Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Nereye kadar değişim?

Nereye kadar değişim?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
İnsan yüce bir dava uğrunda, üzerine farz olan bir vazifeyi eda ederken, Giyim ve kuşamımdan dolayı dışlanmayayım; ilk bakışta ürkütücü olmayayım!düşüncesi ve niyeti ile, toplum telâkki, örf, âdet, gelenek ve göreneklerine göre davranıyorsa, bunda bir mahzur yoktur; hatta böyle bir düşünce, takdir ve tebcile lâyık sayılırZaman ve mekâna göre, ilk planda insanlara tuhaf gelecek, onları ürkütecek ve kaçıracak hal, tavır, davranış ve fiillerden sakınmak lazımdır

Bu mevzuda da illa böyle olmalıdiyerek tekellüfe girmemek esastır Evet, atalarımızdan tevarüs ettiğimiz kaftanımız, cepkenimiz çok hoşumuza gidebilir Fakat bunlar bugün bazı kimselere başka şeyler çağrıştırıyor, bir kıyafetin ötesinde manaları hatırlatıyor ve ürkütücü oluyorsa, dinimizin ve kültürümüzün temel sınırlarını aşmamak kaydıyla görüntümüzle de başkalarını kaçırmamaya özen göstermemiz gerekmektedir Bir gün muhataplarımız bizi genel karakterimiz, ahlakımız ve evrensel insanî değerlerimiz ile tanıdıktan sonra, artık ne giyersek giyelim, nerede ve nasıl olursak olalım, anlayışımıza, halimize ve davranışlarımıza saygı duyacaklardır ve Allah'ın izniyle ondan sonra bir problem kalmayacaktır

Ne var ki, önde, ortada ve sonda sunulacak şeyler birbirinden farklıdır ve birbirine karıştırılmamalıdır Uzlaşma, uzlaştırma, hayatı paylaşma ve eşsiz değerlerimizi âleme duyurma gibi yüce gayelerin tercih hakkı vardır ve bunlar mutlaka öne alınmalıdır Bu gayeleri gerçekleştirmeye matuf olarak yürünülen yolda, fürûat kabilinden olan hususlar dinin esaslarını ihlal etmemek şartıyla ortaya ve sona bırakılmalı; böylece onların en önemli hakikatlerin duyurulmasının önünde birer engel teşkil etmesine mani olunmalıdır

Tabii, kültürümüze ait olmayan şeylerin üzerimizde birer emanet gibi durduğuna inanmamız da bizim için bir esastır Yer, konum ve vazifelerimiz itibarıyla mecbur kaldığımız ya da fayda mülahaza ettiğimiz kılıkkıyafet, hal ve davranışların üzerimizde geçici olarak ve zarurete binaen olduğunu hatırdan dur etmememiz lazımdır Mesela; Şunu sırtıma geçirdim ama şöyle bir maslahat gözeterek bunu yaptım!düşüncesi zihinde hep canlı tutulmalıdır Aksi halde, öz kültürümüze ait olmayan hususları benimseme ve iyi oldudeme de hadisi şerifte ifade edilen teşebbüh kategorisine girer O meseleyi bizim aslî hayat felsefemizin ve dünya görüşümüzün bir parçası gibi algılamak bizi bizliğimizden koparır ve sürükleyip götürür Böyle bir durumda, insan değişim rüzgârının saçıp savurduğu kupkuru bir yaprak haline gelebilir
 
858,505Konular
982,750Mesajlar
33,062Kullanıcılar
miko4267Son üye
Üst Alt