iltasyazilim
FD Üye
Oruç Tutmanın Sevabı
Orucun önemi
Orucun Sevapları
Allahü teâlâ, yapılan amellerin karşılığını, o amelin durumuna göre, değişik olarak vermektedir İbâdetlerde, iyiliklerde bire karşısında ondan, yedi yüze dek ihsan etmektedir Orucun sevabını ise, “Karşılığını ben veririm buyurmuştur Hadîsi şerîflerde buyuruldu fakat:
“Ameller, Allahü teâlâ katında yedidir İkisi vâcibi gerektirir İkisi misli iledir Birisi on katdır Birisi yedi yüz mislidir Birisinin sevabını ise Allahü teâlâdan başka kimse bilmez Vâcibi gerekli kılan amellerden birincisi şudur ancak, Allahü teâlâya ortak koşmadan ihlâsla kulluk yapana Cennet vâcib olur Müşterek koşarak ölene ise Cehennem vâcib olur Misli ile olan amelden birincisi, günah işleyene misli ile karşılık verilir Diğeri ise, iyi amel için niyyet ettiği şeyi yapamıyana yapmış gibi sevap verilir Bire on verilen amel, iyiliklerin sevâbıdır Kötülüklerin günahının tersine iyiliklere bire on sevap verilir Bire yediyüz sevap verilen amel, helâl malından Allah yolunda vermektir Sevabını yalnız Allahü teâlânın bildiği amel, Allah için tutulan oruçtur Onun karşılığını Allahü teâlâdan diğer kimse bilmez
Allahü teâlânın, “Âdem oğlunun her ameli kendisi için, yalnız orucu benim içindir buyurması, kıyâmet günü olunca, Allahü teâlâ kuluna hesap sorar Böylece fakat hiç sevabı kalmaz Yalnız orucu kalır Bunun üzerine Allahü teâlâ, kulun ihtiyâcı olan sevap dek kendi fazlından ihsân edip, kulunu orucu sebebiyle Cennete sokar Herkesin sevâba ihtiyacı aynı değildir Cenâbı Hak da orucu nedeniyle kuluna bol bol ihsanda bulunur Cenâbı Hakkın, “Orucun karşılığını ben veririm buyurmasının hikmetlerinden biri şudur: Allahü teâlâ, kula mahsûs olan yemek yemek ve içmek gibi şeylerden münezzehtir Oruç tutmakla Cenâbı Hakkın ahlâkından birine yapışılmış olur Bununla fazla sevâba kavuşulur Hadîsi şerîfte buyuruldu fakat:
“Oruçlunun, akşam iftâr zamanındaki duâsı reddolmaz
“Üç sınıf kimsenin duâsı reddolmaz: Oruçlunun iftar zamanındaki duâsı, âdil devlet reisinin duâsı ve mazlûmun duâsı
“Üç sınıf kimse vardır fakat, Allahü teâlâ onların duâsını geri çevirmez: İftâr edinceye kadar oruçlunun duâsı, destek olununcaya dek mazlûmun duâsı ve evine dönünceye dek misâfirin duâsı
“Her şeyin zekâtı vardır, bedenin zekâtı da oruçtur
Zekât veren, fazla sevaba kavuştuğu gibi, malının kirinden de kurtulmuş olur Oruç tutanın da bedeninde yer alan ba'zı hastalıklar değil olur Nitekim hadîsi şerîfte “Oruç tutun, sıhhat bulun! buyuruldu
Oruç tutmanın sayısız fazîletlerine eksiksiz kavuşabilmek için orucu şartlarına uygun bir şekilde tutmağa çalışmalıdır *
Orucun önemi
Orucun Sevapları
Allahü teâlâ, yapılan amellerin karşılığını, o amelin durumuna göre, değişik olarak vermektedir İbâdetlerde, iyiliklerde bire karşısında ondan, yedi yüze dek ihsan etmektedir Orucun sevabını ise, “Karşılığını ben veririm buyurmuştur Hadîsi şerîflerde buyuruldu fakat:
“Ameller, Allahü teâlâ katında yedidir İkisi vâcibi gerektirir İkisi misli iledir Birisi on katdır Birisi yedi yüz mislidir Birisinin sevabını ise Allahü teâlâdan başka kimse bilmez Vâcibi gerekli kılan amellerden birincisi şudur ancak, Allahü teâlâya ortak koşmadan ihlâsla kulluk yapana Cennet vâcib olur Müşterek koşarak ölene ise Cehennem vâcib olur Misli ile olan amelden birincisi, günah işleyene misli ile karşılık verilir Diğeri ise, iyi amel için niyyet ettiği şeyi yapamıyana yapmış gibi sevap verilir Bire on verilen amel, iyiliklerin sevâbıdır Kötülüklerin günahının tersine iyiliklere bire on sevap verilir Bire yediyüz sevap verilen amel, helâl malından Allah yolunda vermektir Sevabını yalnız Allahü teâlânın bildiği amel, Allah için tutulan oruçtur Onun karşılığını Allahü teâlâdan diğer kimse bilmez
Allahü teâlânın, “Âdem oğlunun her ameli kendisi için, yalnız orucu benim içindir buyurması, kıyâmet günü olunca, Allahü teâlâ kuluna hesap sorar Böylece fakat hiç sevabı kalmaz Yalnız orucu kalır Bunun üzerine Allahü teâlâ, kulun ihtiyâcı olan sevap dek kendi fazlından ihsân edip, kulunu orucu sebebiyle Cennete sokar Herkesin sevâba ihtiyacı aynı değildir Cenâbı Hak da orucu nedeniyle kuluna bol bol ihsanda bulunur Cenâbı Hakkın, “Orucun karşılığını ben veririm buyurmasının hikmetlerinden biri şudur: Allahü teâlâ, kula mahsûs olan yemek yemek ve içmek gibi şeylerden münezzehtir Oruç tutmakla Cenâbı Hakkın ahlâkından birine yapışılmış olur Bununla fazla sevâba kavuşulur Hadîsi şerîfte buyuruldu fakat:
“Oruçlunun, akşam iftâr zamanındaki duâsı reddolmaz
“Üç sınıf kimsenin duâsı reddolmaz: Oruçlunun iftar zamanındaki duâsı, âdil devlet reisinin duâsı ve mazlûmun duâsı
“Üç sınıf kimse vardır fakat, Allahü teâlâ onların duâsını geri çevirmez: İftâr edinceye kadar oruçlunun duâsı, destek olununcaya dek mazlûmun duâsı ve evine dönünceye dek misâfirin duâsı
“Her şeyin zekâtı vardır, bedenin zekâtı da oruçtur
Zekât veren, fazla sevaba kavuştuğu gibi, malının kirinden de kurtulmuş olur Oruç tutanın da bedeninde yer alan ba'zı hastalıklar değil olur Nitekim hadîsi şerîfte “Oruç tutun, sıhhat bulun! buyuruldu
Oruç tutmanın sayısız fazîletlerine eksiksiz kavuşabilmek için orucu şartlarına uygun bir şekilde tutmağa çalışmalıdır *