Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Meme Kanserinde 10 Yanlış
Türkiye ’de her 1112 kadından birinde görülen meme kanseri, kadınların ölüm nedenleri aralarında kalp ve damar hastalıklarından daha sonra ikinci sırada yer alıyor Toplumda son yıllarda meme kanserine bahşedilen önemin daha da arttığını, bunda sosyal bilinçlendirme kampanyalarının büyük yük taşıdığını ifade eden Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Kliniği'nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof Dr Ertuğrul Gazioğlu, ancak kendilerine başvuran hastalarda hala bazı yaygın yanlışlara rastladıklarını belirtti Prof Dr Ertuğrul Gazioğlu toplum arasında yaygın olan 10 yanlış noktayı belirterek doğru bilgileri aktardı:
1 Bıçak (bisturi) değerse kanser kötüleşmez!
Hastada mamografi ya da ultrason yöntemiyle büyük olasılıkla meme kanseri olduğunu tespit ettiğimizde, tümörün anında ameliyatla alınması gerektiğini ve ardındaki öteki tedavilere başlamamız gerektiğini söylüyoruz Oysa bu durumla karşılaşan çoğu hasta “Kansere bisturi değerse daha fena olmaz mı? tepkisini veriyor Bu fazla yaygın; lakin çok hatalı bir tepki Çünkü meme kanseri erken dönemde yakalanırsa hastalarda bütün çare sağlama şansımız var Bu tedavide de en önemli payı cerrahi müdahale alıyor; yani tümörün ameliyatla vücuttan uzaklaştırılması Diğerler yöntemler ise tezgâhtar tedavilerdir Zorunlu olan vakalarda kemoterapi ve radyoterapi de büyük tartı taşıyor Fakat cerrahi yapılmazsa öteki tedavilerin böylece anlamı değil
2 Ailenin geçmişinde meme kanseri varsa, hekime müracaat etmek için tümör oluşmasını beklememek gerekiyor!
50 yaşına gelmiş ve örneğin keza halasında hem babaannesinde meme kanseri olan bir hasta “Acilen elime bir sertlik geliyor ve daha önce de bu konuyla ilgili hiç doktora gitmedim diyerek hekime başvurabiliyor Bu çok büyük bir kusur Meme kanserinde kalıtımsal servet büyük yük taşıyor Özellikle birinci derece yakınlarda meme kanseri olması çok tehlike arttırıcı bir durumdur Ailesinde meme kanserli akrabaları olan kadınların diğer kadınlara göre daha erken yaşlardan başlayarak ve daha sık aralıklarla meme kontrollerine gitmeleri gerekir
3 Ailenin erkeklerinin de meme kanseri geçmişi hesaba katılmalı!
Hastalara ailelerinde daha önce meme kanserine rastlanıp rastlanmadığını soruyoruz Fakat birçok hasta yalnızca ailenin bayan üyelerini hesaba katıyor Hatta bazıları sırf anne tarafı akrabalarını gözden geçiriyor Halbuki meme kanserinin genetik riskini ailenin anne ve baba tarafı eşdeğer oranda artırıyor Yani hastanın halasında meme kanseri olmasıyla teyzesinde olması benzer değerdedir
4 Meme kanseri ameliyatlarında memenin tamamının alınması gerekmiyor!
Modern cerrahide bundan böyle meme kanseri ameliyatlarının çoğunda memenin tamamının alınması gerekmiyor Ülkemizde bir takım üniversite hastanelerinde, “Parsiyel Mastektomi denilen, yani memenin sadece tümörlü bölümünün alınması işleminin tarihi neredeyse 30 yıla dayanıyor Bu yaklaşma günümüzde gelişmiş tıp merkezlerinde standart çare olarak uygulanıyor Tabii ki hala meme kanserinde memenin tamamının alınmasını gerektiren durumlar da var Ancak hastaların dörtte üçünde memenin sadece tümörlü kısmı alınarak, ameliyatlar kozmetik bir kusur yaratılmadan gerçekleştirilebiliyor
5 Her meme kanseri hastasında lenf bezlerinin tamamı alınmıyor!
810 yıl öncesine kadar bir kadının bir memesinde kanser saptama edildiği vakit ameliyat esnasında o memenin bulunduğu taraftaki koltukaltı lenf bezlerinin de temizlenmesi gerekiyordu Oysa hastaların takriben yarısında, patolojik analiz sonunda, çıkarılan lenf bezlerinin hiç birinin kanser göre tutulmamış olduğu anlaşılıyordu Bir diğer ifadeyle, bu hastalarda gereksizce koltukaltı lenf bezleri çıkarılmış oluyordu Ama günümüzde “Sentinel Lenf Nodülü Biyopsisi adını verdiğimiz bir yöntemle, boya ya da radyoizotopla işaretlemek suretiyle koltukaltı lenf bezlerinden örnekleme yapılıyor Örnekleme yapılan 12 lenf bezinde ot gibi yaşama hücresi yoksa diğer lenfleri çıkarılmıyor Bu yöntem tamamen, koltukaltında tutulma olmayan hastalar yersiz bir işlemden korunmuş oluyor Bu Nedenle meme kanseri hastaları, korkulu rüyaları olan kol şişmesi (kol ödemi), kolda kuvvet ve his kaybı gibi komplikasyonlardan kurtulmuş oluyorlar Kanserin koltukaltına da atladığının belirlendiği hastalarda ise koltukaltı lenf bezlerini arındırmak gerekiyor
6 Genetik test herkese uygulanmıyor
• Ailesinde erkek akrabaları dahil iki veya daha artı birinci derecede akraba kişide meme kanseri görülmüş olanlar,
• İki kişiden fazla birinci derecede akrabasında meme kanseri ve yumurtalık kanseri olanlar,
• Ailesinde genç yaşta (menopoz öncesi) meme kanseri ya da yumurtalık kanseri hastaları olanlar
• Ailesinde 2 memesinde birdenbire meme kanserine yakalanmış birinci dercede akrabaları olanlar meme kanseri için genetik risk altında kabul edilirler
Bu cins hastalar için kullanılan BRCA1 ve BRCA2 adı verilen meme kanseri kalıtımsal testleri öneriliyor Bu testlerin biri ya da ikisinin pozitif çıkması bu hastaların hayatlarının bir döneminde yüzde 85 ’lere varan oranlarda meme kanserine yakalanacaklarına dikkat çekici ediyor Bu kişilerde yumurtalık kanserine yakalanma oranı da % 40 gibi yüksek düzeylerdedir Ama bunlar yalnızca küçük bir grup hastaya uygulanabilecek testler Yani bir hastanın gen testi adayı olabilmesi için kalıtımsal tehlike grubuna doğrusu dahil olması gerekiyor Fakat, böyle bir testin varlığını değişik yollardan öğrenen çoğu bayan bu testi yaptırmak için hekimlere başvuruyor Ancak bu test ayrıca pahalı bir testtir hem de testin sonuçları ile her hasta başa çıkamayabilir Çünkü bu deneme artı çıkarsa seçeneklerden bir parça başına iki meme dokusunun da daha kanser çıkmadan alınıp yerine protez konulması Bir diğer yöntem ise koruyucu ilaçlar verilmesi ve hastanın yakından izlemesi Bunlar yerine getirilmeyecekse testin yapılmasının bir anlamı olmayacaktır Kısaca, hastanın bu testleri yaptırmadan önce psikolojik olarak muhtemel sonuçlarına ve gereğini yapmaya hazır olması gerekir
7 Meme kanseri erkeklerde daha ölümcül değildir!
Her ne değin yaygın bilinçlendirme çalışmaları yapılsa da, toplumda erkeklerde meme kanseri görülmediğine dair yaygın bir kanı var Bu yüzden erkekler memelerinde ellerine bir sertlik, kitle geldiğinde veya bir yara oluştuğunda akıllarına meme kanserini hiç getirmiyorlar ve uzun vakit hekime başvurmuyorlar Geciktikçe rahatsızlık ilerliyor, bundan böyle doktora gitmek gerekli ayla geldiğinde de zaten kanser vücuda yayılmış oluyor; tedavide galibiyet ihtimali çok düşüyor Bu koşul benzeri erkeklerde meme kanserinin kadınlarda olduğundan çok daha öldürücü olduğu gibi bir intiba oluşturuyor halbu ki erkekteki meme kanserinin tıbbi olarak daha fena seyrettiğine dair bilimsel bir data bulunmuyor Erkeklerdeki meme kanseri biyoloji ile ilgili olarak bambaşka bir ot gibi yaşama değildir ve erken tanı edildiğinde erkeklerde de bütün iyileşme sağlanabilir
8 Meme kanseri ve yumurtalık kanserinin ortak noktaları bulunuyor!
Keza yumurtalık kanserinde ayrıca de meme kanserinde kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen etkileri var Genetik olarak bir hastanın ailesinde meme kanserli hasta sayısı pozitif olduğunda meme kanser riski arttığı gibi, benzer şekilde ailede yumurtalık kanserli hastanın fazla olması da hem yumurtalık keza de meme kanserine yakalanma riskini artırıyor Tekrar BRCA1 ve BRCA2 testi pozitif ise yüzde 40 ihtimalle yumurtalık kanseri olma riski vardır Bu sebeple BRCA1 ya da BRCA2 artı meydana çıkan hastalarda meme dokusunun hasta olmadan önce alınması ve bir takım hastalarda buna ek olarak yumurtalıkların da çıkarılması önerilir
9 Bilinen tehlike etkenlerine sahip olmayan kadınlar da meme kanserine yakalanabilirler!
Bazı istatistiki çalışmalara kadar:
• Hiç çocuk sahibi olmamışlara oranla, çocuk doğurmuş olanlarda meme kanseri riski daha düşüktür
• Genç yaşta doğum yapmışlara oranla, ilerleyen yaşlarda doğum yapmışlarda meme kanseri riski daha yüksektir
• Emzirenlerde emzirmeyenlere oranla meme kanseri riski daha azdır
Fakat bu etkenler meme kanseri riskini minik oranlarda değiştirirler Meme kanserine yakalanan hastaların üçte ikisi bilinen meme kanseri risklerini taşımayan kadınlardır Aşina tehlike faktörlerinin kendilerinde olmadığını düşünerek meme muayenelerini ve mamografilerini aksatan kadınlar daha büyük risk altındadırlar Hiçbir tehlike faktörü taşımasalar da bütün kadınların 40 yaşından başlamak üzere yılda bir defa bir genel cerraha muayene olmaları ve tarama mamografi çektirmeleri şarttır
*
Türkiye ’de her 1112 kadından birinde görülen meme kanseri, kadınların ölüm nedenleri aralarında kalp ve damar hastalıklarından daha sonra ikinci sırada yer alıyor Toplumda son yıllarda meme kanserine bahşedilen önemin daha da arttığını, bunda sosyal bilinçlendirme kampanyalarının büyük yük taşıdığını ifade eden Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Kliniği'nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof Dr Ertuğrul Gazioğlu, ancak kendilerine başvuran hastalarda hala bazı yaygın yanlışlara rastladıklarını belirtti Prof Dr Ertuğrul Gazioğlu toplum arasında yaygın olan 10 yanlış noktayı belirterek doğru bilgileri aktardı:
1 Bıçak (bisturi) değerse kanser kötüleşmez!
Hastada mamografi ya da ultrason yöntemiyle büyük olasılıkla meme kanseri olduğunu tespit ettiğimizde, tümörün anında ameliyatla alınması gerektiğini ve ardındaki öteki tedavilere başlamamız gerektiğini söylüyoruz Oysa bu durumla karşılaşan çoğu hasta “Kansere bisturi değerse daha fena olmaz mı? tepkisini veriyor Bu fazla yaygın; lakin çok hatalı bir tepki Çünkü meme kanseri erken dönemde yakalanırsa hastalarda bütün çare sağlama şansımız var Bu tedavide de en önemli payı cerrahi müdahale alıyor; yani tümörün ameliyatla vücuttan uzaklaştırılması Diğerler yöntemler ise tezgâhtar tedavilerdir Zorunlu olan vakalarda kemoterapi ve radyoterapi de büyük tartı taşıyor Fakat cerrahi yapılmazsa öteki tedavilerin böylece anlamı değil
2 Ailenin geçmişinde meme kanseri varsa, hekime müracaat etmek için tümör oluşmasını beklememek gerekiyor!
50 yaşına gelmiş ve örneğin keza halasında hem babaannesinde meme kanseri olan bir hasta “Acilen elime bir sertlik geliyor ve daha önce de bu konuyla ilgili hiç doktora gitmedim diyerek hekime başvurabiliyor Bu çok büyük bir kusur Meme kanserinde kalıtımsal servet büyük yük taşıyor Özellikle birinci derece yakınlarda meme kanseri olması çok tehlike arttırıcı bir durumdur Ailesinde meme kanserli akrabaları olan kadınların diğer kadınlara göre daha erken yaşlardan başlayarak ve daha sık aralıklarla meme kontrollerine gitmeleri gerekir
3 Ailenin erkeklerinin de meme kanseri geçmişi hesaba katılmalı!
Hastalara ailelerinde daha önce meme kanserine rastlanıp rastlanmadığını soruyoruz Fakat birçok hasta yalnızca ailenin bayan üyelerini hesaba katıyor Hatta bazıları sırf anne tarafı akrabalarını gözden geçiriyor Halbuki meme kanserinin genetik riskini ailenin anne ve baba tarafı eşdeğer oranda artırıyor Yani hastanın halasında meme kanseri olmasıyla teyzesinde olması benzer değerdedir
4 Meme kanseri ameliyatlarında memenin tamamının alınması gerekmiyor!
Modern cerrahide bundan böyle meme kanseri ameliyatlarının çoğunda memenin tamamının alınması gerekmiyor Ülkemizde bir takım üniversite hastanelerinde, “Parsiyel Mastektomi denilen, yani memenin sadece tümörlü bölümünün alınması işleminin tarihi neredeyse 30 yıla dayanıyor Bu yaklaşma günümüzde gelişmiş tıp merkezlerinde standart çare olarak uygulanıyor Tabii ki hala meme kanserinde memenin tamamının alınmasını gerektiren durumlar da var Ancak hastaların dörtte üçünde memenin sadece tümörlü kısmı alınarak, ameliyatlar kozmetik bir kusur yaratılmadan gerçekleştirilebiliyor
5 Her meme kanseri hastasında lenf bezlerinin tamamı alınmıyor!
810 yıl öncesine kadar bir kadının bir memesinde kanser saptama edildiği vakit ameliyat esnasında o memenin bulunduğu taraftaki koltukaltı lenf bezlerinin de temizlenmesi gerekiyordu Oysa hastaların takriben yarısında, patolojik analiz sonunda, çıkarılan lenf bezlerinin hiç birinin kanser göre tutulmamış olduğu anlaşılıyordu Bir diğer ifadeyle, bu hastalarda gereksizce koltukaltı lenf bezleri çıkarılmış oluyordu Ama günümüzde “Sentinel Lenf Nodülü Biyopsisi adını verdiğimiz bir yöntemle, boya ya da radyoizotopla işaretlemek suretiyle koltukaltı lenf bezlerinden örnekleme yapılıyor Örnekleme yapılan 12 lenf bezinde ot gibi yaşama hücresi yoksa diğer lenfleri çıkarılmıyor Bu yöntem tamamen, koltukaltında tutulma olmayan hastalar yersiz bir işlemden korunmuş oluyor Bu Nedenle meme kanseri hastaları, korkulu rüyaları olan kol şişmesi (kol ödemi), kolda kuvvet ve his kaybı gibi komplikasyonlardan kurtulmuş oluyorlar Kanserin koltukaltına da atladığının belirlendiği hastalarda ise koltukaltı lenf bezlerini arındırmak gerekiyor
6 Genetik test herkese uygulanmıyor
• Ailesinde erkek akrabaları dahil iki veya daha artı birinci derecede akraba kişide meme kanseri görülmüş olanlar,
• İki kişiden fazla birinci derecede akrabasında meme kanseri ve yumurtalık kanseri olanlar,
• Ailesinde genç yaşta (menopoz öncesi) meme kanseri ya da yumurtalık kanseri hastaları olanlar
• Ailesinde 2 memesinde birdenbire meme kanserine yakalanmış birinci dercede akrabaları olanlar meme kanseri için genetik risk altında kabul edilirler
Bu cins hastalar için kullanılan BRCA1 ve BRCA2 adı verilen meme kanseri kalıtımsal testleri öneriliyor Bu testlerin biri ya da ikisinin pozitif çıkması bu hastaların hayatlarının bir döneminde yüzde 85 ’lere varan oranlarda meme kanserine yakalanacaklarına dikkat çekici ediyor Bu kişilerde yumurtalık kanserine yakalanma oranı da % 40 gibi yüksek düzeylerdedir Ama bunlar yalnızca küçük bir grup hastaya uygulanabilecek testler Yani bir hastanın gen testi adayı olabilmesi için kalıtımsal tehlike grubuna doğrusu dahil olması gerekiyor Fakat, böyle bir testin varlığını değişik yollardan öğrenen çoğu bayan bu testi yaptırmak için hekimlere başvuruyor Ancak bu test ayrıca pahalı bir testtir hem de testin sonuçları ile her hasta başa çıkamayabilir Çünkü bu deneme artı çıkarsa seçeneklerden bir parça başına iki meme dokusunun da daha kanser çıkmadan alınıp yerine protez konulması Bir diğer yöntem ise koruyucu ilaçlar verilmesi ve hastanın yakından izlemesi Bunlar yerine getirilmeyecekse testin yapılmasının bir anlamı olmayacaktır Kısaca, hastanın bu testleri yaptırmadan önce psikolojik olarak muhtemel sonuçlarına ve gereğini yapmaya hazır olması gerekir
7 Meme kanseri erkeklerde daha ölümcül değildir!
Her ne değin yaygın bilinçlendirme çalışmaları yapılsa da, toplumda erkeklerde meme kanseri görülmediğine dair yaygın bir kanı var Bu yüzden erkekler memelerinde ellerine bir sertlik, kitle geldiğinde veya bir yara oluştuğunda akıllarına meme kanserini hiç getirmiyorlar ve uzun vakit hekime başvurmuyorlar Geciktikçe rahatsızlık ilerliyor, bundan böyle doktora gitmek gerekli ayla geldiğinde de zaten kanser vücuda yayılmış oluyor; tedavide galibiyet ihtimali çok düşüyor Bu koşul benzeri erkeklerde meme kanserinin kadınlarda olduğundan çok daha öldürücü olduğu gibi bir intiba oluşturuyor halbu ki erkekteki meme kanserinin tıbbi olarak daha fena seyrettiğine dair bilimsel bir data bulunmuyor Erkeklerdeki meme kanseri biyoloji ile ilgili olarak bambaşka bir ot gibi yaşama değildir ve erken tanı edildiğinde erkeklerde de bütün iyileşme sağlanabilir
8 Meme kanseri ve yumurtalık kanserinin ortak noktaları bulunuyor!
Keza yumurtalık kanserinde ayrıca de meme kanserinde kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen etkileri var Genetik olarak bir hastanın ailesinde meme kanserli hasta sayısı pozitif olduğunda meme kanser riski arttığı gibi, benzer şekilde ailede yumurtalık kanserli hastanın fazla olması da hem yumurtalık keza de meme kanserine yakalanma riskini artırıyor Tekrar BRCA1 ve BRCA2 testi pozitif ise yüzde 40 ihtimalle yumurtalık kanseri olma riski vardır Bu sebeple BRCA1 ya da BRCA2 artı meydana çıkan hastalarda meme dokusunun hasta olmadan önce alınması ve bir takım hastalarda buna ek olarak yumurtalıkların da çıkarılması önerilir
9 Bilinen tehlike etkenlerine sahip olmayan kadınlar da meme kanserine yakalanabilirler!
Bazı istatistiki çalışmalara kadar:
• Hiç çocuk sahibi olmamışlara oranla, çocuk doğurmuş olanlarda meme kanseri riski daha düşüktür
• Genç yaşta doğum yapmışlara oranla, ilerleyen yaşlarda doğum yapmışlarda meme kanseri riski daha yüksektir
• Emzirenlerde emzirmeyenlere oranla meme kanseri riski daha azdır
Fakat bu etkenler meme kanseri riskini minik oranlarda değiştirirler Meme kanserine yakalanan hastaların üçte ikisi bilinen meme kanseri risklerini taşımayan kadınlardır Aşina tehlike faktörlerinin kendilerinde olmadığını düşünerek meme muayenelerini ve mamografilerini aksatan kadınlar daha büyük risk altındadırlar Hiçbir tehlike faktörü taşımasalar da bütün kadınların 40 yaşından başlamak üzere yılda bir defa bir genel cerraha muayene olmaları ve tarama mamografi çektirmeleri şarttır
*
