Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Orucu Ramazan sonrasına ertelemeyi gerektiren haller nelerdir
Bir kimse aşağıdaki durumlarda Ramazan orucunu daha sonra kaza etmek şartıyle tutmayabilir veya başlamış olduğu orucu bozabilir Fakat sonra ilk fırsatta tutamadığı günler sayısınca oruçları kaza etmesi gerekir Bir kimsenin Ramazan orucunu sonraya bırakabilmesi için geçerli sayılan özürler şunlardır:
1) Hastalık: Bir hasta oruç tuttuğu takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkarsa oruç tutmayabilir Hastalığı iyileşince tutamadığı oruçları kaza eder Hastaya bakan kimse de böyledir Ramazan ayında düşmanla savaşan asker, oruç tuttuğu takdirde kuvvetsiz düşeceğinden üzüntü ederse misafir durumunda olmasa bile oruç tutmayabilir Savaşa katılacağı şüphesiz veya adaleli bir ihtimalle biliniyorsa az önce savaşa girmeden önce de güçsüz düşme endişesiyle tekrar oruç tutmayabilir Tutamadığı oruçları daha sonra kaza eder
2) Gezi: Ramazan ayında en düşük 90 km mesafeye yolculuğa meydana çıkan kimse oruç tutmayabilir (Hamza elEslemi adındaki sahabî peygamberimize yolculukta oruç tutup tutmayacağını sorunca peygamberimiz ona: İster tut, ister alıkoymadiye cevap vermişti Bu hüküm, dinen gezgin (konuk) sayılan kimseler içindir İkamet ettiği yerden en az 90 km veya daha artı mesafeye seyahat yapan ve gittiği yerde 15 günden az bir zaman kalmaya gaye eden kimse dinen misafirdir Eğer gittiği yerde 15 günden pozitif kalmaya karar vermişse, o yere vardığı andan itibaren davetli olmaktan çıkar
Buna tarafından, Ramazan ayında bulunduğu yerden asgari 90 km uzaklıkta bir yere seyahat yapan kimse gezi boyunca oruç tutmayabilir Gittiği yerde 15 günden az kalacaksa hüküm tekrar aynıdır Eğer gittiği yerde 15 gün kalacaksa yolculuğu bitince vardığı yerde orucunu tutması gerekir Seyahat hali bitince tutmadığı günleri kaza eder
3) Güç Görmek: Orucu parçalamak için ölümle veya vücuduna bir hasar verilmekle korkutma edilen kimse orucunu bozabilir Bozduğu orucu daha sonra tutar
4) Gebe ve Emzikli Olmak: Gebe veya emzikli olan bir kadın, oruç tuttuğu takdirde kendisine veya çocuğuna bir zarar geleceğinden korkarsa oruç tutmayabilir Gebelik ve emziklilik hali sona erince tutamadığı günleri kaza eder
5) Şiddetli Istek ve Susama: Oruçlu bir kimse özlem veya susama sebebiyle aklının bozulmasından veya vücuduna ciddî bir hasar geleceğinden korkarsa, orucunu bozabilir Sonra yerinde bir zamanda tutamadığı oruçları kaza eder
6) Yaşlılık ve Düşkünlük: Vücudu günden güne düşen ve oruca dayanamayan iyice ihtiyarlamış olan kimseler oruç tutmayabilir Bunlar sonra da orucu kaza edemiyecekleri için tutamadıkları her günün orucunun yerine fidye verirler İyileşme ümidi olmayan hastalar da böyledir Bu özür sahiplerinden herhangi biri, özrü devam ederken ölürse tutamadıkları oruçlar için fidye verilmesini vasiyet etmesi gerekmez
Özrü ortadan kalkıp tutamadığı oruçlarını kaza edecek dek bir zamana yetişir de oruçları daha kaza etmeden ölürse bu oruçlar için malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmesi lâzımdır (Ölenin varisi yahut malının tamamından vasiyet eder
Eğer vasiyet etmezse, varislerinin teberru olarak ölenin fidyesini vermesi caizdir *
Bir kimse aşağıdaki durumlarda Ramazan orucunu daha sonra kaza etmek şartıyle tutmayabilir veya başlamış olduğu orucu bozabilir Fakat sonra ilk fırsatta tutamadığı günler sayısınca oruçları kaza etmesi gerekir Bir kimsenin Ramazan orucunu sonraya bırakabilmesi için geçerli sayılan özürler şunlardır:
1) Hastalık: Bir hasta oruç tuttuğu takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkarsa oruç tutmayabilir Hastalığı iyileşince tutamadığı oruçları kaza eder Hastaya bakan kimse de böyledir Ramazan ayında düşmanla savaşan asker, oruç tuttuğu takdirde kuvvetsiz düşeceğinden üzüntü ederse misafir durumunda olmasa bile oruç tutmayabilir Savaşa katılacağı şüphesiz veya adaleli bir ihtimalle biliniyorsa az önce savaşa girmeden önce de güçsüz düşme endişesiyle tekrar oruç tutmayabilir Tutamadığı oruçları daha sonra kaza eder
2) Gezi: Ramazan ayında en düşük 90 km mesafeye yolculuğa meydana çıkan kimse oruç tutmayabilir (Hamza elEslemi adındaki sahabî peygamberimize yolculukta oruç tutup tutmayacağını sorunca peygamberimiz ona: İster tut, ister alıkoymadiye cevap vermişti Bu hüküm, dinen gezgin (konuk) sayılan kimseler içindir İkamet ettiği yerden en az 90 km veya daha artı mesafeye seyahat yapan ve gittiği yerde 15 günden az bir zaman kalmaya gaye eden kimse dinen misafirdir Eğer gittiği yerde 15 günden pozitif kalmaya karar vermişse, o yere vardığı andan itibaren davetli olmaktan çıkar
Buna tarafından, Ramazan ayında bulunduğu yerden asgari 90 km uzaklıkta bir yere seyahat yapan kimse gezi boyunca oruç tutmayabilir Gittiği yerde 15 günden az kalacaksa hüküm tekrar aynıdır Eğer gittiği yerde 15 gün kalacaksa yolculuğu bitince vardığı yerde orucunu tutması gerekir Seyahat hali bitince tutmadığı günleri kaza eder
3) Güç Görmek: Orucu parçalamak için ölümle veya vücuduna bir hasar verilmekle korkutma edilen kimse orucunu bozabilir Bozduğu orucu daha sonra tutar
4) Gebe ve Emzikli Olmak: Gebe veya emzikli olan bir kadın, oruç tuttuğu takdirde kendisine veya çocuğuna bir zarar geleceğinden korkarsa oruç tutmayabilir Gebelik ve emziklilik hali sona erince tutamadığı günleri kaza eder
5) Şiddetli Istek ve Susama: Oruçlu bir kimse özlem veya susama sebebiyle aklının bozulmasından veya vücuduna ciddî bir hasar geleceğinden korkarsa, orucunu bozabilir Sonra yerinde bir zamanda tutamadığı oruçları kaza eder
6) Yaşlılık ve Düşkünlük: Vücudu günden güne düşen ve oruca dayanamayan iyice ihtiyarlamış olan kimseler oruç tutmayabilir Bunlar sonra da orucu kaza edemiyecekleri için tutamadıkları her günün orucunun yerine fidye verirler İyileşme ümidi olmayan hastalar da böyledir Bu özür sahiplerinden herhangi biri, özrü devam ederken ölürse tutamadıkları oruçlar için fidye verilmesini vasiyet etmesi gerekmez
Özrü ortadan kalkıp tutamadığı oruçlarını kaza edecek dek bir zamana yetişir de oruçları daha kaza etmeden ölürse bu oruçlar için malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmesi lâzımdır (Ölenin varisi yahut malının tamamından vasiyet eder
Eğer vasiyet etmezse, varislerinin teberru olarak ölenin fidyesini vermesi caizdir *
