Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Mektubat-ı İmam Rabbanî k.s.’den

Mektubat-ı İmam Rabbanî k.s.’den
0
103

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Ali KAYA • Mart 2008



Dört Temel Esas

Ey bahtiyar kişi!
Size ve bize lazım olan şey, Ehli Sünnet ve’lCemaat alimlerinin Kitap ve Sünnet’ten çıkardıkları esaslar doğrultusunda inancımızı düzeltmektir Çünkü eğer bizim ve sizin anlayışınız bu büyüklerin belirledikleri esaslara uymuyorsa onun hiçbir değeri yoktur Görmüyor musun tüm bid’atçı ve sapıklar bâtıl görüşlerini Kur’an ve Sünnet’ten aldıklarını ve bu iki kaynağa dayandıklarını iddia ediyorlar Halbuki hak ve hakikat ile bunların uzaktan yakından bir ilgisi yoktur
Sonra, ikinci olarak helal, haram, farz ve vacip gibi dinin bilinmesi gerekli hükümlerini öğrenmek gerekir
Üçüncü olarak bu öğrenilenlerle amel etmelidir
Dördüncü olarak da sûfilere mahsus olan tasfiye (kalbi saflaştırma) ve tezkiye (nefsi kötülüklerden arındırma) yoluna girmek icap eder
İnancı düzeltmedikçe dinin hükümlerini bilmenin bir faydası yoktur İtikadı düzeltip dinin bilinmesi gerekli hükümleri öğrenilmedikçe amelin de hiçbir anlamı olmaz Bu üçüne ulaşılmadıkça da tasfiye ve tezkiyeyi elde etmek mümkün olmaz
Bu dört esas dışında kalanların hepsi gereksiz fazlalıktır Ancak bu dört esasın tam ve mükemmel olmasını sağlayan Sünnet’i burada saymadık Bu sayılanların dışında kalanların hepsi de mâlâyani (gereksiz işler) kapsamına girmektedir Oysa Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
“Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi müslümanlığının güzelliğindendir (Tirmizî; İbn Mâce; Mâlik; Ahmed)
Demek ki müslümanın, kendisine yararlı işlerle meşgul olması gerekir
Selam hidayete tâbi olanlara ve Hz Muhammed Mustafa sav’in yoluna sımsıkı sarılanlara olsun

Hak Yolcusu Olmanın Şartları

Kıymetli kardeşim!
Şu hususu defalarca anlattım Bu yol iki temel esasa dayanır: Biri, en basit bir edebi bile terk etmeyecek şekilde dinin çizdiği sınırlara göre istikamet üzere olmaktır Diğeri ise, mürşidin muhabbetini gönlüne tam olarak yerleştirmek, bu muhabbette sebat etmek ve asla herhangi bir itiraza yer kalmayacak şekilde ihlâsla ona bağlanmaktır Mürşidinin bütün hareketleri ve işleri, müridin gözünde güzel görülmeli ve muhabbetle karşılanmalıdır
Bu iki temel esasta bir kusur işlemekten Allah Tealâ’ya sığınırız Allah Tealâ’nın yardımı ile bu iki temel istikamet üzere olursa, dünya ve ahiret kazancı elde edilmiş olur

Ziyaret Edebi

Şunu iyi bilmek gerekir: Buraya kadar gelip ayaklarınızı yordunuz ve çabucak ayrıldınız Bir takım sohbet hukukunu yerine getirmeye bile fırsat bulamadınız Karşılaşma ve buluşmanın maksadı ya faydalı olmaktır ya da faydalanmaktır Eğer bu iki özellik bir toplantıda bulunmazsa o meclisin bir değeri yoktur
Bir kimse büyüklerden birinin huzuruna gelirken boş olarak gelmeli ki dolu olarak dönebilsin Onların yanında aciz ve müflis bir kul olduğunu göstermeli ki onların şefkatine layık, feyizlerine ehil olabilsin Doymuş olarak gelip gitmenin manası yoktur

Dünya Nimetleri ve Ölçüler

Zaman darlığından dolayı zaruri olanları ve mutlaka yazılması gerekenleri özet olarak yazdım ve gönderdim Nasip olursa daha sonra ayrıntılı bir şekilde yazıp gönderirim İslâm küfrün zıddı olduğu gibi, ahiret de dünyanın zıddıdır Bunların bir araya gelmesi söz konusu değildir
Dünyayı terk etmek iki türlü olur: Zorunlu olanlar dışında bütün mübahlarıyla (yapılıp yapılmamasında bir günah ya da sevap olmayan işlerle) birlikte dünyayı terk etmektir Bu ise dünyayı terk etmenin iki kısmının en yüce olanıdır Diğeri ise dünyadaki mübahlardan faydalanmakla birlikte, haramlarından ve şüphelilerinden sakınmaktır Bu kısım da aynı şekilde özellikle bu zamanda çok değerlidir
Gökyüzünü arşla kıyaslarsak aşağı düşer
Toprakla kıyaslarsak ne kadar yüksektir!
Zinet eşyası takıp takıştırmak, ipek ve benzeri şeyleri giymek gibi dinin (erkekler için) haram kıldığı hususlardan kesinlikle kaçınmak gerekir O dinin kaynağına salât ve selam olsun Altın ve gümüş kapların süs ve ziynet eşyası olarak saklanmasında bir sakınca yoktur, hatta kısmen buna müsaade de vardır Ancak bu kapların herhangi bir şekilde kullanılması haramdır Su içmek, yemek yemek, koku koymak, sürmedanlık ve benzeri şekillerde kullanmak bu haram kapsamına girer
Sözün özü, Cenabı Hak mübah dairesinin alanını gerçekten çok geniş tutmuştur Bu sınır öylesine geniştir ki, mübahlardaki fayda ve lezzetler haram olanlardakine göre çok daha fazladır
Bununla birlikte mübahların kullanılmasında Cenabı Hakk’ın rızası varken, haramların kullanılmasında gazabı vardır Sağlıklı bir akla sahip olan kişi, haram olan lezzetin yerini tutacak mübah lezzet varken, Mevlâsının öfkesine sebep olacak fani lezzeti tercih etmez
Allah Tealâ hem size hem bize Efendimiz sav’e tâbi olma konusunda istikamet ihsan eylesin Muamelelerde her zaman takva ve verâ sahibi alimlere müracaat etmek, onlardan açıklama istemek ve fetvalarının gereğince amel etmek gerekir Çünkü kurtuluş yolu dinin gereklerine göre yaşamaktadır Dinin sınırları dışında kalan her şey bâtıl ve değersizdir
“Gerçeğin dışında sapıklıktan başka ne var? (Yunus, 32)

?

SEMERKAND Aylık Tasavvufî Dergi

© 2008 Semerkand Dergisi | Alıntılarda kaynak gösterilmesi rica olunur
 
858,505Konular
982,750Mesajlar
33,062Kullanıcılar
miko4267Son üye
Üst Alt