O zamanlar yaşlı bir İsfahan Padişahı, mirasını bırakacak bir erkek evladı olmadığı icin uzulmektedir Padişahın Keşişdiye hitap ettikleri bir yardımcıları vardır Keşiş padişah icin bir elma ağacı diktirtir ve senesinde padişahın herkesi kıskandıracak derecede yakışıklı bir erkek evladı dunyaya gelir Bu cocuğa yiğitliği ve mertliği dolayısı ile Kerem adı verilir Keşişin de Aslı adında dunyalar guzeli bir kızı vardır Bu iki genc cocukluklarını beraber gecirirler Kerem'in Sofu adında bir arkadaşı vardır Kerem bir gun Sofuyla gezerken Aslı'yla karşılaşır Kerem'in nutku tutulur ve bir daha konuşamaz Bir sure sonra Aslı ortadan kaybolur Kerem Aslı'yı bulmak icin yollara duşer Yolda karşısına cıkan herşeye Aslı'yı sorar Yolda karşılaştığı kızları Aslı'ya benzetir Bir gun Sofu Kerem'in yanına gelir Kerem'e, Aslı'nın başkasıyla evleneceğini soyler Kerem bunu duyar duymaz Aslı'nın evine gider Aslı ile Kerem o gece evlenirler Keşiş duğun sırasında Kerem'e buyu yapar, duğunden sonra Kerem ile Aslı yorgun bir şekilde evlerine donerler Kerem ustundeki mintanı cıkarmak icin duğmeleri acar fakar duğmeler tekrar iliklenir Daha sonra Kerem bir kac kez mintanı cıkarmayı denese de başaramaz Artık daraldığı icin yorgunluktan bir ahceken Kerem ağzından yayılan ateşle yanmaya başlar Aslı Kerem'i sondurmek icin ona su verir fakat bu sefer ateş daha da guclenir Bir kac dakika icinde Kerem yanmaktan Kul olurAslı da kahrından haykırırken sacları Kerem'in kulune değerek tutuşur ve o da yanarak can verir