Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Omay (Umay)

Omay (Umay)
0
71

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,755
Etkileşim
88
Puan
48
F-D Coin
0
Omay (Umay) Omay Omay (Umay)​ Omay (Umay), Eski Türkler'de anneleri ve çocukları koruyan, olumlu nitelikleri bulunan bir ruhtur YirSub'un ( YerSu; yerin ve suların ruhları) Türk topluluklarına yardım etmesi gibi Omay da sadece çocukları değil, bütün Türk boylarını koruyan, onlara kut veren bir varlıktır Bundan ötürü Omay, Kırgız Türkleri'ne kadar bol ürün almaya, mülkmülkün artmasına da takviye eder Her şeye yaşam veren güneşin de Omay'la ilgisi vardır Güneş'in sarı rengi yüzünden Türk boylarında Omay'a, Sarı Kız da denilmektedir Omay'a Sarı Kız denilmesi, Balıkesir'de Kazdağ yöresinde yaşamış Türkmenler'in Sarı Kız Efsanesi'ne tarafsızlık getirir Bu efsanedeki Sarı Kız adı, sarışın olan bir kıza yok büyük muhtemelen Omay'ın korumasında olan bir kıza atıfta bulunmaktadır Buna tabi olarak da Sarı Gelintürküsündeki gelin sözcüğü, sarışınlığa değil sarıışıkgüneşle ilişkilendirilen, çocuk ve kadınların koruyucusu Omay'a dikkat çekici eder Omay, güneşin ısı vermesine tabi olarak, ateş ve ocak kültleriyle de ilgilidir Türk efsane, masal ve öykülerinde ay erkek, güneş de dişi olarak düşünülür Bu us Omay kültüyle ilgilidir Çünkü yukarıda da değinildiği gibi bir kadınsı ruh olan Omay'ın, güneşle bağlantısı vardır Bundan ötürü, Anadolu Selçuklu mimarisine ait kimi örneklerde erkek ve kadını temsilci daire ya da ışınlı daire içinde ay (hilal) ve güneş kabartmaları bulunur Kaşgarlı Mahmud'un eseri Divanü Lûgatit Türk'te de kendisine değinilen Omay hakkındaki en eski yazılmış belgeler Orkun Anıtları'dır Tonyukuk Yazıtı'nin ikinci taşının batı yüzündeki 2 ve 3 satırlarda, düşmanın çokluğu karşısında geri dönmek isteyenlere Bilge Tonyukuk'un verdği yanıtta, Omay şu biçimde anılır: Altun yışıg aşa keltimiz, İrtiş ögüzüg keçe keltimiz Kelmişi yüksek dağ tidi, tuymadı Tengri, Omay, ıdık Yir Sub basa berti erinç Neke tezer biz? Altın ( Altay) dağını aşarak geldik, İrtiş ırmağını geçerek geldik Buraya değin gelenler geliş zorlama dedi, fakat zorluk da duymadı Sanırım Tanrı, Omay, tanrısal Yer Su ruhları bize tezgâhtar oldular Niye kaçıyoruz? Tonyukuk'un bu konuşmasından daha sonra Kök Türkler düşmana saldırıya geçerler ve savaşı kazanırlar Köl Tigin Yazıtı'nın doğu yüzünün 31 satırında ise, Omay'dan şöyle söz edilir: Omay teg ögüm katun kutınga, inim Köl Tigin er at bultı Altı yegirmi yaşınga, eçim kagan ilin törüsin ança kazgandı Omay gibi annem hatunun kutu bir uçtan bir uca, ufak erkek kardeşim Köl Tigin erkek adı elde etti On altı yaşında, amcam kaganın ilini ( devletini) töresini şöyle kazandı Nazarlık Olarak Kullanılan, Keçeden Üretilmiş Omay Tasviri Köl Tigin Yazıtı'ndan alınan bu satırlarda kaganın karısı (dolayısıyla Bilge ile Köl Tigin'in annesi), Omay'a benzetilmektedir Kutunu Omay'dan bölge Katun ( hatun, kraliçe) onun yardımıyla Köl Tigin'i doğurmuş, Köl Tigin de bu kut sayesinde erkeklik adını kazanmıştır Bu anlatımlardan, Omay'ın kadın ve çocuklarla ilgili bir varlık olduğu dobra dobra anlaşılmaktadır Omay, Orkun Anıtları'nda dişi bir ruh olarak anılırken, 1 Altın Köl Yazıtı'nda beg ( beğ) olarak geçer Bunun nedeni Türkçe sözcüklerde dişileril ayrımının olmamasıdır Öz Türkçe adlar erkeklere de, kadınlara da verilebilir Anadolu'da dahil olmak üzere günümüz Türkleri'nin yaşadığı yerlerde görülen, pınar başlarındaki ağaçların dallarına Tanrı'dan çocuk arzu etmek üzere minik bez salıncak ve beşiklerin asılması, İslamlık'tan önceki Omay kültünün izleridir Bu gelenek, Omay inancının yer, su, ağaç, ölüm kültleriyele ilişkili olduğunu vurgular Eski Türkler'den kalma yontu ve kaya resimlerinde Omay'a ait olduğu ileri sürülen tasvirler bulunur Kök Türk çağından kalma kalma kimi yontular, Kazakistan'ın Taraz (Cambul) kentindeki bölge müzesinde bulunan kaya resmi, Kök Türkler'den kalmış olan Kudirge kaya resimlerinden büyük boyutta üretilmiş olanı Omay olarak ünlü ve saygı görmüştür Günümüzde Orta Asya'da, nazarlık olarak kullanılan Omay tasvirli dokumalara da rastlanmaktadır Orta Asya'da Çulışman ırmağı yakınlarında yer alan Kudirge kurganlarının Kök Türkler'le ilgili olan katlarında bulunan tarif, kimi araştırmacılara tarafından Omay'ı betimlemektedir Bu tasvirde, besbelli kürklü bir kişi vardır Bağdaş kurmuş, ellerini önünde kavuşturmuştur Kulaklarından uzun küpeler sarkmakta, başında sivri ve üç dilimli bir başlık bulunmaktadır Solunda, yine kendisi gibi kürklü ve küpeli bir kimse oturmaktadır Bunların sağında üç atlı atlarından inmiş, kadının aleyhinde diz çökerek ona hürmet göstermektedirler Atlarından inmiş atlıların gerisinde da büyük boyutta çizilmiş bıyıklı bir kişi vardır Kimilerine kadar küpeli ve kürklü olan kadın Omay'ı tanımlama etmektedir Lakin bu küpeli kişinin erkek olması da muhtemeldir Çünkü, Kök Türkler zamanında erkekler de küpe takmaktaydı Bu tasvirin ne süre yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte Kök Türk Devleti'nin kurulduğu sıralarda (6yüzyıl) yapılmış olması muhtemeldir Omay inancı günümüzde Altay ve Sibirya Türkleri arasında yaşamaktadır Bu Türk topluluklarındaki inançlara kadar Omay, defalarca çocukla birliktedir Omay çocuktan uzun süre ayrılırsa, çocuk hastalanır Omay'ın çocukla birlikte olmasının belirtisi, çocuğun uykuda gülmesidir Ağladığında, Omay gitmiş demektir Çocuk hastalandığında, Omay'ı getirmesi için kam çağrılır Omay'ın çocukları ve anneleri korumasıyla ilgili olarak onun, lohusa kadınlara kötülük yapan Alkarısı Albastı'nın ( Albıs) düşmanı olduğu fikrini savunan Türkologlar da vardır Başlıca Türk topluluğundan milattan fazla eski dönemlerde kopup ayrılmış olan Saha (Yakut) Türkleri'nde Omay yarı bir ruh vardır ve Ayısıt ya da Ayzıt olarak adlandırılmaktadır Yakutlar onu Kotun ( katun, hatun, kıraliçe) olarak anarlar Ayzıt, bazı Yakut rivayetlerinde Gök Tanrı'nın karısı olarak geçer Ayzıt, güzelliği simgeler Eski Yunanlılar'ın Afrodit'ine benzer fakat onun gibi fuhşu yok namusu temsilcilik eder Bir kadın doğum yaptığında Ayzıt tarla, çiçek ve yemiş perilerini yanında alarak kadının yanına gider Bu periler üç gün, üç gece lohusanın yanında kalarak ona hizmet ederler Ayzıt, cennetteki Süt Ak Göl'den getirdiği damlayı yeni doğmuş çocuğun ağzına damlatır ve bu damla çocuğa ruh verir Çocuk süt damlası ile kut'landıktan daha sonra Ayzıt perilerini alıp gider Ayzıt oysa namusunu koruyan kadınların lohusalığına gider; namussuz kadınlara katiyen gitmez Abdulkadir İnan, Şamanizm adlı eserinde Ayzıt hakkında şu bilgileri verir (Abdülkadir İnan'ın anlatımından Yakutlar'ın inancında birdenbire fazla Ayzıt olduğu kavranabilir): Ayısıt marifetli, bolluk ve rahatlık sağlayıcı dişi ruhların zümresine denir Bunlardan kimileri kadınları ve çocukları, kimileri de kadınsı hayvanları ve hayvan yavrularını korurlar Ayısıtlar, dağınık halde bulunan yaşam unsurlarını birleştirir ve kut yaparlar Bu kut denilen nesneyi asıl karnındaki çocuğa üfleyip ona can verirler Hamile kadınlar defalarca bu ruhların himayesinde bulunurlar Kuğu kuşları Ayısıtlar'ın timsali sayıldığı için bu kuşlara dokunulmaz Yakutlar'ın inanışlarına kadar Ayısıtlar, gökten gümüş tüylü ak bir kısrak suretinde inerler Yele ve kuyruklarını kanat gibi kullanırlar İnsanları koruyan Ayısıtlar yaz günlerinde güneşin doğduğu yerde, hayvanları koruyan Ayısıtlar da kış günlerinde güneşin doğduğu yerde bulunurlar Yakut kızları Ayısıt namına tangara yapıp yataklarının aşağı saklarlar Kısır kadınlar çocuk vermesi için Ayısıt'a dua ederler Hamile kadınlar, doğum zamanı yaklaştığında oda ve evlerinin çevresini pak tutmağa çalışırlar Komşu çocuklarına ve hayvan yavrularına karşısında şefkat gösterirler, onları doyururlar Çünkü, Ayzıt gelince herkes gülen ve neşelendirici olmalıdır edebiyatogretmeninet  
 
858,536Konular
981,826Mesajlar
32,338Kullanıcılar
ahmet80Son üye
Üst Alt