iltasyazilim
FD Üye
Kuran Ahlakının Tüm Dünyaya Anlatılması
http:img208**************img2086577neslinursema1kuran9dtjj6
Kuran ayetlerinde, Allah'ın sünnetişeklinde bir
ifade ile karşılaşırız Bu ifade Kuran'da Allah'ın
kanunlarıanlamında kullanılmaktadır Ayetlerde, bu
kanunların daima geçerliliğini koruduğu haber
verilmiştir Bu konudaki bir ayette Allah şöyle
buyurur:
(Bu,) Daha önceden gelipgeçenler hakkında (uygulanan)
Allah'ın sünnetidir Allah'ın sünnetinde kesin olarak
bir değişiklik bulamazsın (Ahzab Suresi, 62)
İşte değişmeyen bu İlahi kurallardan birisi
toplumların helak edilmeden önce peygamberler
kanalıyla, kutsal bir kitap gönderilerek
uyarılmasıdır Bu gerçeği bildiren bir ayet şöyledir:
Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir Kitap
olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık (Hicr
Suresi, 4)
Tarih boyunca Allah, yıkıma uğrayan her topluma önce,
onları doğru yola davet eden bir kitap indirmiştir
Buna rağmen isyan ve azgınlığa devam edenler,
kendileri için belirlenmiş süreleri dolduğunda helak
edilmiş, gelecek nesiller için ibret konusu
olmuşlardır Allah'ın bu kanununu düşündüğümüzde bazı
önemli sırlar ortaya çıkmaktadır
Kıyamet, dünya üzerindeki tüm toplumların başına
gelecek son felakettir Kuran insanların öğüt alıp
düşünmesi için indirilen İlahi kitapların sonuncusudur
ve kıyamete kadar tek yol gösterici olarak kalacaktır
Ayetlerdeki ifadeyle; O (Kuran) alemlere bir öğüt
ve hatırlatmadan başkası değildir(Enam Suresi, 90)
Kuran'ın sadece belirli bir zamana ve mekana hitap
ettiğini zanneden insanlar ise derin bir gaflet
içindedir, çünkü Kuran, tüm alemleriçin ortak bir
çağrıdır
Peygamberimiz (sav) döneminden beri Kuran hakikatleri
tüm dünyaya tebliğ edilmektedir Özellikle içinde
yaşadığımız çağ tarihte benzeri görülmedik teknolojik
gelişmeler sayesinde, Kuran'ın emirlerinin tüm
insanlığa duyurulabildiği bir dönemdir Bugün bilim,
eğitim, ulaşım ve iletişim alanlarındaki gelişmeler en
uç noktaya varmak üzeredir Özellikle bilgisayar ve
internet teknolojileri sayesinde dünyanın dört bir
yanındaki insanlar saniyeler içinde birbirleriyle
konuşabilmekte, bilgilerini paylaşabilmekte ve
iletişim kurabilmektedir Bilim ve teknoloji devrimi
tüm dünya ülkelerini birleştirmekte; küreselleşme,
dünya vatandaşlığıgibi ifadeleri söz dağarcığımıza
kazandırmaktadır Kısacası tüm dünyadaki insanları
birbirinden ayıran bütün engeller hızla ortadan
kalkmaktadır
Bu gerçekler ışığında rahatlıkla şunu söylemek
mümkündür: Yaşadığımız Bilgi Çağında Allah, her
türlü teknolojik gelişmeyi hizmetimize vermiştir
Müslümanların üzerine düşen sorumluluk da, Allah'ın
sunduğu bu imkanları en güzel ve faydalı şekilde
kullanmak, dünyanın ayak basılan her noktasında
insanları Kuran ahlakına davet etmektir
Elçiler
Allah'ın kainatın yaratılışından günümüze kadar var
olan değişmeyen kanunlarından önceki bölümde
bahsetmiştik Bu İlahi kanunlardan birisi de elçi
gönderilmeyen topluma Allah katından bir azap
gelmemesidir Allah bu vaadini aşağıdaki ayetlerde
şöyle haber vermektedir:
Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine' onlara
ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri
yıkıma uğratıcı değildir Ve Biz, halkı zulmeden
şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz
(Kasas Suresi, 59)
Biz bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir topluma)
azap edecek değiliz (İsra Suresi, 15)
Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, Biz hiçbir ülkeyi
yıkıma uğratmış değiliz (Onlara) Hatırlatma
(yapılmıştır) Biz zulmedici değiliz (Şuara Suresi,
208209)
Ayetlerde bildirildiği gibi, Allah toplumların merkezi
yerleşim birimlerine uyarıcıkorkutucu olarak
elçilerini gönderir Bu elçilerde insanlara Allah'ın
emirlerini bildirirler Ancak inkarcı toplumlar her
dönemde kendilerini uyaran elçileri alayla karşılar,
yalancılık, çıkarcılık, delilik gibi çeşitli
iftiralarla onları suçlarlar Ahlaksızlık ve
azgınlıklarına devam eden bu toplumları Allah hiç
beklemedikleri bir anda büyük bir felaket ile helak
etmektedir Nuh, Lut, Ad, Semud halklarının ve
Kuran'da bahsi geçen diğer kavimlerin ibret verici
yıkımları söz konusu helaka birer örnektir
Allah bize Kuran'da elçilerini şu sebeplerle
gönderdiğini belirtmiştir: Toplumu müjdelemek,
insanlara sapkın inançlarını bırakıp Allah'ın dinini
ve güzel ahlakı yaşamaları için önemli bir fırsat
tanımak, elçilerin davetinden sonra insanların kıyamet
günü ileri sürecek mazeret ve bahanelerinin kalmaması
için onları uyarmak; İşte bu amaçları Allah bir ayette
şöyle haber verir:
Elçiler, müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildi)
Öyle ki, elçilerden sonra insanların Allah'a karşı
(savunacak) delilleri olmasın (Nisa Suresi, 165)
Ahzab Suresi'nin 40 ayetinde haber verildiği gibi,
Peygamberimiz (sav) son peygamberdir Hz Muhammed
(sav), Allah'ın Resulü (elçisi) ve peygamberlerin
(nebilerin) sonuncusudur(Ahzap Suresi, 40) Başka
bir ifadeyle, Hz Muhammed (sav) ile Allah'ın
insanlığa gönderdiği vahiyler tamamlanmıştır Buna
karşın Peygamberimiz (sav)'in tebliğ ettiği Kuran'ın
anlatılması ve hatırlatılması anlamındaki sorumluluk,
kıyamete kadar tüm Müslümanlar için sürmektedir
http:img208**************img2086577neslinursema1kuran9dtjj6
Kuran ayetlerinde, Allah'ın sünnetişeklinde bir
ifade ile karşılaşırız Bu ifade Kuran'da Allah'ın
kanunlarıanlamında kullanılmaktadır Ayetlerde, bu
kanunların daima geçerliliğini koruduğu haber
verilmiştir Bu konudaki bir ayette Allah şöyle
buyurur:
(Bu,) Daha önceden gelipgeçenler hakkında (uygulanan)
Allah'ın sünnetidir Allah'ın sünnetinde kesin olarak
bir değişiklik bulamazsın (Ahzab Suresi, 62)
İşte değişmeyen bu İlahi kurallardan birisi
toplumların helak edilmeden önce peygamberler
kanalıyla, kutsal bir kitap gönderilerek
uyarılmasıdır Bu gerçeği bildiren bir ayet şöyledir:
Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir Kitap
olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık (Hicr
Suresi, 4)
Tarih boyunca Allah, yıkıma uğrayan her topluma önce,
onları doğru yola davet eden bir kitap indirmiştir
Buna rağmen isyan ve azgınlığa devam edenler,
kendileri için belirlenmiş süreleri dolduğunda helak
edilmiş, gelecek nesiller için ibret konusu
olmuşlardır Allah'ın bu kanununu düşündüğümüzde bazı
önemli sırlar ortaya çıkmaktadır
Kıyamet, dünya üzerindeki tüm toplumların başına
gelecek son felakettir Kuran insanların öğüt alıp
düşünmesi için indirilen İlahi kitapların sonuncusudur
ve kıyamete kadar tek yol gösterici olarak kalacaktır
Ayetlerdeki ifadeyle; O (Kuran) alemlere bir öğüt
ve hatırlatmadan başkası değildir(Enam Suresi, 90)
Kuran'ın sadece belirli bir zamana ve mekana hitap
ettiğini zanneden insanlar ise derin bir gaflet
içindedir, çünkü Kuran, tüm alemleriçin ortak bir
çağrıdır
Peygamberimiz (sav) döneminden beri Kuran hakikatleri
tüm dünyaya tebliğ edilmektedir Özellikle içinde
yaşadığımız çağ tarihte benzeri görülmedik teknolojik
gelişmeler sayesinde, Kuran'ın emirlerinin tüm
insanlığa duyurulabildiği bir dönemdir Bugün bilim,
eğitim, ulaşım ve iletişim alanlarındaki gelişmeler en
uç noktaya varmak üzeredir Özellikle bilgisayar ve
internet teknolojileri sayesinde dünyanın dört bir
yanındaki insanlar saniyeler içinde birbirleriyle
konuşabilmekte, bilgilerini paylaşabilmekte ve
iletişim kurabilmektedir Bilim ve teknoloji devrimi
tüm dünya ülkelerini birleştirmekte; küreselleşme,
dünya vatandaşlığıgibi ifadeleri söz dağarcığımıza
kazandırmaktadır Kısacası tüm dünyadaki insanları
birbirinden ayıran bütün engeller hızla ortadan
kalkmaktadır
Bu gerçekler ışığında rahatlıkla şunu söylemek
mümkündür: Yaşadığımız Bilgi Çağında Allah, her
türlü teknolojik gelişmeyi hizmetimize vermiştir
Müslümanların üzerine düşen sorumluluk da, Allah'ın
sunduğu bu imkanları en güzel ve faydalı şekilde
kullanmak, dünyanın ayak basılan her noktasında
insanları Kuran ahlakına davet etmektir
Elçiler
Allah'ın kainatın yaratılışından günümüze kadar var
olan değişmeyen kanunlarından önceki bölümde
bahsetmiştik Bu İlahi kanunlardan birisi de elçi
gönderilmeyen topluma Allah katından bir azap
gelmemesidir Allah bu vaadini aşağıdaki ayetlerde
şöyle haber vermektedir:
Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine' onlara
ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri
yıkıma uğratıcı değildir Ve Biz, halkı zulmeden
şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz
(Kasas Suresi, 59)
Biz bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir topluma)
azap edecek değiliz (İsra Suresi, 15)
Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, Biz hiçbir ülkeyi
yıkıma uğratmış değiliz (Onlara) Hatırlatma
(yapılmıştır) Biz zulmedici değiliz (Şuara Suresi,
208209)
Ayetlerde bildirildiği gibi, Allah toplumların merkezi
yerleşim birimlerine uyarıcıkorkutucu olarak
elçilerini gönderir Bu elçilerde insanlara Allah'ın
emirlerini bildirirler Ancak inkarcı toplumlar her
dönemde kendilerini uyaran elçileri alayla karşılar,
yalancılık, çıkarcılık, delilik gibi çeşitli
iftiralarla onları suçlarlar Ahlaksızlık ve
azgınlıklarına devam eden bu toplumları Allah hiç
beklemedikleri bir anda büyük bir felaket ile helak
etmektedir Nuh, Lut, Ad, Semud halklarının ve
Kuran'da bahsi geçen diğer kavimlerin ibret verici
yıkımları söz konusu helaka birer örnektir
Allah bize Kuran'da elçilerini şu sebeplerle
gönderdiğini belirtmiştir: Toplumu müjdelemek,
insanlara sapkın inançlarını bırakıp Allah'ın dinini
ve güzel ahlakı yaşamaları için önemli bir fırsat
tanımak, elçilerin davetinden sonra insanların kıyamet
günü ileri sürecek mazeret ve bahanelerinin kalmaması
için onları uyarmak; İşte bu amaçları Allah bir ayette
şöyle haber verir:
Elçiler, müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildi)
Öyle ki, elçilerden sonra insanların Allah'a karşı
(savunacak) delilleri olmasın (Nisa Suresi, 165)
Ahzab Suresi'nin 40 ayetinde haber verildiği gibi,
Peygamberimiz (sav) son peygamberdir Hz Muhammed
(sav), Allah'ın Resulü (elçisi) ve peygamberlerin
(nebilerin) sonuncusudur(Ahzap Suresi, 40) Başka
bir ifadeyle, Hz Muhammed (sav) ile Allah'ın
insanlığa gönderdiği vahiyler tamamlanmıştır Buna
karşın Peygamberimiz (sav)'in tebliğ ettiği Kuran'ın
anlatılması ve hatırlatılması anlamındaki sorumluluk,
kıyamete kadar tüm Müslümanlar için sürmektedir