iltasyazilim
FD Üye
Niğdenin tarihi eserleri
Niğdenin tarihi mekanları
Niğdenin tarihi ve turistik yerleri
Gümüşler Manastırı
Manastırın yer aldığı Gümüşler Kasabasının Orta Çağ ’daki adı ve tarihi hakkında dönem kaynağı bulunmamaktadır Büyük bir kaya kilisenin içine oyulan manastır Kapadokya bölgesindeki günümüze iyi korunarak gelmiş ve en büyük manastırlardan birisidir
Kapadokya ’da kayaya oyulmuş böylece çok manastır bulunmaktadır ve bir takım bilim adamları bunları yemekhaneli(trapezalı) ve açık avlulu edinmek üzere iki grupta ele almaktadırlar Gümüşler Manastırı ikinci grup dâhilindedir Manastırın en kayda değer yapısı, kompleksin kuzeyinde yer alan kilisedir Dört bağımsızlık destekli kapalı Yunan haçı planlı kilisenin kuzey haç kolunun kuzeyinde iki kabir nişi, naosun batısında beşik tonoz örtülü iki antre mekânı bulunmaktadır Manastır da yer alan diğer mekânların pek çoğunun işlevi bilinmemektedir
Kilisenin duvar resimlerinde minimum üç ayrı ustanın çalıştığı düşünülmektedir Esas apsisteki üç şerit halindeki resimlerin en üstündeki Tahtta İsa, sağında iki melek, İncil yazarlarının sembolleri ile Desis sahnesinde bulunan Meryem ve havariler, en alttaki şeritte ise Kayserili Büyük Basileios, Nysa ’lı Gregorios, Nazians ’lı Gregorios gibi kilise babalarının resimleri yer almaktadır
Kuzey haç kolundaki Meryem ’e Müjde, İsa ’nın doğumu ve Tapınağa Takdimi sahneleri ile Vaftizci Yahya ve Aziz Stephanos figürleri ikinci bir sanatçının elinden çıkmış olmalıdır İç narteksten naosa giriş kapısının güneyindeki Meryem ve çocuk İsa ile iki yanlarındaki baş melekler Gabriel ve Mikael figürleri üçüncü sanatçıya aittir Narteksin üstündeki bir odanın duvarlarında Kapadokya ’da örneği görülmeyen, av sahneleri, dağıtılmış hayvanlardan oluşan bir kompozisyon uyarı çekmektedir Kapadokya ’daki pek fazla kilisede olduğu gibi, Gümüşler Manastırında da duvar resimlerinin ikonografik ve üslup özelliklerine kadar yapılabilmektedir Kilisedeki resimlerin bu özellikleri ve karşılaştırmalı değerlendirmeler yöntemi ile 1112 yylara tarihlendirmek mümkündür
Göllüdağ Ören Yeri
Niğde il merkezinin kuzey yönünde olup, il merkezine 60km Uzaklıktadır Kömürcü Köyü yakınında yer alan Göllüdağ, deniz seviyesinden 2172m Yükseklikte korunaklı bir şehirdir Volkanik bir dağ olan Göllüdağ ’ın konik olan zirvesinde bir de krater göl mevcuttur Bu yanardağ ağzı gölden nedeniyle da Göllüdağ olarak adlandırılmıştır
MÖ1200 yıllarında Ege göçleri sonrasında Hitit İmparatorluğu ’nun yıkılmasıyla Anadolu ’da oluşan geç Hitit şehir devletlerinden biriside bölgemizdeki Tabal ’dır Bu dönemde Göllüdağ, Tabal ülkesinde yeri belirli olan büyük kasaba devletlerindendir Göllüdağ ören yerinde birincil kazı çalışmalarına 1934 yılında Prof Dr Remzi Oğuz Arık tarafından başlanılmıştır Kazı çalışmalarına 1968–1969 yıllarında Burhan Tezcan tarafından devam edilmiştir Bu tarihten 1992 yılına değin kazılara ara verilmiştir 1992–1996 yılları aralarında ise, Niğde Müze Müdürlüğü ’nün denetiminde, Alman Arkeoloji Enstitüsü ’nden Prof Dr Wulf Schirmer ’ in katılımıyla devam edilmiştir
Göllüdağ, MÖ 8–7 yydan kalma etrafı dıştan adamakıllı surla çevrilmiş bir GeçHitit şehridir
Saray ve mabet olabilecek orthostatlı inşa da ikinci bir surla çevrilerek koruma altına alınmıştır İki sur arasında da birbirinin simetriği olan yapılar kompleksi bulunmaktadır Ele geçen heykeltıraşlık eserlerinin kısmen işlenmesi, büyük ölçüde ise işlenmeden bırakılması, şehrin inşasının tamamlanmadan terk edildiğini göstermektedir Oysa hangi nedenle halkın şehri terk ettiği bilinmemektedir
Tyana Ören Yeri
Antik Tyana Örenleri, Bor ilçesi, Kemerhisar Kasabası ’ndadır Ören yeri, Kemerhisar Kasabasının büyük bir bölümünün aşağı kalmıştır Kasabanın muhtelif yerlerinde dağıtılmış durumlarda bulunan manâlı heykeltıraşlık eserler ve ören yerinde yapılan bilimsel kazılar neticesinde çıkan eserler ve mimari parçalar Niğde Müzesi ’nde sergilenmektedir Bahçeli Kasabası ’nda bulunan ve Roma havuzu adıyla adlandırılan antik havuza hayat veren kaynak suyunun Roma devrinde yapılan kemerlerle taşınmasına yönelik oluşturulan kemerlerden dolayı kasaba Kemerhisar adını almıştır Roma Havuzundan itibaren Kemerhisar Kasabası içlerine değin fakat bölümde kemerler toprak altındadır Kalan bölümdeki ve kazı alanına kadar olan kemerler ise toprak üzerindedir Halen büyük bir bölümü ayakta bulunan su kemerleriyle Roma Havuzundan şehre su taşınmaktaydı Su kemerleri MS IIIII yylara aittir Tyana Ören yeri III ve III Dereceli kazıbilimsel sit alanı olarak koruma altına alınmıştır
Tarih öncesinden Hititlerin yıkılışına kadar böylece fazla uygarlığa mekân olan Kemerhisar(Tyana), Hititler döneminde Tuwanuwa, Roma ’da ise Tyana olarak tanınıyor Tuwanuwa Geç Hitit döneminin başkentidir Ünlü kral Warpalawa İÖ738–715 yıllarında bu kentte hüküm sürmüştür
MÖ30MS 395 yıllarını kapsayan Roma döneminde, Kemerhisar(Tyana) yoğun yapılaşma ile tarihinin en kayda değer evresini yaşadı Antik kent saraylarla, tapınaklarla, su kemerleriyle ve ikâmetgâh birimleriyle büyük bir şehir konumuna geldi Tyana ’nın en aydınlık dönemi hiç kuşkusuz Roma çağıdır Bu dönemde iki kez Güney Kapadokya Krallığının başkentliğini yapmıştır
Antik Tyana kentinde 2000 yılından beri bir İtalyan takım tarafından bilimsel kazılar sürdürülmektedir
Camiler
Alâeddin Camii
Niğde bayrak beyi Ziynettin Beşare göre 1223 yılında yaptırılmıştır Kitabesine kadar yapının mimarları, üstad Sıddık ve kardeşi Gazi ’dir Hem inşa kitabesinde, Müstenireddin adı geçmektedir, bu şahsın caminin inşaatından sorumlu yapım yöneticisi olduğu anlaşılmaktadır Bir Takım onarımlarla günümüze gelen cami, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Cami iki kapılıdır Doğuya bakan kapı üstünde yaz aylarında 0930 – 1100 saatleri aralarında güneş ışıklarının bıraktığı gölge, kapının taş maharetli elleriyle işleyen ustanın “ Taçlı Bayan Başı nı ortaya çıkartmaktadır Efsaneye tarafından artist, âşık olduğu ve hiç evlenemeyeceğini bildiği Niğde Sancak beyinin kızına duyduğu aşkı ebediyen yaşatmak için konuyu kapı süslemesindeki taşa resmetmiştir Yapı, harım ile kuzeydoğu köşesine yerleştirilen tek şerefeli minareden oluşmaktadır
Sungurbey Camii
Caminin inşa kitabesi yoktur Ama 1335 yılı civarında yapıldığı düşünülmektedir İlhanlı döneminde Niğde Valisi olan Sungur Bey tarafından yaptırılmıştır Caminin mimarı bilinmemektedir Fakat minber ile muhtemelen kuzey taç kapısının ahşap kapı kanatlarını Hoca Ebubekir, daha sonraki döneme ait doğu taç kapısının ahşap kapı kanatlarını ise Hacı Muhammed isimli ustalar yapmıştır Niğde Kalesinin güneybatı yönündedir
Bir Takım onarımlarla günümüze gelen camii, örtü sistemi ve minareler haricinde orijinal özelliğini ve fonksiyonunu korumaktadır Doğu taç kapısı başlıca giriş açıklığı üstünde 874 H1469–70 M tarihli ücret kitabesi bulunur Muhtemelen bu tarihte cami tamir görmüş olabilir Inşa barut mahzeni olarak kullanılırken, XVIII yy ortalarında mahallede meydana çıkan yangın sonucu cami yanmış, örtü sistemi ve minareler de tamamen yıkılmıştır Ardından tamir edilerek ahşap direkli ve düz toprak damlı cami şeklini almıştır Inşa 1948 yılı civarı her tarafta yenileme görmüş doğu taç kapısındaki minarelerden biri bitmiş yapılmıştır
Cami, doğu batı doğrultusunda yatkın bir arazi üstüne yapı edilmiş ve dışarıdan 2845x3710 m ölçülerindedir Yapı, harim, doğu ve kuzey cephelerde birer taçkapı ile doğu cephenin güney tarafına camiye bitişik yerleştirilen türbeden müteşekkildir Camii inşasında sarımtrak renkte ince yonu trakit taşı kullanılmıştır Inşa inşasında oldukça temiz ve tedbirli bir işçilik görülür Doğu ve kuzey cephelerde birer taç kapıya yer verilmiştir Hem kuzey cephenin doğu köşesinde merenle çıkılan fevkani, “bey kapısı vardır Çifte minareli abidevi taç kapının doğu cepheye yapılması arazinin topografik yapısıyla alakalıdır Doğu taç kapısı eyvan türünde olup, iki yandan birer minareyle sınırlandırılmış ve Türk Mimarisinde kendine özgü seçkin bir yeri vardır Eyvan Gotik Mimarisinin bir özelliği olarak kaburgalı tonozla kapatılmıştır Eyvanın emrindeki duvarlarına simetrik yerleştirilen mihrabiyeler, zeminden yüksekte tutulmuştur Eyvanın duvarları en ince ayrıntısına kadar nebati, geometrik ve figürlü süslemeyle dekore edilmiştir Dikkati çeken en önemli bezeme, mihrabiye ve eyvan köşe sütunceleri aralarında kalan ve sekiz kollu yıldızlardan oluşan, geometrik motiflerle bezenen panolar dıştan, kıvrık dallar arasına yerleştirilen dağıtılmış hayvan başları, spiral kıvrık dalların uçlarında ve aralarındaki boşluğu doldurur vaziyette; kuzey panoda 37 güney panoda ise 42 figür vardır Bunlar; Kuş, fil, oğlak, beygir, panter, antilop, ejder, sıçan, boğa, tavşan, maymun, köpek, aslan, koyun, ördek ve balık figürlerinden oluşmaktadır Bunların On iki hayvanlı Türk Takviminin bir hatırası olarak, taç kapıyı bezemek nedeniyle yapıldığını sanmaktayız Hem, Kuzey Taç Kapı da geometrik, nebati ve figürlü bezemelerle dekore edilmiştir Cami de batı duvarın alt tarafında 4, doğu duvarın daha alçak tarafında 1, üst tarafında 3 ve kuzey duvarın üst tarafında bir pencere orijinal özelliklerini koruyarak günümüze gelmiştir Cami de ahşap bezemeyi kuzey ve doğu taç ahşap kapıları ile bugün Dışarı Camii ’nde bulunan minberin de görmekteyiz
Hanım Cami
Burhan Mahallesi ’ndedir Inşa kitabesine tarafından; 856H1452M Yılında yapılmıştır Yaptıran Murat ’ın Oğlu Hacı Dursun ’ dur Bir Takım onarımlarla günümüze gelen camii, orijinal özelliğini kısmen yitirmiştir Dışarıdan 870x1690 m ölçülerinde olup, enine dikdörtgen planlı inşa, düz ahşap tavanlı camiler gurubundadır Son cemaat yeri yoktur Cami harim ile tek şerefeli minareden oluşur Yapı epeyce sade yapı edilmiştir
Murat Paşa Camii
Günümüze bir takım onarımlarla gelen camii, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Enine dikdörtgen planlı yapı, dışarıdan takriben 1300x3060 m boyutlarındadır Farklı çapta 4 kubbeyle örtülen harimin kuzeybatı köşesinde türbe ve kuzey cephenin doğu tarafına tek şerefeli minare yer alır Kuzey cephenin orta bölümünde ise önceden üç gözlü son cemaat yerinin olduğu sanılmaktadır Yapının duvar ve örtü sisteminde sarımtrak renkte ince yonu trakit taşı, payelerde bazalt taşı, minber ile bir kapısında mermer malzeme kullanılmıştır Temiz bir işçilik vardır Cepheler de ikişer sıra pencere açılarak duvarların masifliği giderilmiştir Cami genelinde sade yapı edilmekle birlikte, dikkati çeken bezemeler avlu kapısında, mihrap, minber ve harimin batı bölümündeki ahşap mahfilde görülür 1081H16 Eylül 1670 M tarihinde yapı edilmiştir
Dışarı (Çelebi Hüsamettin) Camii
Saruhan Mahallesi Bor Caddesi Üzerindedir Yapının yapı kitabesi yoktur, Ama XVI yy yapıldığı sanılmaktadır Günümüze bir takım onarımlarla gelen camii, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Daha önce yıkılan son cemaat yeri aslına yerinde baştan yapı edilmiştir Inşa, tek kubbeli camiler sınıfındadır Dıştan 1710x1710 m ölçülerinde harim, kuzeyinde 540x1710 m ölçülerinde üç kubbeli son cemaat yeri ve kuzeybatı köşesinde bulunan tek şerefeli minareden oluşur Cephe duvarlarında ve kubbe kasnağında sarımtrak ince yonu trakit taşı, minare de kül renginde mihrapta ise kül rengi kesme taş kullanılmıştır Dikkatli işçilik göze çarpar Cephe duvarları oldukça yüksek tutulmuştur Yapının tüm duvarlarında iki sıra pencere açılarak tekdüzelik giderilmeye çalışılmıştır Son Cemaat Yeri köşelerden pandantiflerle geçilen üç kubbeyle örtülmüştür Harime girişi karşılayan 115x210 m ölçülerinde cümle kapısı kuzey duvarının ortasına yerleştirilmiş, basık kemer ve söveler mermerden yapılmıştır İç mekâna aydınlık, her duvarda eşdeğer şekilde sekizi daha aşağı sırada, sekizi üstteki sırada ve biri de kubbe kasnağında elde etmek üzere on yedi pencereyle sağlanmıştır Camide fazla dekor yoktur Dikkati çeken bezeme mihrap ve müezzin mahfilindedir
Kığılı (Pazar) Camii
Bal Hasan Mahallesi ’ndedir Doğu cephedeki pencere alınlığına yerleştirilen yapı kitabesine tarafından, 1106H1694–95M Yılında yapılmıştır Yaptıran Hacı Hasan ’dır Günümüze bazı onarımlarla gelen camii, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Tek kubbeli camiler sınıfına dâhildir Dıştan yaklaşık 1500x1700m Boyutlarında olup, harim ile kuzeydoğu köşesindeki tek şerefeli minareden oluşur Cami doğubatı doğrultusunda eğimli bir arazi üstüne kurulmuştur Cephe duvarlarında, kubbe kasnağında, minare ve mihrapta sarımtrak renginde ince yonu trakit taşı, cümle kapısı ve pencerelerin kemer, lento ve sövelerinde misket araç gereç kullanılmış, kubbe ise kurşun ile kaplanmıştır Genelinde temiz işçilik göze çarpmaktadır Harim, köşelerden tromplarla geçilen 1200m Çapında apsis ile kapatılmıştır İç mekâna aydınlık; doğu duvarda bir, öteki duvarlarda ikişer ve kubbe kasnağında dört adet olmak üzere toplam on bir pencereyle sağlanmıştır Inşa da süslemeler cümle kapısı, pencereler, doğu cephedeki kuş evi ve mihrapta görülür Camide inşa kitabesi harici mihrap, kapı ve pencerelerde de farklı alanlara yönlendirilmiş kitabeler vardır
Sır Ali Camii
Sır Ali Mah dedir Caminin yapı kitabesi yoktur Ancak caminin güneybatı köşesinde tekrar aynı isimle anılan bir çeşme vardır Bu inşa üzerindeki kitabeye göre, 1124H1712M Tarihinde yenilenerek daha önce var olan çeşmenin yerine yapıldığı, bu durumda caminin de 1712 yılı civarında yapıldığıdır Günümüze bir takım onarımlarla gelen camii, orijinal özelliğini kısmen korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Inşa dıştan 930x1260 m boyutlarında enine dikdörtgen planlı, düz ahşap tavanlı camiler gurubuna girer Yapının son cemaat yeri yoktur Batı yönüne yakın zamanda briketten iki şerefeli minare yapılmıştır Yapının duvarlarında vahşi yonu taş, mihrap, sütun ve kemerlerde ince yonu taş, örtü sisteminde ahşap araç gereç kullanılmıştır Sade yapı edilen yapı da önemli bir bezeme yoktur
Mescitler
Eskiciler Mescidi
Burhan Mah Yer alır Tümce kapısının üstünde yer alan inşa kitabesinde 816H1413–14 M yılında yapılmıştır Yaptıran Hacı Mahmut ’tur Bir Takım onarımlarla günümüze gelen camii, orijinal özelliğini korurken fonksiyonunu kaybetmiştir Dışarıdan 1160x1190 m boyutlarında olan inşa, ahşap direkli ve ahşap tavanlı camiler gurubundadır Mescit enine dikdörtgen planlı harim ile kuzeyinde bulunan üç bölümlü son cemaat yerinden müteşekkildir Duvarlarda moloz taş, örtü sistemi ve ayaklarda ahşap araç gereç kullanılmıştır Mescit dışı epeyce sade lakin içte zengin bezeme göze çarpar SC Yeri ’ndeki devşirme sütunların korint başlıkları, cümle kapısı, mihrap ve en önemlisi ahşap tavan ve ahşap sütunlarda görülür
Şah Mescidi
Şahin Ali Mahallesi ’ndedir Mescidin yapı kitabesi yoktur Ancak inşa plan, inşa, teknik, malzeme ve mihrabı bakımından yakınındaki Hanım Camii ’ne (1452) benzemektedir Mescidin Karaman oğulları zamanında XV yy ortalarına tarihlenmektedir Bir Takım onarımlarla günümüze gelen camii, orijinal özelliğini yitirmiştir Dıştan 870x1270 m ölçülerinde olan enine dikdörtgen planlı, düz ahşap tavanlı camiler gurubundadır Ahşap tavan sonra yıkılarak yerine düz beton atılmıştır Yapı da son cemaat yerine ve minareye yer verilmemiştir
Darü ’zZikr Mescidi
Bal Hasan Mahallesi ’ndedir Yapının inşa kitabesi yoktur Fakat plan ve mihrap elemanlarının özellikleri, Niğde ve Bor ’daki Karaman oğulları dönemi cami ve mescitleriyle büyük benzerlik göstermektedir Ayrıca yapının ismi 1476M Tarihli Tapu Tahrir Defteri ’nde geçmektedir Bundan nedeniyle XV yy başlarında yapı edildiği görüşü hâkimdir Bazı onarımlarla günümüze gelen camii, orijinal özelliğini ve fonksiyonunu korumaktadır Harimin kuzey tarafına son cemaat niteliğinde basit bir mekân eklenmiş, avlu kısmına da 1–2 oda ile helâ ve abdest muslukları yapılmıştır
Dışarıdan 950x1030 m ölçülerinde olan yapı, düz ahşap tavanlı camiler gurubundadır Son Cemaat Yeri ve minaresi yoktur Üstten eğimli sac çatı ile örtülüdür Duvarlarında vahşi yonu taş, cümle kapısı – kolon, kemer ve mihrapta ince tonu taş, örtü sisteminde ahşap araç gereç kullanılmıştır Harime, kuzey cepheden sonra eklenen kolay hacimden girilir İç mekân 780x850 m ölçülerindedir DoğuBatı doğrultusunda yerleştirilen üçer gözlü, iki sıra sivri kemerle mihraba paralel üç sahna ayrılmıştır Mihrap mukarnas kavsaralıdır Epeyce sade inşa edilen yapıda en önemli bezeme mihraptadır
Kıble Mescidi
Eski Saray Mahallesi ’ndedir Yapı kitabesi yoktur Lakin yapının ismine göre 1584 tarihli Niğde Sancağı ’na ait Tapu Tahrir Defteri ’nde “Kıble Mescidi “olarak rastlamaktayız Buna tarafından mescit1522–1584 yılları aralarında inşa edilmiş olmalıdır Günümüze bir takım onarım ve ilavelerle gelen mescit, asli konumunu korumaktadır Yapının orijinalinde son cemaat yeri ve minaresi yoktur Yapı dışarıdan 945x950 m boyutlarında ve tek kubbeli camiler sınıfındadır Yapı oldukça sade yapı edilmiştir
Türbeler
Hüdavent Hatun Türbesi
Taç kapısı üzerindeki yapı kitabesine göre, 712H 1312–13 M yılında yapılmıştır Anadolu Selçuklu Hükümdarı IV Rukneddin Kılıç Aslan ’ın kızı Hüdavend Hatun yaptırmıştır Günümüze bir takım onarımlar görerek gelen türbe, orijinal özelliğini korumaktadır Yapı, tek katlı ve sekizgen planlı türbeler grubuna girer Yapı inşasında sarımtırak renkte ince yönü trakit taşı; kapı ve pencerelerin söve, kemer ve lentolar ile kasnaktaki kuşak ve kitabelerde beyaz misket kullanılmıştır Kasnaktaki sivri kemerli alınlıklardaki bezemelerle, pencerelerdeki figürlü süslemelerde ve pencere şebekelerinde daha ince dokulu ve sert olan kırmızımtırak renkte taş; iç mekânın kubbe kasnağında sağır sivri kemerlerde siyah kesme taş kullanılarak epeyce zengin malzemeye yer verilmiştir Yapını inşasında epeyce temiz ve dikkatli bir işçilik görülür
Türbe, sekiz kenarlı bir kural üstünde sekizgen karoser olarak yükselmekte ve üstte Onatlı taraflı kasnağa dönüşerek içten kubbeye, dıştan da sekiz taraflı piramidal külahla kapatılmıştır Türbe inşa bakımından olduğu değin, nebati, geometrik ve bilhassa figürlü plastik bezemeleri bakımından özeldir
Gündoğdu Türbesi
NiğdeMerkez, Yenice Mah Türbe Sokak ’ta ve Hüdavent Hatun Türbesi güney yönündedir Türbenin yapı kitabesi yoktur Ama Safer 745HHaziran 1344 M tarihinde vefat eden Gündoğdu oğlu Ahi Bevvap adına yazılan mezar kitabesi sonradan taç kapıya yerleştirilmiştir Buna istinaden türbe 1344 yılı civarı yapıldığı kabul görülmektedir Yapan ve yaptıran bilinmemektedir Bir Takım onarımlarla günümüze gelen türbe, orijinal özelliğini korumaktadır Inşa tek katlı ve kare planlı türbeler sınıfına girer Yapının inşasında sarımsı renkte ince yönü trakit taşı giriş açıklığı sövelerinde misket, basık kemerlerinde kırmızı ve sarımtırak renklerde kesme taş, pencerelerin söve ve lentolarında beyaz misket kullanılmıştır
Türbe inşasında epeyce pak bir işçilik görülmektedir Kare planlı türbe dışarıdan;650x650 m ölçülerindedir Yapının daha aşağı kısmı kare planlı, cephe duvarları zeminden 220 m yükseklikten itibaren birbirine bitişik 2 üçgen oluşturacak şekilde pahlanarak üst kısımda 0nikigen planlı ensiz bir kasnak meydana getirir Bu şart türbede dışarıdan piramidal külahla, içtende tromplu kubbeyle kapatılmasına sebeptir Yapının doğu cephesinde taçkapı, kuzey ve batı cephelerinde ise birer pencere açılmıştır Taç kapıya çift kollu ikişer basamaklı taş merenle çıkılır
Türbe sade yapı edilmekle birlikte, taçkapı, mihrap ve pencerelerde bezemeler dikkati çeker Taçkapı; genişlikleri ayrı iki bordür ve dört silmeyle üç yönden kuşatılmıştır Motifler alçak kabartma tekniğindedir Taç kapı kavsarasızdır İçteki iki bordür, üstten kemer biçiminde kuşatılarak tahfif kemerini oluşturmuştur İçte mihrap oldukça sade tutulmuştur
Sarı Saltuk Türbesi
Sarı Saltuk Hacı Bektaşi Velinin çağdaşıdır Sarı Saltuk Türbesi Bor ilçesinde bulunmaktadır XIII yüzyıla ait olan bu türbe öbür zamanlarda yenileme görmüştür Taptuk Emre ’nin piri üstadı Sarı Saltuk ’un hikâyesinin anlatan Saltukname, Bor Halil Nuri kütüphanesinin 17292 numarasına açıklanmış az yer alan nüshalardan birisidir
Sırali Türbesi
Niğde Merkez, Giz Ali Mahallesi, Çeşmeli Sokak ’ tadır Sır Ali Camiine bitişiktir Türbenin inşa kitabesi yoktur Ama Giz Ali Camii ile beraber 1712 yılı civarı inşa edildiği görüşü hâkimdir Türbe Sır Ali Cami ’nin kuzeybatı köşesine yerleştirilmiş, cami ile organik bir tamlık arz eder Türbeye harimin kuzey duvarının batı tarafında yer alan ahşap lentolu kapıdan giriş sağlanır İç mekân eğri planlı olup, takriben 250x 400 m boyutlarındadır Alttan ahşap kirişlemeli düz toprak dam ile üstten de kiremit çatıyla kapatılmıştır Örtü sistemi yanlarda duvarlara oturmaktadır Yapının batı duvarında açılan mazgal pencere daha sonra kapıya dönüştürülmüştür İçte sonradan beton ile kaplanmış bir sanduka bulunur Sandukanın Giz Ali ’ye ait olduğu söylenir Yapı oldukça sade ele alınmıştır
*
Niğdenin tarihi mekanları
Niğdenin tarihi ve turistik yerleri
Gümüşler Manastırı
Manastırın yer aldığı Gümüşler Kasabasının Orta Çağ ’daki adı ve tarihi hakkında dönem kaynağı bulunmamaktadır Büyük bir kaya kilisenin içine oyulan manastır Kapadokya bölgesindeki günümüze iyi korunarak gelmiş ve en büyük manastırlardan birisidir
Kapadokya ’da kayaya oyulmuş böylece çok manastır bulunmaktadır ve bir takım bilim adamları bunları yemekhaneli(trapezalı) ve açık avlulu edinmek üzere iki grupta ele almaktadırlar Gümüşler Manastırı ikinci grup dâhilindedir Manastırın en kayda değer yapısı, kompleksin kuzeyinde yer alan kilisedir Dört bağımsızlık destekli kapalı Yunan haçı planlı kilisenin kuzey haç kolunun kuzeyinde iki kabir nişi, naosun batısında beşik tonoz örtülü iki antre mekânı bulunmaktadır Manastır da yer alan diğer mekânların pek çoğunun işlevi bilinmemektedir
Kilisenin duvar resimlerinde minimum üç ayrı ustanın çalıştığı düşünülmektedir Esas apsisteki üç şerit halindeki resimlerin en üstündeki Tahtta İsa, sağında iki melek, İncil yazarlarının sembolleri ile Desis sahnesinde bulunan Meryem ve havariler, en alttaki şeritte ise Kayserili Büyük Basileios, Nysa ’lı Gregorios, Nazians ’lı Gregorios gibi kilise babalarının resimleri yer almaktadır
Kuzey haç kolundaki Meryem ’e Müjde, İsa ’nın doğumu ve Tapınağa Takdimi sahneleri ile Vaftizci Yahya ve Aziz Stephanos figürleri ikinci bir sanatçının elinden çıkmış olmalıdır İç narteksten naosa giriş kapısının güneyindeki Meryem ve çocuk İsa ile iki yanlarındaki baş melekler Gabriel ve Mikael figürleri üçüncü sanatçıya aittir Narteksin üstündeki bir odanın duvarlarında Kapadokya ’da örneği görülmeyen, av sahneleri, dağıtılmış hayvanlardan oluşan bir kompozisyon uyarı çekmektedir Kapadokya ’daki pek fazla kilisede olduğu gibi, Gümüşler Manastırında da duvar resimlerinin ikonografik ve üslup özelliklerine kadar yapılabilmektedir Kilisedeki resimlerin bu özellikleri ve karşılaştırmalı değerlendirmeler yöntemi ile 1112 yylara tarihlendirmek mümkündür
Göllüdağ Ören Yeri
Niğde il merkezinin kuzey yönünde olup, il merkezine 60km Uzaklıktadır Kömürcü Köyü yakınında yer alan Göllüdağ, deniz seviyesinden 2172m Yükseklikte korunaklı bir şehirdir Volkanik bir dağ olan Göllüdağ ’ın konik olan zirvesinde bir de krater göl mevcuttur Bu yanardağ ağzı gölden nedeniyle da Göllüdağ olarak adlandırılmıştır
MÖ1200 yıllarında Ege göçleri sonrasında Hitit İmparatorluğu ’nun yıkılmasıyla Anadolu ’da oluşan geç Hitit şehir devletlerinden biriside bölgemizdeki Tabal ’dır Bu dönemde Göllüdağ, Tabal ülkesinde yeri belirli olan büyük kasaba devletlerindendir Göllüdağ ören yerinde birincil kazı çalışmalarına 1934 yılında Prof Dr Remzi Oğuz Arık tarafından başlanılmıştır Kazı çalışmalarına 1968–1969 yıllarında Burhan Tezcan tarafından devam edilmiştir Bu tarihten 1992 yılına değin kazılara ara verilmiştir 1992–1996 yılları aralarında ise, Niğde Müze Müdürlüğü ’nün denetiminde, Alman Arkeoloji Enstitüsü ’nden Prof Dr Wulf Schirmer ’ in katılımıyla devam edilmiştir
Göllüdağ, MÖ 8–7 yydan kalma etrafı dıştan adamakıllı surla çevrilmiş bir GeçHitit şehridir
Saray ve mabet olabilecek orthostatlı inşa da ikinci bir surla çevrilerek koruma altına alınmıştır İki sur arasında da birbirinin simetriği olan yapılar kompleksi bulunmaktadır Ele geçen heykeltıraşlık eserlerinin kısmen işlenmesi, büyük ölçüde ise işlenmeden bırakılması, şehrin inşasının tamamlanmadan terk edildiğini göstermektedir Oysa hangi nedenle halkın şehri terk ettiği bilinmemektedir
Tyana Ören Yeri
Antik Tyana Örenleri, Bor ilçesi, Kemerhisar Kasabası ’ndadır Ören yeri, Kemerhisar Kasabasının büyük bir bölümünün aşağı kalmıştır Kasabanın muhtelif yerlerinde dağıtılmış durumlarda bulunan manâlı heykeltıraşlık eserler ve ören yerinde yapılan bilimsel kazılar neticesinde çıkan eserler ve mimari parçalar Niğde Müzesi ’nde sergilenmektedir Bahçeli Kasabası ’nda bulunan ve Roma havuzu adıyla adlandırılan antik havuza hayat veren kaynak suyunun Roma devrinde yapılan kemerlerle taşınmasına yönelik oluşturulan kemerlerden dolayı kasaba Kemerhisar adını almıştır Roma Havuzundan itibaren Kemerhisar Kasabası içlerine değin fakat bölümde kemerler toprak altındadır Kalan bölümdeki ve kazı alanına kadar olan kemerler ise toprak üzerindedir Halen büyük bir bölümü ayakta bulunan su kemerleriyle Roma Havuzundan şehre su taşınmaktaydı Su kemerleri MS IIIII yylara aittir Tyana Ören yeri III ve III Dereceli kazıbilimsel sit alanı olarak koruma altına alınmıştır
Tarih öncesinden Hititlerin yıkılışına kadar böylece fazla uygarlığa mekân olan Kemerhisar(Tyana), Hititler döneminde Tuwanuwa, Roma ’da ise Tyana olarak tanınıyor Tuwanuwa Geç Hitit döneminin başkentidir Ünlü kral Warpalawa İÖ738–715 yıllarında bu kentte hüküm sürmüştür
MÖ30MS 395 yıllarını kapsayan Roma döneminde, Kemerhisar(Tyana) yoğun yapılaşma ile tarihinin en kayda değer evresini yaşadı Antik kent saraylarla, tapınaklarla, su kemerleriyle ve ikâmetgâh birimleriyle büyük bir şehir konumuna geldi Tyana ’nın en aydınlık dönemi hiç kuşkusuz Roma çağıdır Bu dönemde iki kez Güney Kapadokya Krallığının başkentliğini yapmıştır
Antik Tyana kentinde 2000 yılından beri bir İtalyan takım tarafından bilimsel kazılar sürdürülmektedir
Camiler
Alâeddin Camii
Niğde bayrak beyi Ziynettin Beşare göre 1223 yılında yaptırılmıştır Kitabesine kadar yapının mimarları, üstad Sıddık ve kardeşi Gazi ’dir Hem inşa kitabesinde, Müstenireddin adı geçmektedir, bu şahsın caminin inşaatından sorumlu yapım yöneticisi olduğu anlaşılmaktadır Bir Takım onarımlarla günümüze gelen cami, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Cami iki kapılıdır Doğuya bakan kapı üstünde yaz aylarında 0930 – 1100 saatleri aralarında güneş ışıklarının bıraktığı gölge, kapının taş maharetli elleriyle işleyen ustanın “ Taçlı Bayan Başı nı ortaya çıkartmaktadır Efsaneye tarafından artist, âşık olduğu ve hiç evlenemeyeceğini bildiği Niğde Sancak beyinin kızına duyduğu aşkı ebediyen yaşatmak için konuyu kapı süslemesindeki taşa resmetmiştir Yapı, harım ile kuzeydoğu köşesine yerleştirilen tek şerefeli minareden oluşmaktadır
Sungurbey Camii
Caminin inşa kitabesi yoktur Ama 1335 yılı civarında yapıldığı düşünülmektedir İlhanlı döneminde Niğde Valisi olan Sungur Bey tarafından yaptırılmıştır Caminin mimarı bilinmemektedir Fakat minber ile muhtemelen kuzey taç kapısının ahşap kapı kanatlarını Hoca Ebubekir, daha sonraki döneme ait doğu taç kapısının ahşap kapı kanatlarını ise Hacı Muhammed isimli ustalar yapmıştır Niğde Kalesinin güneybatı yönündedir
Bir Takım onarımlarla günümüze gelen camii, örtü sistemi ve minareler haricinde orijinal özelliğini ve fonksiyonunu korumaktadır Doğu taç kapısı başlıca giriş açıklığı üstünde 874 H1469–70 M tarihli ücret kitabesi bulunur Muhtemelen bu tarihte cami tamir görmüş olabilir Inşa barut mahzeni olarak kullanılırken, XVIII yy ortalarında mahallede meydana çıkan yangın sonucu cami yanmış, örtü sistemi ve minareler de tamamen yıkılmıştır Ardından tamir edilerek ahşap direkli ve düz toprak damlı cami şeklini almıştır Inşa 1948 yılı civarı her tarafta yenileme görmüş doğu taç kapısındaki minarelerden biri bitmiş yapılmıştır
Cami, doğu batı doğrultusunda yatkın bir arazi üstüne yapı edilmiş ve dışarıdan 2845x3710 m ölçülerindedir Yapı, harim, doğu ve kuzey cephelerde birer taçkapı ile doğu cephenin güney tarafına camiye bitişik yerleştirilen türbeden müteşekkildir Camii inşasında sarımtrak renkte ince yonu trakit taşı kullanılmıştır Inşa inşasında oldukça temiz ve tedbirli bir işçilik görülür Doğu ve kuzey cephelerde birer taç kapıya yer verilmiştir Hem kuzey cephenin doğu köşesinde merenle çıkılan fevkani, “bey kapısı vardır Çifte minareli abidevi taç kapının doğu cepheye yapılması arazinin topografik yapısıyla alakalıdır Doğu taç kapısı eyvan türünde olup, iki yandan birer minareyle sınırlandırılmış ve Türk Mimarisinde kendine özgü seçkin bir yeri vardır Eyvan Gotik Mimarisinin bir özelliği olarak kaburgalı tonozla kapatılmıştır Eyvanın emrindeki duvarlarına simetrik yerleştirilen mihrabiyeler, zeminden yüksekte tutulmuştur Eyvanın duvarları en ince ayrıntısına kadar nebati, geometrik ve figürlü süslemeyle dekore edilmiştir Dikkati çeken en önemli bezeme, mihrabiye ve eyvan köşe sütunceleri aralarında kalan ve sekiz kollu yıldızlardan oluşan, geometrik motiflerle bezenen panolar dıştan, kıvrık dallar arasına yerleştirilen dağıtılmış hayvan başları, spiral kıvrık dalların uçlarında ve aralarındaki boşluğu doldurur vaziyette; kuzey panoda 37 güney panoda ise 42 figür vardır Bunlar; Kuş, fil, oğlak, beygir, panter, antilop, ejder, sıçan, boğa, tavşan, maymun, köpek, aslan, koyun, ördek ve balık figürlerinden oluşmaktadır Bunların On iki hayvanlı Türk Takviminin bir hatırası olarak, taç kapıyı bezemek nedeniyle yapıldığını sanmaktayız Hem, Kuzey Taç Kapı da geometrik, nebati ve figürlü bezemelerle dekore edilmiştir Cami de batı duvarın alt tarafında 4, doğu duvarın daha alçak tarafında 1, üst tarafında 3 ve kuzey duvarın üst tarafında bir pencere orijinal özelliklerini koruyarak günümüze gelmiştir Cami de ahşap bezemeyi kuzey ve doğu taç ahşap kapıları ile bugün Dışarı Camii ’nde bulunan minberin de görmekteyiz
Hanım Cami
Burhan Mahallesi ’ndedir Inşa kitabesine tarafından; 856H1452M Yılında yapılmıştır Yaptıran Murat ’ın Oğlu Hacı Dursun ’ dur Bir Takım onarımlarla günümüze gelen camii, orijinal özelliğini kısmen yitirmiştir Dışarıdan 870x1690 m ölçülerinde olup, enine dikdörtgen planlı inşa, düz ahşap tavanlı camiler gurubundadır Son cemaat yeri yoktur Cami harim ile tek şerefeli minareden oluşur Yapı epeyce sade yapı edilmiştir
Murat Paşa Camii
Günümüze bir takım onarımlarla gelen camii, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Enine dikdörtgen planlı yapı, dışarıdan takriben 1300x3060 m boyutlarındadır Farklı çapta 4 kubbeyle örtülen harimin kuzeybatı köşesinde türbe ve kuzey cephenin doğu tarafına tek şerefeli minare yer alır Kuzey cephenin orta bölümünde ise önceden üç gözlü son cemaat yerinin olduğu sanılmaktadır Yapının duvar ve örtü sisteminde sarımtrak renkte ince yonu trakit taşı, payelerde bazalt taşı, minber ile bir kapısında mermer malzeme kullanılmıştır Temiz bir işçilik vardır Cepheler de ikişer sıra pencere açılarak duvarların masifliği giderilmiştir Cami genelinde sade yapı edilmekle birlikte, dikkati çeken bezemeler avlu kapısında, mihrap, minber ve harimin batı bölümündeki ahşap mahfilde görülür 1081H16 Eylül 1670 M tarihinde yapı edilmiştir
Dışarı (Çelebi Hüsamettin) Camii
Saruhan Mahallesi Bor Caddesi Üzerindedir Yapının yapı kitabesi yoktur, Ama XVI yy yapıldığı sanılmaktadır Günümüze bir takım onarımlarla gelen camii, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Daha önce yıkılan son cemaat yeri aslına yerinde baştan yapı edilmiştir Inşa, tek kubbeli camiler sınıfındadır Dıştan 1710x1710 m ölçülerinde harim, kuzeyinde 540x1710 m ölçülerinde üç kubbeli son cemaat yeri ve kuzeybatı köşesinde bulunan tek şerefeli minareden oluşur Cephe duvarlarında ve kubbe kasnağında sarımtrak ince yonu trakit taşı, minare de kül renginde mihrapta ise kül rengi kesme taş kullanılmıştır Dikkatli işçilik göze çarpar Cephe duvarları oldukça yüksek tutulmuştur Yapının tüm duvarlarında iki sıra pencere açılarak tekdüzelik giderilmeye çalışılmıştır Son Cemaat Yeri köşelerden pandantiflerle geçilen üç kubbeyle örtülmüştür Harime girişi karşılayan 115x210 m ölçülerinde cümle kapısı kuzey duvarının ortasına yerleştirilmiş, basık kemer ve söveler mermerden yapılmıştır İç mekâna aydınlık, her duvarda eşdeğer şekilde sekizi daha aşağı sırada, sekizi üstteki sırada ve biri de kubbe kasnağında elde etmek üzere on yedi pencereyle sağlanmıştır Camide fazla dekor yoktur Dikkati çeken bezeme mihrap ve müezzin mahfilindedir
Kığılı (Pazar) Camii
Bal Hasan Mahallesi ’ndedir Doğu cephedeki pencere alınlığına yerleştirilen yapı kitabesine tarafından, 1106H1694–95M Yılında yapılmıştır Yaptıran Hacı Hasan ’dır Günümüze bazı onarımlarla gelen camii, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Tek kubbeli camiler sınıfına dâhildir Dıştan yaklaşık 1500x1700m Boyutlarında olup, harim ile kuzeydoğu köşesindeki tek şerefeli minareden oluşur Cami doğubatı doğrultusunda eğimli bir arazi üstüne kurulmuştur Cephe duvarlarında, kubbe kasnağında, minare ve mihrapta sarımtrak renginde ince yonu trakit taşı, cümle kapısı ve pencerelerin kemer, lento ve sövelerinde misket araç gereç kullanılmış, kubbe ise kurşun ile kaplanmıştır Genelinde temiz işçilik göze çarpmaktadır Harim, köşelerden tromplarla geçilen 1200m Çapında apsis ile kapatılmıştır İç mekâna aydınlık; doğu duvarda bir, öteki duvarlarda ikişer ve kubbe kasnağında dört adet olmak üzere toplam on bir pencereyle sağlanmıştır Inşa da süslemeler cümle kapısı, pencereler, doğu cephedeki kuş evi ve mihrapta görülür Camide inşa kitabesi harici mihrap, kapı ve pencerelerde de farklı alanlara yönlendirilmiş kitabeler vardır
Sır Ali Camii
Sır Ali Mah dedir Caminin yapı kitabesi yoktur Ancak caminin güneybatı köşesinde tekrar aynı isimle anılan bir çeşme vardır Bu inşa üzerindeki kitabeye göre, 1124H1712M Tarihinde yenilenerek daha önce var olan çeşmenin yerine yapıldığı, bu durumda caminin de 1712 yılı civarında yapıldığıdır Günümüze bir takım onarımlarla gelen camii, orijinal özelliğini kısmen korumakta ve işlevini devam ettirmektedir Inşa dıştan 930x1260 m boyutlarında enine dikdörtgen planlı, düz ahşap tavanlı camiler gurubuna girer Yapının son cemaat yeri yoktur Batı yönüne yakın zamanda briketten iki şerefeli minare yapılmıştır Yapının duvarlarında vahşi yonu taş, mihrap, sütun ve kemerlerde ince yonu taş, örtü sisteminde ahşap araç gereç kullanılmıştır Sade yapı edilen yapı da önemli bir bezeme yoktur
Mescitler
Eskiciler Mescidi
Burhan Mah Yer alır Tümce kapısının üstünde yer alan inşa kitabesinde 816H1413–14 M yılında yapılmıştır Yaptıran Hacı Mahmut ’tur Bir Takım onarımlarla günümüze gelen camii, orijinal özelliğini korurken fonksiyonunu kaybetmiştir Dışarıdan 1160x1190 m boyutlarında olan inşa, ahşap direkli ve ahşap tavanlı camiler gurubundadır Mescit enine dikdörtgen planlı harim ile kuzeyinde bulunan üç bölümlü son cemaat yerinden müteşekkildir Duvarlarda moloz taş, örtü sistemi ve ayaklarda ahşap araç gereç kullanılmıştır Mescit dışı epeyce sade lakin içte zengin bezeme göze çarpar SC Yeri ’ndeki devşirme sütunların korint başlıkları, cümle kapısı, mihrap ve en önemlisi ahşap tavan ve ahşap sütunlarda görülür
Şah Mescidi
Şahin Ali Mahallesi ’ndedir Mescidin yapı kitabesi yoktur Ancak inşa plan, inşa, teknik, malzeme ve mihrabı bakımından yakınındaki Hanım Camii ’ne (1452) benzemektedir Mescidin Karaman oğulları zamanında XV yy ortalarına tarihlenmektedir Bir Takım onarımlarla günümüze gelen camii, orijinal özelliğini yitirmiştir Dıştan 870x1270 m ölçülerinde olan enine dikdörtgen planlı, düz ahşap tavanlı camiler gurubundadır Ahşap tavan sonra yıkılarak yerine düz beton atılmıştır Yapı da son cemaat yerine ve minareye yer verilmemiştir
Darü ’zZikr Mescidi
Bal Hasan Mahallesi ’ndedir Yapının inşa kitabesi yoktur Fakat plan ve mihrap elemanlarının özellikleri, Niğde ve Bor ’daki Karaman oğulları dönemi cami ve mescitleriyle büyük benzerlik göstermektedir Ayrıca yapının ismi 1476M Tarihli Tapu Tahrir Defteri ’nde geçmektedir Bundan nedeniyle XV yy başlarında yapı edildiği görüşü hâkimdir Bazı onarımlarla günümüze gelen camii, orijinal özelliğini ve fonksiyonunu korumaktadır Harimin kuzey tarafına son cemaat niteliğinde basit bir mekân eklenmiş, avlu kısmına da 1–2 oda ile helâ ve abdest muslukları yapılmıştır
Dışarıdan 950x1030 m ölçülerinde olan yapı, düz ahşap tavanlı camiler gurubundadır Son Cemaat Yeri ve minaresi yoktur Üstten eğimli sac çatı ile örtülüdür Duvarlarında vahşi yonu taş, cümle kapısı – kolon, kemer ve mihrapta ince tonu taş, örtü sisteminde ahşap araç gereç kullanılmıştır Harime, kuzey cepheden sonra eklenen kolay hacimden girilir İç mekân 780x850 m ölçülerindedir DoğuBatı doğrultusunda yerleştirilen üçer gözlü, iki sıra sivri kemerle mihraba paralel üç sahna ayrılmıştır Mihrap mukarnas kavsaralıdır Epeyce sade inşa edilen yapıda en önemli bezeme mihraptadır
Kıble Mescidi
Eski Saray Mahallesi ’ndedir Yapı kitabesi yoktur Lakin yapının ismine göre 1584 tarihli Niğde Sancağı ’na ait Tapu Tahrir Defteri ’nde “Kıble Mescidi “olarak rastlamaktayız Buna tarafından mescit1522–1584 yılları aralarında inşa edilmiş olmalıdır Günümüze bir takım onarım ve ilavelerle gelen mescit, asli konumunu korumaktadır Yapının orijinalinde son cemaat yeri ve minaresi yoktur Yapı dışarıdan 945x950 m boyutlarında ve tek kubbeli camiler sınıfındadır Yapı oldukça sade yapı edilmiştir
Türbeler
Hüdavent Hatun Türbesi
Taç kapısı üzerindeki yapı kitabesine göre, 712H 1312–13 M yılında yapılmıştır Anadolu Selçuklu Hükümdarı IV Rukneddin Kılıç Aslan ’ın kızı Hüdavend Hatun yaptırmıştır Günümüze bir takım onarımlar görerek gelen türbe, orijinal özelliğini korumaktadır Yapı, tek katlı ve sekizgen planlı türbeler grubuna girer Yapı inşasında sarımtırak renkte ince yönü trakit taşı; kapı ve pencerelerin söve, kemer ve lentolar ile kasnaktaki kuşak ve kitabelerde beyaz misket kullanılmıştır Kasnaktaki sivri kemerli alınlıklardaki bezemelerle, pencerelerdeki figürlü süslemelerde ve pencere şebekelerinde daha ince dokulu ve sert olan kırmızımtırak renkte taş; iç mekânın kubbe kasnağında sağır sivri kemerlerde siyah kesme taş kullanılarak epeyce zengin malzemeye yer verilmiştir Yapını inşasında epeyce temiz ve dikkatli bir işçilik görülür
Türbe, sekiz kenarlı bir kural üstünde sekizgen karoser olarak yükselmekte ve üstte Onatlı taraflı kasnağa dönüşerek içten kubbeye, dıştan da sekiz taraflı piramidal külahla kapatılmıştır Türbe inşa bakımından olduğu değin, nebati, geometrik ve bilhassa figürlü plastik bezemeleri bakımından özeldir
Gündoğdu Türbesi
NiğdeMerkez, Yenice Mah Türbe Sokak ’ta ve Hüdavent Hatun Türbesi güney yönündedir Türbenin yapı kitabesi yoktur Ama Safer 745HHaziran 1344 M tarihinde vefat eden Gündoğdu oğlu Ahi Bevvap adına yazılan mezar kitabesi sonradan taç kapıya yerleştirilmiştir Buna istinaden türbe 1344 yılı civarı yapıldığı kabul görülmektedir Yapan ve yaptıran bilinmemektedir Bir Takım onarımlarla günümüze gelen türbe, orijinal özelliğini korumaktadır Inşa tek katlı ve kare planlı türbeler sınıfına girer Yapının inşasında sarımsı renkte ince yönü trakit taşı giriş açıklığı sövelerinde misket, basık kemerlerinde kırmızı ve sarımtırak renklerde kesme taş, pencerelerin söve ve lentolarında beyaz misket kullanılmıştır
Türbe inşasında epeyce pak bir işçilik görülmektedir Kare planlı türbe dışarıdan;650x650 m ölçülerindedir Yapının daha aşağı kısmı kare planlı, cephe duvarları zeminden 220 m yükseklikten itibaren birbirine bitişik 2 üçgen oluşturacak şekilde pahlanarak üst kısımda 0nikigen planlı ensiz bir kasnak meydana getirir Bu şart türbede dışarıdan piramidal külahla, içtende tromplu kubbeyle kapatılmasına sebeptir Yapının doğu cephesinde taçkapı, kuzey ve batı cephelerinde ise birer pencere açılmıştır Taç kapıya çift kollu ikişer basamaklı taş merenle çıkılır
Türbe sade yapı edilmekle birlikte, taçkapı, mihrap ve pencerelerde bezemeler dikkati çeker Taçkapı; genişlikleri ayrı iki bordür ve dört silmeyle üç yönden kuşatılmıştır Motifler alçak kabartma tekniğindedir Taç kapı kavsarasızdır İçteki iki bordür, üstten kemer biçiminde kuşatılarak tahfif kemerini oluşturmuştur İçte mihrap oldukça sade tutulmuştur
Sarı Saltuk Türbesi
Sarı Saltuk Hacı Bektaşi Velinin çağdaşıdır Sarı Saltuk Türbesi Bor ilçesinde bulunmaktadır XIII yüzyıla ait olan bu türbe öbür zamanlarda yenileme görmüştür Taptuk Emre ’nin piri üstadı Sarı Saltuk ’un hikâyesinin anlatan Saltukname, Bor Halil Nuri kütüphanesinin 17292 numarasına açıklanmış az yer alan nüshalardan birisidir
Sırali Türbesi
Niğde Merkez, Giz Ali Mahallesi, Çeşmeli Sokak ’ tadır Sır Ali Camiine bitişiktir Türbenin inşa kitabesi yoktur Ama Giz Ali Camii ile beraber 1712 yılı civarı inşa edildiği görüşü hâkimdir Türbe Sır Ali Cami ’nin kuzeybatı köşesine yerleştirilmiş, cami ile organik bir tamlık arz eder Türbeye harimin kuzey duvarının batı tarafında yer alan ahşap lentolu kapıdan giriş sağlanır İç mekân eğri planlı olup, takriben 250x 400 m boyutlarındadır Alttan ahşap kirişlemeli düz toprak dam ile üstten de kiremit çatıyla kapatılmıştır Örtü sistemi yanlarda duvarlara oturmaktadır Yapının batı duvarında açılan mazgal pencere daha sonra kapıya dönüştürülmüştür İçte sonradan beton ile kaplanmış bir sanduka bulunur Sandukanın Giz Ali ’ye ait olduğu söylenir Yapı oldukça sade ele alınmıştır
*