iltasyazilim
FD Üye
Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili 89 Mart
Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, değil olmuştu Herşey mânâsız anarşi ve keder örtülerine bürünmüştü
Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını doğru içe hissediyordu
O vahşet devrinde evren ufkundan bir güneş doğdu Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi
İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve kanıt edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı
Doğudan batıya tüm âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?
Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları dikkat çekici ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler
O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuşturdediler(1)
Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?diye sordu
Bilmiyoruzdiye yanıt verdiler
Yahudi, Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım Evet, onun iki küreği aralarında kırmızımtırak, üzerinde tüyler yer alan bir ben vardedi
Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu Adını Muhammed koydularhaberini aldılar
Ertesi gün Yahudiye vardılar:
Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?dediler
Yahudi Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?dedi
Onlar, Öncedir ve ismi Ahmed'dirdediler Yahudi, Beni ona götüründedi
Yahudi ile beraber kalkıp Hz Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler
Pegamberimizi Yahudinin yanında çıkardılar Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üstüne baygınlık geldi, fenalaştı Kendine gelip ayıldığı sırada,
Ne oldu sana, yazıklar olsundediler
Yahudi, Bundan Böyle İsrailoğullarndan peygamberlik gitti Ellerinden kitap da gitti Bundan Böyle Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir
Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir şiddet, zorlama ve bir fayda verilecektirdedi(2)
Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri fazla manalıydı
Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun Onu dünyaya getirdiğin süre 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver
Yeniden kendisinden meydana çıkan bir nurun aydınlığında tüm doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı(3)
Aynı gece Hz Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:
O gece evin içi nurla doldu, yıldızların güya üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük
Evet bu ulvî hatıra dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi tüm bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:
Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Fazla alâmetler belürdi gelmedin
Rabiülevvel ayının 12 Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara tarafından, Miladi takvime kadar 20 Nisan'a eşit gelen gece idi
Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar
Araplara tarafından o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti Lakin diğer taraftan baktılar oysa Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye bölünmüş, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu(5)
Evet, bu göze çarpan her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp değil olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi
Benzer gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun altüst devrildiği görüldü
Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi
Sava'da mukaddes belli gölün suyunun çekilip gittiği görüldü
Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi
Bütün bunlar işaret ve alamettir oysa, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır(6)
İşte bu geceye Veladeti Nebi gecesi diyor ve onun tüm kalbimizle, ruhumuzla her sene baştan yâd edip kutluyoruz Tüm kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz
Getirdiği baki nura, açtığı saadet caddesine ve sünneti seniyyesine yeniden sıkıca sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona baştan biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne ulu bir şeref ve ne büyük bir saadettir
Ulu Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin *
Hayatın gayesi, yaratılışın mânâsı silinmiş, değil olmuştu Herşey mânâsız anarşi ve keder örtülerine bürünmüştü
Ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını doğru içe hissediyordu
O vahşet devrinde evren ufkundan bir güneş doğdu Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi
İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve kanıt edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı
Doğudan batıya tüm âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?
Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları dikkat çekici ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler
O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuşturdediler(1)
Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,
Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?diye sordu
Bilmiyoruzdiye yanıt verdiler
Yahudi, Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım Evet, onun iki küreği aralarında kırmızımtırak, üzerinde tüyler yer alan bir ben vardedi
Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu Adını Muhammed koydularhaberini aldılar
Ertesi gün Yahudiye vardılar:
Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?dediler
Yahudi Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?dedi
Onlar, Öncedir ve ismi Ahmed'dirdediler Yahudi, Beni ona götüründedi
Yahudi ile beraber kalkıp Hz Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler
Pegamberimizi Yahudinin yanında çıkardılar Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üstüne baygınlık geldi, fenalaştı Kendine gelip ayıldığı sırada,
Ne oldu sana, yazıklar olsundediler
Yahudi, Bundan Böyle İsrailoğullarndan peygamberlik gitti Ellerinden kitap da gitti Bundan Böyle Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir
Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir şiddet, zorlama ve bir fayda verilecektirdedi(2)
Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri fazla manalıydı
Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun Onu dünyaya getirdiğin süre 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver
Yeniden kendisinden meydana çıkan bir nurun aydınlığında tüm doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı(3)
Aynı gece Hz Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:
O gece evin içi nurla doldu, yıldızların güya üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük
Evet bu ulvî hatıra dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi tüm bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:
Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Fazla alâmetler belürdi gelmedin
Rabiülevvel ayının 12 Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara tarafından, Miladi takvime kadar 20 Nisan'a eşit gelen gece idi
Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar
Araplara tarafından o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti Lakin diğer taraftan baktılar oysa Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye bölünmüş, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu(5)
Evet, bu göze çarpan her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp değil olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi
Benzer gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun altüst devrildiği görüldü
Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi
Sava'da mukaddes belli gölün suyunun çekilip gittiği görüldü
Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi
Bütün bunlar işaret ve alamettir oysa, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır(6)
İşte bu geceye Veladeti Nebi gecesi diyor ve onun tüm kalbimizle, ruhumuzla her sene baştan yâd edip kutluyoruz Tüm kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz
Getirdiği baki nura, açtığı saadet caddesine ve sünneti seniyyesine yeniden sıkıca sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona baştan biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne ulu bir şeref ve ne büyük bir saadettir
Ulu Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin *