Kırmızı Gül Demet Demet

Kırmızı Gül Demet Demet Kırmızı gül demet demet, Sevda yok bir alamet, Balam nenni, yavrum nenni Gitti gelmez ol muhannet Şol revanda balam kaldı, Yavrum kaldı, balam nenni Nenni ya! Nenni ancak nenni! Yavrum nenni! Bir demet kırmızı gülle gelen nenni! Nasıl oluyor derseniz, türkünün dilini açtırmak gerek Varıp sormak gerek türküye : ''Ey türkü nedir bu demet demet kırmızı gül ve de nenni! Yavrum nenni Balam, nenni'' Bu demet demet gül hem de kırmızısından, sevgiliye duygu mu taşıyor? Neden kırmızı gül de kır papatyaları yok? Şöyle sarılı beyazlı, düz sarılı, öküz gözü gibi, kırdan yığılmış papatyalar değil de, demet demet kırmızı gül? Onların sevgi dili yok mu? Onlar duygu simgesi gül kat Ama bir tek! Benim tek gülümsün, gönlümdeki yerin kır çiçekleri değin engin, kır çiçekleri değin varlıklı ve doğal, demiş olmazmısın? Ama senden iyisini bilecek değiliz ya! Kırmızı gülü seçmişsin sen Ayrıca de demet demet Ha dahası 'balam' meselesi var! Yavrum diyorsun 'Nenni' diyorsun 'Gitti gelmez' diyorsun Yahut birkirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt kirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt kirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt kirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt kirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt n balasına, yavrusuna çağrısı mı bu? Şol Revan'da kalan balası üstüne mi söylenmiş? REVAN, bugünkü adıyla ERİVAN, yani günümüzde Ermenistan'ın başkenti Türkümüze konu olan olayın geçtiği vakit ise, büyük olasılıkla 17 asır sonrası Neden derseniz, REVAN Osmanlının kayda değer bir ticaret merkezi o zamanlar Ama bir ara elden çıkmış, Safeviler işgal etmiş Yıl 1635 Dördüncü Murat ikiyüzellibin kişilik bir orduyla REVAN seferini düzenlemiş Sekiz ay, yirmi dokuz günlük abluka sonunda, REVAN yeniden Osmanlı topraklarına katılmış Eskisi gibi kervanlar gider kazanç olmuş Mal götürüp, mülk getirmişler Memet de gidip gelen kervancılardan birisi Anasının da tek 'balası' Tek oğlu! Erzurum yöresinde üç beş dönümlük tarlalarını ekip dikiyorlar Yetiştirdikleri ürünü de kervana katıp, REVAN'da satıyor Memet Memet de Memet hani Karayağız bir delikanlı Taşı tutsa, suyunu çıkaracak kadar enerjik bundan başka alışkanlığı var Memet'in Her akşam tarla dönüşü, bahçelerden derlediği demet demet gülleri getiriyor anasına Anayla oğul arasında bir sembol gibi kırmızı gül demeti Sevgi hürmet simgesi Gülleri evinin duvarına asıp kurutuyor ana Onlara baktıkça oğlunu görür gibi oluyor Hele Memet kervandaysa Gözü gönlü kırmızı gülün kurumuş, gazelleşmiş demetindekirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt kirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt kirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt kirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt kirmiziguldemetdemet5c6741a45dalt n Rüyaları hep Memet üstüne REVAN yollarını düşlüyor hep Kimi zaman kara saplanmış görüyor kervanı Kanter içinde uyanıyor hayra yormaya çalışıyor Kimi geceler de toza dumana katılmış kervanın, atının eşeğinin devesinin bir toz bulutu içinde kayboluşunu düşlüyor Bir girdap, yutuyor kervanı Koca kervan döne döne göğe çekiliyor Geride ne bir beygir, ne de bir deve, ne de insan kalıyor Memet'i arıyor gözleri Kara yağız, kaytan bıyık Memet, ellerini uzatıyor anasına 'Tut ellerimi' diyor Fakat ne gezer Anasının elleri boşlukta kalıyor Sözün kısası günü gelip de kervan REVAN'dan dönene dek bu böyle sürüp gidiyor Kervanın dönüşünü dört gözle bekliyor Bazen kışın yola saldığı oğlu yazın dönüyor Ara Sıra de tersi oluyor Kervanın dönüşü, bayram gibi! Kimi kocasını, kimi yavuklusunu karşılıyor Kimi analar da oğlunu Sarılıp, ağlayanlar, mutluluk gözyaşı dökenler Yemen seferinden döner gibi Yine De savaş dönüşü değil fakat; hastalığı sağlığı var Karı var, ayazı var! bir de salgın hastalık söylentisi yayılmış Veba hastalığı kırıp geçiriyor ortalığı İlkin bir ateş sarıyor bünyeyi Kusma, cerahat, baş dönmesi En sonunda da sayıklama Artık kurtuluşu yok Sayıklaya sayıklaya götürüyor insanı En erken üç gün En geç yedi gün içinde başlıyor sayıklama Kurduğu tüm dünya yok oluyor bir anda insanın Sevgiliye özlem, alınan armağanlar Söylenecek hoş sözler ''Sensiz olamam Sen benim her şeyimsin Güne seninle başlıyorum Seninle bitiyor gecem Vakit yitirmemek gerek demiştin Ancak günler su gibi geçti Ne bir ses; ne bir nefes Düşlerdeki yerin hariç Fakat seninle her şeye tekrar başlayacaktık Öyle demiştik ''Yaşam böylece kısa ki; hiç vakit yitirmek istemiyorum seninle almak için'' Bunları sen söylemiştin Sıcaklığın avuçlarımdaydı Bakımlı bir cadde arası mıydı? Yahut aşıklar yoluna girişte miydi? Bir tek gözlerin kalmış belleğimde bundan başka kuşların sonsuz şakımaları Ne de güzel batmıştı güneş Alaca ışığın, alaca karanlığa dönüştüğü an Akşam güneşinin, ağır ağır değil oluşu muydu güzel olan? Yoksa alaca ışığın, alaca mutluluğa dönüştüğü lahza mıydı en güzeli Bahar mı kokuyordu saçların Yahut aslında bahar günleri miydi? İşte böyle sevgili Ben şimdi senden uzakta Seni sayıklıyorum Ellerini tutabilsem her yerde Yüzüme dokunsa saç tellerin Fakat ne gezer! Kuytulardan kaybolmayı severim demiştin Aniden yok oluyorsun düşlerimden Ellerim boşta kalıyor Keza anamın hıçkırığı niye Uzattığım ellerimi tutsa ya! Ateşler içindeyim Bildiğim türküleri mırıldanıyorum; yokluğunuzda Gurbet elde baş yastığa gelende, Gayet yaman olur işi garibin, Gelen olmaz dışarı giden olmaz yanına, Bir çalıdır kabir taşı garibin Bir çalının dibine gömüyorlar Memet'i Söylenecek sözleri, sevgiliye, anasına özlemiyle birlikte örtüyorlar üstünü Kara toprak alıyor bağrına Gençmiş Sevenleri varmış Anası yavuklusu yol gözlüyormuş Ecel bu! Kimini sele, kimini yele verir Memet'i de Revan'da vebayla yakalıyor Sayıklaya sayıklaya gidiyor Memet Kucak dolusu kırmızı güller elinde kalıyor Sevgiliye özlemi de dilinde! Bundan Böyle bir çalıdır kabir taşı Memet'in! Bir tek Memet yok vebaya teslim olan Kervanın birçok kırılıyor Sahipsiz mezar oluyor Revan ' da Kalanlar acınacak halde Utangaç Yaşıyor olmaktan utanıyorlar sözde Yarı ölenlerin sorumlusu ölmeyenlermiş gibi yavaşça Erzurum'a giriyor kervan Analar, bacılar, sevgililer, oğullar, eşler Meraklı gözlerle karşılıyor kervanı Aradığını bulan sarmaş dolaş Gözyaşları hıçkırıklara karışıyor Aradığını bulamayanlar, birincil rastladığına soruyor ''Oğlum Memet'im nerede Birlikte çıktınız kervana Nerede kaldı'' Sen sen ol da gel yanıtla İlkin kusma başladı Sonra da bir ateş En son sayıklama başladı Bütün sevdiklerini tek tek sıraladı Titreye titreye sayıkladı Yedi gün dayandı Memet Daha Sonra Sonradan bir çalının dibine gömdük onu'' Gel de söyle bunu Söyleyebil! Ayrıca de anasına O ana çılgın olup dağlara düşmez mi? Avuçlarını göğe açıp ol tabipten medet dilemez mi? Kırmızı gülden merhemlik istemez mi? Karayağızın güzeli oğlunu, canından parçayı alıp götüren ölüme, ilenmez mi? Ölümün tümü kötü Başlıca, baba, anneanne, dede Tümü fena Dün var olan Soluyan, nefes bölge; nefes veren bir anda değil bundan böyle Uygun yeller esiyor Şekli şemali, son sözleri, ağır ağır yok oluyor Belleklerden siliniyor Ihtiyar ölümü neyse ne! ''Öldü de kurtuldudiyor insan Ya gencecik ölümler Muradı gözünde gidenler Anadır, alıyor veriyor veriyor alıyor Oluru yok Diline kırmızı gülleri doluyor Ol tabipten medet diliyor Olmuyor Ver elini dağ yolları Dilinde türküsü Gönlünde oğlunun gerçek dışı Çılgın olup dağlara düşüyor O'nu son görenler elinde bir demet kırmızı gül, dilinde ''Kırmızı gül demet demet Sevda yok bir alamet Şol Revan'da balam kaldı Yavrum kaldı'' diye diye haykırdığını söylediler Kırmızı gül demet demet Sevda yok, bir alamet Balam nenni, yavrum nenni, Gitti gelmez ol muhannet, Şol Revan'da balam kaldı, Yavrum kaldı, Balam nenni, Kırmızı gül her dem olmaz, Yaralara merhem olmaz Balam nenni, Yavrum nenni, Ol tabipten deva gelmez Şol Revan ' da balam kaldı, Yavrum kaldı, Balam nenni Kırmızı gülün hazanı, Ağaçlar döker gazalı, Karayağızın güzeli Şol Revan ' da balam kaldı, Yavrum kaldı, Kaynak: Yaşar Özürküt Öyküleriyle Türküler 2 İstanbul, 2001