Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Kimilerimizin ziyade kilolarıyla başı dertte olabiliyor maatteessüf. Tahminen yediklerimizi ölçüsüz kısıyoruz, birçok devir aç kalıyoruz lakin bir türlü tahlil bulamıyoruz. Tahminen de çoğumuz şunları bir kez de olsa yaptığını lisana getirmiştir. Diyet yaptığım da oldu, ekmeği kestim, abur cubur yemiyorum, spor da yapıyorum lakin neden hala kilo veremiyorum? Bu sorular bu türlü uzayıp gidiyor…
Kıymetli okurlar, kilo verememenin birçok nedeni olabilir. Yeme alışkanlıkları, hareketsizlik, sigara yahut alkol tasarrufu, gerilim, endokrin ve metabolik marazlar bunlardan bazılarıdır. Mahsusen obezitenin nedeni olarak öne sürülen açıklamalar arasında en sarih olanı ölçüsüz beslenmedir. Diyetin yağ içeriğinin ve olağan karbonhidrat (rafine şekerler) nispetinin yüksek olması, ziyade alınan gücün vücutta yağa dönüşüp depolanması ile vücut yükünün artışına neden olmaktadır. Öğünlerde ve öğün aralarında yağlı-karbonhidratlı besinleri şiddetli tüketmek, öğün atlamak, süratli yemek ve çok alkol tüketmek obezitenin oluşumuna önemli yer hazırlamaktadır.
Çokça kilo alımında sadece çevresel etmenler değil, ailesel ve etnik faktörler de tesirli olmaktadır. Bu durumun kökeninde genetik faktörler yan alabileceği üzere kültürel alışkanlıkların da beslenmede değerli bir etken olduğu bilinmektedir. Örneğin, besin pişirmede kullanılan gereçler (baharatlar, yağlar) kilo denetiminde ehemmiyet taşımaktadır.
Ayrıyeten vücut yükünün olağandan çokça olması, kronik illetlere yakalanma riskini artırır ve ömür mühletini kısaltır. İnsülin direnci, diyabet (şeker hastalığı), kalp-damar marazları, karaciğer yağlanması, kanser, inme (felç), kas-iskelet illetleri üzere birçok illeti tetiklemektedir.
Mahsusen de Türkiye’de erişkin toplulukta diyabet baş döndürücü bir süratle artmaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda 1998 yılından 2010 yılına kadar diyabetin yüzde 90 artış sağladığı görülmüştür. Diyabetlilerin yaklaşık yarısının marazlarının farkında olmadıkları bildirilmektedir.
Evet, diyabet olduğumuzu anlamanın yolu var mıdır?
Sık sık idrara çıkıyorsanız, mütemadi su içme isteğiniz oluyorsa, ağzınız mütemadi kuruyorsa, yemeklerden acilen sonra tatlı bir şeyler yeme isteği oluyorsa, el ve ayaklarda sıcağa ve soğuğa hassaslık varsa diyabetli olabilirsiniz.
Bu belirtilerden birkaç tanesi bulunuyorsa bir sıhhat kuruluşuna gidip gerekli kan tahlillerini yaptırmanızı öneriyorum. Sonrasında düzenlenen beslenme programı ile sağlıklı bir halde kilo vermeniz mümkün olacaktır. Diyabet ve vesair marazların kilo vermenizde sıkıntılar oluşturacağını unutmayın.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum.
Kıymetli okurlar, kilo verememenin birçok nedeni olabilir. Yeme alışkanlıkları, hareketsizlik, sigara yahut alkol tasarrufu, gerilim, endokrin ve metabolik marazlar bunlardan bazılarıdır. Mahsusen obezitenin nedeni olarak öne sürülen açıklamalar arasında en sarih olanı ölçüsüz beslenmedir. Diyetin yağ içeriğinin ve olağan karbonhidrat (rafine şekerler) nispetinin yüksek olması, ziyade alınan gücün vücutta yağa dönüşüp depolanması ile vücut yükünün artışına neden olmaktadır. Öğünlerde ve öğün aralarında yağlı-karbonhidratlı besinleri şiddetli tüketmek, öğün atlamak, süratli yemek ve çok alkol tüketmek obezitenin oluşumuna önemli yer hazırlamaktadır.
Çokça kilo alımında sadece çevresel etmenler değil, ailesel ve etnik faktörler de tesirli olmaktadır. Bu durumun kökeninde genetik faktörler yan alabileceği üzere kültürel alışkanlıkların da beslenmede değerli bir etken olduğu bilinmektedir. Örneğin, besin pişirmede kullanılan gereçler (baharatlar, yağlar) kilo denetiminde ehemmiyet taşımaktadır.
Ayrıyeten vücut yükünün olağandan çokça olması, kronik illetlere yakalanma riskini artırır ve ömür mühletini kısaltır. İnsülin direnci, diyabet (şeker hastalığı), kalp-damar marazları, karaciğer yağlanması, kanser, inme (felç), kas-iskelet illetleri üzere birçok illeti tetiklemektedir.
Mahsusen de Türkiye’de erişkin toplulukta diyabet baş döndürücü bir süratle artmaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda 1998 yılından 2010 yılına kadar diyabetin yüzde 90 artış sağladığı görülmüştür. Diyabetlilerin yaklaşık yarısının marazlarının farkında olmadıkları bildirilmektedir.
Evet, diyabet olduğumuzu anlamanın yolu var mıdır?
Sık sık idrara çıkıyorsanız, mütemadi su içme isteğiniz oluyorsa, ağzınız mütemadi kuruyorsa, yemeklerden acilen sonra tatlı bir şeyler yeme isteği oluyorsa, el ve ayaklarda sıcağa ve soğuğa hassaslık varsa diyabetli olabilirsiniz.
Bu belirtilerden birkaç tanesi bulunuyorsa bir sıhhat kuruluşuna gidip gerekli kan tahlillerini yaptırmanızı öneriyorum. Sonrasında düzenlenen beslenme programı ile sağlıklı bir halde kilo vermeniz mümkün olacaktır. Diyabet ve vesair marazların kilo vermenizde sıkıntılar oluşturacağını unutmayın.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum.
