iltasyazilim
FD Üye
Kıble Ve Beytu'lMakdis'in
Kıble Olmasının Neshedilmesî
Rasûlullah (sa) Medine'ye hicret edince Yüce Allah o'na Beytu'lMakdis'e doğru namaz kılmasını emretti Çünkü Yahudilerin kıblesine doğru namaz kıldığı takdirde Yahudiler, Tevrat'ta o'nun niteliklerine dair buldukları bilgiler dolayısıyla o'nu yalanlamayacaklardı Bu sebeble Nebî (sa) ile ashabı Medine'ye hicret ettiklerinden itibaren onyedi ay kadar Beytu'lMakdis'e doğru namaz kıldılar
Müslümanlardan bir grup bir yolculuğa çıkmıştı Bulutlu bir günde namaz vakti girdi Kıbleyi tesbit edemediler: kimisi doğuya doğru, kimisi batıya doğru namaz kıldı Daha sonra kıbleye doğru namaz kılmadıkları anlaşıldı Medine'ye geldiklerinde durumu Nebî'ye (sa) sordular Bunun üzerine şu âyet nazil oldu:
Doğu da batı da Allah'ındır Dolayısıyla nereye dönerseniz Allah'ın vechi (yani, siz namaz kılarken yüzlerinizi hangi tarafa döndürürseniz, AIlah'ın vechi} oradadır Kuşku yok ki Allah vâsidir, alimdir (Bakara115)
Nebi (sa) ataları İbrahim ve İsmail'in (ikisine de selâm olsun) kıblesini kasdederek Cebrail'e (as) dedi ki:
— Azız ve celîl olan Rabbimin beni Yahudilerin kıblesinden başka tarafa döndürmesini çok arzu ediyorum
Cebrâîl (as) de şöyle karşılık verdi:
— Ben de senin gibi bir kulum, bunu Rabbinden dile!
Cebrâîl (as) yükseldi, Nebî de dileği gerçekleşir ümidiyle semâya doğru bakmaya koyuldu ve nihayet Cebrâîl istediği buyruğu getirdi Böylece Beytu'lMakdis'in kıble olma hükmü bu âyetle neshedildi
Yüzünün semâda aranıp durduğunu görüyoruz Onun için andolsun seni hoşnut olacağın kıbleye döndüreceğiz Artık yüzünü Mescidi Haram'a doğru çevir Siz de nerede bulunursanız yüzle,; rinizi ona çevirin (yani, ona doğru döndürün}! (Bakara144)
Kabe, Beytu'lMakdis yerine kıble yapılınca, Yahudiler kıble hususunda Müslümanlarla tartıştılar ve Beytu'lMakdis'in Kabe'den üstün olduğunu iddia ettiler Yüce Allah onları yalanladı ve Âli İmrân süresindeki şu buyrukları indirdi:
Kuşkusuz insanlar için vaz'olunan ilk ev Bekke'de bulunan, âlemlere evdir (Âli İmrân96)
Kıble'nin Beytu'IMakdis'ten Kabe'ye doğru döndürülmesinden sonra oraya doğru namaz kılmak sapıklıktır Sonra Yüce Allah buyurmaktadır ki:
Orada (yani, Mescidi Haram'da} apaçık âyetler ve İbrahim'in makamı !(Bakara125)
İmam, makamın arkasında ve Kabe'ye yönelmiş olarak ayakta durur, insanlar da onun etrafında saf tutarlar
Şanı yüce Allah şöyle buyuruyor: De ki: Rabbin adaleti emretti Her secde yerinde yüzlerinizi doğrultun ve O'na dîni yalnız O'na hâlis kılarak — ibâdet edin!(A'râf29)
Allah Teâlâ bu buyruğuyla onlara namazı ve tevhidi emretmektedir
Kabe, Mescidi Haram ahalisi için bir kıbledir Mescid de, Harem ahalisi için bir kıbledir Harem bölgesi ise, bütün yeryüzündekiler için bir kıbledir
Ahkam Ayetleri Tefsiri
ElHorasani
Kıble Olmasının Neshedilmesî
Rasûlullah (sa) Medine'ye hicret edince Yüce Allah o'na Beytu'lMakdis'e doğru namaz kılmasını emretti Çünkü Yahudilerin kıblesine doğru namaz kıldığı takdirde Yahudiler, Tevrat'ta o'nun niteliklerine dair buldukları bilgiler dolayısıyla o'nu yalanlamayacaklardı Bu sebeble Nebî (sa) ile ashabı Medine'ye hicret ettiklerinden itibaren onyedi ay kadar Beytu'lMakdis'e doğru namaz kıldılar
Müslümanlardan bir grup bir yolculuğa çıkmıştı Bulutlu bir günde namaz vakti girdi Kıbleyi tesbit edemediler: kimisi doğuya doğru, kimisi batıya doğru namaz kıldı Daha sonra kıbleye doğru namaz kılmadıkları anlaşıldı Medine'ye geldiklerinde durumu Nebî'ye (sa) sordular Bunun üzerine şu âyet nazil oldu:
Doğu da batı da Allah'ındır Dolayısıyla nereye dönerseniz Allah'ın vechi (yani, siz namaz kılarken yüzlerinizi hangi tarafa döndürürseniz, AIlah'ın vechi} oradadır Kuşku yok ki Allah vâsidir, alimdir (Bakara115)
Nebi (sa) ataları İbrahim ve İsmail'in (ikisine de selâm olsun) kıblesini kasdederek Cebrail'e (as) dedi ki:
— Azız ve celîl olan Rabbimin beni Yahudilerin kıblesinden başka tarafa döndürmesini çok arzu ediyorum
Cebrâîl (as) de şöyle karşılık verdi:
— Ben de senin gibi bir kulum, bunu Rabbinden dile!
Cebrâîl (as) yükseldi, Nebî de dileği gerçekleşir ümidiyle semâya doğru bakmaya koyuldu ve nihayet Cebrâîl istediği buyruğu getirdi Böylece Beytu'lMakdis'in kıble olma hükmü bu âyetle neshedildi
Yüzünün semâda aranıp durduğunu görüyoruz Onun için andolsun seni hoşnut olacağın kıbleye döndüreceğiz Artık yüzünü Mescidi Haram'a doğru çevir Siz de nerede bulunursanız yüzle,; rinizi ona çevirin (yani, ona doğru döndürün}! (Bakara144)
Kabe, Beytu'lMakdis yerine kıble yapılınca, Yahudiler kıble hususunda Müslümanlarla tartıştılar ve Beytu'lMakdis'in Kabe'den üstün olduğunu iddia ettiler Yüce Allah onları yalanladı ve Âli İmrân süresindeki şu buyrukları indirdi:
Kuşkusuz insanlar için vaz'olunan ilk ev Bekke'de bulunan, âlemlere evdir (Âli İmrân96)
Kıble'nin Beytu'IMakdis'ten Kabe'ye doğru döndürülmesinden sonra oraya doğru namaz kılmak sapıklıktır Sonra Yüce Allah buyurmaktadır ki:
Orada (yani, Mescidi Haram'da} apaçık âyetler ve İbrahim'in makamı !(Bakara125)
İmam, makamın arkasında ve Kabe'ye yönelmiş olarak ayakta durur, insanlar da onun etrafında saf tutarlar
Şanı yüce Allah şöyle buyuruyor: De ki: Rabbin adaleti emretti Her secde yerinde yüzlerinizi doğrultun ve O'na dîni yalnız O'na hâlis kılarak — ibâdet edin!(A'râf29)
Allah Teâlâ bu buyruğuyla onlara namazı ve tevhidi emretmektedir
Kabe, Mescidi Haram ahalisi için bir kıbledir Mescid de, Harem ahalisi için bir kıbledir Harem bölgesi ise, bütün yeryüzündekiler için bir kıbledir
Ahkam Ayetleri Tefsiri
ElHorasani