imagesomahurbestecalar5add25d4435b9 SEShttp:wwwfiledencomfiles20086121956000helinfonmp3SES
Bir ses duymuş gibiydim Duyduğuma emindim aslında ama bu kararsızlık yok mu ah! Yıllardır icimi kemiren, yıllardır koynumdaki kafiyesiz şiir gibiydi kararsızlık Tuzundan arınmış bir deniz gibi renksiz, gelinliğinden yoksun bir gelin kadar yersizdim Yazın guneşe, guzun yağmura hasret bir aşk cumlesi gibiydim, oyle ki şarkısı olmayan kulaklardaydı kendime hasretim
Bugun yağmur icin musait bir gun değil, bugun aslında yağmur yağsa her şey değişecek gibi dingin Ama bu sadece benim ayırdığımda, yazık! Ayları lanetlemek icin gereken her şey cebimde Suskunluk mu? Oyle şiddetli bir dinlence ki… Haletim huzursuz, gun yağmurundan şikayetci, kuş konmaz, eriklerine cocuk dalmaz bir ağac kadar huzunluyum
Duş oyunu oynuyor gibi başlıyorum icimden gecenleri saymaya Bir insanın icinden bu kadar ucuncu şahıs cumleler gecmemeli
Kadın neden sacları kadar huzunlu?
a Kocası terk ettiği icin
b Kocasını terk ettiği icin
c Kocası olduğu icin
d Hicbir zaman kocası olmadığı icin
Son şıkkı işaretliyorum adet uzeri… Son şıklar, cevabı belirsiz şeyler icin her zaman idealdir Her zaman yerli yerindedir Her zaman en az can yakan olmayı başarmıştırlar Sanki olmayan bir cevapmış gibi, sanki benim karşımdakine kıyamayıp uydurduğum bir secenekmiş gibi… Sanki olmayası sorular sormasam olmayacak
Otobusum geldi Eve geri donsem mi binsem mi soruları arasında kalakalıyorum durakta… Bir şeyler bekliyor gibiydim Eski bir tanıdık mesela, “Şiirini bilmediğim bir Fransız akşamı ya da bir beste de yeter diyorum yoldan gecen ayaklara, cekip gitmişliği anımsatıyorlar aşina yanıma Geri cekiyorum bakışlarımı… Ağlayası geliyor semtimin, bilindik “Mahur Beste calsa ikna olurdum yağmurun gerekliliğine, bir otobus daha mı beklemeli yoksa eve geri mi donmeli?
Yağmur bastırmadan eve mi donmeli yoksa beklemeli mi o mahur besteyi?
alıntı
Asude Zeynep Toprak
Bir ses duymuş gibiydim Duyduğuma emindim aslında ama bu kararsızlık yok mu ah! Yıllardır icimi kemiren, yıllardır koynumdaki kafiyesiz şiir gibiydi kararsızlık Tuzundan arınmış bir deniz gibi renksiz, gelinliğinden yoksun bir gelin kadar yersizdim Yazın guneşe, guzun yağmura hasret bir aşk cumlesi gibiydim, oyle ki şarkısı olmayan kulaklardaydı kendime hasretim
Bugun yağmur icin musait bir gun değil, bugun aslında yağmur yağsa her şey değişecek gibi dingin Ama bu sadece benim ayırdığımda, yazık! Ayları lanetlemek icin gereken her şey cebimde Suskunluk mu? Oyle şiddetli bir dinlence ki… Haletim huzursuz, gun yağmurundan şikayetci, kuş konmaz, eriklerine cocuk dalmaz bir ağac kadar huzunluyum
Duş oyunu oynuyor gibi başlıyorum icimden gecenleri saymaya Bir insanın icinden bu kadar ucuncu şahıs cumleler gecmemeli
Kadın neden sacları kadar huzunlu?
a Kocası terk ettiği icin
b Kocasını terk ettiği icin
c Kocası olduğu icin
d Hicbir zaman kocası olmadığı icin
Son şıkkı işaretliyorum adet uzeri… Son şıklar, cevabı belirsiz şeyler icin her zaman idealdir Her zaman yerli yerindedir Her zaman en az can yakan olmayı başarmıştırlar Sanki olmayan bir cevapmış gibi, sanki benim karşımdakine kıyamayıp uydurduğum bir secenekmiş gibi… Sanki olmayası sorular sormasam olmayacak
Otobusum geldi Eve geri donsem mi binsem mi soruları arasında kalakalıyorum durakta… Bir şeyler bekliyor gibiydim Eski bir tanıdık mesela, “Şiirini bilmediğim bir Fransız akşamı ya da bir beste de yeter diyorum yoldan gecen ayaklara, cekip gitmişliği anımsatıyorlar aşina yanıma Geri cekiyorum bakışlarımı… Ağlayası geliyor semtimin, bilindik “Mahur Beste calsa ikna olurdum yağmurun gerekliliğine, bir otobus daha mı beklemeli yoksa eve geri mi donmeli?
Yağmur bastırmadan eve mi donmeli yoksa beklemeli mi o mahur besteyi?
alıntı
Asude Zeynep Toprak