Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

ÖlÜlerİn HaykiriŞi

ÖlÜlerİn HaykiriŞi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Prof Dr Alaaddin Başar


DÜNYAYA gelmezden önce, bilemezdik, hangi erkeğin sülbüne geçeceğimizi, hangi hanımın rahminde büyüyeceğimizi Şimdi de bir başka cehalet tablosuyla karşı karşıyayız Üzerinde seyahat ettiğimiz bu dünyadan, berzah alemine hangi vasıta ile göç edeceğiz? Bu yolculukta trafik kazasına mı bineceğiz, kalp sektesine mi? Hangi hastalık bizi ölümün eşiğine getirip, ölüm meleğine teslim edecek? Beşer olarak bu sorumuza cevap vermekten son derece aciziz
Azrail (as) her gün üçyüzbini aşkın insanın ruhunu kabzediyor Her gün bir deste insan, bir bağ beşer kaldırıyor bu dünyadan İçinde ihtiyarı da var, genci de Zengini de var, fakiri de, Hepsinden de önemlisi, içinde salihi de var, fasıkı da Mü’mini de var, kâfiri de

Bu bağ ve desteler bize şunları haykırıyorlar:

“Ölümde herkes eşit Bir gün de siz biçileceksiniz Dikkat edin ve gafil yakalanmayın Ölüm meleği sizi isyan üzere bulmasın

Kendinizi sefahate değil, taata, ibadete kaptırın Gözünüzü başkasının şusuna busuna değil, kendi ebedi hayatınıza dikin; onu düşünün, onun için birşeyler yapmaya gayret edin Hayata gözünüzü dört açın ki, ölürken rahat kapayabilesiniz Ölümünüz, vazifesini hakkıyla yapan bir askerin, kışlasını terki gibi olsun; yahut, imtihan kâğıdını doğru cevaplarla dolduran bir öğrencinin sınıftan çıkışına benzesin


İhtiyarladığınızda sizi artık taşıyamayan ayaklarınızı eskimiş ayakkabılar gibi seyredin Ağrılı sızılı bedeninizi yırtık elbise olarak değerlendirin Bunlara fazla önem vermeyin Yeter ki siz eskimeyin, ruhunuz dinç kalsın; bedeniniz yıprandıkça gönlünüze fer gelsin, kalbiniz kuvvetlensin

Gönlünüz iman ve ibadet ile güçlü olursa, elbisenizden tamamen soyunacağınız o son günde sıkıntınız az olur Kalbinizi ne kadar az şeye bağlarsanız, dünyadan kopmanız o kadar kolay olur

Bu sizin elinizde Lakin tatbikatınız bu yolda değil Ölümü düşündükçe dünyaya daha fazla sarılıyorsunuz Ondan ayrılmanız, ruhunuza her geçen gün biraz daha zor geliyor Bilmeden kendi kuyunuzu kendi elinizle kazıyorsunuz


Halbuki bu kabir alemi, öyle pek korkulacak gibi değil Aksine, dünyadan çok daha güzel O alemden bu aleme sağlam doğabiliyor musunuz, gerisini hiç düşünmeyin Buraya berzah alemi demeleri boşuna mı? Berzah, yani perde Dünya ile ahiret arasında bir geçit, bir köprü Mü’minler için dünyadan daha güzel, Cennetten daha geri inanmayanlar için ise tam tersi Dünya’dan daha elim, cehennemden daha ferah Bir bakıma ilkbahar ve sonbahar gibi Bu mevsimler de birer perde değil mi? Birisi kış ile yaz arasında, diğeri yaz ile kış arasında

Fırsat elinizde iken kabrinizi orada güzelleştirmeye bakın Öyle çalışın ki, bu alem sizin için seher vakti gibi olsun, akşamın alaca karanlığına benzemesin

Biz bütün fırsatları kaybettik Artık ne elimiz bizim, ne de dilimiz Gafletinizi gördükçe, size bir şeyler söylemek, ondan da öte bir şeyler haykırmak istiyoruz Ama artık ne dudaklarımızla, ne dilimizle, ne ses tellerimizle ve ne de hava tabakasıyla bir alakamız kalmadı Şimdi bedenimiz, aslı olan toprağa rücu etmek üzere çürümeye terkedilmiş durumda Artık istesek de ayaklarımızı hak yola bir adım olsun attıramayız Bir gün siz de bizim gibi olacak ve ömrünüzü daha iyi değerlendiremediğiniz için, ‘ah’lar çekeceksinin


Ölüm insana verilen cüz’i iradenin son sınırı Ömür, nefes ve cüz’i irade Çoğunun cenazesi birden kalkıyor Artık bizim için bu üçü de çok gerilerde kaldı Şimdi yaptıklarımızın karşılığını görmenin ilk durağındayız Cüz'i irademizin acı ve tatlı meyvelerini burada tadıyoruz Bize tanınan bütün fırsatlar şimdi son bulmuş durumda; Allah’ın mutlak iradesinin tam hükmü altındayız O’nun lütfettiği kadar zevk alabiliyor ve yine O’nun irade buyurduğu kadar azap çekiyoruz Bu alemden mahşere yine O’nun iradesiyle çıkacak ve kendi keyfimizce değil Allah’ın ceberutiyeti altında hesabımızı vereceğiz

Biz mahşeri bekliyoruz, siz ölümden kaçıyorsunuz; ne garip değil mi?

Ölüm sizin önünüzde duruyor, bizim ise çok gerilerimizde kaldı Yine de siz bize acıyor, bizim için elem çekiyorsunuz


Bedenlerimizi terkedeliberi, kâinatla ve ondaki hadiselerle, sıkıntılarla hiçbir alakamız yok Artık, dünya bizim için dönmüyor Ne kışın soğuğu, ne yazın bunaltıcı sıcağı bizi ilgilendirmiyor Onlar hep bedenimizle alakalıydı Şimdi, ayrı apayrı bir iklimdeyiz Bu da nasıl bir alem demeyin Düşünün bir kere: Şu anda sizde iki ayrı zevk ve elem iç içe değil mi? Eliniz iğneden incinirken, gönlünüz kötü sözden yaralanıyor Mideniz lokma ile doyarken, aklınız ilimle, kalbiniz imanla tatmin oluyor Misalleri çoğaltabilirsiniz İşte, o bedenle ilgili zevk ve elemler bu alemde yok artık Ama ikincisi, daha ileri derecesiyle burada hakim Ruhlar şimdi daha çok lezzet alıyor ve daha fazla elem çekiyorlar

‘Kabir cennet bahçelerinden bir bahçe, yahut Cehennem çukurlarından bir çukurdur’ Hadisi şerifini duymuşsunuzdur Bizler bu alemde, o Hadisi şerifin manasını yaşıyoruz

Size ilk ve son tavsiyemiz: Ömrünüzü öyle geçirin ki, kabrinizi bir küçük Cennet olarak bulabilesiniz ?
 
858,500Konular
982,396Mesajlar
32,982Kullanıcılar
yeumedısaSon üye
Üst Alt