Osmanlı İmparatorluğunda muzik tarihi ve kulturu
Osmanlı Muzikleri hakkında bilgiler;
Osmanlı Muziği, imparatorluğa katılan yeni ulkelerin değişik muzik kulturlerinden etkilenmiştir İmparatorluğun gerileme ve cokuş surecine girdiği 19yuzyıl başlarından itibaren sanat muziğinde giderek bir sığlaşma ve gevşeme gozlenmiştir
Onceleri zengin makamlar ve usUller kullanırken, giderek bu anlayıştan uzaklaşmış ve kentin eğlence muziğine donuşmuştur Gunumuze kadar suren bu gelişmede “şarkı turu, adeta butun turlerin yerini almış ve yaygınlaştıkca populerleşmiştir
XIX yuzyıl ortalarına değin notalamaya pek onem verilmediği icin, bu alana giren pek cok yapıt unutulup yok olmuştur Herhangi bir donemde notaya alınarak gunumuze ulaşabilenlerin sayısı, XV yuzyıldan XVIII yuzyılın sonuna dek bestelenenler, yaklaşık 3000, XIX yuzyılda uretilenler ise yaklaşık 5000 kadar olmak uzere, toplam 8000 kadardır Makam, usUl, bicim, seslendirme aracları ve yontemleri bakımından, koku cok eski donemlere giden, kendine ozgu birtakım kurallar cercevesinde oluşan bu eserlere, XX yuzyılın ilk ceyreğinde uretilen bir bolum eser daha eklenebilir O tarihten gunumuze değin “Turk Sanat Muziği veya Klasik Turk Muziği başlığı altında uretilmeye devam edilen ve giderek populer formlara donuşmeye başlayan muzik ise, Osmanlı muziğinin gunumuz normlarına donuşmuş uzantısı sayılabilir
Osmanlı Muziği bir sentezdir Tarihin bir cok zenginliğini icinde taşır Turklerle birlikte yaşayan Bizans, Rum, Acem, Arap, Yahudi, Ermeni gibi azınlıklarca da paylaşılarak birlikte oluşturulmuş ve Osmanlı Saray okulunda, Enderun'da en parlak devrine erişmiştir Bu sistemi kullanan hicbir ulke Osmanlının ulaştığı sanatsal seviyeye erişememiştir
Osmanlı Muziği, “makam birliği esasına dayanan “Fasıl duzeni icinde oluşturulmuş ve seslendirilmiştir
Fasıl : Aynı makamda bestelenmiş eserlerin, belli bir duzene gore sıralanarak yapılan dinletisidir Tam bir Fasılda, hem ses ve hem de saz eserleri yer alır Fasıl oluşturulurken eserlerin aynı makamda olması temel alınır ve tur ile şekillerine gore de belli bir sıralama yapılır Bir makama ait fasılın oluşabilmesi icin genellikle iki “Beste ve iki “Semai bestelenmiş olmalıdır Bunlar sozlu eserlerdir Besteler “Murabba ya da “Nakış formundadır Bir “Gazelin iki beyiti uzerine bestelenen Murabba'lar “Terennumlu ya da “Terennumsuz olabilir Eserlerin guftesini oluşturan şiirin dizeleri dışında, usUle uygun, “ten, tenen, tenenen, ten nen ni vb gibi anlamsız ya da “canım, omrum vb gibi anlamlı sozcuklerle oluşturulan ezgilere “Terennum denir Şiirin 1,2 ve 4 dizeleri aynı ezgiye bağlanmıştır 3 dizenin ezgisi ise farklıdır ve “Miyan Hane adını taşıyan bu bolumde, genellikle makam geckisi ya da genişlemesi yapılır Terennumlu Murabba'larda her dizeden sonra terennume gecilir Miyan Hane'nin Terennumu farklı olabilir Nakış'larda ise iki dize, birbirine bağlı bestelenir ve ardından, uzun bir Terennum'e gecilir
Murabba ya da Nakış'larla aynı yapıda olan fakat “Semai usUlle ile bestelenen sozlu Semailerin ilki “Ağır, ikincisi “Yuruk Semai dir Fasılda bunlara “Kar, “Şarkı gibi sozlu eserler, “Taksim, “Peşrev, “Saz Semaisi, “Oyun Havası gibi saz eserleri katılabilir Boylece tam bir fasıl yapısı şu şekli alır :
a) Herhangi bir sazla yapılan giriş Taksim'i,
b) Peşrev,
c) Birinci Beste veya Kar,
d) İkinci Beste,
e) Ağır Semai,
f) Şarkılar (Buyuk usUllu ve ağır karakterliden kucuk usUllu ve hızlıya doğru sıralanır),
g) Yuruk Semai,
h) Saz Semaisi
“Kar, “Terennum oğesine geniş yer veren, buyuk ustalık gerektiren bir sozlu eser turu olup, en gelişmiş bicimlerden biridir “Şarkılar ise edebiyatımızda, halk turkulerinin etkisiyle ortaya cıkmış bir formdur Şarkılar, dizelerden oluşur ve dizelerin sayısına gore değişik adlar alır Kucuk usUllerle bestelenir ve cok farklı yapılarda olabilir Ozellikle XIX yuzyıldan sonra buyuk ilgi gormuş ve oteki sozlu eser formlarını golgede bırakmıştır XX yuzyılda ise, iyiden iyiye one cıkmış, alışılmış yapıların dışına taşarak, “Fantezi turune donuşmuş ve giderek populerlermiş, başarılı pek az orneğin dışında, geleneksel sanat muziği alanındaki sığlaşmaya da bir olcude yol acmıştır
Osmanlı Muziğinde kullanılan saz eseri formlarından başlıcaları şu şekildedir ;
Peşrev
Genellikle “Darbı Fetih, “Sakil, “Muhammes, “Devri Kebir gibi buyuk usUllerle, bazen de “Duyek usUlu kullanılarak bestelenmiş, farklı ezgilerden oluşmuş, “Hane adı verilen bolumler ile bunlar arasında pek değişmeden yinelenen “Mulazime bolumunden oluşmuş bir saz eseridir
Saz Semaisi
Peşrevlerle aynı yapıda olmasına karşın “Semai (6 zamanlı), “Aksak Semai (10 zamanlı) ve “Yuruk Semai (6 zamanlı) usUller ile bestelenen saz eserleri olup “Saz Semaisi adını alır Saz Semaileri, fasılın sonunda, “Yuruk Semainin ardından seslendirilir
Taksim
Makamı tanıtma, yol gosterme, ısındırma ya da gecki amacıyla, tek calgı ile, makam icinde, ancak bir usUle bağlanmadan, ozgurce ve doğaclama olarak seslendirilen ezgilere denir
Oyun havası
Oynamak (dans etmek) icin bestelenmiş saz eseleridir
UsUller
15 zamanlıya kadar olan usUllere “Kucuk usUller, 15 zamanlıdan buyuk olanlara “Buyuk usUller denir İki buyuk usUlun birarada kullanılmasına “Darbeyn adı verilir Birkac usUlun yanyana gelerek oluşturduğu usUl dizileri de vardır Bunlardan biri, beş usUlden oluşan ve bir goruşe gore 60, başka bir goruşe gore de 120 zamanlı “Zencir usUludur Kucuk usUller icinde, 5,7,9 vb zamanlı olanlar, ya da “Aksak Semai gibi 10 zamanlı usUller, “Aksak usUller başlığı altında toplanır Asıl “Aksak adını taşıyan zamanlar ise 2+2+2+3 biciminde sıralanan usUldur
Osmanlı Muzikleri hakkında bilgiler;
Osmanlı Muziği, imparatorluğa katılan yeni ulkelerin değişik muzik kulturlerinden etkilenmiştir İmparatorluğun gerileme ve cokuş surecine girdiği 19yuzyıl başlarından itibaren sanat muziğinde giderek bir sığlaşma ve gevşeme gozlenmiştir
Onceleri zengin makamlar ve usUller kullanırken, giderek bu anlayıştan uzaklaşmış ve kentin eğlence muziğine donuşmuştur Gunumuze kadar suren bu gelişmede “şarkı turu, adeta butun turlerin yerini almış ve yaygınlaştıkca populerleşmiştir
XIX yuzyıl ortalarına değin notalamaya pek onem verilmediği icin, bu alana giren pek cok yapıt unutulup yok olmuştur Herhangi bir donemde notaya alınarak gunumuze ulaşabilenlerin sayısı, XV yuzyıldan XVIII yuzyılın sonuna dek bestelenenler, yaklaşık 3000, XIX yuzyılda uretilenler ise yaklaşık 5000 kadar olmak uzere, toplam 8000 kadardır Makam, usUl, bicim, seslendirme aracları ve yontemleri bakımından, koku cok eski donemlere giden, kendine ozgu birtakım kurallar cercevesinde oluşan bu eserlere, XX yuzyılın ilk ceyreğinde uretilen bir bolum eser daha eklenebilir O tarihten gunumuze değin “Turk Sanat Muziği veya Klasik Turk Muziği başlığı altında uretilmeye devam edilen ve giderek populer formlara donuşmeye başlayan muzik ise, Osmanlı muziğinin gunumuz normlarına donuşmuş uzantısı sayılabilir
Osmanlı Muziği bir sentezdir Tarihin bir cok zenginliğini icinde taşır Turklerle birlikte yaşayan Bizans, Rum, Acem, Arap, Yahudi, Ermeni gibi azınlıklarca da paylaşılarak birlikte oluşturulmuş ve Osmanlı Saray okulunda, Enderun'da en parlak devrine erişmiştir Bu sistemi kullanan hicbir ulke Osmanlının ulaştığı sanatsal seviyeye erişememiştir
Osmanlı Muziği, “makam birliği esasına dayanan “Fasıl duzeni icinde oluşturulmuş ve seslendirilmiştir
Fasıl : Aynı makamda bestelenmiş eserlerin, belli bir duzene gore sıralanarak yapılan dinletisidir Tam bir Fasılda, hem ses ve hem de saz eserleri yer alır Fasıl oluşturulurken eserlerin aynı makamda olması temel alınır ve tur ile şekillerine gore de belli bir sıralama yapılır Bir makama ait fasılın oluşabilmesi icin genellikle iki “Beste ve iki “Semai bestelenmiş olmalıdır Bunlar sozlu eserlerdir Besteler “Murabba ya da “Nakış formundadır Bir “Gazelin iki beyiti uzerine bestelenen Murabba'lar “Terennumlu ya da “Terennumsuz olabilir Eserlerin guftesini oluşturan şiirin dizeleri dışında, usUle uygun, “ten, tenen, tenenen, ten nen ni vb gibi anlamsız ya da “canım, omrum vb gibi anlamlı sozcuklerle oluşturulan ezgilere “Terennum denir Şiirin 1,2 ve 4 dizeleri aynı ezgiye bağlanmıştır 3 dizenin ezgisi ise farklıdır ve “Miyan Hane adını taşıyan bu bolumde, genellikle makam geckisi ya da genişlemesi yapılır Terennumlu Murabba'larda her dizeden sonra terennume gecilir Miyan Hane'nin Terennumu farklı olabilir Nakış'larda ise iki dize, birbirine bağlı bestelenir ve ardından, uzun bir Terennum'e gecilir
Murabba ya da Nakış'larla aynı yapıda olan fakat “Semai usUlle ile bestelenen sozlu Semailerin ilki “Ağır, ikincisi “Yuruk Semai dir Fasılda bunlara “Kar, “Şarkı gibi sozlu eserler, “Taksim, “Peşrev, “Saz Semaisi, “Oyun Havası gibi saz eserleri katılabilir Boylece tam bir fasıl yapısı şu şekli alır :
a) Herhangi bir sazla yapılan giriş Taksim'i,
b) Peşrev,
c) Birinci Beste veya Kar,
d) İkinci Beste,
e) Ağır Semai,
f) Şarkılar (Buyuk usUllu ve ağır karakterliden kucuk usUllu ve hızlıya doğru sıralanır),
g) Yuruk Semai,
h) Saz Semaisi
“Kar, “Terennum oğesine geniş yer veren, buyuk ustalık gerektiren bir sozlu eser turu olup, en gelişmiş bicimlerden biridir “Şarkılar ise edebiyatımızda, halk turkulerinin etkisiyle ortaya cıkmış bir formdur Şarkılar, dizelerden oluşur ve dizelerin sayısına gore değişik adlar alır Kucuk usUllerle bestelenir ve cok farklı yapılarda olabilir Ozellikle XIX yuzyıldan sonra buyuk ilgi gormuş ve oteki sozlu eser formlarını golgede bırakmıştır XX yuzyılda ise, iyiden iyiye one cıkmış, alışılmış yapıların dışına taşarak, “Fantezi turune donuşmuş ve giderek populerlermiş, başarılı pek az orneğin dışında, geleneksel sanat muziği alanındaki sığlaşmaya da bir olcude yol acmıştır
Osmanlı Muziğinde kullanılan saz eseri formlarından başlıcaları şu şekildedir ;
Peşrev
Genellikle “Darbı Fetih, “Sakil, “Muhammes, “Devri Kebir gibi buyuk usUllerle, bazen de “Duyek usUlu kullanılarak bestelenmiş, farklı ezgilerden oluşmuş, “Hane adı verilen bolumler ile bunlar arasında pek değişmeden yinelenen “Mulazime bolumunden oluşmuş bir saz eseridir
Saz Semaisi
Peşrevlerle aynı yapıda olmasına karşın “Semai (6 zamanlı), “Aksak Semai (10 zamanlı) ve “Yuruk Semai (6 zamanlı) usUller ile bestelenen saz eserleri olup “Saz Semaisi adını alır Saz Semaileri, fasılın sonunda, “Yuruk Semainin ardından seslendirilir
Taksim
Makamı tanıtma, yol gosterme, ısındırma ya da gecki amacıyla, tek calgı ile, makam icinde, ancak bir usUle bağlanmadan, ozgurce ve doğaclama olarak seslendirilen ezgilere denir
Oyun havası
Oynamak (dans etmek) icin bestelenmiş saz eseleridir
UsUller
15 zamanlıya kadar olan usUllere “Kucuk usUller, 15 zamanlıdan buyuk olanlara “Buyuk usUller denir İki buyuk usUlun birarada kullanılmasına “Darbeyn adı verilir Birkac usUlun yanyana gelerek oluşturduğu usUl dizileri de vardır Bunlardan biri, beş usUlden oluşan ve bir goruşe gore 60, başka bir goruşe gore de 120 zamanlı “Zencir usUludur Kucuk usUller icinde, 5,7,9 vb zamanlı olanlar, ya da “Aksak Semai gibi 10 zamanlı usUller, “Aksak usUller başlığı altında toplanır Asıl “Aksak adını taşıyan zamanlar ise 2+2+2+3 biciminde sıralanan usUldur