Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Pilonidal Sinus (Kıl Dönmesi)
Pilonidal sinus (kıl dönmesi) genellikle kuyruk sokumunda görülen, inflamasyon, abse veveya deriye açılım (sinus) ile karekterize bir hastalıktır Görülme sıklığı %07 ’dir En sık görüldüğü yaşlar 16 ile 20 ’li yaşlardır Hastalığın nedeni natal cleft ve derin kuyruk sokumudur (intergluteal sulkus) Sırt ve tekrar dökülen kılların kuyruk sokumundaki iki barbar et aralarında, kıllı ve terli oluğa takılıp sürtünmelerle oluğun en dibindeki ter bezi deliklerinden vida gibi dönerek deri altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi, labirentler açması, peşinden labirentlere giren bakterilerin de katkısı ile etrafı iltihaplandırması; cerahatlı veya kanlı, pis kokulu akıntılar ve abseler oluşturmasıdır Ansızın fazla sinüs ağzı olan ve fazla rahatsız edici klinik bulguları olan hastalarda, hastalıklı alanın geniş eksizyonu gereklidir Değişik tedavi stratejilerine karşın hastalığın bitmiş etmesi ve hastaların hayat kalitesini etkilemesi nedeniyle hala kıl dönmesi hastaların korkulu rüyası olarak karşımıza çıkmaktadır
Hodges kadar kıl dönmesinin ilk olarak tanımlanmasından beri fenol injeksiyonu, tıraşlama, kesenin çıkarılıp açık bırakılması ya da primer kapatılması, marsupiyalizasyon, deri greftleri ve son olarak günümüzde en fazla seçim edilen flep cerrahisi yöntemleri denenmiştir Bu yöntemlerin büyük kısmında majör problem yüksek yineleme oranı, infeksiyon oranı ve hastanede kalış süresini uzun sürmesidir Hastalıklı bölgenin çıkarılıp açık bırakılması yöntemi özellikle askerlik döneminde basit ve vakit almayan usul olması nedeniyle seçim edilmektedir Ama bu usul hastalarda uzun süreli (48 hafta) ağrılı bere pansumanları, sürekli iç çamaşırı değiştirme ve yüksek tekrar riski sebebiyle günümüzde tercih edilmemektedir Son zamanlarda dağıtılmış flep yöntemleri tanımlanmakla birlikte en sık seçim edilen yöntemlerin başında Karydakis flep ve Limberg flep metodudur Literatürdeki en geniş modifiye limberg hasta serisi ekibimize ait olup, sonuçları son derece yüz güldürücüdür Kıl dönmesinin cerrahi olarak çıkarılmasında başlıca sorun çıkarılan alanın rekonstrüksiyonudur Cerrahi olarak çıkarılan alanın tamamen açık bırakılması veya orta hatta aleyhinde karşıya getirilmesi (primer yenileme) sonucu %50 ’lere varan bere açılması ve tekrarlama riski ortaya çıkmaktadır aynı zamanda hastalar kuyruk sokumunda primer onarıma alt ağrılı yara gerilmesi, hareket kısıtlılığı ve memnuniyetsizliklerini bildirmektedir
Kıl Dönmesinin Belirtileri Nelerdir? Kuyruk sokumunda veya anüsün arkadaki yukarı tarafında eksik hassas ufak şişlikler kaşıntı, akıntılı veya akıntısız, kıllı, kılsız, milimetrik delikler ve bazen de abse oluşmasıdır Tetkik ve tetkiklerde içi iltihabi granülasyon dokusu ve kıl batmış kese, fistüller ve olayı çepeçevre sınırlayan ve kılların daha derinlere gitmesini kayda değer ölçüde önleyen kalın fibrotik kılıf görülür
Kıl Dönmesi Nasıl Çare Edilir?
Kıl dönmesinin tedavisinde geçmişten günümüze farklı alanlara yönlendirilmiş çare modaliteleri uygulanmıştır Bunlardan en sık uygulanı ise kıl dönmesi kesesinin tamamen çıkarılması ve yaranın açık bırakılması şeklindedir Ancak bu yöntemin dezavantajı iyileşme süresinin uzun sürmesi (48 hafta), kavgacı pansumanların hastayı lüzum fiziken gereksede ruhen yıpratması, günlük aktivitelerine dönüş süresinin uzun olması ve de en önemlisi tekrarlama olasılığının yüksek olmasıdır bu nedenle günümüzde en sık tercih edilen tedavi metodu doku kaydırma teknikleridir Ekibimiz tarafından pilonidal sinüs hastalığı olan hastalara eksizyon yapıldıktan sonra, açıklığın Limberg, Karydakis ya da VY tipi flaplerle kapatılması türünden rekonstrüktif girişimler uygulanmaktadır Bu çare yöntemlerinin sonuçları oldukça yüz güldürücüdür Ilk Kez hastaların hastanede kalma süresi 1 gün olup, 56 gün daha sonra günlük aktivitelerini yapabilir hale gelmektedir Bu hastalarda hastalığın tekrarlama olasılığı %012 civarındadır Hasta memnuniyeti ise %9095 oranındadır Ekibimiz tarafından kuyruk sokumunda kıl dönmesi saptama edildiğinde hasta kolay ve komplike hastalık olarak sınıflandırılıp, cerrahi usul buna göre uygulanmaktadır Hastalar ekibimiz göre devirli olarak kontrole çağrılıp, evvelden hazırlanan formlara takipleri düzenli olarak işlenmektedir
Pilonidal abse (kıl dönmesi absesi), poliklinik şartlarında sık karşılaştığımız hasta grubunu oluşturmaktadır Bunlardaki tedavi prensibimiz ise, ilk olarak absenin siyah uçlu bir injektörle aspire edilmesi, bu bölgenin tüy dökücü kremlerle aylık olarak kıllardan arındırılması, günlük olarak kuyruk sokumu bölgesinin antiseptik ya da antibakteriyel şampuanlarla yıkanması ve duş alınması şeklindedir Bu şekilde çare edilen hastalarda, sinüs ağızlarından kronik bir sızıntı olması durumunda hasta değerlendirilip cerrahi tedavi önerilmektedir
Ekibimiz tıp literatüründeki rhomboid eksizyon + limberg flep cerrahi tedavisi uygulanması açısından en geniş olgu sayısına sahiptir
Kıl dönmesinin tekrarlamasını önlemedeki öneriler
1 Hekimin öğüt ettiği şekilde, hastalar temizlik ve pansumanları uyumlu olarak yapmalıdır
2 Kuyruk sokumu bölgesi antiseptik veya antibakteriyel şampuanlarla yıkanmalıdır
3 Fazla kıllı olanlar, 30 yaşına dek kuyruk sokumu oluğunu, ayda bir kere kıl dökücü krem ile temizlemelidir
4 Otuz yaşından sonra, kuyruk sokumu cildi nispeten daha az terler ve kurur, artan bir şekilde sertleşip kalınlaşır ve delinme riski kalkar İster ameliyatla ister ilaçla tedavi olsun çare sonrası hijyenik bakım tedavinin uzun süreli galibiyet şansını doğrudan etkiler *
Pilonidal sinus (kıl dönmesi) genellikle kuyruk sokumunda görülen, inflamasyon, abse veveya deriye açılım (sinus) ile karekterize bir hastalıktır Görülme sıklığı %07 ’dir En sık görüldüğü yaşlar 16 ile 20 ’li yaşlardır Hastalığın nedeni natal cleft ve derin kuyruk sokumudur (intergluteal sulkus) Sırt ve tekrar dökülen kılların kuyruk sokumundaki iki barbar et aralarında, kıllı ve terli oluğa takılıp sürtünmelerle oluğun en dibindeki ter bezi deliklerinden vida gibi dönerek deri altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi, labirentler açması, peşinden labirentlere giren bakterilerin de katkısı ile etrafı iltihaplandırması; cerahatlı veya kanlı, pis kokulu akıntılar ve abseler oluşturmasıdır Ansızın fazla sinüs ağzı olan ve fazla rahatsız edici klinik bulguları olan hastalarda, hastalıklı alanın geniş eksizyonu gereklidir Değişik tedavi stratejilerine karşın hastalığın bitmiş etmesi ve hastaların hayat kalitesini etkilemesi nedeniyle hala kıl dönmesi hastaların korkulu rüyası olarak karşımıza çıkmaktadır
Hodges kadar kıl dönmesinin ilk olarak tanımlanmasından beri fenol injeksiyonu, tıraşlama, kesenin çıkarılıp açık bırakılması ya da primer kapatılması, marsupiyalizasyon, deri greftleri ve son olarak günümüzde en fazla seçim edilen flep cerrahisi yöntemleri denenmiştir Bu yöntemlerin büyük kısmında majör problem yüksek yineleme oranı, infeksiyon oranı ve hastanede kalış süresini uzun sürmesidir Hastalıklı bölgenin çıkarılıp açık bırakılması yöntemi özellikle askerlik döneminde basit ve vakit almayan usul olması nedeniyle seçim edilmektedir Ama bu usul hastalarda uzun süreli (48 hafta) ağrılı bere pansumanları, sürekli iç çamaşırı değiştirme ve yüksek tekrar riski sebebiyle günümüzde tercih edilmemektedir Son zamanlarda dağıtılmış flep yöntemleri tanımlanmakla birlikte en sık seçim edilen yöntemlerin başında Karydakis flep ve Limberg flep metodudur Literatürdeki en geniş modifiye limberg hasta serisi ekibimize ait olup, sonuçları son derece yüz güldürücüdür Kıl dönmesinin cerrahi olarak çıkarılmasında başlıca sorun çıkarılan alanın rekonstrüksiyonudur Cerrahi olarak çıkarılan alanın tamamen açık bırakılması veya orta hatta aleyhinde karşıya getirilmesi (primer yenileme) sonucu %50 ’lere varan bere açılması ve tekrarlama riski ortaya çıkmaktadır aynı zamanda hastalar kuyruk sokumunda primer onarıma alt ağrılı yara gerilmesi, hareket kısıtlılığı ve memnuniyetsizliklerini bildirmektedir
Kıl Dönmesinin Belirtileri Nelerdir? Kuyruk sokumunda veya anüsün arkadaki yukarı tarafında eksik hassas ufak şişlikler kaşıntı, akıntılı veya akıntısız, kıllı, kılsız, milimetrik delikler ve bazen de abse oluşmasıdır Tetkik ve tetkiklerde içi iltihabi granülasyon dokusu ve kıl batmış kese, fistüller ve olayı çepeçevre sınırlayan ve kılların daha derinlere gitmesini kayda değer ölçüde önleyen kalın fibrotik kılıf görülür
Kıl Dönmesi Nasıl Çare Edilir?
Kıl dönmesinin tedavisinde geçmişten günümüze farklı alanlara yönlendirilmiş çare modaliteleri uygulanmıştır Bunlardan en sık uygulanı ise kıl dönmesi kesesinin tamamen çıkarılması ve yaranın açık bırakılması şeklindedir Ancak bu yöntemin dezavantajı iyileşme süresinin uzun sürmesi (48 hafta), kavgacı pansumanların hastayı lüzum fiziken gereksede ruhen yıpratması, günlük aktivitelerine dönüş süresinin uzun olması ve de en önemlisi tekrarlama olasılığının yüksek olmasıdır bu nedenle günümüzde en sık tercih edilen tedavi metodu doku kaydırma teknikleridir Ekibimiz tarafından pilonidal sinüs hastalığı olan hastalara eksizyon yapıldıktan sonra, açıklığın Limberg, Karydakis ya da VY tipi flaplerle kapatılması türünden rekonstrüktif girişimler uygulanmaktadır Bu çare yöntemlerinin sonuçları oldukça yüz güldürücüdür Ilk Kez hastaların hastanede kalma süresi 1 gün olup, 56 gün daha sonra günlük aktivitelerini yapabilir hale gelmektedir Bu hastalarda hastalığın tekrarlama olasılığı %012 civarındadır Hasta memnuniyeti ise %9095 oranındadır Ekibimiz tarafından kuyruk sokumunda kıl dönmesi saptama edildiğinde hasta kolay ve komplike hastalık olarak sınıflandırılıp, cerrahi usul buna göre uygulanmaktadır Hastalar ekibimiz göre devirli olarak kontrole çağrılıp, evvelden hazırlanan formlara takipleri düzenli olarak işlenmektedir
Pilonidal abse (kıl dönmesi absesi), poliklinik şartlarında sık karşılaştığımız hasta grubunu oluşturmaktadır Bunlardaki tedavi prensibimiz ise, ilk olarak absenin siyah uçlu bir injektörle aspire edilmesi, bu bölgenin tüy dökücü kremlerle aylık olarak kıllardan arındırılması, günlük olarak kuyruk sokumu bölgesinin antiseptik ya da antibakteriyel şampuanlarla yıkanması ve duş alınması şeklindedir Bu şekilde çare edilen hastalarda, sinüs ağızlarından kronik bir sızıntı olması durumunda hasta değerlendirilip cerrahi tedavi önerilmektedir
Ekibimiz tıp literatüründeki rhomboid eksizyon + limberg flep cerrahi tedavisi uygulanması açısından en geniş olgu sayısına sahiptir
Kıl dönmesinin tekrarlamasını önlemedeki öneriler
1 Hekimin öğüt ettiği şekilde, hastalar temizlik ve pansumanları uyumlu olarak yapmalıdır
2 Kuyruk sokumu bölgesi antiseptik veya antibakteriyel şampuanlarla yıkanmalıdır
3 Fazla kıllı olanlar, 30 yaşına dek kuyruk sokumu oluğunu, ayda bir kere kıl dökücü krem ile temizlemelidir
4 Otuz yaşından sonra, kuyruk sokumu cildi nispeten daha az terler ve kurur, artan bir şekilde sertleşip kalınlaşır ve delinme riski kalkar İster ameliyatla ister ilaçla tedavi olsun çare sonrası hijyenik bakım tedavinin uzun süreli galibiyet şansını doğrudan etkiler *
