nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Neden Hicret Yapılmıştır
Şirkin büyük cefa olduğu ve müşriklerin de zâlimlerin en büyüğü olduğundan, müslümanlar dinlerini rahatlıkla yaşayamıyorlar, İslâmî tebliği başkalarına rahatlıkla ulaştıramıyorlardı İslâm ’ın hükümlerini sosyal alanda kullanmak ve müslümanca yaşamak mümkün değildi Çünkü düzenin başındakiler putperestti ve onlara her konuda karışıp müdâhale ediyorlardı Mekkeli yetkililere tarafından müslümanlar kendilerinin bir parçasıydı, dolayısıyla onlardan izinsiz başka dine inanıp, başka hayat şekli seçemezlerdi
Hicretle mü ’minler barınacak bir yurt buldular Orada kendi hâkimiyetlerini ve hukukî varlıklarını kurdular Mekkeliler karşısında bir taraf oldular Toplumsal bir zor haline geldikten daha sonra düşmanlarıyla, daha doğrusu kendilerine saldıranlarla savaşma iznine kavuştular Hicret öncesi varlıkları fiilî bir varlık iken, Hicret sonrası hukukî bir varlık oldu Hicretin altıncı yılında Mekkeliler, daha evvelden yok etmeye çalıştıkları müslümanlarla Hudeybiye anlaşmasını yaptılar, onları hukukî bir tarafvarlık olarak tanıdılar Bu diplomatik zafere Kur ’lahza ‘en büyük fetih ’ demektedir Bu zaferin yolu Hicret ’le açılmıştı
Hicretle toplumsal bir güce ve siyasal bir yapıya kavuşan müslümanlar, dinlerini rahatça yaşama imkânına kavuştular İslâm Medine ’de dirildi, güçlendi, genişledi ve vakit içerisinde tüm dünyaya ulaşma fırsatını buldu Bu bakımdan hicret, yalnızca işkence ve baskıdan kurtulmak yok, bir mevzî değişim, bir siyasi manevra, bir strateji ve var olma yolculuğudur *
Şirkin büyük cefa olduğu ve müşriklerin de zâlimlerin en büyüğü olduğundan, müslümanlar dinlerini rahatlıkla yaşayamıyorlar, İslâmî tebliği başkalarına rahatlıkla ulaştıramıyorlardı İslâm ’ın hükümlerini sosyal alanda kullanmak ve müslümanca yaşamak mümkün değildi Çünkü düzenin başındakiler putperestti ve onlara her konuda karışıp müdâhale ediyorlardı Mekkeli yetkililere tarafından müslümanlar kendilerinin bir parçasıydı, dolayısıyla onlardan izinsiz başka dine inanıp, başka hayat şekli seçemezlerdi
Hicretle mü ’minler barınacak bir yurt buldular Orada kendi hâkimiyetlerini ve hukukî varlıklarını kurdular Mekkeliler karşısında bir taraf oldular Toplumsal bir zor haline geldikten daha sonra düşmanlarıyla, daha doğrusu kendilerine saldıranlarla savaşma iznine kavuştular Hicret öncesi varlıkları fiilî bir varlık iken, Hicret sonrası hukukî bir varlık oldu Hicretin altıncı yılında Mekkeliler, daha evvelden yok etmeye çalıştıkları müslümanlarla Hudeybiye anlaşmasını yaptılar, onları hukukî bir tarafvarlık olarak tanıdılar Bu diplomatik zafere Kur ’lahza ‘en büyük fetih ’ demektedir Bu zaferin yolu Hicret ’le açılmıştı
Hicretle toplumsal bir güce ve siyasal bir yapıya kavuşan müslümanlar, dinlerini rahatça yaşama imkânına kavuştular İslâm Medine ’de dirildi, güçlendi, genişledi ve vakit içerisinde tüm dünyaya ulaşma fırsatını buldu Bu bakımdan hicret, yalnızca işkence ve baskıdan kurtulmak yok, bir mevzî değişim, bir siyasi manevra, bir strateji ve var olma yolculuğudur *