Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Mescid-i Nebevi ve Gelişim aşamaları

Mescid-i Nebevi ve Gelişim aşamaları
0
149

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Peygamber Efendimiz Medine’ye hicret ettiğinde devesi Kasvâ‘yı kendi haline bırakmış ve deve Ebû Eyyûb elEnsari Hazretleri’nin evinin önüne çökmüştürDaha sonra tekrar kalkarak az ilerideki boş araziye yerleşmiştir Devenin ilk çöktüğü yerde Efendimiz tam yedi ay misafir olmuştur İkinci çöktüğü araziyi ise Hz Ebûbekir, yetim sahiplerinden satın almış ve oraya Mescidi Nebevi ile Efendimiz’in eşlerine ait odacıklar yaptırılmıştır
Mescidi Nebevi’nin ilk şekli etrafı duvarlarla çevrili boş bir avlu halindeydi Bu avlu üç bölümden oluşmaktaydı Kıble duvarı boyunca iki sıra halinde hurma ağacı gövdelerinden sütunlar dikilmiş ve üzerleri hurma dalı ve yaprakları ile örtülmüştü
Burası Efendimiz’in sahabelerle cemaat halinde namazlarını eda ettikleri yerdi
Caminin tam arka köşesinde küçük bir gölgelim hazırlanmıştı ki burası da Ashâbı Suffa’nın kaldıkları gölgelikti
Mescidin arka köşesine de iki adet küçük oda inşa edilmişti Bu kısım da Hz Sevde, ve Hz Âişe‘ye ait odalardır
Ravzai mutahhara
Hz Âişe bu odalardan bahsederken, Efendimiz benim odama ziyarete geldiğinde ki o her gece teheccüt namazını kılardı namaza duracağı zaman ben uzandığım yerden ayaklarımı kıvırmak zorundan kalırdım der
Çünkü bu oda, bir kişi uzandığında diğeri namaz kılamayacak kadar dar ve namaz kılan kişi doğrulduğunda başı neredeyse tavana değecek kadar alçak bir yapıdaymış
Hicretin yedinci yılında mescit artık müslümanlara dar gelmeye başlar ve Efendimiz’in emri ile yana doğru birkaç metre daha genişletilir
Efendimiz zamanında Mescidi Nebevi’de en önemli değişiklik kıblenin değişmesi vesilesiyle olur
Mescidi Aksâ’dan Mescidi Haram’a doğru yönelmeleri sırasında kıble tam 180 derece döndüğü için caminin arka duvarı kıble duvarı haline getirilir Bu değişiklik sırasında Ashabı Suffa’nın gölgeliği önden arkaya alınır ama burada Efendimiz’in eşlerine ait odalara dokunulmaz Onlar mescidin yeni kıble duvarına bitişik olarak kalır
Efendimiz’den sonra mescit Hz Ömer döneminde ön, yan ve arkaya doğru biraz daha genişletilecektir Hz Osman döneminde ise öne ve yana doğru geniştletme yapılır ve bir mihrap daha eklenir Bundan sonra Mescidi Nebevi bir daha kıble istikametinde genişletilmez, zamanla yanlara ve arkaya doğru devasa boyutlarda genişleyecek ve ileride eski Medine şehrinin kapladığı tüm alanı kaplar hale gelecektir Bununla beraber kıble duvarı Hz Osman dönemindeki gibi aynen kalacaktır Bugün de yine bu sınır korunmaktadır
Emevi halifesi Velid, Mescidi Nebevi’yi esaslı bir şekilde tamir ettirir ve genişletir Bu genişletme sırasında Efendimiz’in eşlerine ait hücrei saadetler yıktırılır Bu sırada hayatta olan sahabe ve tabiinden bazıları bir kısmı ağlayarak “Keşke, bu hücrelerden birkaçını bıraksaydınız da ileride gelecek insanlar, Kainatın Efendisi‘nin nasıl bir yerde yaşadığını görselerdi diyeceklerdir
Ravza
Emeviler dönemindeki bu genişletme sırasında, ortadaki boş avlunun etrafı mermer sütunlarla taşınan kapalı bölümler haline getirilir
En önde son kısımda kalan Efendimiz’e ait kısım hala hurma ağacı gövdeleri ile taşınmaktadır
Bu kısımda bulunan dökülmeye tüz tutmuş hurma ağaçlarını kaldırma teklifi yapılır
Sahabeden hayatta olanlar buna karşı çıkar ve “Efendimiz’in mescidine dokundurtmayız derler
bunun üzerine, her bir hurma ağacının yeri sabit bırakılarak her ağacın olduğu yere aynı kalınlıkta mermer sütunlar konulur Bugün Efendimiz’in mescidinde görülecek her bir sütunun olduğu yerde aslında zamanında bir hurma ağacının gövdesi bulunmaktaydı Sahabeler bu hurma gövdelerine dayanır ve birbirlerini ile hasbihal ederlerdi Abbasi Halifesi Mehdi’nin Mescidi Nebevi’yi arkaya doğru genişlettiği bilinmektedir
Osmanlılar döneminde Mescidi Nebevi’nin asıl çekirdek kısmı son halini almıştır
Arkasına birtakım görevli odaları eklenmiş ve Mescidi Nebevi’nin üzeri tamamen kubbelerle süslenmiştir Bugün
Hz Peygamberin Mezarı
“Cennet Bahçesi denilen mekanın üzerinde Osmanlı Kubbeleri, altlarındaki bin bir gül deseni ile hala durmaktadır Mescidi Nebevi’yi son kez ciddi anlamda restore eden kişi Sultan Abdülmecid Han‘dır Onun hatırası olarak bügün ilk avluya girilen kapılardan birinin adı Bâbı Mecîd’tir Bu kapı varlığıyla o hizmetleri yapan Osmanlı sultanını hatırlatmaya devam etmektedir
İlk Suud Kralı Abdülaziz döneminde Mescidi Nebevi’ye ikinci bir avlu eklenmiş, 2005 yılında vefat eden Kral Fahd döneminde ise Mescit devasa boyutlara genişletilerek bugünkü görünümünü kazanmıştır
NOT: Talha UĞURLUEL’in Efendimiz’in İzinde Mekke – Medine isimli kitabından alıntıdır, Hac veya Ümre yapacak kardeşlerimizin gitmeden önce bu kitabı okumaları önemle rica olunur, selam ve dua ile …
 
858,500Konular
982,380Mesajlar
32,975Kullanıcılar
yazaraliSon üye
Üst Alt