Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Koronavirüs Kaygısı, Korkusu ve Stresi

Koronavirüs Kaygısı, Korkusu ve Stresi
0
134

yasuo

FD Üye
Katılım
Şub 14, 2021
Mesajlar
21,219
Etkileşim
1
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
80


Stresin psikolojide, basitçe, "düşük, orta ve yüksek düzey" şeklinde derecelendirilebildiğini görürüz.

Düşük ve yüksek stres gerek iş yaşamında gerekse aile yaşamında bizi "işlevsiz" hale getirirken orta düzey stres ise daha iyi bir yaşam sürdürmemize yardımcı olur.

Orta düzey stres seviyesine "Olumlu Stres Düzeyi" de denir. Bu yüzden biz psikologlar, stresi tamamen ortadan kaldırmak yerine, ideal seviyelerde tutmak için çabalarız. "Stres Yönetimi" ifadesini ise bu yüzden kullanırız.

Aşırı ve/veya kronik stresin ise bağışıklık sistemimizi olumsuz etkilediğini pek araştırma ortaya koymuştur.

Corona Virüsüne karşı fiziksel önlemleri ve tedbirler mutlaka almalıyız. Önemli olan diğer bir önlem ise bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak olduğu ve bağışıklık sistemimiz de stres seviyemizden etkilendiği için bu virüsle ilgili aşırı stresli bir duygu durumuna girmek ya da bilimsel olmayan komplo teorileri ile aşırı kaygıya kapılmak yerine bilimsel veriler ışığında önlem almak oldukça önemli görünmektedir.

Çocuklarımızın ve bizlerin yüksek stres ya da kaygıdan olumsuz bir şekilde etkilenmemesi, bu süreci daha kolay atlatmamıza yardım edecektir.

Bilimsel kaynağı olmayan bilimsel bilgilere ve ifadelere itibar etmemeliyiz. Bunu yapmamak stresimizi, kaygımızı ve panik halimizi artırmaktan başka bir işe yaramaz. Aşırı stres ve panik, virüse karşı bağışıklığımızı düşürebileceği gibi işlevsel ve akılcı önlemler almamızın da önüne geçebilir.

Yine aynı nedenlerle, varsayım ve paranoya içeren komplo teorilerinden uzak durmalıyız. Pratik anlamda bunların bizlere hiçbir faydası yoktur.

Aldığımız tüm fiziksel önlemler, kaçınmamız gereken komplo teorileri, abartılı ve bilimsel olmayan bilgilerle birlikte,  ilaveten alacağımız psikolojik önlemler sayesinde bu virüsle karşılaşmaya daha hazır hale gelebiliriz.

Bir tarafta bu virüsü, bağışıklığımıza zarar verebilecek bir kaygı/stres düzeyiyle karşılamak var; diğer tarafta ise olumlu stres düzeyimizi koruyarak (kuşkusuz hekimlerin önerdiği sağlıklı beslenme, uyku vb. diğer fizyolojik önlemlerle), şayet kapımızı çalarsa bu virüsle, daha kolay baş edebilecek bir bağışıklık sistemi ile onu misafir edip uğurlamak...

Unutmayın, aşırı kaygı ve aşırı panik, virüsten daha kalıcı ve ciddi zararlara neden olabilir. 

Sağlıkla ve sevgiyle…


 

Similar threads

Hayatınız ne kadar stresli? Ne kadar zamandır stres altındasınız? Öfke ve endişe gibi duyguları her gün yaşıyor ve bunlardan kurtulamıyor musunuz? Sürekli soğuk algınlığına yakalanıyor musunuz? Kendinizi yorgun hissediyor musunuz veya kendinize hedefler belirleyip bunlara ulaşmakta güçlük mü...
Cevaplar
0
Görüntüleme
124
Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, "Stres kişinin baş etme yollarını zorlayan dış etkenlere verdiği tepki olarak tanımlanabilir. Belli bir düzeyde olduğunda kişiyi motive eden, tehdit edici faktörler karşısında önlem almayı sağlayan bir rolü olabilir. Fakat aşırı ya da süreğen olduğu durumlarda...
Cevaplar
0
Görüntüleme
244
Stres... stres...stres... Ne çok kullanır olduk bu kelimeyi.'Gelmeyin üstüme çok stresliyim.','Şimdi stresten çatlayacağım ayol.', 'Sınavım var kanka çok stresliyim.' vs.. Stres hayatımızın her alanında ve oldukça kontrolsüz bir şekilde aramızda dolanıyor. Onu bir yakalarsam ne yapacağımı çok...
Cevaplar
0
Görüntüleme
65
“Stresliyim” gündelik hayatta en çok duyduğumuz veya kurduğumuz cümlelerden biridir. Bu yazının amacı stresle “başa çıkmak” gibi bir yaklaşımdan ziyade stresin bedenimizde nasıl bir yol izlediği, hangi zamanlarda zararlı olduğu, bize ne söylemeye çalıştığı, otomatik tepkilerin nelerden...
Cevaplar
0
Görüntüleme
110
Canlılar aleminde değişmez olan bazı kurallar vardır. İlk olarak “uyum gösterme” durumunu örnek verebiliriz. Örneğin değişen hava şartlarından, değişen fizyolojik şartlara (fiziksel gelişim, hamilelik, kilo alımı vs), sosyal koşullara (yeni bir iş, taşınma, yeni sosyal çevre, okul...
Cevaplar
0
Görüntüleme
161
858,505Konular
982,795Mesajlar
33,075Kullanıcılar
Üst Alt