iltasyazilim
FD Üye
Kuran da olmazsa olmaz farzlar
Kuranı Kerim bir mutluluk davetiyesidir bir mutluluk garantisidir O halde rabbimizin verdiği bütün emirler koyduğu bütün yasaklar tamamen insanların mutluluğuna odaklıdır
Birinci husus:
İnsanlara allah taraından verilen 4 emanet söz konusudur Birincisi ruh İkincisi nefs üçüncüsü fizik vücut dördüncüsü ise serbest iradedir Ve bunların dünya hayatını yaşarken Allaha teslimi üzerimize farzdır
Ruh :
allahın sadece insana bahşettiği büyük bir lütufdur İnsanda iyiliği emreden mekanizmadır Yüzde yüz güzelliklerle doludur Dünya hayatını yaşarken Allaha ulaştırılması farzdır
13 RAD 20 Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka)
Onlar, Allah'ın ahdini ifa ederler Ve misaklerini misaklerini bozmazlar
13 RAD 21 Vellezîne yasılûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi)
Ve onlar Allah'ın (ölümden evvel), Allah'a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O'na (Allah'a) ulaştırırlar Ve Rab'lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar
39 ZUMER 54 Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne)
Ve Rabbinize (Allah'a) yönelin (ruhunuzu Allah'a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O'na (Allah'a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah'a teslim edin) (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız
arakadaşlar görüldüğü üzere ruhun allaha teslimi farzdır çünkü hidayet ruhun allaha ulaşmasıdır, ermesidir İşte ayet;
3 ALİ İMRAN 73 Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun)
Ve sizin dîninize tâbî olandan başka kimseye inanmayın (Habibim) de ki: “Hiç şüphesiz HİDAYET, Allah'a ulaşmaktır (İnsan ruhunun ölümden evvel Allah'a ulaşmasıdır) Size verilenin bir benzerinin başka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katında (sizlerle) tartışacakları için mi (böyle söylüyorsunuz)? De ki: “Hiç şüphesiz fazl, Allah'ın elindedir Onu dilediğine verir Ve Allah, Vâsi'un Alîm'dir (Allah herşeyi kuşatan ve herşeyi bilendir)
İnsanlar muhakkak surette ölmeden evvel ruhlarını allaha ulaştırmayı kalpten dilemeleri gerekmektedirAksi takdirde cehennem söz konusu
10 YUNUS 7 İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne)
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır
10 YUNUS 8 Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne)
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir)
NEFS TEZKİYESİ
Nefs Tezkiyesi Allahın nurlarının kişinini nefsinin kalbine yerleşerek nefsin kalbindeki afetlerin temizlenmesi işlevidir
Ruhunu ölmeden evvel Allaha ulaştırmayı dileyen kişi Allahı zikretmelidir Çünkü en büyük ibadet zikirdir
29 ANKEBUT 45
Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne)
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl) Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder) Ve Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir
Bu bağlamda zikir nasıl yapılır ona bakalım
7 A'RAF 205
Vezkur rabbeke fî nefsike tedarruan ve hîfeten ve dûnel cehri minel kavli bil guduvvi vel âsâli ve lâ tekun minel gâfilîn(gâfilîne)
Ve sabah ve akşam vakitlerinde Rabbini kendi kendine, korkarak ve yalvararak, sözün sesli olmayanı ile zikret Ve gâfillerden olma
Allahu teala zikrin sesli olmayanıyla zikir yapın diyor yani kendimizi parçalamamıza gerek yoktur Allahın ölçüsü bu yönde
ZİKİR NEDİR?
73 MUZEMMİL 8
Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen)
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O'na ulaş
Zikir Allahı ismiyle zikretmektir Yani ALLAH ALLAH ALLAHdiye iç sesimizle yapacağımız zikirdir Zaten eğer kalp atışlarımızı dikkatle dinlersek anlaşılır
Ve bu ayeti kerime öncelikle ara sıra zikir yapmamız gerektiğini belirtmekte
Unutmayalım ki zikir kişinin ruhunu allaha ulaştırmasında benzin görevi üstlenir Ne kadar çok zikir yaparsa kişi, ruhu o kadar çabuk allahın zatına ulaşır
Daha sonra çok zikir üzerimize farz kılınmış
33 AHZAB 41
Yâ eyyuhellezîne âmenûzkûrullâhe zikren kesîrâ(kesîran)
Ey âmenû olanlar! Allah'ı çok zikirle (günün yarısından fazla) zikredin
Ve sonra daimi zikri farz kılnmış
4 NİSA 103
Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten)
Namazı bitirdiğinizde; ayaktayken, otururken ve yan üzeriyken (yan üstü yatarken) Allah'ı hep zikredin! Güvenliğe kavuştuğunuzda namazı erkânıyla kılın Çünkü; namaz, mü'minlerin üzerine, vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur
Zikir yapmaya başlayınca insan ilk önce göğsü şerh edilir (Tabi Sadece Allaha Ulaşmayı Dileyenler İçin) Çünkü sadece Allaha ulaşmayı dileyenler takva sahibiir İşte ayet;
30 RUM 31
Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne)
O'na (Allah'a) munib olun (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun Ve namazı ikame edin (namaz kılın) Ve (böylece) müşriklerden olmayın
Zaten kişi sevdiğine ulaşmayı diler değil mi?
İşte Göğsün şerh edilmesi (manevi olarak) ve allahtan gelen nurların şerh edilen nefsin kalbinden içeri girip nefsin afetlerini temizlemsi;
94 İNŞİRAH 1
E lem neşrah leke sadrek(sadreke)
Göğsünü senin için şerhetmedik mi (yarıp genişletmedik mi)?
94 İNŞİRAH 2
Ve vedagnâ anke vizrek(vizreke)
Ve senden yükünü kaldırdık (kaldırmadık mı?) Yük dediği nefsin afetleri
94 İNŞİRAH 3
Ellezî enkada zahrek(zahreke)
Ki o (yük) senin sırtını bükmüştü Nefsindeki afetler günah işlemene sebepti
94 İNŞİRAH 4
Ve refa’nâ leke zikrek(zikreke)
Ve senin için, zikrini yükselttik Zikrini yükselttik ve böylece nefsini tezkiye ettin
6 EN'AM 125
Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne)
Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah'a) teslime (İslâm'a) açar Kimi dalâlette bırakmayı dilerse, onun göğsünü semada yükseliyormuş gibi daralmış, sıkıntılı yapar Böylece Allah, mü'min olmayanların üzerine pislik (azap, darlık, güçlük) verir
39 ZUMER 22
E fe men şerehallâhu sadrehu lil islâmi fe huve alâ nûrin min rabbih(rabbihi), fe veylun lil kâsiyeti kulûbuhum min zikrillâh(zikrillâhi), ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin)
Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah'a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah'ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler
İşte gördük ki nefs tezkiyesi kişinin yaptığı zikir seviyesine bağlıdır
ŞİMDİ SONUÇ
91 ŞEMS 9
Kad efleha men zekkâhâ
Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir
87 A'LÂ 14
Kad efleha men tezekkâ
Nefsini tezkiye eden kimse felâha (kurtuluşa) ermiştir
Kristal mutluluk
Kuranı Kerim bir mutluluk davetiyesidir bir mutluluk garantisidir O halde rabbimizin verdiği bütün emirler koyduğu bütün yasaklar tamamen insanların mutluluğuna odaklıdır
Birinci husus:
İnsanlara allah taraından verilen 4 emanet söz konusudur Birincisi ruh İkincisi nefs üçüncüsü fizik vücut dördüncüsü ise serbest iradedir Ve bunların dünya hayatını yaşarken Allaha teslimi üzerimize farzdır
Ruh :
allahın sadece insana bahşettiği büyük bir lütufdur İnsanda iyiliği emreden mekanizmadır Yüzde yüz güzelliklerle doludur Dünya hayatını yaşarken Allaha ulaştırılması farzdır
13 RAD 20 Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka)
Onlar, Allah'ın ahdini ifa ederler Ve misaklerini misaklerini bozmazlar
13 RAD 21 Vellezîne yasılûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi)
Ve onlar Allah'ın (ölümden evvel), Allah'a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O'na (Allah'a) ulaştırırlar Ve Rab'lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar
39 ZUMER 54 Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne)
Ve Rabbinize (Allah'a) yönelin (ruhunuzu Allah'a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O'na (Allah'a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah'a teslim edin) (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız
arakadaşlar görüldüğü üzere ruhun allaha teslimi farzdır çünkü hidayet ruhun allaha ulaşmasıdır, ermesidir İşte ayet;
3 ALİ İMRAN 73 Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun)
Ve sizin dîninize tâbî olandan başka kimseye inanmayın (Habibim) de ki: “Hiç şüphesiz HİDAYET, Allah'a ulaşmaktır (İnsan ruhunun ölümden evvel Allah'a ulaşmasıdır) Size verilenin bir benzerinin başka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katında (sizlerle) tartışacakları için mi (böyle söylüyorsunuz)? De ki: “Hiç şüphesiz fazl, Allah'ın elindedir Onu dilediğine verir Ve Allah, Vâsi'un Alîm'dir (Allah herşeyi kuşatan ve herşeyi bilendir)
İnsanlar muhakkak surette ölmeden evvel ruhlarını allaha ulaştırmayı kalpten dilemeleri gerekmektedirAksi takdirde cehennem söz konusu
10 YUNUS 7 İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne)
Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır
10 YUNUS 8 Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne)
İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir)
NEFS TEZKİYESİ
Nefs Tezkiyesi Allahın nurlarının kişinini nefsinin kalbine yerleşerek nefsin kalbindeki afetlerin temizlenmesi işlevidir
Ruhunu ölmeden evvel Allaha ulaştırmayı dileyen kişi Allahı zikretmelidir Çünkü en büyük ibadet zikirdir
29 ANKEBUT 45
Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne)
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl) Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder) Ve Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir
Bu bağlamda zikir nasıl yapılır ona bakalım
7 A'RAF 205
Vezkur rabbeke fî nefsike tedarruan ve hîfeten ve dûnel cehri minel kavli bil guduvvi vel âsâli ve lâ tekun minel gâfilîn(gâfilîne)
Ve sabah ve akşam vakitlerinde Rabbini kendi kendine, korkarak ve yalvararak, sözün sesli olmayanı ile zikret Ve gâfillerden olma
Allahu teala zikrin sesli olmayanıyla zikir yapın diyor yani kendimizi parçalamamıza gerek yoktur Allahın ölçüsü bu yönde
ZİKİR NEDİR?
73 MUZEMMİL 8
Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen)
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O'na ulaş
Zikir Allahı ismiyle zikretmektir Yani ALLAH ALLAH ALLAHdiye iç sesimizle yapacağımız zikirdir Zaten eğer kalp atışlarımızı dikkatle dinlersek anlaşılır
Ve bu ayeti kerime öncelikle ara sıra zikir yapmamız gerektiğini belirtmekte
Unutmayalım ki zikir kişinin ruhunu allaha ulaştırmasında benzin görevi üstlenir Ne kadar çok zikir yaparsa kişi, ruhu o kadar çabuk allahın zatına ulaşır
Daha sonra çok zikir üzerimize farz kılınmış
33 AHZAB 41
Yâ eyyuhellezîne âmenûzkûrullâhe zikren kesîrâ(kesîran)
Ey âmenû olanlar! Allah'ı çok zikirle (günün yarısından fazla) zikredin
Ve sonra daimi zikri farz kılnmış
4 NİSA 103
Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten)
Namazı bitirdiğinizde; ayaktayken, otururken ve yan üzeriyken (yan üstü yatarken) Allah'ı hep zikredin! Güvenliğe kavuştuğunuzda namazı erkânıyla kılın Çünkü; namaz, mü'minlerin üzerine, vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur
Zikir yapmaya başlayınca insan ilk önce göğsü şerh edilir (Tabi Sadece Allaha Ulaşmayı Dileyenler İçin) Çünkü sadece Allaha ulaşmayı dileyenler takva sahibiir İşte ayet;
30 RUM 31
Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne)
O'na (Allah'a) munib olun (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun Ve namazı ikame edin (namaz kılın) Ve (böylece) müşriklerden olmayın
Zaten kişi sevdiğine ulaşmayı diler değil mi?
İşte Göğsün şerh edilmesi (manevi olarak) ve allahtan gelen nurların şerh edilen nefsin kalbinden içeri girip nefsin afetlerini temizlemsi;
94 İNŞİRAH 1
E lem neşrah leke sadrek(sadreke)
Göğsünü senin için şerhetmedik mi (yarıp genişletmedik mi)?
94 İNŞİRAH 2
Ve vedagnâ anke vizrek(vizreke)
Ve senden yükünü kaldırdık (kaldırmadık mı?) Yük dediği nefsin afetleri
94 İNŞİRAH 3
Ellezî enkada zahrek(zahreke)
Ki o (yük) senin sırtını bükmüştü Nefsindeki afetler günah işlemene sebepti
94 İNŞİRAH 4
Ve refa’nâ leke zikrek(zikreke)
Ve senin için, zikrini yükselttik Zikrini yükselttik ve böylece nefsini tezkiye ettin
6 EN'AM 125
Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne)
Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah'a) teslime (İslâm'a) açar Kimi dalâlette bırakmayı dilerse, onun göğsünü semada yükseliyormuş gibi daralmış, sıkıntılı yapar Böylece Allah, mü'min olmayanların üzerine pislik (azap, darlık, güçlük) verir
39 ZUMER 22
E fe men şerehallâhu sadrehu lil islâmi fe huve alâ nûrin min rabbih(rabbihi), fe veylun lil kâsiyeti kulûbuhum min zikrillâh(zikrillâhi), ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin)
Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah'a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah'ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler
İşte gördük ki nefs tezkiyesi kişinin yaptığı zikir seviyesine bağlıdır
ŞİMDİ SONUÇ
91 ŞEMS 9
Kad efleha men zekkâhâ
Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir
87 A'LÂ 14
Kad efleha men tezekkâ
Nefsini tezkiye eden kimse felâha (kurtuluşa) ermiştir
Kristal mutluluk