır Bu kimselere misal olarak Tertullianus, Clemens, Augustinus verilebilir