Öğrenilmiş 'Ümidini Yitirme' Öğrenilmiş çaresizlik yeni yeni duymaya başladığımız bir kavram Ortaya çıkışı 1960’lı yılların sonuna denk düşmektedir ama Pennsylvania Üniversitesinde hayvanlarla yapılan öğrenme araştırmalarıyla tanımlanmış bir konudur Öğrenilmiş çaresizlik konusu insan yaşamının çoğu yönünü olumsuz etkilemektedir Sadece bu yönüyle bile toplum göre bilinmesi gereken önemli bir konu olduğu ortadadır Öğrenilmiş ümidini yitirme, bizleri okulda, işte, evde, dostluk ilişkilerinde kısaca yaşamın her boyutunda etkilemektedir Öğrenilmiş ümidini yitirme nedir? Bir hikaye ile açıklamaya çalışalım Aşağıdaki öykü öğrenilmiş çaresizlik kavramını açıklamaya fazla uygun gözüküyor: “Bir gün iki kurbağa sinekleri avlamak için hoplayıp zıplarlarken yanlışlıkla çiftçinin akşamüzeri ineklerinden sağdığı sütleri doldurduğu bir kazanın içine düşmüşler Kurbağalardan birisi bir vakit çıkmak için uğraştıktan sonradan kazanın içinde çok az süt olması sebebiyle kazanın içinde fazla derinde olduğunu görmüş ve katiyen zıplayarak çıkamayacağını fark etmiş Uzun süre uğraşmış fakat bir çıkış yolu bulamamış Çıkış yolu olmadığını “anlayan kurbağa, bunun üstüne çıkmaktan vazgeçmiş ve seslenmek ki buraya kadarmış diyerek kendisini bırakmış Sonunda sütün dibine batarak ölmüş Öteki kurbağa ise bir süre çabaladıktan daha sonra zıplayarak çıkamayacağını anlamış ama gerçi bir çıkış yolu olmalı diye düşünmüş Yavaş Yavaş sütün üstünde ayaklarını çırpmaya başlamış Bir zaman sonradan sütün üzerinde yağlar toplanmaya başlamış ve kurbağa bu yağın üstüne çıkıp yerleşik Sabahleyin çiftlik sahibi sütün içindeki kurbağayı görür görmez almış ve kazanın dışına atmış Bu Nedenle vazgeçmeyen ikinci kurbağa hayatta kalmış Öğrenilmiş umutsuzluk birinci kurbağanın davranışıdır Hayvanlarla başlayan laboratuar ortamında oysa araştırmalar daha sonra insanlarla da yapılmış ve çalışmaların bir sonucu olarak ortaya meydana çıkan öğrenilmiş çaresizlik modeli, farklı alanlara yönlendirilmiş davranışların açıklanmasında önemli bir rol oynamıştır Öğrenilmiş umutsuzluk modeline kadar, tutum ile sonucu arasında bağlantı olmadığının öğrenilmesi, güdüsel (motivational), bilişsel (cognitive) ve hissi (emotional) alanlarda bozukluklar ortaya çıkartmaktadır Güdüsel alandaki bozukluk, istemli davranışlarda azalmayla kendini göstermektedir Bir başka ifadeyle, öğrenilmiş umutsuzluk yaşantısı sonucunda bireyin motivasyonu düşmekte hiçbir şey gerçekleştirmek istemez ışık halkası gelmektedir Ortaya meydana çıkan bilişsel bozukluk ise, çabanın başarının anahtarı olduğunu anlamada sorun ortaya çıkmaktadır Birey, davranışının sonucunda ortaya çıkabilecek muhtemel olumlu ve negatif sonuçları değerlendirememekte, olası seçeneklerini ayrım edememekte ve bunun sonucunda da bireyin düşünme sürecinde bir tıkanma ortaya çıkmaktadır Çaresizlik bireyden bireye istikrarsızlık gösterir Her bireyin kendine özgü çaresizlik biçimi vardır Bir Takım insanlar diğerlerine kadar ümidini yitirme yaşamaya daha yatkın olabilmektedir Ümidini Yitirme ölçülebilir mi? Çaresizlikle başa çıkılabilir mi? Çaresizliğin hayat başarısına etkisi nedir? Sorularının cevaplarını sonraki yazıda bulacaksınız Çabanız bol olsun