iltasyazilim
FD Üye
niçin Hicret Yapılmıştır
Hicretin sebepleri
Hicretin sebepleri ve sonuçları
birincil hicret
Niçin Hicret Yapılmıştır
Şirkin büyük cefa olduğu ve müşriklerin de zâlimlerin en büyüğü olduğundan, müslümanlar dinlerini rahatlıkla yaşayamıyorlar, İslâmî tebliği başkalarına rahatlıkla ulaştıramıyorlardı İslâm ’ın hükümlerini sosyal alanda kullanmak ve müslümanca yaşamak mümkün değildi Çünkü düzenin başındakiler putperestti ve onlara her konuda karışıp müdâhale ediyorlardı Mekkeli yetkililere kadar müslümanlar kendilerinin bir parçasıydı, dolayısıyla onlardan izinsiz diğer dine inanıp, diğer yaşam şekli seçemezlerdi
Hicretle mü ’minler barınacak bir yurt buldular Orada kendi hâkimiyetlerini ve hukukî varlıklarını kurdular Mekkeliler karşı bir taraf oldular Toplumsal bir zorlama haline geldikten daha sonra düşmanlarıyla, daha açıkçası kendilerine saldıranlarla savaşma iznine kavuştular Hicret öncesi varlıkları fiilî bir varlık iken, Hicret sonrası hukukî bir varlık oldu Hicretin altıncı yılında Mekkeliler, daha önceden yok etmeye çalıştıkları müslümanlarla Hudeybiye anlaşmasını yaptılar, onları hukukî bir tarafvarlık olarak tanıdılar Bu diplomatik zafere Kur ’lahza ‘en büyük fetih ’ demektedir Bu zaferin yolu Hicret ’le açılmıştı
Hicretle toplumsal bir güce ve siyasal bir yapıya kavuşan müslümanlar, dinlerini rahatça yaşama imkânına kavuştular İslâm Medine ’de dirildi, güçlendi, genişledi ve vakit içerisinde bütün dünyaya ulaşma fırsatını buldu Bu bakımdan hicret, sadece zulüm ve baskıdan kurtulmak yok, bir mevzî değiştirme, bir siyasi manevra, bir strateji ve var olma yolculuğudur
özel baskı *
Hicretin sebepleri
Hicretin sebepleri ve sonuçları
birincil hicret
Niçin Hicret Yapılmıştır
Şirkin büyük cefa olduğu ve müşriklerin de zâlimlerin en büyüğü olduğundan, müslümanlar dinlerini rahatlıkla yaşayamıyorlar, İslâmî tebliği başkalarına rahatlıkla ulaştıramıyorlardı İslâm ’ın hükümlerini sosyal alanda kullanmak ve müslümanca yaşamak mümkün değildi Çünkü düzenin başındakiler putperestti ve onlara her konuda karışıp müdâhale ediyorlardı Mekkeli yetkililere kadar müslümanlar kendilerinin bir parçasıydı, dolayısıyla onlardan izinsiz diğer dine inanıp, diğer yaşam şekli seçemezlerdi
Hicretle mü ’minler barınacak bir yurt buldular Orada kendi hâkimiyetlerini ve hukukî varlıklarını kurdular Mekkeliler karşı bir taraf oldular Toplumsal bir zorlama haline geldikten daha sonra düşmanlarıyla, daha açıkçası kendilerine saldıranlarla savaşma iznine kavuştular Hicret öncesi varlıkları fiilî bir varlık iken, Hicret sonrası hukukî bir varlık oldu Hicretin altıncı yılında Mekkeliler, daha önceden yok etmeye çalıştıkları müslümanlarla Hudeybiye anlaşmasını yaptılar, onları hukukî bir tarafvarlık olarak tanıdılar Bu diplomatik zafere Kur ’lahza ‘en büyük fetih ’ demektedir Bu zaferin yolu Hicret ’le açılmıştı
Hicretle toplumsal bir güce ve siyasal bir yapıya kavuşan müslümanlar, dinlerini rahatça yaşama imkânına kavuştular İslâm Medine ’de dirildi, güçlendi, genişledi ve vakit içerisinde bütün dünyaya ulaşma fırsatını buldu Bu bakımdan hicret, sadece zulüm ve baskıdan kurtulmak yok, bir mevzî değiştirme, bir siyasi manevra, bir strateji ve var olma yolculuğudur
özel baskı *