Okur Yazısı - Oyunların ve Oyun Dünyasının Gelişim ve Değişimi

Zaman zaman sizlerden gelen bazı yazılara da sayfalarımızda yer vermek istediğimizi söylemiştim, işte onlardan birisiyle daha karşınızdayız. Bu seferki yazımız Tolga Bora Türksoy'dan geliyor ve oyun dünyasının ve oyunların nasıl değiştiğine bir göz atıyor. İyi okumalar.

- o -

Hepimiz oyun oynamayı severiz ve her oyun bize çok farklı dünyaları tanıma fırsatı sunar. Kimimiz bu dünyaların içinde kaybolmaktan zevk alırken kimimiz arkadaşlarıyla ve dünyanın bambaşka yerlerinden insanlarla farklı maceralara atılmaktan zevk alır. Ancak herkesin farklı görüşlere sahip olduğu oyun dünyasında kimsenin reddedemeyeceği bir gerçek ise bizlerin bir parçası olan oyunların değiştiği ve geliştiği. Peki bu değişimler arasında oyun anlayışını değiştirenler nelerdir?

1 -  Oyunlarda Hikayenin Önem Kazanması

İlk oyunlara baktığımızda çoğunda kendi rekorunu geçme üzerine kurulu bir sisteme rastlarız ki bu sistem günümüzde de bazı tarayıcı oyunlarında ve mobil oyunlarda kullanılmaktadır. Bu durum ise o dönemin oyunlarını insanlar icin bir stres atma ve eğlence aracı olmaktan ileriye götürememiştir. Hatta çoğu kişi üzerinde bu nedenle çocuk işi olduğu yönünde algılar yaratmıştır ancak ilerleyen zamanlarda duygu yüklü ve sanatsal sahnelerle bezenmiş oyunlar biz oyuncuların gönlünü fethetmeyi başarmıştır. Günümüzde ise ben de dahil olmak üzere birçok oyuncu oyunlarda hikaye faktörüne çok önem vermekte ve oyun incelemelerinde hikaye unsuru önemli bir kıstas sayılmaktadır.


2 - Çevrimiçi Oyun Seçeneği

Yeri geldiğinde bizi yeni insanlarla tanıştıran, yeri geldiğinde de arkadaşlarımızla güzel vakit geçirmemizi sağlayan çevrimiçi oyun seçeneği neredeyse her AAA oyunun dinamik gelir kaynağı ve vazgeçilmezi oldu. Hatta büyük kitlelere sahip olan birçok çevrimiçi odaklı oyun piyasaya sürüldü. Zaman zaman büyük skandallara yol açsalar da biz oyunculara çoğu zaman çok güzel anılar kazandırdılar. Aynı zamanda oyun dünyasında önemli bir yere sahip olan Twitch platformunun da gözdesi oldular. Ben de dahil olmak üzere çoğu oyuncu için her zaman güzel bir ana senaryodan sonra zaman geçirilecek bir oyun modu olsa da çevrimiçi oyunların oyun sektörünün kalbi haline geldiğini göz ardı edemeyiz.

 
3 - Oyuncu Kitlesi

Hikayenin önem kazanması kısmında oyunların eskiden daha çok bir stres atma aracı veya çocuk işi damgası yediğinden bahsetmiştim. İşte o zamanlar çok fazla gündemde olmayan oyunlar şimdiki gibi büyük çaplı kitlelere de hitap etmiyordu. Ancak gerek hikayelerin gelişmesiyle, gerek teknik açıdan gelişmelerle,  gerek de oyuncuyu kendisine bağlayan detaylı ve duygu yüklü karakterlerin oyuna katılmasıyla oyunlar yaş farketmeksizin herkesin dikkatini çekmeye başladı. Tabii ki teknolojinin hayatımızın büyük bir parçası olmasıyla beraber çocuklar da çok küçük yaşlarda teknolojiyle ve dolaysıyla oyunlarla tanıştı. Bazı geliştiriciler ise küçük çocukların oyuna başlamasını fırsat bilerek hikayeye pek önem vermeden eğlendirme odaklı oyunlar geliştirmeye başladı. Bu durum ise zaten zevklerine göre parçalanmış olan oyuncu kitlesini daha da bölerek firmaların da bazı oyuncu kitlelerinin gözünden düşmesine sebep oldu. Açıkçası firmalar her geçen gün yeni gelişen nesil için oyunlar yapmaya çabalarken endişelenmemek elde değil.

4 - Teknik Gelişim ve Detaylar

Oyun dünyasında  son dönem çıkan oyunlar hem teknik açıdan hem de barındırdıkları akıl almaz detaylarla adeta gerçekliğe meydan okuyorlar. Tabii ki grafik ve teknik taraf oyunun çok iyi olduğunun bir kanıtı değil ancak bizi oyuna adapte eden ve oyunun atmosferini tam hissetmemizi sağlayan önemli bir unsur olduğunu kabul etmeliyiz. 2 boyutlu basit yapılı oyunlardan gerçekliğe meydan okuyan bu oyunlara geldikten sonra ileride oyunların nasıl evirileceğini gerçekten merak etmiyor değilim (öğrenci halimle saatlerimi verdiğim Red Dead Redemption 2’yi örnek göstermezsem içim rahat etmez.)


5 - Görev Yapısı

Lineer yapıdaki oyunlarını popüleritesini sandbox’a, sandbox oyunların ise açık dünya oyunlara bırakmasıyla çizgisel olmayan, oyuncuya görevi özeleştirme şansı veren oyunların da popüleritesi arttı. Ancak firmalar açık dünya oyunlarda hikayede verilmek istenen duyguyu oyuncuya aktarma konusunda güçlük çekince bazı firmalar açık dünya kavramını ufak hikayelerle bezenmiş ve sizi hikayeye iten bir araç olarak kullanmaya başladı fakat oyuncuların bir kısmı bundan rahatsız oldu. Bana göre ise bu dengeyi yakın zamanda en iyi kuran oyun ise orta büyüklükteki tıka basa dolu olmayan ancak oyuncuları yoğun hikayesiyle mutlu etmeyi başaran God of War. Elbette  sizlerin görüşleri farklı olabilir. Konuya dönecek olursak, her görev yapısının yarattığı atmosfer ve oyuncuya soluttuğu hava kesinlikle çok farklı ve ayrı güzel. Gelişen ve değişen görev yapısı konusunda son yorumu ise sizlere bırakıyorum.
 
Oyun dünyasında birçok değişim ve gelişim oldu ancak biz oyuncular her zaman oynamaya ve fikirlerimizi dile getirmeye devam ettik, edeceğiz de. Oyun kavramı hayatının bir parçası olmuş bir kişiler olarak çok farklı dünyalara daldık. Çok güzel anılar edindik. Bakalı sürekli gelişim gösteren bu dünyada başka neler göreceğiz. Umarım okurken keyif almışsınızdır.