Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Kurban bayramı, sevdiklerimizle hoş anlar paylaşmak için bir fırsattır ve biz en hoş anlarımızı varlıklı sofralar etrafında birleştirmek isteriz. Lakin bu varlıklı sofralar, günün ahir hazımsızlık, mide yanması üzere şikayetleri de beraberinde getirir. Tahlili ekseriyetle bir şişe sodayla, maden suyuyla buluruz. Meğer alınacak küçük tedbirlerle bayram boyunca hem et tüketmek hem de sağlıklı bir bayram geçirmek mümkündür.
Al et tüketimimizi ve ziyaretlerle bir arada tatlı kaçamaklarını arttırdığımız bu bayramda; diyabet, hipertansiyon, kalp-damar üzere kronik illetleri olan bireylerin münhasıran dikkat etmesi gerekir. Al et kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek bir besindir. Yağlı al eti çokça tüketmek kolesterol üzere kan yağlarını ve kandaki ürik asiti arttırdığı bir gerçektir. Yüksek kolesterolü olan yahut ailesinde kolesterol yüksekliği bulunan orta yaşlı ve ileri yaşlı bireylerin yağlı et ve sakatat tüketmeleri kalp bunalımı riskini arttırabilir.
Gastrit, reflü üzere mide rahatsızlıkları ve barsak sorunu olan bireyler bir vesair riskli öbektir. Al et protein kaynağı bir besindir. Bu da midede düzgün bir sindirim için daha çokça mide asidi salgılanmasını gerektirir. Mide-bağırsak meselesi olan insanların al eti ziyade tüketmesi hazımsızlık, reflü üzere şikayetlerin artmasına neden olur. Kurban etinin kesildiği gün tüketilmesi de bu sıkıntıları tetikler.
Yeni kesilmiş hayvan etlerinde rigor mortis denilen vefat katılığı oluşur. Bu, etin pişmesini ve sindirimini zorlaştırır. Etin, kesildiği gün değil; buzdolabında 1 gün bekletildikten sonra tüketilmesi hem etin yumuşamasını ve daha çabuk pişmesini, hem de daha lezzetli olmasını sağlar.
Al etin en mütenasip pişirme hali haşlama, ızgara ve fırında pişirmedir. Bayramda kesilen etle en çok yapılan ise kavurma ve ızgaradır. Lakin bunları yaparken birtakım noktalara dikkat etmemiz gerekir. Kavurma yapılırken kuyruk yağı ve tereyağı üzere yağlar kullanılmamalıdır. Kavurma kimi yörelerde sabahın birinci saatlerinde kahvaltı öğününde tüketilir. Halbuki güne hafif bir kahvaltıyla başlamak, öğlen öğününde al et tüketmek daha sahihtir. Al etle yapılan yemeklere ekstra yağ eklenmesine gerek yoktur, etin kendi yağıyla pişirilmesi gerekir.
Mangalda et pişirmek ise tedbir alınmazsa çok risklidir. Evvel kömürlerin uygunca yanması ve yarı kor halini alması gerekir. Harlı ateşte pişirmek etlerin dışının pişmesine ve içinin pişmemesine neden olur. Bu da sindirimi zorlaştırır ve besin zehirlenmeleriyle sonuçlanabilir. Kesilmiş etler ateşten 15 cm uzakta pişirilmelidir. Ateşe yakın pişirilen etlerde kanserojen unsur ölçüsü artar. Bu da sıhhatimizi olumsuz tesirler.
Bayramda etlerin birinci günden kesilip pişirilmesi ve bol ölçüde yağlı al et, sakatat tüketmek kabızlık üzere sorunlara de neden olacaktır. Bunları önlemek için güçlü sofralarımızda bol çeşitte salata, yeşillik ve zeytinyağlı zerzevat yemekleri de kesinlikle bulundurmalıyız. Öğüne salata tüketerek başlamalıyız. Ayıca antioksidant özelliğe sahip C vitaminini bolca içeren maydanoz, nane, yeşil biber üzere besinleri tüketerek ızgara ile pişirilmiş al etin vücudumuza sağladığı kanserojen unsurların tesirini azaltırız.
Bayram ziyaretlerinde ikram edilen şekerleme ve tatlılardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Şerbetli tatlılar alanına sütlü yahut meyveli tatlılar tercih edilmeli ve az porsiyonlarda tüketilmelidir. Çay ve kahveyi çokça tüketmek kalp çarpıntısı üzere şikayetlere neden olur. Rezene, anason, papatya ve ıhlamur üzere bitki çayları tercih edilebilir.
Bayramda bir öğünde al et tüketiyorsak sair öğünü daha hafif zerzevat yemekleri, tam tahıllı ekmek, bulgur pilavı ve salatadan oluşan bir öğünle geçirmeliyiz. Böylelikle bağırsak sistemimizin daha nizamlı çalışmasını sağlarız.
Alacağın Küçük Tedbirlerle Sağlıklı Bir Bayram Geçirmek Mümkün!
Güne bir bardak ılık su içerek başlayın.
Hafif bir kahvaltı yapmayı ihmal etmeyin.
Uzun müddetli açlıklardan kaçının. Taze kabuklu bir meyve yahut kuru kayısı, kuru incir üzere kuru meyvelerle ara öğün yapabilirsiniz.
Çay ve kahve tarafına ıhlamur, papatya üzere bitki çayları tercih edin.
Şerbetli tatlılar bölgesine meyveli yahut sütlü hafif tatlılar yapabilirsiniz.
Salata çeşidini bol tutun ve sofrada kesinlikle yeşillik bulundurun.
Öğlen al et tüketildiyse akşam kesinlikle zerzevat yemekleri ve salatanın bulunduğu hafif bir öğün geçirin.
Bayram boyunca vücudumuzda oluşan toksinleri atmak için de bol su içmeye ihtimam gösterin.
Bayramda gün içerisinde aldığımız çokça enerjiyi harcamak için aktivitenizi arttırın. Tempolu yürüyüş, tabiat yürüyüşleri, koşu, bisiklet sürme ve dans etme yapacağımız keyifli aktivitelerden biri olabilir.
Bayramı kent dışında tatil yaparak geçirmek isteyenlerin ise açık büfe tuzağına düşmemeleri gerekir. Tabaklarınızı evvel farklı çeşit salatalarla doldurup, akabinde zerzevat yemeği çeşitleri ve et yemeği ile tamamlamanız daha sağlıklı olacaktır.
Al et tüketimimizi ve ziyaretlerle bir arada tatlı kaçamaklarını arttırdığımız bu bayramda; diyabet, hipertansiyon, kalp-damar üzere kronik illetleri olan bireylerin münhasıran dikkat etmesi gerekir. Al et kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek bir besindir. Yağlı al eti çokça tüketmek kolesterol üzere kan yağlarını ve kandaki ürik asiti arttırdığı bir gerçektir. Yüksek kolesterolü olan yahut ailesinde kolesterol yüksekliği bulunan orta yaşlı ve ileri yaşlı bireylerin yağlı et ve sakatat tüketmeleri kalp bunalımı riskini arttırabilir.
Gastrit, reflü üzere mide rahatsızlıkları ve barsak sorunu olan bireyler bir vesair riskli öbektir. Al et protein kaynağı bir besindir. Bu da midede düzgün bir sindirim için daha çokça mide asidi salgılanmasını gerektirir. Mide-bağırsak meselesi olan insanların al eti ziyade tüketmesi hazımsızlık, reflü üzere şikayetlerin artmasına neden olur. Kurban etinin kesildiği gün tüketilmesi de bu sıkıntıları tetikler.
Yeni kesilmiş hayvan etlerinde rigor mortis denilen vefat katılığı oluşur. Bu, etin pişmesini ve sindirimini zorlaştırır. Etin, kesildiği gün değil; buzdolabında 1 gün bekletildikten sonra tüketilmesi hem etin yumuşamasını ve daha çabuk pişmesini, hem de daha lezzetli olmasını sağlar.
Al etin en mütenasip pişirme hali haşlama, ızgara ve fırında pişirmedir. Bayramda kesilen etle en çok yapılan ise kavurma ve ızgaradır. Lakin bunları yaparken birtakım noktalara dikkat etmemiz gerekir. Kavurma yapılırken kuyruk yağı ve tereyağı üzere yağlar kullanılmamalıdır. Kavurma kimi yörelerde sabahın birinci saatlerinde kahvaltı öğününde tüketilir. Halbuki güne hafif bir kahvaltıyla başlamak, öğlen öğününde al et tüketmek daha sahihtir. Al etle yapılan yemeklere ekstra yağ eklenmesine gerek yoktur, etin kendi yağıyla pişirilmesi gerekir.
Mangalda et pişirmek ise tedbir alınmazsa çok risklidir. Evvel kömürlerin uygunca yanması ve yarı kor halini alması gerekir. Harlı ateşte pişirmek etlerin dışının pişmesine ve içinin pişmemesine neden olur. Bu da sindirimi zorlaştırır ve besin zehirlenmeleriyle sonuçlanabilir. Kesilmiş etler ateşten 15 cm uzakta pişirilmelidir. Ateşe yakın pişirilen etlerde kanserojen unsur ölçüsü artar. Bu da sıhhatimizi olumsuz tesirler.
Bayramda etlerin birinci günden kesilip pişirilmesi ve bol ölçüde yağlı al et, sakatat tüketmek kabızlık üzere sorunlara de neden olacaktır. Bunları önlemek için güçlü sofralarımızda bol çeşitte salata, yeşillik ve zeytinyağlı zerzevat yemekleri de kesinlikle bulundurmalıyız. Öğüne salata tüketerek başlamalıyız. Ayıca antioksidant özelliğe sahip C vitaminini bolca içeren maydanoz, nane, yeşil biber üzere besinleri tüketerek ızgara ile pişirilmiş al etin vücudumuza sağladığı kanserojen unsurların tesirini azaltırız.
Bayram ziyaretlerinde ikram edilen şekerleme ve tatlılardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Şerbetli tatlılar alanına sütlü yahut meyveli tatlılar tercih edilmeli ve az porsiyonlarda tüketilmelidir. Çay ve kahveyi çokça tüketmek kalp çarpıntısı üzere şikayetlere neden olur. Rezene, anason, papatya ve ıhlamur üzere bitki çayları tercih edilebilir.
Bayramda bir öğünde al et tüketiyorsak sair öğünü daha hafif zerzevat yemekleri, tam tahıllı ekmek, bulgur pilavı ve salatadan oluşan bir öğünle geçirmeliyiz. Böylelikle bağırsak sistemimizin daha nizamlı çalışmasını sağlarız.
Alacağın Küçük Tedbirlerle Sağlıklı Bir Bayram Geçirmek Mümkün!
Güne bir bardak ılık su içerek başlayın.
Hafif bir kahvaltı yapmayı ihmal etmeyin.
Uzun müddetli açlıklardan kaçının. Taze kabuklu bir meyve yahut kuru kayısı, kuru incir üzere kuru meyvelerle ara öğün yapabilirsiniz.
Çay ve kahve tarafına ıhlamur, papatya üzere bitki çayları tercih edin.
Şerbetli tatlılar bölgesine meyveli yahut sütlü hafif tatlılar yapabilirsiniz.
Salata çeşidini bol tutun ve sofrada kesinlikle yeşillik bulundurun.
Öğlen al et tüketildiyse akşam kesinlikle zerzevat yemekleri ve salatanın bulunduğu hafif bir öğün geçirin.
Bayram boyunca vücudumuzda oluşan toksinleri atmak için de bol su içmeye ihtimam gösterin.
Bayramda gün içerisinde aldığımız çokça enerjiyi harcamak için aktivitenizi arttırın. Tempolu yürüyüş, tabiat yürüyüşleri, koşu, bisiklet sürme ve dans etme yapacağımız keyifli aktivitelerden biri olabilir.
Bayramı kent dışında tatil yaparak geçirmek isteyenlerin ise açık büfe tuzağına düşmemeleri gerekir. Tabaklarınızı evvel farklı çeşit salatalarla doldurup, akabinde zerzevat yemeği çeşitleri ve et yemeği ile tamamlamanız daha sağlıklı olacaktır.
