Müzikli varis tedavisi

Alışılmış Müzikle Mirasçı Tedavisi
Yeni varis çare yöntemi: Müzikle varis tedavisi


Radyoloji uzmanı Prof Dr Mutlu Cihangiroğlu varis tedavisinde kullanılan yeni yöntemleri anlattı; Varisin iki nesil tedavisi var Senelerdir uygulanan cerrahi usul ve lazer Cerrahi tedavide, başarı oranı düşük ve tekrar etme oranı yüksek Lazer tedavisinde galibiyet oranı yüzde 95'lere yakın Cerrahi yöntemde ameliyat izi oluyor, hasta genel duyumsuzlaşma alıyor ve üç gün hastanede kalmak zorunda Ama lazerde işlem sonrası, bayağı hayata anında başlıyor Lazerin yanında, kalan varislere de köpük tedavisi uyguluyoruz Ultrason eşliğinde varislerin içerisine tek tek girerek köpük enjekte ediyoruz Bu köpükler de damarları büzüştürüp kapanmalarını sağlıyor Medicana Çamlıca Girişimsel Radyoloji olarak bu tedaviyi öbür bir şekilde uyguladıklarını belirten Cihangiroğlu, ''Çünkü bölümümüzde yaptığımız önceki tedavilerde anladık ki bu işlemi müzik eşliğinde yaptığınız zaman hasta daha az sızı duyuyor Gördük ancak alışılmış müzik, özellikle fazla daha etkin oluyor Bir yıldan beri bu teknikle çare uygulamaktayız Takriben 10 hasta üzerinde uyguladıktan daha sonra yöntemin etkinliğini fark ettik
Sloganımız da ''alışılmış müziğinizi dinleyin, varisinizden kurtulun, işinize hemen dönün'' dedi

Günümüzde varisin lazer ile tedavisinde, operasyon öncesi sedoanaljezi denilen ilaçları kullanarak, hastayı sözde baygın ayla getirmek veya kasıktan asap blokajı oluşturmak gibi ağrıyı azaltmaya yönelik farklı tekniklerin uygulandığını dile getiren Cihangiroğlu, ''Bu tekniklerin, değişik dezavantajları mevcut Bizim tercihimiz, hastayı açıkgöz tutup, işlemden sonra anında ayağa kaldırıp yürütmek Birincil hasta gruplarında ağrıdan yakınan hastalarımızın olduğunu görür görmez bunu daha üye indirmek için öbür teknikler uygulandı Bilimsel bir alıştırma ile bulunmuş olmamasına rağmen olağan müziğin ağrıya duyarlılığı azalttığını, bir takım hasta gruplarında izledik Daha önce hiç herzamanki müzik birikimi olmasa da hatta hiç herzamanki müzik dinlememiş hastalarımızda bile bütün işlemlerimizi hemen olağan müzik eşliğinde uyguluyoruz'' diye konuştu

Bütün hastalara Beethoven'in 9 Senfonisi'ni dinlettiklerini gösteren Cihangiroğlu, ''Müziğimizi hiç değiştirmedik Alışılmış müziğin tarihte de tedavide yeri olduğu belirtilmiştir Öteki müzik türlerine kişisel tepkilerin istikrarsızlık gösterebileceği ve hastayı daha da aklıselim ışık halkası getirebileceği düşünüldü gerçi net ayırdetmek ve iddialı bir sonuca gitmek doğru olmayabilir Müzik ne olursa olsun, gaye tedaviyi, daha tolere edilebilir ve eğlenceli ülkü dönüştürmektir'' dedi *