Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

orman haftası drama

orman haftası drama

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
orman haftası ile ilgili drama,
orman haftası drama


ORMAN HAFTASI İLE İLGİLİ PİYES AVCI
(3 perdelik oyun)

Oynayanlar
Anne
Komşu bayan Avcı Oduncu
Geyik (Geyik maskeli çocuk}
Ormandaki koyunlar
(Maskeli çocuklar)



Sahne: Bir köy odası

Birinci Perde

Anne, komşu kadın, sonra avcı (Anne, kulübenin kapısından dışarıda bakar Komşu kadın sedirde oturmuş, yün eğirmektedir}

ANNE Ortalık nerede ise kararacak!
KOMŞU Eh ne yapalım, süre akıyor Gözümüzü açıp kapayıncaya dek akşam ofuyor!
ANNE Aman ne söylüyorsun komşu! Bugün saatler geçmesini bilmiyor!
KOMŞU Her Hâlükarda işin yoktu da sana saatler uzun geldi Yahut ben, sabah beri böylece çalıştım fakat bana gün böylece kısalmış gibi geldi
ANNE Bugün işim yoktu, fakat bir meslek tutacak gönlüm de yoktu!
KOMŞU Ne vardı komşucuğum? Bir derdin mi vardı yahut!
ANNE Bir derdim vardı ya!
KOMŞU Vah vah Geçmiş olsun! Ne İdi derdin?
ANNE Annelerin derdi ne olur fakat! Ben avcıyı düşünüyorum?
KOMŞU Avcıyı mı? Anlayamadım! Hangi avcıyı?
ANNE Bizim çocuğu düşünüyorum! Ona siz köyde avcı demiyor musunuz? Benim de dilim alıştı Çocuğumun adını bile unuttum! Ben de onu avcıdiye çağırıyorum
KOMŞU Peki! Senin avcıya ne olmuş ama? Bu kadar üzülüyorsun!
ANNE Bir şey olmadı! Fakat
KOMŞUAması ne?
ANNE Aması şu: Bizim çocuğun zihnine koymuşlar! Sözde ormanda bir yaban domuzu türemiş Tüm çiftliklere, çubuklara, tarlalara, bağlara ziyan yapıyormuş Köylülerin canı İçin de risk oluyormuş Bu köyde ve yakın köylerde, oğlum gibi bir avcı yokmuş Ona, Bu yerleri olsa olsa sen kurtarırsın! Senden diğer kimse onu daha aşağı edemez!demişler O da bu sözlere kapıldı, önceki sabahtan tüfeğini yüklendi, Çarıklarını giydi, canavarı avlamaya ormana gitti Yapma oğlum, etme oğlumdedim, dinletemedim Dün sabahleyin sırası gelmişken: Bu hayvanı vurmadan dönmeyeceğimdedi Fakat, ne değin zaman dağda, ormanda kalabilir? Çantasındaki azık da öyle azdı Dün gece gelmeyince, fazla üzüldüm, lakin Belki de ormanda domuzun çıkışını bekliyor!diye kendimi avuttum Gün ışırsa kazanç!dedim Hemen gün kavuşuyor, bizimki hâlâ görünürlerde yok! İşte anun için defalarca kapıdan bakıyor, yolunu gözlüyorum
KOMŞU Üzme kendini komşucuğum! Avcı oğlun arslan gibidir Üç köy avcısının öldüremediği o koca domuzu senin uşak, Allah bağışlasın; tek başına öldürür!
ANNE Evet, Allah korusun! Şimdiye kadar başına böyle bir şey gelmemişti! Lakin annelik dedik ya!
(Onlar böyle konuşurken sahne hafifçe kararmaya başlar)
KOMŞU Evet, akşam kavuşuyor Ben de kalkıp gideyim! Ocağa bir çorba koyayım!
ANNE Ah sen de mi gidiyorsun? Yalnız kalınca daha da kuvvet olacak beklemek!
KOMŞU Yemekten sonra sana yeniden uğrarım!
ANNE Haydi allah ’a ısmarladık!
(Anne, arkasını kapıya çevirmiştir, bu sırada ava içeriye girer)
KOMŞUİşte avcı geldi!
(Anne neşeyle kapıya koşar)
ANNE Sen mi geldin yavrum? Oh ne dek merak ettim!
(Avcının suratı asıktır, omuzundaki torbayı yere bırakır; kazanç, annesinin ve komşusunun ellerini öper)
KOMŞU Fazla yaşa yavrum
AVCI Siz de çok yaşayın teyze!
ANNE Nerelerde kaldın dün gece?
AVCIMerak mı ettin?
ANNE Elbette!
AVCI Ben sana canavarı yakalamadan dönmeyeceğim dememiş miydim?
ANNE Dedin, dedin fakat, ben canavarla boğuşmaya gittiğini biliyordum, nasıl bakımlı ederim?
AVCI Ben sana canavarı vurmadan geri dönmeyeceğimi evvelden söylemiştim Canavarla da buluşmak için sözleşmiş değildik ya! Onu, bir günde yakalayamayacağımı düşünürsün ve kendini üzmezsin sanmıştım
ANNE Hiç Olmazsa canavarı vurdun mu?
AVCI Ne gezer? Dağda, ormanda dolandım durdum!
KOMŞU Ben torbayı görünce canavarı öldürdükten daha sonra kafasını kesip şu çuvala koydun sanmıştım
AVCIHayır!
KOMŞU Sonradan annen lâmbayı yakınca çuvalda: Canavarın başı bu değin minik olamaz!dedim
AVCI Dürüst düşündün teyze, bunun içinde canavar yok, küçük bir geyik yavrusu var!
ANNE Ne dedin, ne dedin? Bir geyik yavrusu mu?
(Yere eğilir, çuvalı aralar, derhal kapatır) Sahi ! imiş Nasıl yaptın avcı bunu? Nasıl kıydın bu yavruya?
(Komşu kadın kazanç, çuvalı aralar, bakar)
KOMŞU Yazık avcı! Şu yavrucağı nasıl vurdun? Ayrıca kimseyi rahatsız etmeyen, ormanlarımızı süsleyen, bu ufacık yavruya nasıl kıydın? Senin hiç de mi acıman değil?
ANNE Hemen onun annesi nasıl yanıyordur? Bilsen, anlasan bunu yapmazdın!
AVCI Anne ben bunu öldürmek istemedim!
ANNE O kendi kendini mi öldürdü?
AVCI Sana nasıl olduğunu hemen anlatayım Tüm gün canavarı aradığım için diğer hayvan vurmamıştım Ertesi gün, yani bugün de böyle oldu öğleden sonradan, köye dönmek için yola düşmeden önce, karşıma bir geyik çıktı Ben de köye manâsız dönmeyeyim diye ona nişan aldım Ama çalıların aralarında yavrusu varmış, anasını tehlikede görür görmez birdenbire çalılar arasından fırladı Anasına koştu, silâh onu vurdu, ben de kötü oldum, bir kaza oldu Oldu ama!
ANNE Sen iyi bir avcı değilsin! İyi bir avcı olsaydın ne yavrulu bir hayvanı vurur, ne yavruyu kimsesiz bırakırdın! Ne de böyle masum bir yavruyu öldürür, annesinin gönlünü dağlardın Zaten, avcılık, fakat herkesin tarlasını harman, çorman eden muzur hayvanlar için, insanlara karşı tehlikeli olanları imha etmek İçin yapılmalıdır Keyif cin hiç bir can öldürülemez Ben senin böyle kalpsiz olmanı istemiyorum Ben sana böyle yabanîler gibi davran diye avcı olmana İzen vermedim
AVCI Ben de çok üzgünüm anne! Ben bu yavruyu öldürmek istemedim
ANNE Fakat öldürdün Ben, sana verdiğim avlanma iznini geri alıyorum Eğer benim iznim olmadan yeniden avlanırsan, işte komşumuz da şahit, ben sana annelik hakkımı helâl etmem!
AVCIAnneciğim, ben küçükten beri avcılık yaparım, avı fazla severim, Fakat mademki benim avcılık yapmama müsade vermiyorsun, o hâlde sana laf veriyorum, artık avcılık yapmayacağım
ANNE teşekkür ederim oğlum, lakin söz belirlemek yetmez, bu köyümüzün avcılarının bir töresi vardır Onlar avcılığa tövbe edecekleri vakit köyün etrafını çeviren Yedidağ'ın en tepesine tırmanırlar ve tüfeklerini yedi defa havaya boşaltırlar Daha Sonra evlerine gelirler ve tüfeği kapının arkasına asarlar Eğer sen de avcılıktan vazgeçmeye karar verdinse, yarından tezi değil tüfeğini alırsın, Yedidağ'a tırmanır, tepeye gelince törenin emrettiği gibi havaya yedi el ateş edersin ve gelip kapının ardına tüfeğini asarsın, benim günlüm de kuytu olur! Beni iyice anla, hiç sebepsiz yere seni öldürseler ben ne hâle gelirdim Düşün oysa hayvanların da onları da seven anneleri var
AVCİ Avcılıktan caymak bana kuvvet gelecek fakat mademki sen istiyorsun, yarın vazgeçiyorum avalıktan!
ANNE Haydi geç sini başına, benim sana pişirdiğim çorbayı İç (Avcı sini başına geçerken perde kapanır)


İkinci perde


Sahne: (Bir koru Bir ağaç aşağıda oduncu balta ile odun yarmaktadır Ava omzunda tüfekle sağdan girer)
ODUNCU O Merhaba avcı başı Nasılsın?
AVCİSağ ol! İyiyim! Ya sen?
ODUNCU Şükürler olsun, ben de iyiyim Lakin seni azıcık keyifsiz görüyorum nen var?
AVCIBir şeyim değil!
ODUNCU Yahut önceki akşam canavarı vuramadın diye mi kederlisin?
AVCI Vuramadım değil, bulamadım diye canım sıkkın!
ODUNCU (Gülerek) Ben bu ormanda canavarın peşindeyiz diyen nice avcılar gördüm, hiçbiri onunla yükseklik ölçüşemedi Sen de yıldın işte! Ayıp değil!
AVCI Ben yılmadım ama bugün avcılığa pişmanlık edeceğim de canım ondan sıklıyor
ODUNCU Demek korkun benim sandığımdan daha adaleli imiş (Güler)
AVCI Ben yılgınlıktan yok, belli başlı hatırı için bunu yapıyorum
ODUNCU Daima korkanlar böyle söyler, ben bugüne kadar korkup da korktuğunu söyleyeni hiç görmedim
(Tam bu sırada ormanın içinden bir geyik çıkar Avcının karşısına dikilir, ona dikey tepede olan bakar!)
ODUNCU (Alayla) Bak hele şuna! Avcıbaşı, sana şu geyik kafa tutuyor yahu! Pişmanlık etmiş bir avcı olduğunu anladı galiba! Seni umursamıyor, alay ediyor
AVCI (Avcı pat diye parlar, tüfeğini çevirir, geyik kaçar) Ben daha pişmanlık etmedim
ODUNCU Hey avcıbaşı, mademki tövbe etmedin, seninle alay eden geyiğin ardına düşsene Fakat ey avcı, nerde sende o kadar koşacak bacaklar?
(Ava, geyiğin ardından fırlar)
ODUNCU (Bağırır) Koş bakalım koş, sende eski solgun kalmamış dost! Sen o geyiğe yetişemezsin!
(Perde kapanır)


Üçüncü Perde


(Sahneye baştanbaşa eğik bir kalas konulmuştur
Dağın tepesine çıkan bir patikadır bu Kaçıp kovalamacanın, uzun olduğunu kullanmak için Geyik sağ, dan girer, sola tırmanır, soldan çıkar Yeniden aynı biçimle, geyikle ava sahneye bir taraftan girer bir taraftan çıkarlar En sonunda geyik yüksek noktaya gelince ansızın durur, başını geriye doğru çevirir, avcı İleri atılır)
GEYİK Dur! İlerleme, silâha da davranma ey acımasız, ey zalim avcı! ilerleme! Olduğun yerde dur! Bu çalıların bir karış ötesi derin bir uçurumdur Ben seni buraya dek evlâdımın intikamını almak için getirdim! Durmayıp da koşsaydım, sen de peşimden koşacaktın ve bilmediğin için, uçuruma yuvarlanıp ölecektin, ama ben seni değil, seni kaybedince her şeyini kaybedecek anacığını düşündüm, Seni ölümle cezalandırmak, onu cezalandırmak olacaktı! Kendi acım dek bir acıyı başka bir anneye tattırmamak için, seni öldürmekten vazgeçtim
AVCI Ey bağrını yaktığım geyik, beni bağışla! Ben yavrunu yok, seni vurmak istemiştim O, anacığını kurtarmak için kendisini silâhımın önüne attı Onu öldürdüğümü görebilen annem, iyi ve zararsız hayvanları öldürmemek şartıyla eskiden benim avcı olmama müsade verdiğini söyledi Fakat iznini geri aldı ve kendi izni olmadan bir daha avlanırsam bana annelik hakkını helal etmeyeceğini de bildirip beni Yedİdağ'ın tepesine yolladı ve her tepede yedi kere havaya ateş ettikten sonra avcılığa pişmanlık etmemi İstedi Ben, onun İçin yollarda idim, yine şeytana uydum Lakin artık yeniden annemin sözünden çıkmayacağım Beni affet, yaptığımı düşünemedim İşte bak! Dağın tepesindeyiz, Birincil tepeden havaya dürüst tüfeğimi birinci kere boşaltarak tövbe törenine başlıyorum

neten alıntı *
 
858,505Konular
982,658Mesajlar
33,045Kullanıcılar
LetStingSon üye
Üst Alt