Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Kur'an'daki sünnet

Kur'an'daki sünnet
0
106

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
NOT:'yazı uzun okuyamam','kopyala yapıştır','yine mi bu konu' diye düşünenlerin yazımızı okumamakla birlikte yersiz yorumlarda bulunmamalarını önemle rica ediyoruz'sünnet' konusunda kafasında soru işareti bulunanlar bu yazıyla şüphelerinden arınacaktır biiznillah


Bismillâhirrahmânirrahîm

Evvelemirde burada Sünnettabiriyle neyi kasdettiğimizi ortaya koyalım: Bizim burada Sünnettabiriyle kasdettiğimiz, Hz Peygamber (sav)'in, Din'in tebliği ve hayata aktarılması bağlamındaki söz ve fiilleridir

Konunun sağlıklı bir zeminde ele alınabilmesi için öncelikle Sünnet'in bağlayıcı olup olmadığının, doğrudan Kur'an'a dayanarak ortaya konması gerekmektedir Ancak mesele bununla bitmemektedir İkinci aşamada yapılması gereken, Sünnet'i bize nakleden unsurların tesbiti ve güvenilir olup olmadıklarının tayinidir Üçüncü aşamada ise Sünnet'i bağlayıcı bir din kaynağı olarak görmezsek bunun pratik sonuçları neler olur?sorusunun cevabı gelmektedir

I Sünnet'in Bağlayıcılığı

Burada soru şudur: Sünnet, Hz Peygamber (sav) döneminden başlayarak kıyamete kadar bütün tarihleri ve bütün coğrafyaları kuşatacak şekilde bağlayıcı mıdır?

Biz, Ehli Sünnet Ve'lCemaat olarak bu soruya tereddütsüz evetdiyoruz Bir noktaya dikkat çekelim: Kur'an da aynı şekilde Hz Peygamber (sav) döneminden başlayarak kıyamete kadar bütün tarihleri ve bütün coğrafyaları kuşatacak şekilde bağlayıcıdır Yani yukarıdaki cümlede yer alan Sünnetkelimesini çıkarıp, yerine Kur'ankelimesini koymamız halinde değişen birşey olmayacaktır Buradan şu sonuca varıyoruz: Üstünlük, fazilet, lafızlarının değişmezliği, namazda kıraat edilmesi gibi hususiyetlerde Kur'an'ın Sünnet'e göre tartışmasız bir otoritesi var ise de, bağlayıcılık bakımından Sünnet de tıpkı Kur'an gibidir; bu noktada aralarında herhangi bir fark yoktur

Sünnet'in bağlayıcılığı konusundaki Kur'an ayetlerini şöyle sınıflandırabiliriz:

A Resul'e İtaati emreden ayetler

1 De ki: Allah'a ve Resulü'ne itaat edinEğer yüz çevirirlerse şüphesiz Allah kâfirleri sevmez1

Burada Allah Teala, kendisiyle birlikte Resulü'ne de itaat edilmesini emir buyurmakta ve bundan yüz çevirenlerin kâfir olduğunu beyan etmektedir Buradan elde ettiğimiz sonuç, tıpkı Allah Teala'ya itaate yanaşmayan kimseler gibi, Resulullah'a (sav) itaate yanaşmayan kimselerin de kâfir olacaklarıdır

2 Ey iman edenler! Allah'a itaat edin; Resul'e ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin Herhangi bir konuda ihtilafa düşerseniz, eğer Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız onu Allah'a ve Peygamber'e arz edin Bu hem hayırlı, hem de sonuç itibariyle daha güzeldir2

Bu ayetteki itaatvurgusu, itaat edinifadesine Allah Teala ve Hz Peygamber (sav) hakkında tekrarlı bir şekilde yer verilmesinde kendisini göstermektedir Ayetteki vurgu sadece bundan ibaret değildir Burada mü'minler için şiddetli bir uyarı da yer almaktadır: Ayet, eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, aranızda çıkan ihtilaflı işlerin çözümünü Allah Teala'ya ve O'nun Resulü'ne götüründemektedir Demek ki, böyle yapmayanların iman iddiası havada kalmaya mahkûmdur

3 Kim Resul'e itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur Kim de yüz çevirirse (aldırma), çünkü seni onlar üzerine muhafız göndermedik3

Bu ayetin, Hz Peygamber (sav)'e itaat bağlamındaki diğer ayetlerden önemli bir farkı vardır Burada Resul'e itaat edenin, bu hareketiyle Allah Teala'ya itaat etmiş olacağı belirtilmektedir Hatta bir adım daha ileriye giderek şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Allah Teala'ya itaatin yolu, O'nun Resulü'ne itaatten geçmektedir ve Resul'e itaat olmadan Allah'a itaat olmaz

Nitekim Resul'e itaat olmadan da Allah Teala'ya itaat edilebileceğini işaretendahi anlatan bir tek Kur'an ayeti bulmak mümkün değildir Bu gerçek dolayısıyladır ki, kimi ayetlerde Allah'a itaat zikredilmeksizin, sadece Resul'e itaat olgusunun emredildiği görülmektedir Örnek olarak,

4 Namazı kılın, zekâtı verin ve Resul'e itaat edin Umulur ki merhamet olunursunuz4 ayetini zikredebiliriz

Hatta bu ayette şöyle bir incelikten de bahsedilebilir: Burada namazve zekâtgibi iki farzın yerine getirilmesi emredildikten sonra Resul'e itaatemri verilmektedir Bu durum, Resul'e itaatin de tıpkı namaz ve zekât gibi bir farz olduğunu gösterir

Ve nihayet bu ayet ile ilahî rahmete nailiyet, namaz ve oruç yanında Resul'e itaate de bağlanmış olmaktadır

5 Eğer mü'min kimselerseniz, Allah'a ve Resulü'ne itaat edin5

Ganimet taksimi konusunda Hz Peygamber (sav)'e soru soran mü'minler hakkında nazil olduğu, metninin bizzat kendi ifadesinden anlaşılan bu ayet, imanı, Allah'a ve Resulü'ne itaate bağlamasıyla dikkatimizi çekmekte ve hitap edilen kimselerin mü'minler olduğu açık bir şekilde görülmektedir

6 Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Resul'e itaat edin ve amellerinizi iptal etmeyin6

Buraya kadar örnek olarak zikrettiğimiz ayetlerde –ve diğer benzerlerinde– Hz Peygamber (sav)'e itaathususu, gerek mü'minlere, gerekse inanmayanlara yönelik kesin bir Kur'anî emir olarak karşımıza çıkmaktadır

B Resul'e tabi olmayı emreden ayetler

Sünnet'in bağlayıcılığı konusunda bir diğer kategori olarak Resul'e ittibayı ihtiva ve emreden ayetlerin mevcudiyeti dikkatimizi çekmektedir Biriki örnek zikredelim:

1 Yüce Allah şöyle buyurur: De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana ittiba edin ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın7

Bu ayet, Allah Teala'nın sevgisine ve bağışlamasına nail olmanın tek yolunun Resul'e ittiba olduğunu, hiçbir tevile, yoruma ve zorlamaya mahal vermeksizin alabildiğine açık bir şekilde ortaya koymaktadır

2 O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları Resul'e, o Ümmî Peygamber'e tabi olurlar; O onlara ma'rufu emreder ve onları münkerden sakındırır ve onlara temiz olan şeyleri helal kılar, pis olan şeyleri haram kılar; sırtlarından ağırlıkları indirir, üzerlerindeki zincirleri, bağları söküp atar O'na inanan, O'na ta'zimde ve yardımda bulunan, O'na yardım eden ve O'nunla beraber indirilmiş olan nura tabi olanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir8

Her ne kadar bu ayette Ehli Kitab'ın bahse konu edildiğini görüyor isek de, ayet, aynı zamanda Efendimiz (sav)'in konumunu ve fonksiyonunu anlatması bakımından konumuz noktasında önemlidir

Zira burada O'nun, ma'rufu emrettiği, münkerden sakındırdığı, temiz olan şeyleri helal ve pis olan şeyleri haram kıldığı bildirilmektedir Bu yetkinin genel olduğu ise izahtan varestedir

C Resul'e muhalefeti yasaklayan ayetler

1Her kim, kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e muhalefet eder ve mü'minlerin yolundan başkasına uyup giderse, onu takip ettiği o yola sevkederiz ve onu cehenneme daldırırız9

Bu ayette Yüce Allah, Hz Peygamber (sav)'e muhalefet ederek mü'minlerin yolundan ayrılıp, başka bir yola girenlerin sonunun cehennem ateşi olduğunu haber vermekle, adeta şöyle buyurmuş olmaktadır: Ey insanlar! Gidilecek yolun doğrusu eğrisi belli olduktan sonra artık Peygamber'e muhalefet etmeyin Yani dosdoğru yol, Peygamber'e muhalefet etmemektir ve mü'minler de böyle yapmaktadırlar Eğer bu yoldan saparsanız, sonunuz cehennemdir

2 Onun (Peygamber'in) emrine muhalefet edenler, kendilerine bir fitnenin ulaşmasından veya elim bir azabın çarpmasından sakınsınlar10

Hz Peygamber (sav)'in emrine muhalefet eden kimselerin, ya bir fitneye veya çetin bir azaba muhatap olacakları bu ayette net bir şekilde ifade buyurulmaktadır Buradaki fitneyi müfessirler, kişinin, kalbine gelecek küfür, nifak veya bid'at sebebiyle fitneye düşmesi tarzında açıklamışlardır Burada geçen azapise dünyada başa gelecek çeşitli bela ve musibetler olarak açıklanmıştır

3 Allah ve Resulü bir işte hüküm verdikleri zaman mü'min bir erkekle mü'min bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur Kim Allah'a ve Resulü'ne isyan ederse, apaçık bir sapıklık ile sapmış olur11

Bu ayette doğrudan mü'minlere yönelik bir ikaz görüyoruz Buyuruyor ki Rabbimiz: Allah ve Resulullah bir konuda hüküm verdikleri zaman, mü'minlerin artık o konuda başka bir hükmü ve görüşü seçme hakları yoktur Ben mü'minim diyen insanların bu noktada tam bir teslimiyet göstermeleri gerekir
4 Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem tayin etmedikçe, sonra da vereceğin hükümden dolayı nefislerinde bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar12
 
858,505Konular
982,809Mesajlar
33,076Kullanıcılar
CvvhvvSon üye
Üst Alt