iltasyazilim
FD Üye
SİROZ
Siroz karaciğerin kronik bir hastalığıdır Çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir, fakat hücre temelindeki yaradılış süreci her zaman aynıdır Sirozda yineleyen gözenekli olan ölümü, halka biçiminde bağdoku artışı ve yumrular şeklinde doku yenilenmesi görülür Belirtileri ise kapı toplardamarı sisteminde (portal) kan basıncı yükselmesi ve ilerleyici karaciğer yetmezliğidir
NEDENLERİ
Karaciğer sirozunun ırsi aşinalık dışındaki en kayda değer nedenleri, viral hepatit geçirmiş edinmek ve alkolizmdir Çoğu siroz olgusunda ise hastanın öyküsünde alkolizme ya da sarılığa rastlanmaz Kriptogenetik (nedeni bilinmeyen) siroz adı verilen bu olguların bazısında hastanın sanlıksız bir viral kara sarılık geçirmiş olabileceği düşünülür (Omeğin hepatit sonrasında çoğalan siroza özgü büyük yumrıılar görülebilir) Karaciğerde demir birikmesi (hemokromatoz) ve kronik konjestif kalp yetmezliği de siroza neden olabilir
Karaciğer sirozu birçok nedene bağlı olabilirse de oluşum süreci değişmeyen Bir dış faktör yapısal bir işlev azalmasının ya da az önce bütün aydınlatılmamış olan kalıtsal bir yatkınlığın bulunduğu karaciğerde (ola ki de antikor yapısındaki) bir mekanizmayı harekete geçirir sonradan kendi kendine işlemeyi sürdürebilen bu mekanizma sirozu başlatan bir tetik gibi işlev görür Bir diğer bir deyişle karaciğer, hastalığın nedeni kendi hücreleriymiş gibi davranmaya başlar Karaciğer hücresine hasar veren herhangi bir etmen karşısında bağdoku yalnızca ölen hücrelerin yerini almakla kalmaz; karaciğer hücreleri de fonksiyonel bir lobcuk oluşturacak katmanlar biçiminde yenilenmez Bütün aksine, karaciğer dokusunun aralan aşın bağdokuyla dolar ve bunun sonucunda lobcuğu parçalara ayıran yalancı lobcuklar oluşur Bu Nedenle hücresel yenilenmesi amaçsız ve yaygın bir yumnı oluşumuna dönüşür Aşırı artan bağdoku daha sonra büzülerek yakınındaki gözenekli olan ve damarlan sıkıştınr ve organda oksijen yetersizliğine niçin olur Karaciğer sirozunda görülen sirıüzoit ağ (ince damar işlevi gören bonıcuklar) azalması hastalığın ileri evrelerinde şiddetlenerek dolaşımı durdurabilir Bu Nedenle diğer hücrelerin de ölmesiyle tamamlanan döngü, bir kez daha başlayıp yayılmaya hazır ülkü kazanç Bazı uzmanlann sevecen bir tümör hastalığı olarak nitelemesine yol açacak dek aşın bir üreme bildiren siroz hücreleri organdaki besleyici maddeleri tüketir Parazit gibi öteki karaciğer hücrelerinden beslenen siroz hücreleri bundan böyle hastalığın ve hücreli ölümünün nedeni olmuştur
Sirozun en az bilinen yanı aşın bağdoku üretimidir Bu olay zehirlenme ya da bağışıklık tepkisine bağlı olarak retiküloendotelyal sistem etkinliğinin artmasından kaynaklanabilir Herhangi bir nedenle zedelenen ya da ölen karaciğer hücresi bağışıklık sistemi kadar tanıdık olmayanolarak tanınır ve sistemin antikor oluşturarak yanıt vermesine yol açar (kandaki keskin gammaglobulin artışı buna bağlıdır) Karaciğer hücrelerindeki antijenantikor tepkisi hücresel ölümüyle sonuçlanır ve böylece retiküloendotelyal sistemin ııyarılmasıyla fazla miktarda üretilen bağdoku karaciğer hücrelerinin yerini alır
Viral hepatit, alkol gibi bir dış etkenin niçin yalnızca bir takım insanlarda karaciğer hücrelerini vücuda tanıdık olmayankıldığı sorusuna demin doyurucu bir cevap getirilememiştir Fakat yanıtın alerji ya da özbağışıklık süreçlerinde olmadığı söylenebilir
SİROZLU KARACİĞERİN DURUMU
Yukarıda sözü edilen siroz tiplerinin (alkolik, doku ölümü sonrası, safra sistemi kökenli) parça başına özgü belirtilen anatomik ve patolojik değişildikler vardır Ama bir takım esas özellilder bunlann hepsinde, bilhassa de karaciğer kökenli siroz olgulannda görülür Alkole emrindeki sirozda karaciğer önce büyür, hastalığın son evresindeyse küçülür Yüzeyi ince pürtüklü yapıdadır Doku ölümü ardından artan sirozda ise karaciğer büyüyebilir veya büyümeyebilir; yüzeyi daima düzensiz ve kaba pürtüklüdür
Biyopsiyle alınan ömeğin mikroskopla incelenmesi tipik siroz bulgularını ortaya koyar Karaciğer bütün bir yapısal düzensizlik içindedir Sağlıklı organdaki uyumlu karaciğer lobcukları artık baştan sona ya da az kalsın yok olmuştur Belli Başlı işlevi karaciğerin takviye sistemini meydana getirmek olan bağdoku bölmeleri (septum) tam bir dağınıklık içinde her yanlamasına gelişmiştir Damarlar daha da düzensizdir tekrar eşmerkezli olarak resmileşmiş hücre kümeleıi görülür Bunlar dinç lobculdara benzemekle birlikte merkezlerinde bir toplardamar yoktur ve dağılımlan düzensizdir Yumru biçimindeki bu oluşumlara palavracı lobcuk denir
Lüzum bağdoku oluşumu, gerekse yalancı lobcuk oluşumu yıkıma uğrayan karaciğer hücrelerinin yeni hücre üretme ve yükselme aracılığıyla giriştiği onarım çabasını temsil eder Ama yeni hücre üretimi fazla miktardadır ve dağılımı düzensizdir
BELİRTİLERİ
Ilk Olarak hastamn yakınmaları çok azdır ve belirtiler yalnızca bu hastalığa özgü değildir İştahsızlık, çabuk yorulma, bulantı, sindirim bozukluklan, bağırsak işlevlerinde uyumsuzluk (kabızlık), midede siklet duygusu, yağlı besinleri sindirememe, aşırı gaz, ayaldarda ödem, hafif ateş gibi bu belirtilerin birçok sirozdan diğer hastalıldarda da görülür Bunlar aşırı içki alımı veya safra yolları hastalıklanyla eşzamanlı olarak ortaya çıkan bir mideonikiparmakbağırsağı iltihabmdan da kaynaldanabilir Ayrıca bu belirtiler kronik karaciğer iltihabı belirtilerine çok benzer Siroz farklı alanlara yönlendirilmiş hastalıkların sonunda gelişebildiğinden gerçekten çoğu geçiş tablosu vardır ve ara sıra teşhis biyopsiyle bile kesinleştirilemez
Hastalığın ileri evresine dekompanse siroz adı verilir Bu dönemde iştahsızlık bütün bir iştah kaybına döntişür Hasta halsizdir ve aralıksız zayıflar, çünkil genel olarak dokularda su tutulmaz Cinsel özlem gittikçe azalır ve sonunda cinsel iktidarsızlık ortaya çıkar Ozellikle sabahları ve aç karnına almak üzere bulantı ve kusma görülür Bağırsaklarda aşırı gaz birikınesi en ağır ve emin belirtinin gün ışığına çıkmak üzere olduğunu gösterir Hasta geceleri gündüzden daha fazla idrar çıkarır ve sonunda en ağır belini olan assit (karın boşluğunda istikrarsız birikmesi) ortaya çıkar
KARINDA SIVI BİRİKMESİ (ASİT)
Hasta bir yandan karnının hastalık verecek biçimde şiştiğini, bir yanlamasına da günlük idrar miktarının azaldığını ve idrar renginin koyulaştığını ayrım eder Karın gitgide gerilir; derinin ulaşabileceği en yüksek gerginlik düzeyine ulaşır Hasta epeyce ilginç bir görünüş alır Karındaki şişkinlik ve gerginlikle birlikte solunum güçlüğü ortaya çıkar Biriken sıvı diyaframa zorlama yaparak hareketlerini smırlar ve solunumu çok güçleştirir Assit gelişimiyle birlikte kanda albümin düzeyi düşer, aldosteron salgısı
artar ve özellikle kapı toplardamarı sisteminde kan basıncı yükselir
Kapı toplardamarı sisteminde tansiyonun yükselmesi siroza içten dışarı giden bir karaciğerde olanların incelenmesiyle açıklanabilir
KAPI TOPLARDAMARI SİSTEMİNDE KAN
BASINCI YÜKSEKLİĞİ (Portal Hipertansiyon)
Yeni oluşan bağdoku ve özellikle de fazla miktarda palavracı lobcuk kümelenmesi karaciğer dolaşımının bir bölümünü yıkıma uğratır; bir bölümünde de baskı ve boğulmaya yol açar Bu durum karaciğer toplardamarlarının lobcuk içi küçük dallarında, yani toplardamarların doğduğu yerlerde daha belirgindir Bu damarların görevi karaciğerden meydana çıkan kanı toplamaktır Bunların bazısının bile kapanması doğal olarak karaciğer içi kan akışında belirgin zorluğa yol açar ve karaciğerde kan göllenmeye başlar
Kapı toplardamarı bağırsaklardan ve dalaktan gelen tüm kanı karaciğere geçiren ana damardır ve taşıdığı kanın karaciğere girmesi de karaciğerde dolaşım koşullarının böyle kötüleşmesi durumunda zorlaşır Kanın karşısındaki dayanıklılık arttıkça, onu alt etmek için gereken kuvvet de artar ve bu nedenle kapı toplardaman sisteminde tansiyon yükselir Yapılan ölçümler kapı toplardamarında basıncın normalde 20 cm su basıncından eksik olması gerekirken, sirozlularda 2560 cm su basıncına dek yükseldiğini göstermiştir
Ast dolaşım gelişmesi Sirozun fazla ağır bir belirtisi de kapı toplardamannda tansiyon yükselmesine bağlı olarak bir tabi dolaşımın ortaya çıkmasıdır Yan dolaşım yemek yemek borusu düzeyinde toplardamarlarda varis oluşumu biçiminde ortaya çıkar ve hastanın yaşamını tehlikeye soktuğundan ayrıca tedavi edilmesi gerekir
Kapı toplardamarı kanının karaciğere baskı akması ve damarda basmcın yükselmesi sonucunda kan daha kolay akabildiği yeni yollara yönelmeye başlar Buraya değin kötü bir şart yoktur; bütün tersine bu gelişmenin pratik bir yararı da vardır Vücudun kendiliğinden aldığı bu acele önlemden sonradan, karaciğerdeki kan göllenmesi azıcık hafifler Lakin üstelik komplikasyonu vardır: Kanın bulduğu yeni akış yollarından biri, kapı toplardamarına akıcı mide koroner (taç) toplardamarıdır Kan bu yoldan yemek yemek borusu toplardamarlarına ve sonra üstteki anatoplardamara yönelir
Yemek Yemek borusu toplardamarları zayıf damarlardır Ara Sıra yeni kan kütlesinin yarattığı yüksek basınea dayanamazlar Duvarları daha da zayıflar ve genellikle bacaklardakilere benzeşen varisler oluşur Bu varisler yemek yemek borusu boşluğuna doğru büyüdüğünden büyük ve sert bir lokma veya mukoza örtüsünü sindirerek yıkıma uğratan ülser gibi bir etken varisleıin yırtılmasına niçin olur Sirozun dengelenebildiği (kompanse) evresi bu noktada aşılır ve hastada tehlikeli bir iç kanama başlar Kanama dursa da sorun bitmez, çünkü vücut bundan böyle sirozu düzenleyici etki gösteremez (dekompanse siroz) ve aşırı anemi hastada esas bir tedavi sorunu yaratır Yemek Yemek borusu varisleri radyolojik incelemeyle belirlenebilir Tabi dolaşım gelişmesi yemek borusu varisleri dışarıda basur ve üstünkörü karın toplardamarlarının genişlemesine de yol açabilir
Dalak büyümesi Kapı toplardamarında yüksek tansiyon genellikle dalağm büyümesirıe yol açar Büyüyen dalak kemik iliğinin etkinliğini kısıtlar; alyuvar, akyuvar ve trombositlerin üretimini engeller Kemik iliğinde alyuvar yapımının azalması alyuvar üretimini uyaran folik asit yetersizliği ve fazla alyuvar yıkımıyla da birleşince hastada kansızlık ve vücut direncinde genel bir zayıflama ortaya çıkar Bu durumda hastanın olası bir kanamaya dayanabilmesi zordur Akyuvarların azalması,mikroplann saldınsı karşı beden savunmasının eksik kalmasına yol açar Sirozlu hasta bakterilere aleyhinde daha dirençsizdir ve her türlü enfeksiyondan çok basit etkilenir, Trombositler kanın pıhtılaşmasında önemli rol oynadığından bunlann azalması, kanama eğilimini artınr Sirozlularda sık görülen kanama, trombositlerden başka yine pıhtılaşmada etkisi olan protrombin, fibrinojen, etmen V, Vİİ, X gibi maddelerin eksikliğine de bağlıdır Bu maddelerin üretiminde karaciğerin etkinliği önemlidir
Kandaki bu değişikliğin sonucunda hastada burun kanaması nöbetleri, diş fırçalarken, ara sıra de kendiliğinden dişetlerinde kanama ya da dışkıyla kan sonuç görülür Dışkıyla meydana çıkan kan daima gözle görülmeyebilir: Kan sindirim kanalının daha alçak bölümünden, yani hemoroid ve düzbağırsaktan gelmiyorsa ve pozitif miktarda değilse, kanamanın tek belirtisi dışkının koyu, bazen kapkara bir renk almasıdır
İlerlemiş siroz olgularında araya giren bir enfeksiyon, uzun süreli kabızlık, varıs kanaması, karaciğere zararlı ilaçların alınması gibi bir etken gittikçe şiddetlenen bilinç bozukluğuna yol açabilir Hastada hafif uyku hali, davranış değişikliği, ellerde titreşim ve ağızda hastalığa özgü (amonyak gibi) bir koku ortaya çıkar ve sonunda koma gelişir
SİROZLU HASTANIN GÖRÜNÜMÜ
Sirozlu hasta zayıftır ve bacaklarda daha bariz olan bu zayıflık, assit varsa karındaki şişiik nedeniyle daha da dikkat çekicidir Derisio't toprak renginde, normalden daha koyu, griyle kahverengi arası bir renktedir Bazen sanlık da gelişir
Deride sarılık gelişmese bile gözlerde her zaman san bir gölge vardır Ozellikle yanaklar ve burun, alkoliklerdeki gibi kızarmıştır; bu bölgelerde aydınlık kırmızı renkte noktalar gözlenir Benzer gelişme avuçlarda ve tabanlarda da görülür Tipik olmamakla birlikte sık rastlanan bir belini de yüz, boyun, sırt, göğüs ve kollarda görülen ince damar 'yıldızlan'dır; örümceksi ben olarak da aşina bu oluşumlar takriben 5 mm çapında, bir merkezden yayılan küçük damar genişlemeleridir Öncelikle koltukaltın
dakiler elde etmek üzere genellilde gövde kıllan da dökülür Bütün belirtiler iç salgı sistemi kökenli bozukluklara, yani karaciğer işlevlerinin bozulmasıyla ortaya meydana çıkan hormonal dengesizliğe bağlıdır
TANI
Sirozda karaciğer ele geliyorsa sertleşmiştir, ama yapısı defalarca tekdüze değildir Yüzeyi pütürlü olduğundan düzensiz, kenarları ise net ve keskindir Hastalann çoğunda dalak büyümüştür Serum elektroforezi gammaglobulinleün keskin ölçüde arttığını gösterir sırası gelmişken albüminglobulin oranı aksine dönmüştür Karaciğer hücrelerinin protein bireşimleme gücünü belirlemeye karşın test sonuçları kanda albümin, serumda psodokolinesteraz ve keza pıhtılaşma faktörleri eksikliğini ortaya koyar Karaciğer hücrelerinin salgılama etkinliği de bozulmuştur; bu nedenle kanda bilirubin düzeyi yükselir Karacığerdeki bozukluğa ve safra göllenmesıne işaret eden enzimler çoğunlukla çok artmamıştır
Muhakkak siroz tanısı için en güvenilir yöntemler laparoskopi ve karaciğer biyopsisidir
Yerel hissizlik koşullarında yapılan laparoskopide kama sol yana bir iğneyle girilerek hava verilir Bu Nedenle kann duyan, altındaki organlardan uzaklaştırılarak iç organlar görüntülenir Bu aşamada gene yerel duyumsuzlaşma aşağıda karaciğer kenannın altından, sağ yanda karın duyan delinerek laparoskop aygıtı karın boşluğuna sokulur Yakma sistemi çalıştınlarak karaciğerin kenan ve yüzeyinin bir bölümü tüm aynntılarıyla görüntülenir İğneyle karaciğerden parça alınmasını içeren karaciğer biyopsisi, laparoskopi sırasında da yapılabilir Alınan biyopsi örneği mikroskopla incelenir
ÇARE
Siroz ağır bir hastalıktır ve genel kabule tarafından tedavisinden fazla önlenmesine siklet verilmesi gerekir
Az miktarda alkollü ickinin zararsız, uyumlu olarak alınan asırı miktarlarda alkolün ise çok zararlı olduğu ke
sindir Dolayısıyla siroza yakalanma tehlikesine aleyhinde birincil önlem olarak içki kısıtlanmalıdır Bir diğer kayda değer siroz nedeni de hepatittir Hepatitte hekimin iyileşme dönemine ilişkin öğütleri tütulmalı ve karaciğerin büsbütün iyileşmesi için ortam sağlanmalıdır
Sirozlu hastanm yaşaması hekimin önerilerine uymasına bağhdıır Alkolden kesinlilde uzak durmalı, bundan böyle 'eksikiçmenin yetmediğini,hiçiçmemek gerektiğini bilmelidir Beslenmenin temel bir önemi vardır Karaciğer besinlerle alınan tüm maddelerin metabolizmasmda etkin olan bir organdır Genel görüşe tarafından hasta dengelenmiş beslenmeli, günde 100 gr protein (yağsız et, balık, yağsız peynir), 10 gr bitkisel ve kesinlikle kızarrnamış yağ ile 300400 gr karbonhidrat (şeker, ekmek, hamur vb) almalıdır
Bir diğer önemli kural da olabildiğince az tuzlu yemektir Bağırsaldarın uyumlu çalışması sağlanmalı, kabızlık önlenmelidir Kabızlık keza atılması gereken maddelerin bağırsaktan emilmesiyle karaciğeri aşırı çalışmaya zorlar, hem de sindirim kanalının dışkılama için aşın zorlanmasına yol açarak yemek yemek borusu varislerinin birinin yırtılmasıyla sonuçlanabilir Genel önlemler aralarında ise hastanın soğuktan, aşın yorgunluktan ve enfeksiyon hastaltldan olanlarla ilişkiden kaçınması yer alır
Sirozlu hastalarda yemek yemek borusu yarislerini ve assiti tedaviye yönelik uygulamalar vardır Son yıllarda, ilerlemiş siroz olgularında karaciğer nakli ameliyatına da başvurulmaktadır
Siroz karaciğerin kronik bir hastalığıdır Çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir, fakat hücre temelindeki yaradılış süreci her zaman aynıdır Sirozda yineleyen gözenekli olan ölümü, halka biçiminde bağdoku artışı ve yumrular şeklinde doku yenilenmesi görülür Belirtileri ise kapı toplardamarı sisteminde (portal) kan basıncı yükselmesi ve ilerleyici karaciğer yetmezliğidir
NEDENLERİ
Karaciğer sirozunun ırsi aşinalık dışındaki en kayda değer nedenleri, viral hepatit geçirmiş edinmek ve alkolizmdir Çoğu siroz olgusunda ise hastanın öyküsünde alkolizme ya da sarılığa rastlanmaz Kriptogenetik (nedeni bilinmeyen) siroz adı verilen bu olguların bazısında hastanın sanlıksız bir viral kara sarılık geçirmiş olabileceği düşünülür (Omeğin hepatit sonrasında çoğalan siroza özgü büyük yumrıılar görülebilir) Karaciğerde demir birikmesi (hemokromatoz) ve kronik konjestif kalp yetmezliği de siroza neden olabilir
Karaciğer sirozu birçok nedene bağlı olabilirse de oluşum süreci değişmeyen Bir dış faktör yapısal bir işlev azalmasının ya da az önce bütün aydınlatılmamış olan kalıtsal bir yatkınlığın bulunduğu karaciğerde (ola ki de antikor yapısındaki) bir mekanizmayı harekete geçirir sonradan kendi kendine işlemeyi sürdürebilen bu mekanizma sirozu başlatan bir tetik gibi işlev görür Bir diğer bir deyişle karaciğer, hastalığın nedeni kendi hücreleriymiş gibi davranmaya başlar Karaciğer hücresine hasar veren herhangi bir etmen karşısında bağdoku yalnızca ölen hücrelerin yerini almakla kalmaz; karaciğer hücreleri de fonksiyonel bir lobcuk oluşturacak katmanlar biçiminde yenilenmez Bütün aksine, karaciğer dokusunun aralan aşın bağdokuyla dolar ve bunun sonucunda lobcuğu parçalara ayıran yalancı lobcuklar oluşur Bu Nedenle hücresel yenilenmesi amaçsız ve yaygın bir yumnı oluşumuna dönüşür Aşırı artan bağdoku daha sonra büzülerek yakınındaki gözenekli olan ve damarlan sıkıştınr ve organda oksijen yetersizliğine niçin olur Karaciğer sirozunda görülen sirıüzoit ağ (ince damar işlevi gören bonıcuklar) azalması hastalığın ileri evrelerinde şiddetlenerek dolaşımı durdurabilir Bu Nedenle diğer hücrelerin de ölmesiyle tamamlanan döngü, bir kez daha başlayıp yayılmaya hazır ülkü kazanç Bazı uzmanlann sevecen bir tümör hastalığı olarak nitelemesine yol açacak dek aşın bir üreme bildiren siroz hücreleri organdaki besleyici maddeleri tüketir Parazit gibi öteki karaciğer hücrelerinden beslenen siroz hücreleri bundan böyle hastalığın ve hücreli ölümünün nedeni olmuştur
Sirozun en az bilinen yanı aşın bağdoku üretimidir Bu olay zehirlenme ya da bağışıklık tepkisine bağlı olarak retiküloendotelyal sistem etkinliğinin artmasından kaynaklanabilir Herhangi bir nedenle zedelenen ya da ölen karaciğer hücresi bağışıklık sistemi kadar tanıdık olmayanolarak tanınır ve sistemin antikor oluşturarak yanıt vermesine yol açar (kandaki keskin gammaglobulin artışı buna bağlıdır) Karaciğer hücrelerindeki antijenantikor tepkisi hücresel ölümüyle sonuçlanır ve böylece retiküloendotelyal sistemin ııyarılmasıyla fazla miktarda üretilen bağdoku karaciğer hücrelerinin yerini alır
Viral hepatit, alkol gibi bir dış etkenin niçin yalnızca bir takım insanlarda karaciğer hücrelerini vücuda tanıdık olmayankıldığı sorusuna demin doyurucu bir cevap getirilememiştir Fakat yanıtın alerji ya da özbağışıklık süreçlerinde olmadığı söylenebilir
SİROZLU KARACİĞERİN DURUMU
Yukarıda sözü edilen siroz tiplerinin (alkolik, doku ölümü sonrası, safra sistemi kökenli) parça başına özgü belirtilen anatomik ve patolojik değişildikler vardır Ama bir takım esas özellilder bunlann hepsinde, bilhassa de karaciğer kökenli siroz olgulannda görülür Alkole emrindeki sirozda karaciğer önce büyür, hastalığın son evresindeyse küçülür Yüzeyi ince pürtüklü yapıdadır Doku ölümü ardından artan sirozda ise karaciğer büyüyebilir veya büyümeyebilir; yüzeyi daima düzensiz ve kaba pürtüklüdür
Biyopsiyle alınan ömeğin mikroskopla incelenmesi tipik siroz bulgularını ortaya koyar Karaciğer bütün bir yapısal düzensizlik içindedir Sağlıklı organdaki uyumlu karaciğer lobcukları artık baştan sona ya da az kalsın yok olmuştur Belli Başlı işlevi karaciğerin takviye sistemini meydana getirmek olan bağdoku bölmeleri (septum) tam bir dağınıklık içinde her yanlamasına gelişmiştir Damarlar daha da düzensizdir tekrar eşmerkezli olarak resmileşmiş hücre kümeleıi görülür Bunlar dinç lobculdara benzemekle birlikte merkezlerinde bir toplardamar yoktur ve dağılımlan düzensizdir Yumru biçimindeki bu oluşumlara palavracı lobcuk denir
Lüzum bağdoku oluşumu, gerekse yalancı lobcuk oluşumu yıkıma uğrayan karaciğer hücrelerinin yeni hücre üretme ve yükselme aracılığıyla giriştiği onarım çabasını temsil eder Ama yeni hücre üretimi fazla miktardadır ve dağılımı düzensizdir
BELİRTİLERİ
Ilk Olarak hastamn yakınmaları çok azdır ve belirtiler yalnızca bu hastalığa özgü değildir İştahsızlık, çabuk yorulma, bulantı, sindirim bozukluklan, bağırsak işlevlerinde uyumsuzluk (kabızlık), midede siklet duygusu, yağlı besinleri sindirememe, aşırı gaz, ayaldarda ödem, hafif ateş gibi bu belirtilerin birçok sirozdan diğer hastalıldarda da görülür Bunlar aşırı içki alımı veya safra yolları hastalıklanyla eşzamanlı olarak ortaya çıkan bir mideonikiparmakbağırsağı iltihabmdan da kaynaldanabilir Ayrıca bu belirtiler kronik karaciğer iltihabı belirtilerine çok benzer Siroz farklı alanlara yönlendirilmiş hastalıkların sonunda gelişebildiğinden gerçekten çoğu geçiş tablosu vardır ve ara sıra teşhis biyopsiyle bile kesinleştirilemez
Hastalığın ileri evresine dekompanse siroz adı verilir Bu dönemde iştahsızlık bütün bir iştah kaybına döntişür Hasta halsizdir ve aralıksız zayıflar, çünkil genel olarak dokularda su tutulmaz Cinsel özlem gittikçe azalır ve sonunda cinsel iktidarsızlık ortaya çıkar Ozellikle sabahları ve aç karnına almak üzere bulantı ve kusma görülür Bağırsaklarda aşırı gaz birikınesi en ağır ve emin belirtinin gün ışığına çıkmak üzere olduğunu gösterir Hasta geceleri gündüzden daha fazla idrar çıkarır ve sonunda en ağır belini olan assit (karın boşluğunda istikrarsız birikmesi) ortaya çıkar
KARINDA SIVI BİRİKMESİ (ASİT)
Hasta bir yandan karnının hastalık verecek biçimde şiştiğini, bir yanlamasına da günlük idrar miktarının azaldığını ve idrar renginin koyulaştığını ayrım eder Karın gitgide gerilir; derinin ulaşabileceği en yüksek gerginlik düzeyine ulaşır Hasta epeyce ilginç bir görünüş alır Karındaki şişkinlik ve gerginlikle birlikte solunum güçlüğü ortaya çıkar Biriken sıvı diyaframa zorlama yaparak hareketlerini smırlar ve solunumu çok güçleştirir Assit gelişimiyle birlikte kanda albümin düzeyi düşer, aldosteron salgısı
artar ve özellikle kapı toplardamarı sisteminde kan basıncı yükselir
Kapı toplardamarı sisteminde tansiyonun yükselmesi siroza içten dışarı giden bir karaciğerde olanların incelenmesiyle açıklanabilir
KAPI TOPLARDAMARI SİSTEMİNDE KAN
BASINCI YÜKSEKLİĞİ (Portal Hipertansiyon)
Yeni oluşan bağdoku ve özellikle de fazla miktarda palavracı lobcuk kümelenmesi karaciğer dolaşımının bir bölümünü yıkıma uğratır; bir bölümünde de baskı ve boğulmaya yol açar Bu durum karaciğer toplardamarlarının lobcuk içi küçük dallarında, yani toplardamarların doğduğu yerlerde daha belirgindir Bu damarların görevi karaciğerden meydana çıkan kanı toplamaktır Bunların bazısının bile kapanması doğal olarak karaciğer içi kan akışında belirgin zorluğa yol açar ve karaciğerde kan göllenmeye başlar
Kapı toplardamarı bağırsaklardan ve dalaktan gelen tüm kanı karaciğere geçiren ana damardır ve taşıdığı kanın karaciğere girmesi de karaciğerde dolaşım koşullarının böyle kötüleşmesi durumunda zorlaşır Kanın karşısındaki dayanıklılık arttıkça, onu alt etmek için gereken kuvvet de artar ve bu nedenle kapı toplardaman sisteminde tansiyon yükselir Yapılan ölçümler kapı toplardamarında basıncın normalde 20 cm su basıncından eksik olması gerekirken, sirozlularda 2560 cm su basıncına dek yükseldiğini göstermiştir
Ast dolaşım gelişmesi Sirozun fazla ağır bir belirtisi de kapı toplardamannda tansiyon yükselmesine bağlı olarak bir tabi dolaşımın ortaya çıkmasıdır Yan dolaşım yemek yemek borusu düzeyinde toplardamarlarda varis oluşumu biçiminde ortaya çıkar ve hastanın yaşamını tehlikeye soktuğundan ayrıca tedavi edilmesi gerekir
Kapı toplardamarı kanının karaciğere baskı akması ve damarda basmcın yükselmesi sonucunda kan daha kolay akabildiği yeni yollara yönelmeye başlar Buraya değin kötü bir şart yoktur; bütün tersine bu gelişmenin pratik bir yararı da vardır Vücudun kendiliğinden aldığı bu acele önlemden sonradan, karaciğerdeki kan göllenmesi azıcık hafifler Lakin üstelik komplikasyonu vardır: Kanın bulduğu yeni akış yollarından biri, kapı toplardamarına akıcı mide koroner (taç) toplardamarıdır Kan bu yoldan yemek yemek borusu toplardamarlarına ve sonra üstteki anatoplardamara yönelir
Yemek Yemek borusu toplardamarları zayıf damarlardır Ara Sıra yeni kan kütlesinin yarattığı yüksek basınea dayanamazlar Duvarları daha da zayıflar ve genellikle bacaklardakilere benzeşen varisler oluşur Bu varisler yemek yemek borusu boşluğuna doğru büyüdüğünden büyük ve sert bir lokma veya mukoza örtüsünü sindirerek yıkıma uğratan ülser gibi bir etken varisleıin yırtılmasına niçin olur Sirozun dengelenebildiği (kompanse) evresi bu noktada aşılır ve hastada tehlikeli bir iç kanama başlar Kanama dursa da sorun bitmez, çünkü vücut bundan böyle sirozu düzenleyici etki gösteremez (dekompanse siroz) ve aşırı anemi hastada esas bir tedavi sorunu yaratır Yemek Yemek borusu varisleri radyolojik incelemeyle belirlenebilir Tabi dolaşım gelişmesi yemek borusu varisleri dışarıda basur ve üstünkörü karın toplardamarlarının genişlemesine de yol açabilir
Dalak büyümesi Kapı toplardamarında yüksek tansiyon genellikle dalağm büyümesirıe yol açar Büyüyen dalak kemik iliğinin etkinliğini kısıtlar; alyuvar, akyuvar ve trombositlerin üretimini engeller Kemik iliğinde alyuvar yapımının azalması alyuvar üretimini uyaran folik asit yetersizliği ve fazla alyuvar yıkımıyla da birleşince hastada kansızlık ve vücut direncinde genel bir zayıflama ortaya çıkar Bu durumda hastanın olası bir kanamaya dayanabilmesi zordur Akyuvarların azalması,mikroplann saldınsı karşı beden savunmasının eksik kalmasına yol açar Sirozlu hasta bakterilere aleyhinde daha dirençsizdir ve her türlü enfeksiyondan çok basit etkilenir, Trombositler kanın pıhtılaşmasında önemli rol oynadığından bunlann azalması, kanama eğilimini artınr Sirozlularda sık görülen kanama, trombositlerden başka yine pıhtılaşmada etkisi olan protrombin, fibrinojen, etmen V, Vİİ, X gibi maddelerin eksikliğine de bağlıdır Bu maddelerin üretiminde karaciğerin etkinliği önemlidir
Kandaki bu değişikliğin sonucunda hastada burun kanaması nöbetleri, diş fırçalarken, ara sıra de kendiliğinden dişetlerinde kanama ya da dışkıyla kan sonuç görülür Dışkıyla meydana çıkan kan daima gözle görülmeyebilir: Kan sindirim kanalının daha alçak bölümünden, yani hemoroid ve düzbağırsaktan gelmiyorsa ve pozitif miktarda değilse, kanamanın tek belirtisi dışkının koyu, bazen kapkara bir renk almasıdır
İlerlemiş siroz olgularında araya giren bir enfeksiyon, uzun süreli kabızlık, varıs kanaması, karaciğere zararlı ilaçların alınması gibi bir etken gittikçe şiddetlenen bilinç bozukluğuna yol açabilir Hastada hafif uyku hali, davranış değişikliği, ellerde titreşim ve ağızda hastalığa özgü (amonyak gibi) bir koku ortaya çıkar ve sonunda koma gelişir
SİROZLU HASTANIN GÖRÜNÜMÜ
Sirozlu hasta zayıftır ve bacaklarda daha bariz olan bu zayıflık, assit varsa karındaki şişiik nedeniyle daha da dikkat çekicidir Derisio't toprak renginde, normalden daha koyu, griyle kahverengi arası bir renktedir Bazen sanlık da gelişir
Deride sarılık gelişmese bile gözlerde her zaman san bir gölge vardır Ozellikle yanaklar ve burun, alkoliklerdeki gibi kızarmıştır; bu bölgelerde aydınlık kırmızı renkte noktalar gözlenir Benzer gelişme avuçlarda ve tabanlarda da görülür Tipik olmamakla birlikte sık rastlanan bir belini de yüz, boyun, sırt, göğüs ve kollarda görülen ince damar 'yıldızlan'dır; örümceksi ben olarak da aşina bu oluşumlar takriben 5 mm çapında, bir merkezden yayılan küçük damar genişlemeleridir Öncelikle koltukaltın
dakiler elde etmek üzere genellilde gövde kıllan da dökülür Bütün belirtiler iç salgı sistemi kökenli bozukluklara, yani karaciğer işlevlerinin bozulmasıyla ortaya meydana çıkan hormonal dengesizliğe bağlıdır
TANI
Sirozda karaciğer ele geliyorsa sertleşmiştir, ama yapısı defalarca tekdüze değildir Yüzeyi pütürlü olduğundan düzensiz, kenarları ise net ve keskindir Hastalann çoğunda dalak büyümüştür Serum elektroforezi gammaglobulinleün keskin ölçüde arttığını gösterir sırası gelmişken albüminglobulin oranı aksine dönmüştür Karaciğer hücrelerinin protein bireşimleme gücünü belirlemeye karşın test sonuçları kanda albümin, serumda psodokolinesteraz ve keza pıhtılaşma faktörleri eksikliğini ortaya koyar Karaciğer hücrelerinin salgılama etkinliği de bozulmuştur; bu nedenle kanda bilirubin düzeyi yükselir Karacığerdeki bozukluğa ve safra göllenmesıne işaret eden enzimler çoğunlukla çok artmamıştır
Muhakkak siroz tanısı için en güvenilir yöntemler laparoskopi ve karaciğer biyopsisidir
Yerel hissizlik koşullarında yapılan laparoskopide kama sol yana bir iğneyle girilerek hava verilir Bu Nedenle kann duyan, altındaki organlardan uzaklaştırılarak iç organlar görüntülenir Bu aşamada gene yerel duyumsuzlaşma aşağıda karaciğer kenannın altından, sağ yanda karın duyan delinerek laparoskop aygıtı karın boşluğuna sokulur Yakma sistemi çalıştınlarak karaciğerin kenan ve yüzeyinin bir bölümü tüm aynntılarıyla görüntülenir İğneyle karaciğerden parça alınmasını içeren karaciğer biyopsisi, laparoskopi sırasında da yapılabilir Alınan biyopsi örneği mikroskopla incelenir
ÇARE
Siroz ağır bir hastalıktır ve genel kabule tarafından tedavisinden fazla önlenmesine siklet verilmesi gerekir
Az miktarda alkollü ickinin zararsız, uyumlu olarak alınan asırı miktarlarda alkolün ise çok zararlı olduğu ke
sindir Dolayısıyla siroza yakalanma tehlikesine aleyhinde birincil önlem olarak içki kısıtlanmalıdır Bir diğer kayda değer siroz nedeni de hepatittir Hepatitte hekimin iyileşme dönemine ilişkin öğütleri tütulmalı ve karaciğerin büsbütün iyileşmesi için ortam sağlanmalıdır
Sirozlu hastanm yaşaması hekimin önerilerine uymasına bağhdıır Alkolden kesinlilde uzak durmalı, bundan böyle 'eksikiçmenin yetmediğini,hiçiçmemek gerektiğini bilmelidir Beslenmenin temel bir önemi vardır Karaciğer besinlerle alınan tüm maddelerin metabolizmasmda etkin olan bir organdır Genel görüşe tarafından hasta dengelenmiş beslenmeli, günde 100 gr protein (yağsız et, balık, yağsız peynir), 10 gr bitkisel ve kesinlikle kızarrnamış yağ ile 300400 gr karbonhidrat (şeker, ekmek, hamur vb) almalıdır
Bir diğer önemli kural da olabildiğince az tuzlu yemektir Bağırsaldarın uyumlu çalışması sağlanmalı, kabızlık önlenmelidir Kabızlık keza atılması gereken maddelerin bağırsaktan emilmesiyle karaciğeri aşırı çalışmaya zorlar, hem de sindirim kanalının dışkılama için aşın zorlanmasına yol açarak yemek yemek borusu varislerinin birinin yırtılmasıyla sonuçlanabilir Genel önlemler aralarında ise hastanın soğuktan, aşın yorgunluktan ve enfeksiyon hastaltldan olanlarla ilişkiden kaçınması yer alır
Sirozlu hastalarda yemek yemek borusu yarislerini ve assiti tedaviye yönelik uygulamalar vardır Son yıllarda, ilerlemiş siroz olgularında karaciğer nakli ameliyatına da başvurulmaktadır