Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Ömer Muhtar
Doğum 1858
Ölüm 1931
Ömer Muhtar, İtalyan işgali aşağı yer alan Libya ’nın kurtarılması için yürütülen direniş hareketinin liderlerindendir Çöl Aslanı lakabıyla da anılır
HAYATI
1862 yılında Bingazi ’nin Defne bölgesi Batnan kasabasında doğdu Minik yaşta babası ölünce, Şeyh Ahmed elGiryani ’nin himayesinde tahsile başladı Cağbub ’da İslami İlimler Ensitüsü'ne kaydolarak tahsilini tamamladı yüce gönüllü, gözü kara, ciddiyet sahibi ve ilim ehli bir kimse olarak çevresinde tanındı İşgalci İtalya, 1911 yılında Trablusgarp ve Bingazi ’yi işgal etti Libya halkı Osmanlı kuvvetleriyle birlikte işgalcilere aleyhinde çarpışarak başarılı neticeler elde etti
1912 yılında imzalanan Uşi Antlaşması'yla Osmanlı Devleti ’nin Libya üzerindeki hakimiyeti resmi olarak son buldu Bu işgallere bitirmek isteyen Libyalılar Ömer Muhtar ’ın da içinde olduğu bir direniş gösterdiler Misal davranışlar ortaya koyarak mücahidleri özendirme edip cesaret verdiler İtalyanlar Ömer Muhtar ’ın şöhretini duymuş ona büyük makamlar ve bedensel imkanlar sundular lakin Ömer Muhtar bunları reddetti 1922 yılında direniş kuvvetleri başkumandanlığına seçildi 1930 yılında İtalyan cephelerinin merkezi durumunda olan bir karargahı basarak tahrip etti 1931 yılında İtalyanlarla yapılan şiddetli çarpışmalar sonunda esir düşerek, idama hükümlü edildi 1931 yılında Bingazi yakınlarındaki Suluk ’ta idam edildi
HAKKINDA SÖYLENENLER
Ömer Muhtar hakkında İtalyan kumandanı ve Libya genel valisi şunları söylemiştir: “O akide ve inancına son derece bağlıydı İnancına saldırana kuvvetle aleyhinde koyar ve hiçbir şey onu korkutamazdı Benzer şekilde vatanına da büyük bir sevgi beslemekteydi Vatanı için yapmayacağı bir şey yoktu Vatanına yapılan saldırıları asla affetmiyor ve bunlara dayanma edemiyordu Mükemmel bir zekâya sahipti Geniş bir dini kültüre ve bilgiye sahipti Maddeye ve dünya nimetlerine aslâ övgü etmezdi ve bu konuda hiçbir yatırım ve hesâbı yoktu Dünyada sahip olduğu hiçbir mülk ve mülkü de mevcut değildi Dünya nimetlerinden sevdiği tek bir şey vardı, o da vatanıydı *
Doğum 1858
Ölüm 1931
Ömer Muhtar, İtalyan işgali aşağı yer alan Libya ’nın kurtarılması için yürütülen direniş hareketinin liderlerindendir Çöl Aslanı lakabıyla da anılır
HAYATI
1862 yılında Bingazi ’nin Defne bölgesi Batnan kasabasında doğdu Minik yaşta babası ölünce, Şeyh Ahmed elGiryani ’nin himayesinde tahsile başladı Cağbub ’da İslami İlimler Ensitüsü'ne kaydolarak tahsilini tamamladı yüce gönüllü, gözü kara, ciddiyet sahibi ve ilim ehli bir kimse olarak çevresinde tanındı İşgalci İtalya, 1911 yılında Trablusgarp ve Bingazi ’yi işgal etti Libya halkı Osmanlı kuvvetleriyle birlikte işgalcilere aleyhinde çarpışarak başarılı neticeler elde etti
1912 yılında imzalanan Uşi Antlaşması'yla Osmanlı Devleti ’nin Libya üzerindeki hakimiyeti resmi olarak son buldu Bu işgallere bitirmek isteyen Libyalılar Ömer Muhtar ’ın da içinde olduğu bir direniş gösterdiler Misal davranışlar ortaya koyarak mücahidleri özendirme edip cesaret verdiler İtalyanlar Ömer Muhtar ’ın şöhretini duymuş ona büyük makamlar ve bedensel imkanlar sundular lakin Ömer Muhtar bunları reddetti 1922 yılında direniş kuvvetleri başkumandanlığına seçildi 1930 yılında İtalyan cephelerinin merkezi durumunda olan bir karargahı basarak tahrip etti 1931 yılında İtalyanlarla yapılan şiddetli çarpışmalar sonunda esir düşerek, idama hükümlü edildi 1931 yılında Bingazi yakınlarındaki Suluk ’ta idam edildi
HAKKINDA SÖYLENENLER
Ömer Muhtar hakkında İtalyan kumandanı ve Libya genel valisi şunları söylemiştir: “O akide ve inancına son derece bağlıydı İnancına saldırana kuvvetle aleyhinde koyar ve hiçbir şey onu korkutamazdı Benzer şekilde vatanına da büyük bir sevgi beslemekteydi Vatanı için yapmayacağı bir şey yoktu Vatanına yapılan saldırıları asla affetmiyor ve bunlara dayanma edemiyordu Mükemmel bir zekâya sahipti Geniş bir dini kültüre ve bilgiye sahipti Maddeye ve dünya nimetlerine aslâ övgü etmezdi ve bu konuda hiçbir yatırım ve hesâbı yoktu Dünyada sahip olduğu hiçbir mülk ve mülkü de mevcut değildi Dünya nimetlerinden sevdiği tek bir şey vardı, o da vatanıydı *
