Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Muhammed Bâkî Billah (k.s) hazretleri

Muhammed Bâkî Billah (k.s) hazretleri
0
112

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
MUHAMMED BÂKİBİLLAH (KS) HAZRETLERİ Kimdir ?
Muhammed Bâkî Billah (ks) Hayatı

Büyük veli İmâm'ı Rabbânî (ks) hazretlerinin hocasıdır

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, H971 (M 1563) senesinde Kâbil şehrinde doğdu H1012 (M 1603) de Delhi'de kırk yaşında iken vefat etti Türbesi, Kutabrol denilen yerdeki kendi mescidinin yanındadır

Orta boylu ve aralıklı sakallı idi

Gençliğinde ilim tahsili için Kâbil'den Semerkand'a gidip, zâhirî ve zeka olarak ilimleri, zamanının en büyük alimlerinden olan Mevlânâ Sâdık Hulvânî'den öğrendi Yüksek yaradılışı ve kâbiliyeti ile kısa zamanda, ilimde en yüksek seviyelere ulaştı

Zâhirî ve bâtinî kemâlat ile mücehhez, cezbe ve ilâhî aşk ile bezenmiş, zühd ve takva ile ma'ruf, soylu davranış vasıflarına mâlik bir zat Hâce Muhammed Bahaü'ddîn Nakşibend (ks) Hazretlerine mânen emrindeki olmakla Üveysîidi Zâhiren ise Mevlâna Hâcegî Emkengî (ks) hazretlerine bağlıydı

Hâce Ubeydullah Ahrar (ks) hazretlerinin ruhaniyetinden zeka feyz almışlardır Birincil zamanlar Kâbil'den Semerkand'a gelerek orada zâhirî ilimler ile meşgul olmuşlar, sonra da Hâcegi Emkengî (ks) Hazretlerinden bâtınî ilimleri öğrenmişlerdir

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri ilim hayatından şöyle anlatmıştır:

Büyüklerin kitaplarından bir kitabı okurken, o büyükler bana göründüler, beni benden aldılar Şahı Nakşibend'in (ks) kutsal ruhaniyetleri, bana zikir önerme edip, cezbe ile taltif eyledi

Yine De biz, önceki veliler gibi çetin riyazetleri çekmedik ama, intizârlar (bekleyişler) ve büyük ızdıraplar gördük oysa, bunların arasında riyazetler ve fazla sert muameleler vardı


ANNESİNİN DUASI

Ilk günlerinde annesinin duasını da şöyle anlatıyor:

Ilk günlerimde muhterem annem, kararsızlığımın, kudretsizliğimin ve zayıflığımın çokluğunu görünce kırık ve mahzun bir kalb ile gereksinim ve acz içinde, içli bir matem ile gece seher zamanında Allah Teâlâ'ya (cc) yalvarıp, şöyle dua etti:

Ey benim ve seni istemekte herşeyden vaz geçmiş ve gençliğin lezzet ve arzularından el çekmiş olan oğlumun Rabbi! Ya onu maksadına kavuştur ya da beni daha yaşatma ama, oğlumun maksadına kavuşmamasına ve elemine dayanamıyorum

Annem fazla kez gece yarıları sahralara çıkar, Allah Teâlâ'ya (cc) böyle münâcaat ve dua ederdi O dua ve yalvarmaları sebebiyle, Allah Teâlâ (cc) benim kalb gözümü açtı Allah Teâlâ (cc) ona en iyi karşılıklar versin


ANNESİNİN DERGAHA HİZMETİ

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin annesi, evinde kendisine hizmet eden kadın hizmetçileri olduğu halde, dergahın hizmetini kendisi görürdü Hatta ekmeği bile tandıra kendisi kor, pişirirdi Yemekleri pişirip hazırlardı Taze ekmeği dergahda bulunanlar için verir, kendisi kuru ekmek yerdi Çoğu zaman bir kuru hasır üstünde yatardı Birgün Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, annesinin güçsüz ve bitap bir hal almış olduğunu görerek, dergahın yemek yemek pişirme işini bir başkasının yapmasını söyledi Lakin annesi böyle bir hizmetten mahrum kaldım diye ağlayarak;

Bilmiyorum, ne kabahatim oldu oysa, Allah Teâlâ (cc) beni bu hizmetten mahrum eyledi Yaptığım en iyi iş, o faziletli oğlum Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerine ve talebelerine ekmek ve yemek yemek pişirmek idi Onu da benden aldılardedi Tevâzusunun, inkisarının ve edebinin çokluğundan, bu durumu oğlu Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerine açıklamadı Annesinin bu ızdırabı, Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerine bildirilince, bir ni'met olan bu hizmeti baştan annesine verdi


İSTİHARESİ

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, salihleri ve meczubları aramakta çok gayret gösterir, çoğu memleketi dolaşır ve temiz kalbi olanları bulur, onlardan nasibini alırdı Bu seyahatleri esnasında Silsilei aliyyei Nakşibendiyye büyüklerinden birinin sohbetine kavuştu Ona talebe elde etmek ve tam kopamamak istedi Bunun için istihare yaptı Rü'yasında Muhammed Pârisâ (ks) hazretlerini fark etti

Muhammed Pârisâ (ks) rüyasında ona buyurdu ancak:

Tasavvuf yolunda ileri gitmek en iyi etik ile ahlaklanmaktır Bu büyük nimet ve saâdet ele geçince, bu yolda elde edilecek faide, elde edilmiş demektir


TÖVBESİ

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, ilk olarak ilk istifadesini şöyle anlatmıştır: Birincil defa günahlardan tövbe, Hâce Übeyd (ks) hazretlerinin huzurunda oldu Benim için Fâtiha okumasını istedim Sonradan Semerkand'da bulunan ve Ahmed Yesevî'nin (ks) yolunda olan İftihâr Şeyh'e talebe edinmek arzusu ile yeniden tövbe ettim Her ne değin Siz gençsiniz, siz bu işe katlanamazsınızdediyse de, arzumun çokluğunu görünce; Bir Fatiha okuyalımve Allah Teâlâ (cc) güzergah versin, Büyüklerin maksadına yerinde azimet nasib eylesin, kalbinde büyük değişmeler ve nefsinde harablıklar (ıslah) vâkî olsundedi Bir başka zaman Emîr Abdullah Belhî'nin (ks) huzurunda tövbemi yeniledim Elimi müsafahaya yakın bir şekilde tuttu Ümid edilir oysa, bunun bereketi kıyamete değin devam eder

Bundan sonradan bir müddet daha dolaştım Nihayet rüyada, Şahı Nakşibend (ks) hazretlerinin huzurunda tam bir tövbe yaptım Bundan sonra bende tasavvuf yoluna girmek arzusu aşikar oldu Bu yola girmek için her çareye başvurdum Nihayet kutsal zâtlardan biri bana;

Peygamber Efendimiz'den (sav) gelen zikir, neticeye kavuştururdedi Bütün gayretimle bu sözü söyleyen zattan zikri ve murâkabeyi elde etmek için uğraştım İki sene o zâtın silsilesindeki zikre, murakabeye ve tesbihlere devam ettim Her ne kadar bu sırada rahat işaretler öteki bir yola girmeyi gösterdiyse de, ayaklarımı yerden kaldıramadım Böylece nefsi yenip gönül bahçeme, Allah Teâlâ'nın (cc) izni ile büyüklerin kerem tohumunu ektim İnşâllah o tohumu, ikram ve ihsan edip, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği nehirlerle beslerler Bundan sonra Keşmîr'e gittim ve orada Baba Vâli'nin (ks) sohbetine devam edip, verimli nazarlarına ve teveccühlerine kavuştum Cenabı Hakka hamd ve senâlar olsun ki, o teveccühler ile kabul kapısı aralandı Keşmir'de sohbetine devam ettiğim Baba Vâli, nakşibendiyye yolundan icazetli olduğu için, kendilerine gelen tâlibin istidâdına o silsile yoluyla feyz verdiler Baba Vâli'nin (ks) vefatından sonradan, bu yolda tanıdık gaybet (kendinden geçme) hali ele geçti ve büyük velîlerin ruhları müjdeler verdiler, telkinlerde bulundular Bereketli teveccühleri ile nisbetim, irtibatım kuvvetlendi ve gaybet dairesi genişledi Yol açıldı ve aydınlandı Velhasıl cem'ıyyet ele geçti


MÜRŞİDİNİ BULMASI

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, Mâverâünnehr şehirlerinden birine bu arada, bir gece rü'yasında Mevlâna Hâcegî Emkengî (ks) hazretlerini görmüş o ona şöyle buyurmuştur:

Ey oğul, senin yolunu gözlüyordum

Mevlânâ Hâcegî Emkengî'nin (ks) huzuruna kavuşup, fazla destek ve ihsanlar fark etti Hocası onun yüksek hallerini dinledikten sonradan, üç gün üç gece onunla birlikte yalnız bir odada sohbet etti Bir müddet ona feyz verdi Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, hocası olan evliyanın büyüklerinden Hâcegî Emkengî'ye (ks) talebe olmasını şöyle anlatmıştır

Nihayet inayetlerinin çekmesiyle hakikatler sahibi, irşad dergahı, Mevlana Hâcegî Emkengî (ks) hazretlerinin huzuruna kavuştum Içtenlikle bir özlem ve özlem ile bi'at edip, müsafaha eyledik Büyükler yolunu ondan aldım Hâcegî Emkengî (ks) hazretlerinin sohbetinde bulunmakla ve Şahı Nakşıbend (ks) hazretlerinin ve halifelerinin yüksek ruhaniyetlerinin imdadı ile, bu büyükler silsilesine dahil olup, Hâcegî Emkengî'nin (ks) halifesi olup makamına geçtim

Hâcegî Emkengî (ks) hazretlerinin, Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerine hilâfet ve tam bir icâzet verip, Hindistan'a gönderdiğini duyan talebelerinden ba'zıları gayrete gelip, aralarında bir tedirginlik hasıl oldu Kendileri uzun müddet orada oldukları için yeni gelen bir gencin kısa zamanda tam bir icâzetle dönmesi onları düşündürmüştü Hâcegî Emkengî (ks) hazretleri bu durumu duyunca şöyle buyurdu:

Dostlarım bilsinler ki, bu gencin işini tamamlayıp buraya bizim yanımıza öyle gönderdiler Yanımıza hâllerinin içten olup olmadığını yoklama için geldi Şüphesiz o kadar gelen böyle gider


ESERLERİ

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin eserleri şunlardır:

1 Külliyatı Bâkî Billah
2 Mektupları,
3 Rubâ'ıyyat: Bu eserini İmamı Rabbânî hazretleri Şerhi Rubâıyyâtadıyla şerh etmiştir


YÜKSEK HALLERİNDEN

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, tekrar tekrar hallerini gizlerdi Çok gösterişsiz idi Suâl soranlara zaruret miktarınca, kısa yanıt verirdi bununla beraber, tasavvuf yolunda karşılaşılan derin ma'nâların halli için sorulan suâlleri, soranın ayrıntılarıyla anlayabileceği şekilde, çok açık olarak izah ederdi Belki hatalı anlar ve hatalı yola gider düşüncesiyle, bu hususta çok tedbirli davranırdı Dâimâ acıklı ve üzüntülü olduğu halde, huzuruna gelenlere şen ve gülümseme ederek konuşurdu Müslümanlara fazla takviye eder, iyi işlerinde onlara yararlı olmaktan hiç kaçınmazdı Âlimlere ve büyüklere, aşırı bir ta'zim ve hürmetleri vardı

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin şefkati ve merhameti öyle çok idi ama, bir defasında Lâhor şehrinde kıtlık vâki olup, yaşamak güçleşmişti O günlerde o da, Lâhor'da bulunuyordu Hatta birkaç gün yemek bile yemedi Her ne zaman huzuruna yemek getirseler; Halk Müziği, sokaklarda açlıktan can verirken, bizim yememiz insafa sığmazderdi Getirilen yemeklerin hepsini açlara dağıtırdı Lâhor'dan Delhi'ye bu arada çok defa, daha biriki kilometre yol almadan, yürüyen bir zavallıyı görür, hayvanından inip, onu bindirir, kendisi yürürdü Hatta tanıdıklarından biri bu yaptığını görerek; Kendisi yaya gidiyordemesin diye, tevazu'undan sarığını başına tamamen geçirerek kendisini belli etmezdi Şehre yaklaşıca hallerini gizlemek niyetiyle, baştan hayvana binerdi Şefkati ve acıması o kadar çoktu ama, hayvanlara bile şâmildi

Bir gece teheccüde kalkmıştı Bir kedi gelip yorganının üzerinde uyumuştu Sabaha dek sıkıntı ve mihnetlere katlanıp kediyi uyandırmadı Eğer kendisinden bir fantastik, bir keramet zuhur etse, Allah Teâlâ'nın (cc) mahlûkatına olan fazla şefkatinden, acımasından nedeniyle derdi

Üçdört yaşlarında minik bir çocuk, İran'da şiraz'ın güneyindeki Firuzabad kal'asının onbeşyirmi metre yüksekliğindeki duvarından, zemin taş olan yere düşmüştü Pek ki çocuğun kulaklarından kan gelip nefesi kesilmişti Çocuğun annesi bu hadise aleyhinde çocuğunu kucaklayıp, çaresizlikler içerisinde ağlayıp inleyerek, bir uçtan bir uca Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin huzuruna gitti Derin bir üzüntü ve içli bir yalvarışla çocuğunun kurtulması için himmet ve dua istedi Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin adeti şöyleYdi oysa; teveccüh ve tasarruflarını, ma'nevi yardımlarını, sebepler aşağı gizlerdi Bu koşul karşısında da himmetini gizleyip bir tıb kitabı istedi Kitabı alıp; Pek anlıyorum ancak bu çocuk ölmeyecek!buyurdu Orada bulunanlar hayretler içerisinde kaldılar Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri bundan daha sonra bir müddet sessizce durup çocuğa himmet ve duâda bulundu diğer taraftan baktılar ancak çocuk eski haline gelip sapa sağlam oldu Bu hadiseye şahid olanların şaşkınlığı bir kat daha arttı

Doğruluktan ve mürüvvetten uzakta olan bir asker, Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin komşularından birine eziyet etmekte idi Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, bu zulmü görerek, kuytu edemeyip, o askere tavsiye etti Ama o zalim asker nasihatlerini kabul etmedi Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri, mazluma merhametinin çokluğundan, o zalime şöyle dedi:

Merhameti gibi gayreti de çok olanların (büyük velîlerin), komşularına yaptığınız bu meslek sizi helâk eder Haberiniz olsun!İkiüç gün sonradan o acımasız askeri dobra dobra hırsızlık yapma suçundan yakaladılar ve öldürdüler

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin komşularından bir genç alkol içer ve her değişiklik kötülüğü yapardı Bunu duyar ve ıslahı için bekleyip dayanıklılık ederdi Birgün Hâce Hüsâmeddin'in haber vermesiyle, görevliler o genci yakaladılar ve hapse attılar Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri bunu duyunca, Hâce Hüsâmeddin'i çağırıp darıldı Hâce Hüsâmeddin (ks); Öyle fasık, öyle kötü bir kimsedir ki, kötülükleri sayısız ve başkalarına zarar verir haldedirdeyince, kederli bir şekilde, derin bir ah çekip buyurdu ancak:

Sen kendisini salih, temiz ve şanslı gördüğünden senin nazarında o, fasık, kötü bir şerir görünüyor Fakat biz fakat, hiçbir şekilde kendimizi ondan öbür görmüyoruz Nasıl olur da onun zararına bir söz söyleriz?Sonradan o genci, araya girerek hapisten çıkardılar

O genç, komşusu Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin yakın alakası ve şefkati karşısında son derece memnun olup, günahlarına tövbe etti Fena işlerden vazgeçti ve salih bir kimse oldu


MUHAMMED HÂŞİMİ KİŞMÎ (KS) ŞÖYLE ANLATMIŞTIR:

Birgün camilerden birinin yanında talebelere ayrılmış bir odada oturuyordum Bir talebe diğer bir talebe ile evliyanın halleri üstüne konuşuyordu Bir ara bu talebelerden biri, Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinden bahsedip Bu güne kadar fazla yerler gezdim Bu zamanda onun gibi nefsini terketmiş, cefâlar çekmiş, kimse yokturdiyerek şöyle anlattı:

Hâce Kutbüddîn hazretlerinin kutsal mezarlarının başındaydım Aniden: Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri geliyordediler Mezara hizmet eden hizmetçi, mezara yakın bir yere, onlar için bir iskemle ve üzerine minder ve örtü koydu Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri için hazırladı Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri daha teşrif etmeden önce, kendinden habersiz biri içeriye girdi Gözü iskemleyi ve üzerindeki örtüyü görünce;

Bu nedir ve kimin içindir?dedi Hizmetçi; Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerini göstererek;

Gelen şu aziz içindirdedi O kendinden habersiz adam kızarak, kötü söyleyerek, Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri için bağırmağa, sövüp saymaya başladı Bu sırada Hâce Bâkî Billah (ks) hazretleri içeri girdi Söven kimse, onu görür görmez huzurunda, yüzüne aleyhinde daha kötü sözler söyledi ve;

Ey filan! Sen buna değerinde mısın ancak, senin için buraya minder koysunlar!dedi: Adam bağırıp çağırmaktan ter içinde kalmıştı Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin orada bulunan talebelerinden bir çoğu, onu ikaz etmek istediler Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri hepsini göz işareti ile bu işten vazgeçirip kötü sözler söyleyen o dargın adamın yanında gidip, yumuşak ve tatlı bir açıklama ile,

Evet, senin dediğin gibidir, ben öyleyim, ben ona nasıl değer olurum, benim haberim olmadan bu işi yaptılar Bağışlama ediniz efendim ve kalbinizi, bana aleyhinde kötü düşünceden boşaltınızdeyip, kaftanlarının kolu ile o bağıran adamın alnının terlerini sildi Sonradan ona bir arz para bile verdi Böylece adamın öfkesi yatıştı Bu hadiseyi nakleden kimse sonra şöyle dedi: Ben o adamın bağırıp çağırmaları aleyhinde Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin halinde ve konuşmasında en ufak bir değişiklik görmedim İşte o vakit yeryüzünde, melek sıfatı ile kimsenin bulunduğunu yakînen anladım

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretlerinin zamanında kendisini seven veliler kendisi ve fakirler için, altın ve gümüş paralar gönderirlerdi Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri de bu paraları fakirlere dağıtırdı Hakikatten uzak ba'zı zavallılar onu kendileri gibi zannedip dil uzatırlardı


YÜKSEK HALLERİNDEN

Muhammed Bâkî Billah (ks) hazretleri bedenen çelimsiz olup, dâimâ abdestli olmaya, daha çok ibadet ve tâat yapmaya uğraşırdı Yatsı namazından sonradan odasına döner bir arz murakabe ile meşgul olur, âzalarının zayıflığı galebe gösterince, kalkar abdest alır, iki rek'at namaz kılar, her yerde otururdu Bedeninde halsizlik ve takâtsizlik vaki olunca, her tarafta abdest alır, gecenin çoğunu böyle geçirirdi

*
 
858,500Konular
982,380Mesajlar
32,976Kullanıcılar
arktristSon üye
Üst Alt