iltasyazilim
FD Üye
passadx kardeşim Allah ın bizleri niye yarattığı soruna dair cevap vermiştim inşallah okumuş ve tatmin olmuşsudur Bu sefe o mevzuyu biraz daha açıp cennet le ilgili konunu açmaya çalışacağım
Mükemmel bir resime baktığımızı düşünelim; o resimde ressam o resmi harika bir surette ve hikmetle donatmış , renkleri o kadar düzeyli ve ölçülü koymuşki geçişler ve tonlamalar insanın içini ferahlatıyor sonra o resmi o ressam harika ve mucizevari bir surette tek bir tablo içinde değişir ve hareket edebilir surette sinema perdeleri gibi yapmış, her bir karede harika manzaralar ve insanı mest eden güzellikler dercetmiş, sonra o resimdeki hareketler le birlikte insanın hoşuna giden muazzam sesler ve kokular yaymış
Elhasıl bu ressam o resimde çook farklı özelliklerini nakşetmiş farklı farklı kabiliyetlerini o resme yansıtmıştır dolayısıyla o resimde , ressama ait bir değil belki 100 vasıf birden tezahür etmiştir bu demektir ki bu resmi yapan sanatkar çook maharetli ve insanı çook iyi tanıyor zira yaptığı her sanat inasana muvafık düşüyor hem kendi sanatın seviyor hemde sevdirmek istiyor zira öyle olmasaydı hiç bir seyirci onun resminden lezzet almazdı;
elhasıl: sulu bir elmayı yediğmiz zaman o elmadaki lezzeti algılayan dili kim yarattıysa o elmayı da o yaratmıştır, çünkü dil, tatla alakadardır gözümüzü kim yarattıysa o gözün şahid olduğu görüntü alemini yaratanda o zattır burnumuzu kim yarattıysa , o burna gelen kokular alemini yaratan da o zattır ve daha bunun gibi hisslerimiz duygularımız ve latifelerimiz hepsi bizlere dercolunmuş harika cihazlardır, öyle cihazlardırki bizlere bunu yerleştiren zat muhakkakki kendisini bizlere tanıtmak ve sevdirmek istiyor
Hem o zat ki ; kendisini sever ve kendi sanatını da sever Eğer kendi sanatını tezahür ettirmeseydi tahabbüb fiili manasız kalacaktı yani aslında olay çook açık Allah ın nihayetsiz esmaları var ve bunlar tezahür etmek ister
Hem nasılki Allahın rezzak(rızık veren) ismin açlıkla anladığmız gibi, şafi(şifa veren ) ismini de hastalıkla anlıyoruz Cemil ismini bir çiçek te görebildiğimiz gibi, Celal ismini, bir arslanda ve ya dehşetli bir olayda hissedebiliyoruz Rahman ismini yavrulara baktığımız zaman görüyoruz; ki en aciz ve zayıf mahlukatlar yavrular dır ki, dünyaya geldikleri andan itibaren muazzam bir şekilde, şefkat ve rahmete mazhar oluyorlar anneleri tarafından hayretengiz bir şekilde besleniyorlar hiç ummadıkları yerden rızıkları gönderiliyor ve hakeza
aynen bu misaller gibi Allah' ın nihayetsi esması kainatta ve insanda tezahür ediyorCenabı hakkın bu esmaları nasılki tezahür ister, başta kendisini göremek ve göstermek istemesinden neşet eden kendisini sevmek ve sevdirmek fiilleride muhakkak bir surette onal layık ve onu müşahede edebilecek akıl ve fikir sahiplerini ister
bu noktada hemen , Hakim(her şeyi hikmetli ve maslahatlı yapan) ismi tezahür ederki, onu görecek ve müşahede edecek zişuurları ve zifikirleri(şuur sahipleri ve fikir sahipleri) halk edecek bir dairei imkanatı meydana getirir
ve şu kürei arzımızın(dünyamız) da bulunduğu kainatı halk eder
Bu noktada İsmi ADL (adil ismi) muhakka ki tezahür edecektir dolayısıyla onu tanıyıp bilenlere mükafat ve ona karşı gelenceklerede mücazat(ceza) verilecektir kainatta kimsenin hakkına tecavüz edilmediği açıktır: ve hakeza bir esma tezahür ederken yanında daha başka çook esama da tezahür eder
Allah muhakkak ki herşeyi adilana , kerimane , hakimane ve diğer esmalarının tezahürleriyle yaratıyor
Hazreti Adem in cennetten ayrılmasına da bu vecihle bakabliriz yani Hikmet ve adalet bunuda diğer konu başlığında yazacağım inşallah
inşallah bizler Allah(CC) ı tanırsak yani her bir esmasını bilirsek hiç bir şüphe ve vesvese bizi kandıramaz
Mükemmel bir resime baktığımızı düşünelim; o resimde ressam o resmi harika bir surette ve hikmetle donatmış , renkleri o kadar düzeyli ve ölçülü koymuşki geçişler ve tonlamalar insanın içini ferahlatıyor sonra o resmi o ressam harika ve mucizevari bir surette tek bir tablo içinde değişir ve hareket edebilir surette sinema perdeleri gibi yapmış, her bir karede harika manzaralar ve insanı mest eden güzellikler dercetmiş, sonra o resimdeki hareketler le birlikte insanın hoşuna giden muazzam sesler ve kokular yaymış
Elhasıl bu ressam o resimde çook farklı özelliklerini nakşetmiş farklı farklı kabiliyetlerini o resme yansıtmıştır dolayısıyla o resimde , ressama ait bir değil belki 100 vasıf birden tezahür etmiştir bu demektir ki bu resmi yapan sanatkar çook maharetli ve insanı çook iyi tanıyor zira yaptığı her sanat inasana muvafık düşüyor hem kendi sanatın seviyor hemde sevdirmek istiyor zira öyle olmasaydı hiç bir seyirci onun resminden lezzet almazdı;
elhasıl: sulu bir elmayı yediğmiz zaman o elmadaki lezzeti algılayan dili kim yarattıysa o elmayı da o yaratmıştır, çünkü dil, tatla alakadardır gözümüzü kim yarattıysa o gözün şahid olduğu görüntü alemini yaratanda o zattır burnumuzu kim yarattıysa , o burna gelen kokular alemini yaratan da o zattır ve daha bunun gibi hisslerimiz duygularımız ve latifelerimiz hepsi bizlere dercolunmuş harika cihazlardır, öyle cihazlardırki bizlere bunu yerleştiren zat muhakkakki kendisini bizlere tanıtmak ve sevdirmek istiyor
Hem o zat ki ; kendisini sever ve kendi sanatını da sever Eğer kendi sanatını tezahür ettirmeseydi tahabbüb fiili manasız kalacaktı yani aslında olay çook açık Allah ın nihayetsiz esmaları var ve bunlar tezahür etmek ister
Hem nasılki Allahın rezzak(rızık veren) ismin açlıkla anladığmız gibi, şafi(şifa veren ) ismini de hastalıkla anlıyoruz Cemil ismini bir çiçek te görebildiğimiz gibi, Celal ismini, bir arslanda ve ya dehşetli bir olayda hissedebiliyoruz Rahman ismini yavrulara baktığımız zaman görüyoruz; ki en aciz ve zayıf mahlukatlar yavrular dır ki, dünyaya geldikleri andan itibaren muazzam bir şekilde, şefkat ve rahmete mazhar oluyorlar anneleri tarafından hayretengiz bir şekilde besleniyorlar hiç ummadıkları yerden rızıkları gönderiliyor ve hakeza
aynen bu misaller gibi Allah' ın nihayetsi esması kainatta ve insanda tezahür ediyorCenabı hakkın bu esmaları nasılki tezahür ister, başta kendisini göremek ve göstermek istemesinden neşet eden kendisini sevmek ve sevdirmek fiilleride muhakkak bir surette onal layık ve onu müşahede edebilecek akıl ve fikir sahiplerini ister
bu noktada hemen , Hakim(her şeyi hikmetli ve maslahatlı yapan) ismi tezahür ederki, onu görecek ve müşahede edecek zişuurları ve zifikirleri(şuur sahipleri ve fikir sahipleri) halk edecek bir dairei imkanatı meydana getirir
ve şu kürei arzımızın(dünyamız) da bulunduğu kainatı halk eder
Bu noktada İsmi ADL (adil ismi) muhakka ki tezahür edecektir dolayısıyla onu tanıyıp bilenlere mükafat ve ona karşı gelenceklerede mücazat(ceza) verilecektir kainatta kimsenin hakkına tecavüz edilmediği açıktır: ve hakeza bir esma tezahür ederken yanında daha başka çook esama da tezahür eder
Allah muhakkak ki herşeyi adilana , kerimane , hakimane ve diğer esmalarının tezahürleriyle yaratıyor
Hazreti Adem in cennetten ayrılmasına da bu vecihle bakabliriz yani Hikmet ve adalet bunuda diğer konu başlığında yazacağım inşallah
inşallah bizler Allah(CC) ı tanırsak yani her bir esmasını bilirsek hiç bir şüphe ve vesvese bizi kandıramaz