DUŞLER UYKUYA DALARKEN
SECKİN GUNDUZ
“ Uyumadın biliyorum , dedi , “sıkma oyle kirpiklerini alnın kırış kırış Az once kalkmıştı , yine kanepenin ayakucuna ilişti Soluk mavi yorgan soğumamıştı “Baştan anlatayım ama bu kez biter bitmez uyu , oldu mu ! Oteye git İstersen yan yat Sırt ustu uyuyamıyorsun Oğlu yana kayıp yer acınca her akşamki tonlamasıyla masala başladı : “Bir gun bizim alık , cıkmış avlamaya balık Genizden gelen sesi gizemliydi , “Atlamış bir sandala , duşlere dala dala Atmış oltayı suya , işin şaşılacak yanı bu ya ! Unutmuş almaya yem , solucan Kimde tasa , kimde uzulecek can—
“ Baba , diye usulca sozunu kesti ; “Buyudum Yorganı cenesine cekti , “Masalsız da uyurum Yorulmasan? Yorganı azıcık daha cekse gozleri ortulecekti “Oksuruyorsun Alık Balıkcı ’yı kesip kesip oksuruyorsun Ustelik yarın erkenden acılacağız Gulumsedi , “Ben kendim uyurum Yutkundu , “Yani sen sen istersen
“ Doğru , diye gulumsedi , “ buyudun Delikanlısın Goz kırptı , “Uyur gibi yapıp beni kandıracak denli Seni oyunbaz seni Omzunu sıvazlarken şaka yollu sordu: “Yoksa gozun benim sarı karyolada mı? Okşamak icin eğildi “Ayacıkların kanepenin yarısına zor erişiyor Elini yorganın altına sokup cılız bacakları cimdikledi “ Unutturma da kazağı hafta sonu değiştirelim Onumuzdeki yıl bile giyemezsin Guldu , “ Ben de amma bolunu almışım , ha!
“ Değiştirelim , derken coşkusunu dışa vurmuştu İki eliyle babasının bileğine yapışıp mızırdandı ; “ Ama yine mavi olsun Bulamazsak geri vermeyelim İcime bir kazak giyer ona sığarım Doğruldu , “ Değiştirmeye gidelim ama Oldu de , oldu de ! Salıncaklara da binerim
“ Oldu , dedi “ Artık uyusak? Işığı sondurup perdeyi acayım , hıı? Fenere baka baka Dalgalara kulak verirsen cabuk uyursun
“ Sondurmeyelim Sen başla , ben uyurum Soz Solucanda kalmıştık Haydi , dedi , demesiyle obur yana dondu
“Ahh diye başını sallayarak gulumsedi “Kacıncı soz Son gunlerde de bunu cıkardın Hoşuna mı gidiyor? Baştan almazsam anlatamayacağımı biliyorsun Gozlerini yumdu İcinden soylemeye calışırken kulak kabartan oğlu babasının tekduze fısıltısını duyabiliyordu Kaldığı yere yaklaşınca boğazını temizleyerek sesini yukseltti : “Unutmuş almaya yem , solucan Kimde tasa , kimde uzulecek can! Yine yakalarım sanmış , buna yalnız kendi kanmış Cıplak iğneyi gorunce balıklar , durur mu hic o an kacmışlar Bizimki yine de yakalamayı sayıklar Bir atmış olmamış , demiş balık kalmamış Asılmış kureklere , denemiş şansını yine Kulağı oğlundaydı : ‘Yorganın altında o da fısıldıyor mu? Evet ; boğuk boğuk ’ Duygulanmıştı ; “ Cokmuş cefası , yokmuş sefası Ağır ağır kalktı, “ Kayık kirası baş belası Gaz lambasını yakarken de susmadı , “ Soz de vermiş hani , pazardan mı alacak yani! Birden ağırlaşmış olta , ışığı sondurdu , “ takmış mantarı koluna , cekmiş oltayı boyuna , balık gelmiş oyuna Oğlu susmuştu Gaz lambasını kısarken boşuna kulak verdi Fısıltıyla ona eşlik eden yoktu Lambayı iyice kıstı Yorganı acıp bir sure oturdu Yuzu asıktı Uzandı
Kesintisiz anlatırken oluyordu da ara verince masalı surduremiyordu Nedenini bir bilse O engeli alt etse Yenmeye kararlı Kendini istekle zorlasa Belki bu kez? Denemeli Neden olmasın? Mırıldandı: “ Yemsiz oltaya gelen balık , sen balıkcıdan da alık İnsan kollar azıcık kendini Uzulmem sana , buldun cunku dengini Dudakları buzuldu , buzuldu
‘Birkac sozcuk daha vardı , ’ diye duşunuyordu Gozleri yanı başındaki gaz lambasının fitilinde , durulmak bilmeyen yağındaydı “ Uyumalı Artık uyumalı Kulaklarım zonkluyor Başını sonunu boş verdim Boş ver be adam , boş ver Peş peşe soylesem de olmuyor
Bir ara , “Sondurmeye değmez , diye soylendi “Yansa yansa on dakika , bilemedin
‘ Beş dakika olmuş mudur ? Olmuştur , olmuştur ’ Yorganı başına cekti
Her gece yaptığı gibi gozlerini tavana mı dikse ? Yeri hic değişmeden yandığından beyaz uzerinde giderek koyulaşan , genişleyen is lekesi Şu an gorme bile yerini biliyor Koyudan acığa ‘ Havalar ısınınca kireclemeli Duvarları da Bembeyaz ’
Yorganı dizleriyle ayakucuna iteledi
‘ Tik taklar , tik taklar Dinlememeliyim , ’ diye duşundu ‘Ya da kendimi vererek dinlesem? Hayır Tik taklar oğlana iyi geliyor Kac kez denedim , bana mısın demedi Acımasız vuruşlar Saatlerce ’
‘Ne kolay uyudu , ’ diye ic gecirdi ‘ Başını yastığa koyar koymaz Ben de mi yana donsem? Off Yağ bitse bile tik taklar bitmeyecek Kurmasaydım! Oysa beşte calmalı ’ Duvara dondu Azalacağını sandığı o tekduze ses sanki daha da guclendi! Elini yastığın altına soktu
Kulağı oğlunun soluk alışındaydı : ‘ Duzensiz ’ Dinledikce uykusu kacıyordu
‘Deniz dinginleşmiş olmalı , cırpıntıları duyulmuyor ’ Kalkıp bakacaktı ; once denize , sonra oğluna Caydı Yatağın icine sızan metalik vuruşların yankılanması yok mu!
İkisi de yorganın altında bir sure daha donup durdu :
‘Kiralık tekneyle olmuyor Azıcık daha biriktirsem O da fiyatı kırsa , direnmese Kac ay sonra alırım? Beş? Altı? ’
‘Geri vereceğimiz gune dek giysem ya? Neden olmasın! Operken izin ister , sorarım Bakarsın , değiştirmeye yarın gideriz Yolda giyerim Bol ama masmavi Belki de geri almazlar Yaşasın! Salıncaklara binerken de giyerim , donuşte de giyerim Yemekte cıkartmam Yatana dek Yoo Kızmazsa onla yatarım ’
‘Feneri boyamadılar gitti Kacıncı soyleyişim Artık yazmalı Yeter! Bu ne vurdumduymazlık! En yetkilisi kim ki? Panayırdan once postaneye! ’
‘Her gun panayır kurulsa Beklemekle olmuyor ’
‘Boyadan da kacmam , emekten de ; yeter ki izin versinler feneri kendim boyarım ’
‘Onca salıncak , onca oyuncak hop diye kaldırılır mı! ’
‘Deli misin be adam , sana onu boyatmazlar ’
‘ Kurması zor , kaldırması kolay Gel de anlat Bir gun icin kac gun calışıyorlar ! ’
‘Satmaya yanaşmazsa? Daha kucuk , daha kıvrak bir kayık Oz be oz benim olduktan sonra Bunu yıkamak bile istemiyorum İcimden gelmiyor ; ne yapayım , gelmiyor işte! Kayık dediğin kendinin olmalı ’
‘ Babam iki gun , diyor ; daha once de bir gun , demişti Salıncakcıya sordum , on beş gun , dedi İyi bilen birine sormalı: Panayır kac gun suruyor? Hic bir gun icin onca—Dunyada inanmam! İki gune de inanmam , bana ne! Ben olsam onları hic kaldırmam ’
‘Giderken gaz tenekesini goturmeli Boşunu vermezsek dolusu bayağı pahalı ’
‘Yolları upuzun Yuru yuru bitmiyor Geniş Karşıdan karşıya gecmek icin bekleniyor Koş koş ancak geciliyor ; ne guzel Şemsiyeli kaldırımlar , kaldırımda cıngıraklı dondurmacılar Pencereleri perdeli evler Her biri kat kat Say deseler sayamam ’
‘Saatin tik takları Yurek carpıntısı gibi Yaşam belirtisi Oğlanın soluğu Bozulmayan dizem Bire bir uyum Lambanın alevi Anlaşılan , gazyağı bitmeden uyuyamayacağım Dengeleri alt ust edecek beklenen son Şişedeki birkac parmak ’
‘Her yer insan Herkes orada Biz gun batmadan donuyoruz , onlar kalıyor Biz ayrıldıktan sonra da gelenler oluyordur Hic olmazsa ışıklar yandıktan sonra donsek Gun ışıyana dek sondurmuyorlardır Bilirim sondurmezler Gozlerimi daha da sıksam gorebilir miyim? Yol , otomobil oluyor da ; ışıklar Oyuncakları gorebiliyorum ama ; ışıkları Ah sizi , her birinizi oyle seviyorum ki Renk renk yanışınızı ozluyorum Neden bir tek sizi tamı tamına goremiyorum ; canlanın! ’
‘Tik tak Tik tak Kurdun katlan! Seslerin uşuştuğu duşlere , duşuncelere Uyumalıyım ! Bu gece her gecekinden erken ’
‘Donme dolabı kaldırmayın , desem ? Cocuğum , dinlemezler Olsun! Deneyeceğim Babamdan gizli mi desem , yanındayken mi ? Buldum ; herkesin icinde ’
‘Tik Tak Tik Tak Sen mi yureğime oykunuyorsun , yureğim mi sana? ’
‘Atlıkarıncayı da kaldırmayın Ne olur , o da kalsın İkisinden birini sec derlerse? Derlerse? Zor Tamam ; donme dolap Kesin , donme dolap! ’
‘Lambanın yağıtukenmedenne yapıp yapıpdalmalı Uyumalıyım ’
‘Gozlerim yoruldu Hepsi oluyor da bir! ışıklar Bu gece dunden de zor Nedense en zoru ışıklar Goremiyorum , goremiyorum Lamba sonunce daha da kararacak , off ! Uyumak cok daha zorlaşacak Sondu mu , bilirim uyunmaz Gaz yağı bitmeden ’
‘Oğlanı tıraş ettirmeli Benim kesmemi beğenmez oldu O berberdeyken ben de ’
‘İşte donme dolap Tam karşımda Sakın yine yitme Yan yatsam daha da belirginleşir belki ? Şu an da evler Her yanı camdan , ışıl ışıl Peki ya korna sesleri neden duyulmuyor! Calıyorlardır da ben duyamıyorum Satıcılar bağırsanıza Ne guzeldiniz renkler Ne guzeldiniz sesler Sozleşmişcesine , ne oldunuz boyle hep birden? Bağırın duyamıyorum , yanın goremiyorum ’
‘ Kac kış gecti , boyamadılar işte İkisi de beyaz olacaktı Fenerle kayık bir ornek Artık iş gunlu , sayılı yazıda Ustelik goturup elden vermeli Sonra da bir ara ’
‘ Kalalım , diye yalvarsam Ne olursun , bir gece kalalım Doneceğiz , der Ben de tuttururum Ayaklarımı yere vura vura Bir gececik Usteleme , der Kızar Korkarım , soyleyemem Dovmez de , olsun yine soyleyemem Oysa onumuzdeki yaz ? Gelecek yaz ! Oooo! Obur obur gelecek yaz Yalvarmayacağım! Coktan buyumuş olacağım Tek cıkar yol buyumek Boynuna dolanıp ağlamayacağım Gozlerinin icine baka baka ; kalalım , diyeceğim , bu gece kentte kalalım Yataktan kalkar kalkmaz panayır! Gununu iyi bellemeliyim Olur mu olur , kacırırım Ama her şeyden once cabucak buyumeliyim , gerisi kolay ! ’
‘Oz be oz olmayınca olmuyor Kanım kaynamalı Benimsemeliyim Bunu ; değil boyamak , yıkamak bile Yeni bir kayık Oz be oz İlk iş : boya! Beyaza ’
‘ Oksurdu! Demincekkini onemsememiştim ama şu an tam ışıkları goruyordum , sonduler ; ah baba , gordun mu ne yaptın ! ’
‘ Zembereğini değiştirmişmiş , dakikmiş! Caldırsana be adam! Kacıncı gelişim! Gun verirse bu kez bırakmam Dil dokup satmasını biliyorsun Yapacaksan bugun yap Ben oyalanır , gelirim Yine de yapmadıysan! ’
‘ Yine oksurdu! Kırmızı tenteli donme dolap Carpışan otolar Hepsi sondu işte ’
‘ Calmayan saati ben ne yapayım! Ucuz da değildi Onaramayacaksa yenisini versin ’
‘Giyilmiş bu kazak , de Geri alma amca ’
‘Oyalanıp geleceğim Donduğumde bitmiş olsun Ya da yerine ’
‘Her yıl panayır Onumuzdeki yıl yine geleceğiz , amca Biz her yıl geleceğiz ’
‘Saatciden sonra ’
‘Kime inanayım? Salıncakcıya mı , babama mı? ’
‘Gitmişken ben de ’
‘Panayır kac gun suruyor , ne olur birisi doğrusunu soylesin? ’
‘O sallanırken Atlıkarıncadayken Oyalanadursun Ben doğruca ’
‘ Sonmeseydiniz Cok guzeldiniz ’
‘Gecen yılki gibi Panayırdayken Yarım saatliğine de olsa ’
‘Her yıl gelip sizi gozlerimle goreceğim Kulaklarımla duyacağım Size dokunacağım Doyasıya bineceğim ’
‘Gitmişken bir ara ’
‘Biz her yıl ’
‘ ’
‘ ’
Gaz lambası kendiliğinden sondu İkisi de uykuya dalmıştı
Duşler uykuya dalarkenSeckin Gunduz
SECKİN GUNDUZ
“ Uyumadın biliyorum , dedi , “sıkma oyle kirpiklerini alnın kırış kırış Az once kalkmıştı , yine kanepenin ayakucuna ilişti Soluk mavi yorgan soğumamıştı “Baştan anlatayım ama bu kez biter bitmez uyu , oldu mu ! Oteye git İstersen yan yat Sırt ustu uyuyamıyorsun Oğlu yana kayıp yer acınca her akşamki tonlamasıyla masala başladı : “Bir gun bizim alık , cıkmış avlamaya balık Genizden gelen sesi gizemliydi , “Atlamış bir sandala , duşlere dala dala Atmış oltayı suya , işin şaşılacak yanı bu ya ! Unutmuş almaya yem , solucan Kimde tasa , kimde uzulecek can—
“ Baba , diye usulca sozunu kesti ; “Buyudum Yorganı cenesine cekti , “Masalsız da uyurum Yorulmasan? Yorganı azıcık daha cekse gozleri ortulecekti “Oksuruyorsun Alık Balıkcı ’yı kesip kesip oksuruyorsun Ustelik yarın erkenden acılacağız Gulumsedi , “Ben kendim uyurum Yutkundu , “Yani sen sen istersen
“ Doğru , diye gulumsedi , “ buyudun Delikanlısın Goz kırptı , “Uyur gibi yapıp beni kandıracak denli Seni oyunbaz seni Omzunu sıvazlarken şaka yollu sordu: “Yoksa gozun benim sarı karyolada mı? Okşamak icin eğildi “Ayacıkların kanepenin yarısına zor erişiyor Elini yorganın altına sokup cılız bacakları cimdikledi “ Unutturma da kazağı hafta sonu değiştirelim Onumuzdeki yıl bile giyemezsin Guldu , “ Ben de amma bolunu almışım , ha!
“ Değiştirelim , derken coşkusunu dışa vurmuştu İki eliyle babasının bileğine yapışıp mızırdandı ; “ Ama yine mavi olsun Bulamazsak geri vermeyelim İcime bir kazak giyer ona sığarım Doğruldu , “ Değiştirmeye gidelim ama Oldu de , oldu de ! Salıncaklara da binerim
“ Oldu , dedi “ Artık uyusak? Işığı sondurup perdeyi acayım , hıı? Fenere baka baka Dalgalara kulak verirsen cabuk uyursun
“ Sondurmeyelim Sen başla , ben uyurum Soz Solucanda kalmıştık Haydi , dedi , demesiyle obur yana dondu
“Ahh diye başını sallayarak gulumsedi “Kacıncı soz Son gunlerde de bunu cıkardın Hoşuna mı gidiyor? Baştan almazsam anlatamayacağımı biliyorsun Gozlerini yumdu İcinden soylemeye calışırken kulak kabartan oğlu babasının tekduze fısıltısını duyabiliyordu Kaldığı yere yaklaşınca boğazını temizleyerek sesini yukseltti : “Unutmuş almaya yem , solucan Kimde tasa , kimde uzulecek can! Yine yakalarım sanmış , buna yalnız kendi kanmış Cıplak iğneyi gorunce balıklar , durur mu hic o an kacmışlar Bizimki yine de yakalamayı sayıklar Bir atmış olmamış , demiş balık kalmamış Asılmış kureklere , denemiş şansını yine Kulağı oğlundaydı : ‘Yorganın altında o da fısıldıyor mu? Evet ; boğuk boğuk ’ Duygulanmıştı ; “ Cokmuş cefası , yokmuş sefası Ağır ağır kalktı, “ Kayık kirası baş belası Gaz lambasını yakarken de susmadı , “ Soz de vermiş hani , pazardan mı alacak yani! Birden ağırlaşmış olta , ışığı sondurdu , “ takmış mantarı koluna , cekmiş oltayı boyuna , balık gelmiş oyuna Oğlu susmuştu Gaz lambasını kısarken boşuna kulak verdi Fısıltıyla ona eşlik eden yoktu Lambayı iyice kıstı Yorganı acıp bir sure oturdu Yuzu asıktı Uzandı
Kesintisiz anlatırken oluyordu da ara verince masalı surduremiyordu Nedenini bir bilse O engeli alt etse Yenmeye kararlı Kendini istekle zorlasa Belki bu kez? Denemeli Neden olmasın? Mırıldandı: “ Yemsiz oltaya gelen balık , sen balıkcıdan da alık İnsan kollar azıcık kendini Uzulmem sana , buldun cunku dengini Dudakları buzuldu , buzuldu
‘Birkac sozcuk daha vardı , ’ diye duşunuyordu Gozleri yanı başındaki gaz lambasının fitilinde , durulmak bilmeyen yağındaydı “ Uyumalı Artık uyumalı Kulaklarım zonkluyor Başını sonunu boş verdim Boş ver be adam , boş ver Peş peşe soylesem de olmuyor
Bir ara , “Sondurmeye değmez , diye soylendi “Yansa yansa on dakika , bilemedin
‘ Beş dakika olmuş mudur ? Olmuştur , olmuştur ’ Yorganı başına cekti
Her gece yaptığı gibi gozlerini tavana mı dikse ? Yeri hic değişmeden yandığından beyaz uzerinde giderek koyulaşan , genişleyen is lekesi Şu an gorme bile yerini biliyor Koyudan acığa ‘ Havalar ısınınca kireclemeli Duvarları da Bembeyaz ’
Yorganı dizleriyle ayakucuna iteledi
‘ Tik taklar , tik taklar Dinlememeliyim , ’ diye duşundu ‘Ya da kendimi vererek dinlesem? Hayır Tik taklar oğlana iyi geliyor Kac kez denedim , bana mısın demedi Acımasız vuruşlar Saatlerce ’
‘Ne kolay uyudu , ’ diye ic gecirdi ‘ Başını yastığa koyar koymaz Ben de mi yana donsem? Off Yağ bitse bile tik taklar bitmeyecek Kurmasaydım! Oysa beşte calmalı ’ Duvara dondu Azalacağını sandığı o tekduze ses sanki daha da guclendi! Elini yastığın altına soktu
Kulağı oğlunun soluk alışındaydı : ‘ Duzensiz ’ Dinledikce uykusu kacıyordu
‘Deniz dinginleşmiş olmalı , cırpıntıları duyulmuyor ’ Kalkıp bakacaktı ; once denize , sonra oğluna Caydı Yatağın icine sızan metalik vuruşların yankılanması yok mu!
İkisi de yorganın altında bir sure daha donup durdu :
‘Kiralık tekneyle olmuyor Azıcık daha biriktirsem O da fiyatı kırsa , direnmese Kac ay sonra alırım? Beş? Altı? ’
‘Geri vereceğimiz gune dek giysem ya? Neden olmasın! Operken izin ister , sorarım Bakarsın , değiştirmeye yarın gideriz Yolda giyerim Bol ama masmavi Belki de geri almazlar Yaşasın! Salıncaklara binerken de giyerim , donuşte de giyerim Yemekte cıkartmam Yatana dek Yoo Kızmazsa onla yatarım ’
‘Feneri boyamadılar gitti Kacıncı soyleyişim Artık yazmalı Yeter! Bu ne vurdumduymazlık! En yetkilisi kim ki? Panayırdan once postaneye! ’
‘Her gun panayır kurulsa Beklemekle olmuyor ’
‘Boyadan da kacmam , emekten de ; yeter ki izin versinler feneri kendim boyarım ’
‘Onca salıncak , onca oyuncak hop diye kaldırılır mı! ’
‘Deli misin be adam , sana onu boyatmazlar ’
‘ Kurması zor , kaldırması kolay Gel de anlat Bir gun icin kac gun calışıyorlar ! ’
‘Satmaya yanaşmazsa? Daha kucuk , daha kıvrak bir kayık Oz be oz benim olduktan sonra Bunu yıkamak bile istemiyorum İcimden gelmiyor ; ne yapayım , gelmiyor işte! Kayık dediğin kendinin olmalı ’
‘ Babam iki gun , diyor ; daha once de bir gun , demişti Salıncakcıya sordum , on beş gun , dedi İyi bilen birine sormalı: Panayır kac gun suruyor? Hic bir gun icin onca—Dunyada inanmam! İki gune de inanmam , bana ne! Ben olsam onları hic kaldırmam ’
‘Giderken gaz tenekesini goturmeli Boşunu vermezsek dolusu bayağı pahalı ’
‘Yolları upuzun Yuru yuru bitmiyor Geniş Karşıdan karşıya gecmek icin bekleniyor Koş koş ancak geciliyor ; ne guzel Şemsiyeli kaldırımlar , kaldırımda cıngıraklı dondurmacılar Pencereleri perdeli evler Her biri kat kat Say deseler sayamam ’
‘Saatin tik takları Yurek carpıntısı gibi Yaşam belirtisi Oğlanın soluğu Bozulmayan dizem Bire bir uyum Lambanın alevi Anlaşılan , gazyağı bitmeden uyuyamayacağım Dengeleri alt ust edecek beklenen son Şişedeki birkac parmak ’
‘Her yer insan Herkes orada Biz gun batmadan donuyoruz , onlar kalıyor Biz ayrıldıktan sonra da gelenler oluyordur Hic olmazsa ışıklar yandıktan sonra donsek Gun ışıyana dek sondurmuyorlardır Bilirim sondurmezler Gozlerimi daha da sıksam gorebilir miyim? Yol , otomobil oluyor da ; ışıklar Oyuncakları gorebiliyorum ama ; ışıkları Ah sizi , her birinizi oyle seviyorum ki Renk renk yanışınızı ozluyorum Neden bir tek sizi tamı tamına goremiyorum ; canlanın! ’
‘Tik tak Tik tak Kurdun katlan! Seslerin uşuştuğu duşlere , duşuncelere Uyumalıyım ! Bu gece her gecekinden erken ’
‘Donme dolabı kaldırmayın , desem ? Cocuğum , dinlemezler Olsun! Deneyeceğim Babamdan gizli mi desem , yanındayken mi ? Buldum ; herkesin icinde ’
‘Tik Tak Tik Tak Sen mi yureğime oykunuyorsun , yureğim mi sana? ’
‘Atlıkarıncayı da kaldırmayın Ne olur , o da kalsın İkisinden birini sec derlerse? Derlerse? Zor Tamam ; donme dolap Kesin , donme dolap! ’
‘Lambanın yağıtukenmedenne yapıp yapıpdalmalı Uyumalıyım ’
‘Gozlerim yoruldu Hepsi oluyor da bir! ışıklar Bu gece dunden de zor Nedense en zoru ışıklar Goremiyorum , goremiyorum Lamba sonunce daha da kararacak , off ! Uyumak cok daha zorlaşacak Sondu mu , bilirim uyunmaz Gaz yağı bitmeden ’
‘Oğlanı tıraş ettirmeli Benim kesmemi beğenmez oldu O berberdeyken ben de ’
‘İşte donme dolap Tam karşımda Sakın yine yitme Yan yatsam daha da belirginleşir belki ? Şu an da evler Her yanı camdan , ışıl ışıl Peki ya korna sesleri neden duyulmuyor! Calıyorlardır da ben duyamıyorum Satıcılar bağırsanıza Ne guzeldiniz renkler Ne guzeldiniz sesler Sozleşmişcesine , ne oldunuz boyle hep birden? Bağırın duyamıyorum , yanın goremiyorum ’
‘ Kac kış gecti , boyamadılar işte İkisi de beyaz olacaktı Fenerle kayık bir ornek Artık iş gunlu , sayılı yazıda Ustelik goturup elden vermeli Sonra da bir ara ’
‘ Kalalım , diye yalvarsam Ne olursun , bir gece kalalım Doneceğiz , der Ben de tuttururum Ayaklarımı yere vura vura Bir gececik Usteleme , der Kızar Korkarım , soyleyemem Dovmez de , olsun yine soyleyemem Oysa onumuzdeki yaz ? Gelecek yaz ! Oooo! Obur obur gelecek yaz Yalvarmayacağım! Coktan buyumuş olacağım Tek cıkar yol buyumek Boynuna dolanıp ağlamayacağım Gozlerinin icine baka baka ; kalalım , diyeceğim , bu gece kentte kalalım Yataktan kalkar kalkmaz panayır! Gununu iyi bellemeliyim Olur mu olur , kacırırım Ama her şeyden once cabucak buyumeliyim , gerisi kolay ! ’
‘Oz be oz olmayınca olmuyor Kanım kaynamalı Benimsemeliyim Bunu ; değil boyamak , yıkamak bile Yeni bir kayık Oz be oz İlk iş : boya! Beyaza ’
‘ Oksurdu! Demincekkini onemsememiştim ama şu an tam ışıkları goruyordum , sonduler ; ah baba , gordun mu ne yaptın ! ’
‘ Zembereğini değiştirmişmiş , dakikmiş! Caldırsana be adam! Kacıncı gelişim! Gun verirse bu kez bırakmam Dil dokup satmasını biliyorsun Yapacaksan bugun yap Ben oyalanır , gelirim Yine de yapmadıysan! ’
‘ Yine oksurdu! Kırmızı tenteli donme dolap Carpışan otolar Hepsi sondu işte ’
‘ Calmayan saati ben ne yapayım! Ucuz da değildi Onaramayacaksa yenisini versin ’
‘Giyilmiş bu kazak , de Geri alma amca ’
‘Oyalanıp geleceğim Donduğumde bitmiş olsun Ya da yerine ’
‘Her yıl panayır Onumuzdeki yıl yine geleceğiz , amca Biz her yıl geleceğiz ’
‘Saatciden sonra ’
‘Kime inanayım? Salıncakcıya mı , babama mı? ’
‘Gitmişken ben de ’
‘Panayır kac gun suruyor , ne olur birisi doğrusunu soylesin? ’
‘O sallanırken Atlıkarıncadayken Oyalanadursun Ben doğruca ’
‘ Sonmeseydiniz Cok guzeldiniz ’
‘Gecen yılki gibi Panayırdayken Yarım saatliğine de olsa ’
‘Her yıl gelip sizi gozlerimle goreceğim Kulaklarımla duyacağım Size dokunacağım Doyasıya bineceğim ’
‘Gitmişken bir ara ’
‘Biz her yıl ’
‘ ’
‘ ’
Gaz lambası kendiliğinden sondu İkisi de uykuya dalmıştı
Duşler uykuya dalarkenSeckin Gunduz