Makyaj Ürünleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Kozmetik ürünleri hakkında bilinmesi gereken
Kozmetik hakkında bilinmesi gerekenler
Makyaj Malzemeleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Fondötenler
Fondötenler, her cilt rengindeki insanda renk farklılıklarını gizlemek ve renk düzensizliklerini örtmek için kullanılmaktadır
Beyaz halk müziği için olan fondötenler en düşük 78 tonda olmalıdır
Kısacası fondöten pigmentli bir nemlendiricidir
Yüz fondötenleri tüm yüze uygulanır ve uzun vakit kullanılır böylece derinin tedavisinde önemli rol oynar ancak aynı zamanda en problemli olan yüz kozmetiğidir
Yüz fondöteni çağdaş bir üründür; 1936 yılında Max Factor göre özellikle film endüstrisinde kullanılmak üzere geliştirilmiş ve patenti alınmıştır Kısa bir süre sonradan mükemmel örtücülüğü, kadifemsi görünümü ve yüze istenen rengi verebilmesi sebebiyle popüler olmuştur

Formülasyon
4 ana fondöten formülü bulunmaktadır: 1)yağ bazlı, 2)su bazlı, 3)yağsız ve 4)susuz ya da susuz anhidroz formları
Yağ bazlı ürünler kuru deriler için üretilmektedir; su bazlı olanları ise her cilt tipine yerinde olabilir Yağsız formüller yağlı derilerde kullanılırken susuz (anhidroz) formları çok uzun vakit kalıcı olduğundan kamuflaj ve görsel sanatlarda kullanılmaktadır

Yağ bazlı formüller mineral yağlar veya lanolin içki gibi yağlarda süspanse edilmiş pigmentler içeren yağdaki su emülsiyonlarıdır Bitkisel yağlar (hindistan cevizi, susam, aspur ( palavracı safran) (safflower)) ve sentetik esterler (izopropil miristat, oktil palmitat, izopropil palmitat) de katılabilir Uygulamadan daha sonra fondötendeki su buharlaşarak yağdaki pigmentin yüzde kalmasını sağlar
Bu şart bilhassa kuru derisi olanlarda istenen ıslak cilt hissine niçin olmaktadır Bütünüyle formülün yağlı fazında hazırlandıklarından yağ bazlılarda fondöten derinin yağı ile karıştıkça renk değiştirmez

Su bazlı fondötenler pigmentin emülsifiye edildiği eksik miktarda yağ içeren sudaki yağ emülsiyonudur Primer emülsifiye edici casus genellikle trietanolamin gibi bir sabun veya bir noniyonik surfaktandır Daha eksik miktarda olan sekonder emülsifiye edici ajan ise genelde gliseril stearat ya da propilen glisil stearattır Bu popüler fondötenler fazla az kuru veya adi cilt için uygundur Pigment yağda bulunduğundan bu türlerde de renk değişikliği gözlenmez İçerdiği yağ miktarı eksik olduğu için faydalanma süresi daha kısadır Bu ürünler genelde şişe içinde satılmaktadır

Yağsız fondötenlerde hayvani, nebati ya da mineral yağlar bulunmaz Silikonlar, dimetikon ya da siklometikon gibi öteki yağlı maddeleri içerir Deride kuru bir hisse niçin olduklarından yağlı cildlerde kullanılmaktadır Silikon nonkomedojenik, nonaknejenik ve hipoallerjiktir bu nedenle de fazla popüler olmuştur Bu ürünler de genel olarak sıvı olup şişede satılmaktadır

Yağ kontrollü fondötenler yağsız fondötenlerle karıştırılmamalıdır Bütün fondötenlerde deri yağını emen kurutucular bulunur Yağ kontrollülerde ek olarak talk, kaolin, nişasta veya diğer polimerler gibi yüksek miktardaki cilt yağını emebilecek ilave kurutucular bulunur Bu kurutucular genellikle dimetikon bazlıdır; ama bazı formüllere mineral yağlar eklenebilir bu nedenle yağ kontrollü fondötenler yağsız seslenmek değildir

Susuz veya susamış (anhidroz) fondötenler suya dayanıklıdır Nebati yağ, mineral yağ, lanolin içki ve sentetik esterler yağ fazını oluştururlar Bunlar krem haline getirebilmek için mumlarla karıştırılabilir
Fondötene opaklık kazandıracak şekilde pigment miktarı artırılabilir Renk veren ajanlar titanyum dioksit ile demir oksit bazlıdır, bazen bunlara ilave olarak ultramarine blue da eklenebilir Titanyum dioksit, ayrıca gizleyici hem de örtücü olarak iş görür Bu ürünler yüzlerinde izleri olan kişilerde bu izleri örtmek için rahatlıkla kullanılabilir


Yüzey özellikleri
Fondötenler farklı rötuş özellikleri ile yani finiş üretilmektedir: mat, yarı mat, nemli sözde mat ve aydınlık
Finiş, bir kozmetiğin yüzey özelliğidir Mat finiş fondötenler yansıma yapmaz ve genel olarak yağsızdır Bu nesil ürünler fondöten uygulandıktan bir süre sonra ciltleri parlamaya başlayan yağlı derili kişiler için uygundur Benzeri mat finişde çok az parlama olur ve genellikle yağsız veya su bazlıdır Hafif yağlı ve normal deriler için uygundur Nemli sözde mat fondöten genellikle orta derecede yağ içeriği olan su bazlıdır Adi ve kuru deriler için uygundur Aydınlık fondötenler yağ bazlıdır ve kuru deriler için uygundur Bu tür fondötenlerin nemlendirici özelliği de bulunmaktadır

Başvuru Formu
Tercih edilen fondöten muhtemel olduğu dek deri rengine yakın olmalıdır Ama bunu vermek zorlama olabilir Örneğin burun ve yanak derisi alın ve çeneye göre daha kırmızımsıdır
Fondöten daha alçak çene kemiği köşesi derisine uydurulur, çünkü yüz rengi ile çene altı derinin rengi uydurulmalıdır
Fondötenin rengi, güneş ışığında seçilmelidir; mağazalarda kullanılan yoğun floresan ışığı renk algılamasını bozabilir

çoğunlukla fondöten parmak uçları ile uygulanmalıdır Biraz fondöten alına, burna, çeneye ve yanaklara konulmalı ve dudaklarda dahil bütün yüz derisine yayılana kadar dairesel hareketlerle homojen olarak dağıtılmalıdır Son olarak bir sünger ya da pudra ponponu yukarıdan aşağıya dürüst hareketlerle gezdirilerek olabilecek herhangi bir çizgi kaybedilmeli ve yüz kıllarının yatırılması sağlanmalıdır

Fondöten saç çizgisine, tragusa (kulak önüne) ve çene altına yayılırken dikkat edilmelidir Aynı dikkat göz çevresine de verilmelidir İstenirse bütün üst göz kapağına da fondöten uygulanabilir
daha sonra fondötenin yerleşmesine veya kurumasına vakit tanınmalı ve fondöten hafif dokunmayla çıkabilir olmamalıdır Ilave kapama isteniyorsa ikinci bir tabaka daha uygulanabilir

Tabi reaksiyonlar
Fondötenler ender olarak allerjik ya da irritan kontakt dermatite neden olmaktadır Genel Olarak bu nesil reaksiyonlara fondötenin içinde yer alan koku ya da koruyucu maddeler niçin olmaktadır
İrritan kontakt dermatite daha sık rastlanmasının nedeni genellikle bu cins ürünlerin günde 8 saatten daha artı vakit kullanılıyor olmasıdır
Fondötenler açık veya kapalı olarak leke (patch) biçiminde deneme edilebilir
Bazı fondötenlerin üzerinde alıngan derilere yerindeibaresi bulunmaktadır bununla ne kastedildiği bütün olarak bilinmemektedir Bu ürünlerin incelenmesi sonucu bu ürünlerde herhangi bir allerji nedeni olabilecek ürün grubunun veya kimyasalın bulunmaması gibi bir şart olmadığı görülmüştür Fakat bu ürünlerde allantoin gibi deriyi rahatlatan ilave maddeler bulunabilmektedir

PUDRALAR
Pudralar, renk düzensizliklerini örter, yağı denetleme eder, deriye mat bir görünüm verir ve dokunulduğunda pürüzsüzlük kazandırır
Gerçekten pudra bir nemlendiriciden daha sonra kullanılır ve bir cins pudralı fondöten etkisi göstermesi sağlanır
Pudralı fondötenlerin yerini likit fondötenler almıştır Ama deri yağını çok iyi kontrol altına bölge kadifemsi bir kapama isteyen kişilerde en iyi sonucu pudralı fondötenler verir
Kişinin deri tipine yerinde bir nemlendirici uygulanır ve kurumasına veya oturmasına vakit tanınır sonra ışığı geçiren pudra uygulanır

Formülasyon
Bütün kaplama pudralarda başat olarak talk (hidrate magnezyum silikat) ve gelişen miktarlarda kapayıcı pigmentler bulunur Bu pigmentler opaklıklarına kadar sınıflanabilir: titanyum dioksit, kaolin, magnezyum karbonat, magnezyum stearat, çinko stearat, hazır kireç, çinko oksit, pirinç unu, kireç çökeltisi ve talk

Genel Olarak en iyi opasitenin 0,25 mikron büyüklüğünde partiküllerle elde edildiği kabul edilmektedir
Magnezyum karbonat, bununla beraber yağ kurutucudur ve pudranın nemlenmesini önleyici ve ek parfümleri absorbe edici olarak da kullanılabilir
Kaolin (hidrate aluminyum silikat) de yağ ve ter emici olarak kullanılabilir
Pudralar çoğunlukla katman halindedir ve yüze pudra ponponu ile uygulanmaktadır
Transparan pudralarda da aynı formüller bulunmaktadır, ancak daha az miktarda talk, titanyum dioksit veya çinko oksit bulunmaktadır

PUDRALAR
Pudralarda genel olarak ana pigment olarak demir oksitler kullanılmaktadır, ama ultramarine, krom oksit ve krom hidrat gibi diğer inorganik pigmentler de kullanılabilir
Transparan pudralar alttaki deriyi daha belirginleştirmek ve fondöten tonlarını vurgulamak için kullanılır bu nedenle transparan pudralar uygun renkte fondöten bulamayan kişilere yardımcı olabilir

Başvuru
Pudralar sıkıştırılmış halde bulunur Pudra ponponu veya fırça ile uygulanır Yüze mat bir finiş verirler Kuru derilerde derinin daha da kurumasına niçin olabilirler Ancak derisi yağlı olan ve dolayısıyla parlayan kişilerde çok yardımcı olabilir

Zıt etkiler
Çoğunlukla pudra bu tür reaksiyonlara neden olmamaktadır, lakin içindeki kokular problemlere neden olabilir
Oysa formülündeki vahşi partiküller nedeniyle irritan kontakt dermatit görülebilir
Astması ya da vazomotor riniti olan kişilerde pudranın solunması sorunlara neden olabilir
Pudralarla kapalı veya açık olarak leke testi uygulanabilir

ALLIKLAR
Yanakların pembemsi rengini artırmak için kullanılır

Formülasyon
Allık pudralar da pudralar gibi formüle edilmektedir, fakat içine daha canlı renkte pigmentler eklenmiştir Kapama özelliğinden fazla renk istendiğinden içinde fazla miktarda çinko oksit bulunmamaktadır
Krem allıklar ise susamış (susamış (anhidroz)) fondötenler gibidir ve esterler, mumlar, mineral yağ, titanyum dioksit ve pigmentler içerir

Başvuru
Doğal bir dış görünüş için yanak renklerinin uygulamasına gözün hemencecik altındaki yanağın etli kısmından başlanmalıdır ve gözün dış tarafına doğru sürülmelidir Böylece çıkık çene kemikleri görünümü elde edilmesi sağlanır

Ters etkiler
Özellikleri pudralar ile aynıdır Kapalı ya da açık olarak kir deneme uygulanabilir

RUJLAR
MÖ 7000 yıllarından yani Sümerlerden beri dudak renkleri kullanılmaktadır Bu kullanım, Mısırlılardan Suriyelilere, Asurlulara, Perslere, Yunanlara, Romalılara ve günümüz toplumuna aktarılagelmiştir
Bugünkü ruj 1920'de İngilizcede pushup holder olarak adlandırılan rujların çevrilerek dışarı çıkarıldığı ve her tarafta çevrilerek içine sokulabildiği kutular bulunduğunda ortaya çıkmıştır

Formülasyon
Rujlar ayrı konsantrasyonlarda mumların, yağların ve pigmentlerin karışımıdır Örneğin dudakta uzun süre kalması istenen bir rujda yüksek miktarda mum, az miktarda yağ ve yüksek oranda pigment bulunur Buna karşın düz ve kremli bir görünüm veren rujda az mum ve pozitif yağ bulunur
Rujlarda kullanılan mumlar genelde balmumu, doğal balmumu (candelila wax), Brezilya balmumu (carnauba mumu), ozokerit mumu, lanolin mumu, ceresin mumu ve öteki sentetik mumlardır Genellikle arzulanan erime noktasını elde etmek için bu mumların değişik karışımları kullanılmaktadır Yağ olarak kastor yağı, beyaz mineral yağı, lanolin yağı, hidrojenlenmiş bitkisel yağlar veya oleil içki kullanılır
Yağların amacı dudaklara göstermek için birtabaka oluşturmaktır Yağlar bununla birlikte pigmentin ürün içinde dağılımı için de gereklidir

Rujlarda öbür tiplerde renklendiriciler kullanılmaktadır Bulaşmayan renkler ve dudak boyası kalıcılığı floresan, halojenli floresanlardan ve suda çözünmeyen boyalardan oluşan bromo asitlerinin kullanılması ile elde edilir Öteki pigmentler ise suda çözünmez boyalar ve sipariş verme boyalardır Metalik yatırmalar aluminyum gibi metalik bir maddede yatırılmış veya çökertilmiş çözünmeyen boyalardır Mesela FD&C Blue No 1, aluminyumda çökertilmiş bir azo boyasıdır (Azo boyaları azobenzen türevleridir, çoğunlukla sarı, kırmızı ve kahverenkli olup asit veya baz özelliklerine sahiptir) Öteki yatırılmış renkler kalsiyum veya baryum tuzları bazlıdır

Zıt etkiler
Rujlara özgü olan bir dizi içerik, sağduyu kişilerde sorunlara neden olabilir
Birçok rujda yer alan kastor yağı, bromo asit boyalarını çözebilme yeteneği için kullanılmaktadır; ender olarak allerjik kontakt dermatite neden olmaktadır 1920lerin ortasındaki asıl ruj hassaslaştırıcıları bromo asit boyaları idi Bunlardan biri eozindir (D&C Red No 21) Bu yıllarda eozin suda çözünmeyen kırmızı rujlarda kullanılmakta idi Bu çıkmayan rujlar bitmiş piyasada yerlerini almaya başlamıştır
Rujlar kaçınılmaz bir şekilde ağız içine girdiklerinden rujlardaki renk verici maddelerin güvenilirliği çok siklet kazanmıştır FDA sertifikalı renkleri üç gruba ayırmaktadır: 1)Food, Drug and Cosmetic (FD&C) renkler, 2)Drug & Cosmetic (D&C) renkler ve 3)External drug & Cosmetic renkler Sadece ilk iki grup rujlarda kullanılabilir

FAR (EYE SHADOW)
Far, sıkıştırılmış pudra, susamış (anhidroz) krem, emülsiyon ve kalem biçiminde olabilir
Renk seçeneği fazla fazladır, ancak hiçbir zaman katran ürünleri göz çevresinde kullanılmaz
Sıkıştırılmış pudralar en popüler olanıdır, göz kapağına yumuşak süngerli bir aplikatörün sürülmesi ile uygulanır Bu farlar genelde pigmentli talk ve bağlayıcı olarak çinko ya da magnezyum stearat içerir Kaolin ve kireç hem yağ emilimini artırmak ayrıca de kullanım süresini artmak için kullanılabilir
Yüzey özellikleri mattan inci parlaklığına hatta metalik parlaklığa dek değişmektedir
Kapama etkisini artmak için pastel mat finişlide titanyum dioksit kullanılmaktadır Oysa arzulanan incimsi parlaklığı kapayacağı için inci parlaklığındaki farlarda kullanılmaz İnci parlaklığını sağlamak için bizmut oksiklorit, mika ve balık pulu özü standart kullanılan malzemelerdir Metalik parlaklık ise bakır, pirinç aluminyum veya gümüş tozlarının eklenmesi ile elde edilir

Zıt etkiler
Göz kapağı derisi vücudun en ince derisidir ve çoğunlukla keza irritan hem de allerjik kontakt dermatit görülebilmektedir North American Contact Dermatitis Group kozmetik reaksiyonların %12'sinin göz kapaklarında olduğunu belirlemiştir Fakat bu reaksiyonların %4'ü göz makyajları ile ilgilidir
Bir De rutin kir testleri ile göz kapağı dermatitinin etyolojisini atamak zordur Bir fazla madde eller aracılığı ile gözlere kaçabilir
Göz makyajının dermatit nedeni olduğu belirlenirse irrtan mı yoksa allerjik kontakt dermatit mi olduğu belirlenmelidir İrritan kontakt dermatit daha sıklıkla görülmektedir Genelde faydalanma testi önerilmektedir Yararlanma testinde far göz kapağının kenarına birbirini takip eden 5 gece boyunca sürülür ve sonra değerlendirilir

RIMEL
En sık kullanılan göz kozmetiğidir Çoğu tarihi uygarlıklardaki kadınların kullandığı orijinal rimel, antimon trisülfit bazlı kömürdür
Modern maskaranın amacı kirpikleri koyulaştırmak, uzatmak ve kalınlaştırmaktır

Formülasyon
Maskara bulaşmasına, tahrişe ve zehirlenmeye neden olmadan kolay ve akıcı uygulanabilmelidir DÜŞÜNCE Food, Drug and Cosmetic Act kirpikler için katran renklerinin kullanımını yasaklamıştır bu nedenle rimel renklendiricileri nebati renklerden veya inorganik pigmentlerden ve atama renklerden seçilmelidir

Kullanılan renklerden demir oksit siyah, ultramarine blue navy ve amber veya burnt sienna ya da sentetik kahve oksiti kahverengi için kullanılır
Likit rimel en popüler olanıdır Likit maskaralar su bazlı, solvent bazlı ve susolvent hibrit karışımlar olarak sınıflandırılabilir Bu ürünler, yuvarlak bir fırçanın tüpün ağzındaki küçük bir delikten kendiliğinden sıyrılarak ve böylece belirlenmiş miktarda ürünün fırçadan uzaklaştırılmasını sağlayan otomatik rimel tüplü olduklarından kendine özgüdür

Su bazlı maskaralar, mumlardan (balmumu, Brezilya mumu, sentetik mumlar), pigmentler (demir oksitler, krom oksitler, ultramarine blue, kızıl (carmine), titanyum dioksit) ve suda çözünmüş reçineden oluştuğu için böyle anılmaktadır Suda yağ emülsiyonu olarak sınıflandırılır Su buharlaşarak kirpikleri koyulaştıran ve kalınlaşan bir ürün ortaya çıkar Ürün suda çözünür olduğundan çıkarılması kolaydır oysa terleme veya gözyaşı ile bulaşabilir Bir Takım su bazlı maskalar artı miktarda mum ya da pigmentin kirpiklere tutunmasını çoğaltmak için bir polimer içerdiğinde suya dirençliolarak etiketlendirilirler
Su bazlı maskaralar, suda yetişebilen bakterilerce kolaylıkla kontamine olabilirler bu nedenle genelde parabenler gibi koruyucular içermelidir böylece de parabene duyarlı kişilerde allerjik reaksiyonlara neden olabilir Buna rağmen su bazlı maskalar asgari tahriş edici rimel türleridir
Solvent bazlı maskaralar pigmentlerin ve mumların eklendiği petrol damıtımı ürünlerden oluşurlar böylece de suya dayanıklıdır Terleme ve gözyaşı ile bulaşmaz fakat çıkarılabilmesi için yağ bazlı bir arıtma losyonuna ya da kremine gereklilik duyulur Mahsul yeteri kadar çıkarılmadığında kirpiklerde artıklar kalabilir Bu maskaraların daha uzun kuruma süresine gereksinimleri olduğundan uyguladıktan derhal sonradan bulaşmasından korunmak gerekir

Solvent bazlı maskaralara da koruyucular eklenir, ama petrol bazlı solvent antibakteriyel olduğundan mikrop bulaşması koskocoman bir problem olmamaktadır Bir Takım ürünlerde talk ya da kaolin kirpik kalınlaşmasını artırmak ve naylon ya da rayon lifleri de kirpikleri uzatmak amacıyla eklenebilir Solvent bazlı maskaralar gözleri tahriş edebilir Bir Takım maskaralar ya suda yağ veya yağda su emülsiyonu oluşturacak şekilde ayrıca solvent bazlı hem de su bazlı sistemleri içerebilir Buradaki hedef su bazlı maskaralar gibi kısa zamanda kuruyarak kalınlaşan ve aynı zamanda solvent bazlı maskaralar gibi suya dayanıklı bir mahsul elde etmektir

Ters etkiler
Modern likit maskaralarda applikatör kullanımlar arasında tüpün içine sokulu tutulduğu için maskaraya bakteri bulaşması için çoğu fırsat doğmaktadır
En korkulanı bilhassa Pseudomonas aeruginosa ile olan kornea enfeksiyonudur ve görmeyi daimi bir şekilde etkileyebilir
Her ne değin maskaralarda koruyucular bulunsa bile rimel tüplerini ilk kullanımdan 3 ay sonradan atmak ve benzer maskara tüpünü diğer şahısların kullanmamasını temin etmek akıllıca olacaktır
Tekrarlayan bakteri enfeksiyonları olan şahısların solvent bazlı maskaraları seçim etmeleri gerekir
Mantar enfeksiyonları da ender olmasına rağmen görülebilir Mantar enfeksiyonları en çok bağışıklık sistemi baskılanmış ya da kontakt lens takanlarda görülmektedir
Eğer gözyaşı ile maskara konjunktiva kesesine ulaşacak olursa konjunktiva boyanabilir Bu şart daha fazla tarsal konjunktivanın üst sınırında görülür Çoğunlukla semptom vermeyen bu durumun bir tedavisi bulunmamaktadır *