nazar hakkında Millet arasında epeyce zinde bir inanış olan nazar değmesi olayının manâsız bir inanış olmadığı ve bilimsel çalışmalar alanına alınarak etkileri ve neticeleri dünyanın birçok ülkesinde değerlendirilmektedir Nazar değmesine ilişkin düşünce fazla eski ve derindir Nazarın ara sıra söylenen bir sözden, ara sıra içten bir bakıştan, ara sıra de iyi olmayan düşünceden kaynaklandığını biliyoruz böylece kendimizi nazara karşısında korumak nedeniyle bir takım yöntemlere başvururuz KEM GÖZ Kem göz kavramı iki bölümde incelenir Birincisi, şiddetli ve tesirli, diğeri ise belirsiz bir gösterme anlamındadır Biri kötü düşünceleri ve istekleri nakleden bir araç gibidir; diğeri ise gözün sahibi olan insanda varolan tehlikeli bir enerjinin kaynağından kendi istekleri doğrultusunda meydana çıkan uğursuz görüş olarak değerlendirilir Bu bakışa bir de söz unsuru karışacak olursa o zaman risk daha da büyük olur RUHSAL TESIR Prof Dr Süheyl Ünver, nazar hakkındaki bir yazısında şöyle demektedir: Bugün nazar değmesinin ruhsal mekanizmasının vücudumuzdaki atom enerjisine dönüşmesiyle ilgili olacağını bilmemiz gerekiyor Bizde bir ruhsal etki olduğuna göre vücudumuzdaki bir takım maddelerin enerjiye dönüşmesi şüphesiz ama mümkündür Fikirlerimizin birgün yeni atom enerjisinin keşifleriyle ispatlanacağı red edilemez bir gerçektir İnsan bir maddedir ve onun da ruh diyeceğimiz bir enerjisi vardır MAVİ BONCUK Nazarın etkisine en etkin savunma mavi boncuktur Mavi renk, çağlardan beri korunma prensibini temsil eder O göğün rengidir Rivayete göre Cengiz Han, babasının mavi bardağından su içerdi Yüksek duruşma başkanlığına verdiği emirde halkın taksim ve duruşma kararları mavi deftere (Koko Debder) yazılsın, yasanın esasları ise ak kağıda mavi kalemle yazılarak nesilden nesile geçsin emrini verdiği söylenir Selçuklular, türbe ve medreselerini mavi çiniyle yapmaya itina göstermişler, gök medreseler birçok ilin süsleri olarak bizlere kalmıştır Selçuklular mavi çininin koruyucu gücünü genelde Ayetel Kürsüyle takviye etmişlerdir Bugün ise maşallahyazısı geniş ölçüde bu amaçla kullanılmaktadır DÜŞÜNCENİN ŞEKİLLENMESİ Us özel şekillere bürünmüş olan maddeden meydana gelmiştir Bu şekiller aslında canlıdır, hassas ve durugörü yeteneği içeren kişiler kadar görülebilirler Hafıza şekilleri konusu uzak etki ve telkin konusunun teknik temelini oluşturur Nazar konusunda da söylenen sözün ya da düşüncenin şekil alması söz konusudur Bu olguda aşırı beğenme, kıskançlık, fazla heyecansal bir duygu, çekememezlik gibi durumlar söz konusuysa, elementlerinde etkisiyle düşünülen şey daha etkili olarak hedefe ulaşmış olur neticede da nazar dediğimiz olay gerçekleşir BİLİMSEL AÇIDAN NAZAR Vücuttaki bir takım enerjilerin yayıldığına ve bir takım etkilerin bulunduğuna ilişkin parapsikolojik kanıtlar vardır Nazar olayını da bu konuyla bağdaştırmak gerekir Kirlian tekniğiyle yapılan çalışmalar, vücutta değişen biyokimyasal hassasiyetleri ve yüksek iletme özeliği ile ışıldamaları göstermektedir Prof Dr sitkovsky; 'Nazarın mistizmle hiçbir ilgisi yoktur Bir insan düşündüğü süre enerji yayar; bu enerji bir takım kişilerde daha güçlüdür Bu fiziki ve fizyolojik bir gerçektir' demiştir