Manuel terapinin sırları

Günümüzde araştırmalar derinleştikçe hususları en ince ayrıntılarına kadar öğrenebiliyoruz. Düne kadar halk arasında bilinen ve ilmî detayları ortaya konulmamış mevzular bugün detaylı araştırmalar ile aydınlatılmıştır. Sıhhat meydanında insanın araştırma ve geliştirme eforu olumlu sonuçlar vermiştir. Bugün sıhhat, derinlemesine yapılan incelemelerle uygun bir noktaya gelmiştir. Halk arasında kullanılan kimi usullerinde doğruluğunu araştırmak için yeniden bilimin sayesinde olmuştur. Bu ortamlardan biride manuel terapidir. Manuel terapi, cihaz gibisi şeyler olmadan uygulanan metot, çok eski vakitlerden beri uygulana gelmektedir.

Manuel terapinin günümüzde daha ilmî olarak yapılan süreçleri kapsadığını görüyoruz. Uygulayıcılar da sıhhat camiasının içinden çıkmaktadır. Gelişen bir meslek olan fizyoterapistlik bunun en değerli uygulayıcı ve geliştiricileri olma yolundadır. Günümüzde artan fizikî sıhhat problemleri bir formda tahlil bekliyor. Fizikî sıkıntılarında tabiatı gereği kas-iskelet sisteminin değerli bir gözetici olması nedeniyle fizikî yani egzersiz türevlerinin kesinlikle tahlilde mekan alması gerektiğidir. Manuel terapinin eklemler üzerinde değerli nispette tesiri mevcuttur. Kas-iskelet sisteminin etkin yapısını harekete dönüştürmek için olmazsa olmaz yapı eklemdir. Eklemlerin hareket ve yük taşıma esnasında yapısal olarak deforme olması ise beklenilen bir durumdur. Bir halde yanlışlı hareket yapılması, travmatik durumlar, duruş bozuklukları ve tekrarlı hareketler eklem münasebetini olumsuz tesirler. Bu bağın düzeltilmesi gerekir.

Eklem de ki hareketliliği sağlamak ve manipülatif hareket için gerekli taban oluştuğunda öbür yollar bunu sağlayamayabiliyor. Burada işin içine manuel terapi giriyor. Kas-iskelet sistemi ile alakalı birden fazla rahatsızlıkta uygulanabilen bir formüldür. Bunun yanında bel ve boyun rahatsızlıklarında, yumuşak doku sendromlarında, ağrılı kas ve yumuşak doku sendromlarında ve tendinitler de kompetan tarafında değerlendirilmiş ve önerilmiş olan bireylere uygulanmaktadır. Pratik sonrasında egzersiz reçetesi ise kesinlikle olmalıdır. Bu reçete ile yalın ve basmakalıp bir egzersiz listesini kastetmiyoruz. Bireye hususî hazırlanmış, bireyin gereksinimleri âlâ bir formda değerlendirilmiş ve ortaya konulmuş olan dertlerin tahliline yönelik hazırlanmış bir reçeteden bahsediyoruz. Manuel yaklaşımların tesiri ne kadar büyük olursa olsun korunma ve tekrarın önüne geçmek için en kıymetli ödev egzersiz reçetesi olacaktır.

Manuel terapinin sırrını merak ediyorsunuzdur. Sır; sıradan şahısların değil işin mütehassısı insanların pratiği ve egzersiz reçetesinin de kesinlikle verilmesidir. Sıhhatimiz için öncelikle müdafaaya dikkat edelim. Rahatsızlıklar bizi bulmadan biz onlardan korunalım. Topluluk olarak egzersiz alışkanlığımız neredeyse yok denecek seviyeler de bu günahımızdan dönelim. Manuel terapinin gerekli olduğu durumlarda işin bilirkişisine başvuralım.

Sağlıklı, berhudar ve ağrısız günler dileğimle…